Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Seçme Yazılar / Müftü bey, siz devletin memuru değilsiniz. / Senai DEMİRCİ

Müftü bey, siz devletin memuru değilsiniz. / Senai DEMİRCİ

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.
Senai DEMİRCİ

Müftü bey, siz devletin memuru değilsiniz.

Müftü Bey, siz devlet memuru değilsiniz. Devletin emri altında çalışıyor olabilirsiniz. Ancak Allah’ın emirleri adına orada oturuyorsunuz. Allah’ın şerefli dini İslam, insanlığın şeref tablosu peygamberler olmasaydı, o makamda olmayacaktınız.

Müftü Bey, siz devlet memuru değilsiniz. Makamınızın itibarı devletin itibarından değil, dinin itibarından gelir. Sizi itibarlı yapan Allah ve Resûl’ünün [asm] izzetini inciten her türlü uygulamadan uzak durmanız beklenir.

Müftü Bey, siz devlet memuru değilsiniz. Alnını gönüllüce secdeye koyan, koyamasa da koyamadığı için gönlü incinen siviller adına orada oturuyorsunuz. Makamınız devlete değil millete aittir. Kaldı ki devlet de külliyen millete aittir. Şu halde, memurlar içinde en çok sizin sivil olmanız beklenir.

Müftü Bey, siz devlet memuru değilsiniz. Memurluk mecburiyettir. Ama siz gönül işi yapıyorsunuz. Gönüllüce kul olanların gönüllüce yaptıkları kulluk adına oradasınız. Size gönül verenlerin gönül vermediği laik mecburiyetlerden, hele de mecbur değilseniz, uzak durmalısınız.

Müftü Bey, siz devlet memuru değilsiniz. Vali ya da kaymakam sizin mutlak âmiriniz değildir. Allah Resûl’ü [asm] adına orada oturuyorsunuz. Gördüğünüz hürmeti O’nun adına görüyorsunuz. Kendinize amirinizin gözünde değil Allah’ın nazarında itibar arayın. Allah Resul’ünün razı olmadığı, müminin izzetini kırann, imanın şerefini rencide eden saygı duruşu gibi modern tapınmaların gönüllüsü olmak size düşmez.

Müftü Bey, siz devlet memuru değilsiniz. Devletin size atfettiği zoraki saygınlıktan değil Kur’ân’ın şerefinden gelir makamınızın şerefi. Vahyin merhametli dokunuşu sayesindedir itibarınız. Bir geceyi bin aydan hayırlı kılan Söz’ün hatırından ötürü hatırlı sayıldınız. Kur’ân olmasaydı ne sözü dinlenen adam olurdunuz ne dinlemeye değer sözleriniz olurdu. Kur’ân’ın hatırını kıran, Kur’ân okuyanları mahcup eden tuhaf uygulamalara bile isteye razı olmamanız beklenir sizden.

Müftü Bey, siz devlet memuru değilsiniz. Siz ulusal bir devleti değil, evrensel bir gerçeği temsil ediyorsunuz. Siz tevhidin kıblesi mihrabın temsilcisisiniz. Siz Peygamber’in [asm] makamı minberin varisisiniz. Siz hakikatin hatırlatıcısı ezanların sesisiniz. Siz, insanlığın biricik izzet sebebi Kur’ân’ın sözcüsüsünüz. Sizin sızlanmanız nasipsiz gönüller için olmalı. Sizin endişeniz kurtulamayan ruhlar için olmalı. Sürülme korkusu, görevden alınma kaygısı sizin önceliğiniz olmamalı.

Müftü Bey, siz devlet memuru değilsiniz. Devlet memurluğu dünya işidir. Siz ebedî meyveler veren, sonsuz ödülleri olan bir iştesiniz. Memur olduğunuz için değil kul olduğunuz için yapıyorsunuz vazifenizi. Allah’ın kullarına amirlik yapmaya kalkmayın. Allah’ın kullarına devlet adına hükmetmeye kalkmayın. Allah’ın kullarını dünyalık işlerde oyalamayın.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI

SAATLER VE MANZARALAR Yahya Kemal BEYATLI   Sütunların Dibinde Duâ Edenler Ayasofya’da, ikindiden sonra, yerle …

Önceki yazıyı okuyun:
Neyin Anayasası Ya da Fikir Cüceliği / M. Nuri BİNGÖL

Mehmet Nuri BİNGÖL mneminler5@mynet.com Neyin  Anayasası Ya da Fikir Cüceliği Üzülmeden ve endişe duymadan edemiyorum. Boşuna …

Kapat