Ana Sayfa / Yazarlar / Müjde; İkinci Eş Yasallaştı!..

Müjde; İkinci Eş Yasallaştı!..

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Müjde; İkinci Eş Yasallaştı..

 

Sosyal medyada bir paylaşım gördüm.
Eşinden ayrılmış bir bayan, hukuk gruplarının birine şöyle bir soru soruyor;
“Asgari ücretle çalışan eski eşimin maaşının yarısını nafaka olarak alıyorum. Ancak bu para yetmiyor. Maaşının tamamını almamın bir yolu var mıdır?”

Bu soru ve anlatılan durum kurgu olabilir. Ancak şahit olunan olaylar göz önüne alındığında gidişatın oraya doğru olduğu da açıktır..

Boşandığı adamın tüm malına konmaya, hatta imkanı olsa canını almaya azmetmiş insancıklar olduğu gibi bu insancıkların canavar arzularına çanak tutan hukuki uygulamalar, mevzuatlar da vardır..
Uzun yıllar önce Müslüman Türk milletine İsviçre’den ithal edilen Katolik Hristiyan evlilik hukuku ‘Medeni Hukuk’ diye dayatıldı..
Yetmedi, AB Uyum Yasaları kılıfıyla Feminizm denen uydurma bir dinin esasları dayatıldı.
Müslüman Türk Milletinin evlatları, oğulları ve kızları İslam’a göre evlenemez, İslam’a göre boşanamaz oldular..
Boşandıktan sonraki işler ve ilişkiler de bizim dinimize, orfumuze, an-anemize göre değil, dışardan dayatılan dinlere ve o dinlerin dayatmalarına göre yürüyor.

Son yıllarda çok tartışılan ömür boyu nafaka konusu da bu cümledendir..
Bu durumdan mağdur olan erkek ve kadınların feryadları adeta arşı titretiyor..
Az da olsa mürekkep yalamış, insaf, vicdan sahipleri biliyor ki İslam bu sorunu 1450 yıl önce çözmüş.
Hem de hiç bir hukukun, hiç bir vicdanın, hiç bir insafın ve hiç bir insanın itiraz edemeyeceği makul, mantıklı bir yöntemle çözmüş..

İslam hukukunda evlenecek kadına “mehir” isteme hakkı tanınmış ve buna bir üst sınır da konmamış..
İslam hukukunda mehir, nikah esnasında konuşulup geçişirilecek alelade bir husus değildir..
Karşılıklı haklar ve borçlar doğuran dini ve hukuki bir konudur.
Kadınlar, kızlar ve onların velileri kadınların mehirlerini hukuki garanti altına almalıdırlar. Hak olan nehri savsaklayıp dine, imana, insafa, vicdana uymayan yollar aramak, nafaka peşinde koşmak kabul edilebilir değildir..

Mehir borç ve alacakları yazılı senetler, noter tasdikli sözleşmelerle hukuki güvence altına alınmalıdır.
Yahut kadınlar mehirlerini eksiksiz almadan nikah ve düğün işlemlerini onaylamamalıdırlar..
Mehir alacakları zamana ve karşı tarafın keyfine, insafına bırakılmamalıdır.

Ve Feminizm dininin ilkelerini kanun güvencesi altına alan devletimiz, kadınlarımızın helal ve meşru mehir haklarını da yasal güvence altına almalı, evlilik akdinin bir parçası haline getirmelidir..
Ya da İslam dininin ilkelerini yasal mevzuata sokmaktan çekinen kanun koyucunun Feminizm dininin ilkelerini de yasal mevzuata sokup müslümanlara Feminizm dayatması yapmaktan vazgeçmeli, ömür boyu nafaka hukuksuzluğunu yasal mevzuattan çıkarmalıdır..

İslam Hukukuna göre evlenirken mehrini alma hakkına sahip olan kadın bu hakkını kullanmayıp, boşandıktan sonra dinen ve hukuken kendisine yabancı olan bir erkekten ömür boyu nafaka talep edemez..
Hem mehir hem nafaka da talep edemez.

