“NAMAZ ANCAK HUZUR-U KALPLE KILINIR…”
“Bir bey hamama gitme lüzumunu duydu.
Seher çağı, kölesine “Sungur, uyan başını kaldır.
Hamam tasını, peştamalı, havluyu, kili al da hamama gidelim haydi,”
diye seslendi. Sungur hamam tasıyla iyi bir peştamal ve havlu aldı.
Beraberce yola düştüler. Yolda bir mescit vardı. Ezan da okunmaktaydı.
Sungur ezan sesini duydu.
Namaza pek düşkündü. Dedi ki.
“Ey kuluna iltifatlarda ihsanlarda bulunan beyim, sen şu dükkanda birazcık otur da ben namazı kılıvereyim.”
Bey dükkanda oturdu. İmamla cemaat namazı kılıp camiden çıktılar.
Sungur kuşluk çağına kadar içerde kaldı. Bey, bir müddet bekledi.
“Sungur neye dışarı çıkmıyorsun?” diye seslendi. Sungur içerden
“Efendim, koyuvermiyorlar. Birazcık daha sabret, şimdi geliyorum. Beni beklemekte olduğunu biliyorum, unutmadım” dedi.
Bey, tam yedi kere seslendi, bekledi, bekledi, seslendi. Nihayet Sungurun bu cilvesinden usandı, aciz kaldı, sabrı tükendi.
Bey “Yahu, mescitte kimse kalmadı koyuvermeyen kim, seni orada kim tutuyor?”
diye bağırdı. Sungur dedi ki:
“Seni dışardan içeriye sokmayan yok mu? İşte beni de içerden dışarıya çıkarmayan o.
Sana içeri girmeye izin vermeyen, benim de dışarı çıkmama mani olmakta.
Senin bu tarafa adım atmana müsaade etmeyen benim de dışarıya adım atmama mani oluyor!”
balıkları karaya çıkarmayan deniz, karadakileri de denize sokmamakta…”
(Mesnevi, Mevlâna)
Arkadaş!
Nefiste öyle dehşetli bir nokta ve açılmaz bir ukde var ki, zıtları birbirinden tevlid eder.
Ve aleyhte olan her bir şeyi lehte zanneder.
Meselâ, güneşin eli sana yetişir, ziyasıyla başını okşar. Fakat, senin elin ona yetişemez…
Ve senin keyfin üzerine hareket etmez.
Demek, şemsin sana karşı iki ciheti vardır: biri KURB, diğeri BU’D.
Eğer senin ondan baîd olduğun cihetle
“O bana tesir edemez” ve onun sana karîb olduğu cihetle
“Ona tesir edebilirim” desen, cehlini ilân etmiş olursun.
(Mesnevi-i Nuriye)
İnsan aklı, Allah’ın zatını bilmekten acizdir.
Bu aczi sebebiyle insan Cenâb-ı Hak’tan sonsuz derece uzaktır.
Ama O’nun sonsuz ve muhit sıfatları hem bütün kâinatta hem de
insanın bedeninde ve ruh aleminde her an icraat
göstermektedirler.
Bu cihetle de Allah, kuluna her şeyden daha yakındır!…
“Gemiye yükünü yükledin mi tevekkül et!..
Yolda gark mı olacaksın, kurtulup sağlıkla selametle gideceğin yere mi varacaksın?
Bu ikisinden hangisi başına gelecek, bilemezsin ki,
eğer ‘ne olacağım, başına ne gelecek?
Ben başkaları gibi, kuru bir ümide kapılıp şüpheyle yola düşmem’ dersen,
hiçbir ticarette bulunamazsın.
Çünkü bu ikisi de gayb dadır, sırdır.
Pul şişe gibi ruhu incecik olan, cüz’i bir şeyden kırılıveren korkak tacir,
ticaretinden ne fayda görür ne ziyan eder…
Hatta fayda şöyle dursun ziyan eder, mahrum kalır, hor olur.” (Mesnevi, Mevlâna)
“Her arayan bulamaz, ama bulanlar hep arayanlardır.” (Bayezid-ı Bistami)
“Ey ahmak nokta-i sevda!
Hâlıkın ef’âli sana nâzır değildir.
Ancak O’na bakar.
Kâinatı senin hendesen üzerine yapmış değildir.
Ve seni hilkat-i âlemde şahit tutmamıştır.
İmam-ı Rabbânî’nin (r.a.) dediği gibi:
“Melikin atiyelerini, ancak matiyyeleri taşıyabilir.”
(Mesnevi-i Nuriye)
Matiyyeler demişken;
“Rızık deyince aklına yenilip içilecek şeyler gelenin aklına şaşarım.
Allah’ım
akıl, irade,
hikmet,
irfan,
ihsan,
muhabbet rızkımızı bol eyle!…” Hz. Âişe (r.a) …
İbadetin başı, dinin direği namaza lazım olan akl-ı selim, kalb-i huzurdur…
Zira, Efendimiz (ﷺ);
“Namaz ancak huzur-u kalple kılınır” demiştir!..
(Mesnevi, Mevlâna)
- Hayranlıkla Dinlediler ve İtaat Ettiler!.. - 18 Eylül 2024
- ‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ - 14 Eylül 2024
- Eğer Allah Dileseydi Ne (biz) Şirk Koşardık, Ne de Atalarımız!..” - 11 Eylül 2024
- “Canımı Müslüman Olarak Al ve Beni Sâlih Kimseler Arasına Kat !” - 10 Eylül 2024
- Şehadette Niçin Hem Abduhu Hem Rasûluhü Diyoruz? - 2 Eylül 2024
- İttihad-ı İslâm’ı Israrla Önemsememek… - 30 Ağustos 2024
- Allah’ın Lûtfu ve Rahmetiyle, Ferahlasınlar… - 27 Ağustos 2024
- Sırf Allah ve Resûlü, Fazlından Kendilerini Zengin Etti Diye İntikam Almaya Kalktılar - 18 Ağustos 2024
- “Kader Bizi Böyle Bağlamış…” - 9 Ağustos 2024
- “Bir de Takvâ Elbisesi ki…” - 3 Ağustos 2024