Ana Sayfa / Yazarlar / Miraç’dan kelimeler

Miraç’dan kelimeler

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Miraç aklın mizanları ile tartılması zor olan bir bahis, çünkü bir insan buradan Amerika’ya seyahat edebilir. Gördükleri insan gözüne ayarlanmış geometrik yapılar ve nesnelerdir. Allah yaşadığımız dünyayı bizim görümüzün  geometrisine göre ayarlamış, onun için ürpermiyoruz, bazan onun sınırını aşan şeye harika, inanılmaz harika gibi sıfatlar ve nitelendirmeler kullanırız. Peygamberimizin kalbinin ve ona bağlı üniteleri meleklerin müdahalesi ile bir kaç kere değiştirilmez, görüş alanı insan his ve duygularının boyutunu açınca beklenmedik şeyler olur bu niyetle melekler onu bir nevi ameliyat etmiş kalbinin ve hislerinin voltajını değiştirmişlerdir.

Kur’an-ı Hakim insan melekelerini aşan bahislerde acip kelimesini kullanır. Cin suresinde “Kul ûhiye ileyye ennehu-steme’a neferun mine-lcinni fekâlû innâ semi’nâ kur-ânen ‘acebâ(n)” buradaki son kelime cinlerin farklı ve insanın gördüğün nesnelerden farklı olduğunu söyler. İnsanın ana rahmindeki hilkatine de Kur’an-ı Mübin yine acib der, yani insan aklının tartacağı bir şey değil o küçücük yere bir büyük inşaat yeri koymuş sayısız maddi ve manevi hisler insana yüklenmiş. Bediüzzaman da bu kelimeyi gerektiği yerde kullanır.

Mirac bahsinde Bediüzaman sembol kelimeler kullanır, sembol kelimeler birden anlaşılmaz. Bunlardan biri remzdir.  Bediüzzaman peygamberimizin bu seyahatini anlatırken “o cüzi  seyahatı “acaib-i sanat-ı ilahiyeyi görmek” şeklinde tavsif etmiştir. Dünyada gördüklerimizin alışkanlıkla derinliğini göremeyiz, ama O’nun gezdiği ülkelerde gördükleri acaiptir, yani farklıdır, bunu bir tanımla anlatamayız. Ben merak ettim Miraç hadislerini bu acaipleri görmek maksadıyla çok fazla birşey bulamadım. Ama Cenab-ı Nebi büyük bir heyecanla evine koşarak gelir, ve irkilmesini “Beni ört Hatice ” diye teskine çalışır. Bir bakşa kelime gamız kelimesidir. Peygamberimizin görüşmesinin sırrını sırrı gamız ince bir sır olarak ifade eder Bediüzzaman. Bir başka kelime mülk ve melekûttur, melekut eşyanın nesnelerin olayların arka planıdır, aynanın arka kısmı melekuttur, karışıktır ama o karışıklık yüzdeki parlaklığı ve yansımayı doğurur.insanın içi de melekuttur, bir çok aza içiçe ama ondan hayat çıkıyor, karışık ama güzellik o karışıklıktan doğuyor, gördüğümüz dünyanın da melekutu işte peygamberimizi gördükleridir, bizim geometrimize uymadığı için anları pek anlatmaz, Süleyman Çelebi’de “neler gördü neler” diye tavsif eder. 

Tayy-i meratib de süluk, semavatın tabakaları ve Cebrailin izin isteyip ayrıldığı kısımdan sonra onlar da bizim geometrimize dahil değildir, bu yüzden Hazreti Cebrail “burdan sonrasına bana izin yok” der. Velayet kurbiyettir, belli bir süreye taalluk eder, ama Peygamberimizinki akrebiyettir, birden yani bir sıralaması yok. Mirac seyahatı senelerdir ama o onlara göre değil akrebiyete göre gider.

Peygamberimizi tavsif eden cümleler kelimelerde enteresandır. 

O bütün kemalat-ı insaniyeye cami 

Tecelliyat-ı ilahiyeye mazhar

 Hem bütün tabakat-ı kainata nazır 

Saltanat-ı Rububiyetin dellalı

Marziyat-ı ilehiyenin mübelliği 

Tılsım-ı kainatın keşşafı 

Bediüzzaman’ın seyahati anlatmasını da bir anlatım harikasıdır. 

“Burak’a bindirip berk gibi semavatı seyrettirip (nasıl oluyor) kat-ı meratib ettirerek (bu nasıl oluyor) kamervari menzilden menzile, daireden daireye Rububiet-i ilahiyeyi temaşa ettirip o dairelerin semavatında makamları bulunan ve ihvanı olan enbiyayı birir birer göstererek ta Kab-ı Kavseyn makaına çıkarmış, Ehadiyet-i ile kelamına ve rüyetine mazhar kılmıştır (Bu nasıl oluyor, idrak-i maali bu küçük akla gerekmez) anlamaya bak, Türk edebiyatını ara tara bu seyahatı bu kadar veciz ve etraflı anlatan bir beyan bulabilir misin?

Miraçtan dönerken Habib-i Kibriya “Bütün o dairelere taulluk eden bazı evamir-i umumiyeyi külliyeyi ona tevdi eder gönderir.” cümleye bak, Shakespeare “olmak ya da olmamak” demiş, bir de Bediüzzaman’a bak… neler söylemiş neler. Kelimeler açılmadan mana vadisine girilmez…

Yine peygamberimizi anlatırken “bir müfettiş gibi her devairi  görüp ve görünecek” Bir kata girerken melekler biz de onu görmek istiyoruz derler, ikisi de teşne görmeye melekler onu o melekler ve sema tabakaları.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Bir Yuva Yapmak

Hayvanların da özellikle yavrularını korumak için mimar gibi plan yaparak, bir mühendis gibi teknik çözümler …

Kapat