Ana Sayfa / Uncategorized / Müslümanların masumiyeti / Yunus MÜREBBİ

Müslümanların masumiyeti / Yunus MÜREBBİ

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

K Ü R S Ü

Yunus MÜREBBİ

MÜSLÜMANLARIN MASUMİYETİ

İki haftadır dünyada yer yerinden oynuyor!

İki delinin kuyuya attığı taş, İslam coğrafyasında suyu fena bulandırdı…

Müslümanların masumiyeti” adı verilen kepazeliğe imza atanlara bir bakalım: Kur’an-ı Kerim yakmaya kalkışan Hristiyan Papaz Terry Jones destekli ve 100 Yahudi işadamından topladığı 5 milyon dolarlı cukkayla kolları sıvayan sapık Sam Bacile…

Medeniyetin demir (!) beşiği Avrupa’nın medeni yüzünü görmemiz için daha ne yapmaları gerekiyor?

İçimizdeki Avrupa, Amerika, Batı medeniyeti hayranları, zihinleri sömürgeleştirilmiş doğu ve İslam düşmanları Stocholm Sendromu’na tutulduklarının ne zaman farkına varacaklar?

Camilerde içkili balolar veren onlar…

Her fırsatta karikatürle, filmle İslam’a hakaretler yağdıran onlar…

Asırlardır “Haçlı” zihniyetinin prangasında, “Seferleri”nden vazgeçmeyen onlar…

Minareleri kırpan onlar…

Ezan sesini kısan onlar…

Başörtüsünü kanunla yasaklayan onlar…

…………!

Bi dakka ya…

Bu son cümleler bana niye tanıdık geldi?!

Sahi beee!

Kıbrıs’ta bir camimizi bar yapan Hristiyanlar mıydı?

İslam’a, Allah’a ve Müslümanlara hakaret eden karikatürlerin yayınlandığı Penguen dergisi Danimarka’da mı çıkıyordu?

Camilerde namaza giden bürokrat çetelesi tutanlar CIA ajanları mıydı?

Camilerle okulları (elmayla armut misali) aynı sepete koyup gereğinden fazla cami yapıldığını savunanlar Amerika’daki lobiler miydi?

Yüzyılın icadı olan “Kamusal Alan” terimi ile başörtüsüne karşı açılan savaşta yepyeni bir silah keşfedenler Hristiyan – Yahudi bürokratlar mıydı?

Arakan’daki Müslüman kardeşlerimize yardım yapılmasını “sen önce kendi ülkendeki açları doyur” teziyle baltalamaya çalışanlar hangi ülkenin insanlarıydı?

Yarım asırdan uzun süredir Filistin’de akan kanın suçlusu olarak Filistin halkını gören ve “gözü kör mü toprağını satmasaydı” sığlığından uluslar arası arenada İSRAİL adı için oynanan oyunları idrak edemeyenler hangi coğrafyada yaşıyordu?

Hacca gitmek isteyen dedelerimizle dalga geçenler…

Üniversite kapısında başörtülü öğrenci avına çıkan profesörler…

Kamusal Alan” safsatasıyla Müslüman kadını evine hapsetmeyi hedefleyen otorite…

Kafaların içine değil dışına bakan, sıkma baş, çene altı gibi aşağılayıcı ibarelerle kendi örtünme kriterlerini belirleyip topluma uygulatmaya kalkışan toplum mühendisleri…

Toplu çarşafa yırtma merasimi düzenleyen sivil toplum örgütleri…

İmam – Hatip kimlikli vatandaşını ikinci sınıf gören anlayış…

Ramazan aylarında özellikle(!) gemi azıya alıp “oruç tutmayan saygı” kampanyaları ve kışkırtmaları yapan, bu arada oruçluya saygı hususunu es geçen özgürlük sevdalısı kimlik…

Bir Yahudi sapığın ve bir Hristiyan delinin sırf provakasyon gayesiyle çektikleri bir saçmalığı protesto edebilecek son yer neresi olabilir?!

O, adına film denilen kepazelik yukarıda sayılanların yanında devede kulak sayılır!

Filmin yapımcısı ve yönetmeni kendisi itiraf ediyor, “bu filmi provakatif eylem için çektim” diye!

Biz Müslümanlar da elimizdeki yeşil sebze ile gördüğümüz tuzluğa koşar adım gidiyoruz!

Bu arada İslam dünyasının en görkemli ve kaliteli filmi olan Çağrı’nın üstüne neden bir tuğla koyamadığımızı sorgulamak aklımızın ucundan geçmiyor!

Çok masumuz vesselam…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Ölüm Döşeğinde “Ben” Dersi / Dr. Nihal Şahin UTKU

Ölüm Döşeğinde "Ben" Dersi Benmerkezciliği yücelten ve toplumun refahının da ancak her bireyin kendi refahının …

Kapat