Nafaka yasal olabilir ama helal değildir..
Alev Alatlı merhumun dediği gibi “her yasal hak helal değildir..”

Toplumda haram-helal hassasiyeti gitgide yok oluyor, kayboluyor..
Eskiden alay ve aşağılama için söylenen;
“Haram helal ver Allahım
Kemter kulun yer Allah’ım..” sözünün pek çok insan için hayat felsefesi haline dönüşmeye başladığını, insanların buna inanmaya ve ona göre yaşamaya basladıklarını görüyoruz.
Haramdan korkmayandan korkulur.

Ömür boyu nafaka uygulaması pek çok olumsuzluğa neden olmaktadır.

Öncelikle,
Nikahsız birlikteliklerde ortada çocuk olsa dahi nafaka söz konusu değilken resmi evliliklerin bitirilmesi durumunda erkeğin ömür boyu nafaka cezasına mahkum edilmesi, erkekle birlikte evlilik kurumunun da cezalandırılması,
Nikahsız birlikteliklerin teşvik edilip ödüllendirilmesi anlamına gelmektedir..

Öbür taraftan, boşanan erkeklerin yeniden evlenip düzgün bir hayat kurmalarını zorlaştıran hatta yasaklayan bir uygulamaya dönüşmektedir..
Kazancının yarısını başka bir kadına yediren, başka bir kadınla ilişkisi, irtibatı, bağı kesilmeyen bir adamla hangi kadın evlenmek ister?

Evlenmeyi kabul etse bile içten içe kocasını eski eşinden kıskanmaz mı?

Maddi manevi her sıkıntıda eşine, kendisine ve önceki kadına lanet okumaz mı?
Sofralarında ağız tadıyla yemek yiyebilirler mi?

Diken üstüne, kaygan zemine oturmuş bu aile yuvası her an dağılma tehlikesiyle yüz yüze degil midir?
Bu evlilikten de çocuklar olsa ve bu yuva da dağılsa yaşanacak dramın sorumlusu kimdir?
Bunun ahı, vebali kimedir?

Ömür boyu nafaka uygulaması ne işe yarar?
1. İkinci eşle evliliği yasaklayan feminist hukuk ve devlet, erkeği iki eşle yaşamaya mecbur, mahkum eder..
2. Boşanmış erkekle evlenen kadınları bir nevi kuma hayatı yaşamaya mecbur ve mahkum eder. Boşanmış kadınları ödüllendirirken evlenen kadınları cezalandırır.
3. Kadın haklarını koruyoruz, kadınlara haklar veriyoruz diye kadını kadına ezdirir..
Boşanan kadının sonradan evlenen kadının ekmeğine, aşına, huzuruna, yuvasına kasdetmesinin yolu açar..
4. Boşandığı eşinden nafaka akan kadınların yeniden evlenip, yuva kurup düzgün, huzurlu bir hayat yaşamalarını engeller..
5. İnsanların devlete güven ve bağlılığını zedeler..
6. Mahkemelerin iş yükünü artırır..

İslam akıl dinidir diyenlerin akıllarını İslam’a, İslam’ın evrensel ilkelerine açamıyor, kabullenemiyor oluşları akademik tezler kadar kilinik araştırmalara da konu olmalıdır.

Başlıkta ne kasdettiğimiz anlaşılmıştır umarım.
İster müjde deyin ister kara haber; durum bu.. İki eşle yaşamak yasal..
Kumalı hayat yasal..
Hatta mecbur..

Oğuz CANDARLI

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Mevlid Kandili Hakkında

Mevlid Gecesi / Kandili Hakkında ! Bu yazıdan sonra alttaki başlıkları tıklayarak diğer yazılara da …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Bast-ı Zaman, Tayy-ı Mekân

“DENİZLERDE VUKUA GELEN MED VE CEZİR GİBİ,  EVLİYA ARASINDA DA  BAST-I ZAMAN, TAYY-I MEKÂN MESELESİ ŞÖHRET BULMUŞTUR!.. …

Kapat