Ana Sayfa / Yazarlar / Nazik Olma Telaşı Ezik Olma Durumuna Düşürürse Yazık Olur…

Nazik Olma Telaşı Ezik Olma Durumuna Düşürürse Yazık Olur…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Nazik Olma Telaşı
Ezik Olma Durumuna Düşürürse Yazık Olur..

Bazı toplumsal hastalıklar sara nöbeti gibi sürekli tekrar eder..
Zulüm, haksızlık, ahlaksızlık, iffetsizkik, israf, zevk safa düşkünlüğü, anarşi, kaos vs..

Kur’an’ın ve Peygamberimizin diliyle Rabbimiz,
Firavun, Karun, Nemrut, Ebrehe, Nuh Kavmi, Ad Kavmi, Semud Kavmi, Lût kavmi, İsrailoğulları vb üzerinden insanların ve insanlığın düştüğü ve tekrar tekrar düşebilecekleri hastalıkları, bu hastalıklara düşen şahıs ve kavimlerin hallerini akıbetleriyle birlikte anlatır.
Ki düşünelim, ibret alalım ve o çukurlara tekrar tekrar düşmeyelim.
Ne var ki yine Rabbimizin bildirdiği üzere insanoğlu çok cahildir, aynı taşa tekrar tekrar tökezlemeden edemez..

Son günlerde bir hocamız üzerinden yaşanan yaygara hikayesi her vesileyle okuyup okuttuğunuz Yasin Süresinde özetle anlatılan Habib-i Neccar hazretlerinin hikayesini hatırlattı bana..

Hz İsa’nın havarilerinden bazıları Antakya’ya insanları imana davet etmek üzere giderler ya da gönderilirler.
Halk ve yöneticiler onları öldürmeye yeltenince o şehirden birisi olan Habibi Neccar hz.leri olaya müdahale etmek, vahşeti önlemek için şehrin bir ucundan bir ucuna koşarak gelir, yapmayın, etmeyin diye adeta yalvarır fakat gözü dönmüş insanlar tarafından acımasızca öldürürülür daha doğrusu şehid edilir.
Şehid edilirken gireceği Cennet nimetleri gösterildigine işaret olarak ya da ahirette ebedi Cennete gireceğini haber vermek için; “Cennete gir denildiğinde, keşke kavmim Rabbimin beni mağfiret ettiğini, ikram edilenlerden olduğumu bilseydi..” dediğini Rabbimiz yine Yasin Süresinde haber verir..

Habibi Neccar hz.lerinin “Keşke kavmim de bilseydi..” sözündeki şefkat ve merhamet bana çok dokunaklı gelmiştir..
Kendisini acımadan öldüren insanlara bile acıyan, keşke bu hataya düşmeyip Cennete girselerdi diyen büyük, merhametli, hamiyetli bir yürek..
Ve karşısında kendileri hakkında bu kadar iyilik düşünen, iyilik isteyen, acıyan;
helaketten kurtarmaya çalışan insanlara karşı utanç verici vahşet örneği sergileyen insancıklar..

Neyin kini bu, neyin nefreti? Gerekçesi ne?
Bu insanlar size hangi kötülüğü ettiler, ediyorlar da gözü dönmüşçesine saldırıyor, linç girişimlerinde bulundunuz, bulunuyorsunuz?

Hz. Nuh, Hz İbrahim, Hz. Musa, Hz Salih, Hz. Lut, Hz. Salih, Habibi Neccar, Bediüzzaman, İhsan Şenocak, Nureddin Yıldız, Halil Konakçı size ne tür bir kötülük ettiler, ediyorlar da gözü dönmüşçesine saldırdınız, saldırıyorsunuz?

Halil Konakçı hocayı eleştirmek için üslub bahanesini öne sürenler, üslûbundan dolayı eleştirenler var.
Halil hoca ya da diğer hocalar Habibi Neccar ile aynı yürekle sesleniyorlar..
Ey insanlar, dostlar, arkadaşlar, kardeşler, ey milletim, ey müslümanlar!
Keşke demeden aklınızı başınıza alın.
İş işten geçmeden kendinizi ve sevdiklerinizi ateşten koruyun diyorlar..
Dünya hayatımız, sosyal hayatımız, aile hayatımız, ticari hayatımız, okullarımız zindan oldu, perişanız, daha beter durumlara yuvarlanmanın eşigindeyiz..
Ne olur akıllarımızı başlarımıza alalım, özümüze dönelim, dinimize dönelim, Rabbimize dönelim diyorlar..
Yakmayın, yanmayın diyorlar..
Üslûb üslûb deyip laf gevemek yerine hocanın dediğine bakın, yüreğine bakın n’olur.
Yangın, deprem, sel, kaza, hastalık gibi hayati durumlarda acil müdahaleyi yapan insanların yaptıkları işe bakılır. Şekline, şemaline, cemaline, üslûbuna bakmak çok sonraki işlerdir.
Toplumda manevi afetler, musibetler, felaketler yaşanıyor.. İnsanların, nesillerin imanları, ahlakları, dünya ve ahiret hayatları yanıyor..
Bu afetin önüne geçmek için birşeyler yapmak yerine, tsunami gelirken, sel gelirken, çığ gelirken, heyelan gelirken, kaza gelirken seyredip video çekerken hayatlarını, sevdiklerini kaybedenler gibi mi davranmak gerek?
İnsanlık adına, din-devlet-millet adına, yarınlar adına birşeyler yapmayanlar can havliyle birilerini o afetten çekip kurtarmak isteyenleri de beğenmiyor, adeta taşlıyorlar..

Kavli leyyin, kalpte, dilde ve üslûbda güzellik, incelik, elbetteki çok önemlidir.
Lakin Peygamberimizin (sav) ve diğer peygamberlerin üslûpları bozuk olduğu için taşlanmadıklarını, dışlanmadıklarını, sürgün hatta şehid edilmediklerini hepimiz biliyoruz.
Zira bütün peygamberler edepte, ahlakta, nezakette, güzel, etkili söz söylemekte zirve şahsiyetlerdir, onlar Rabbimizin terbiye ettiği en zarif, en asil kullardır..
Peygamber vârisi âlimler de öyledirler..

İşin aslı şu;
Birileri hakkın ve hayrın dillendirilmesini asla çekemez, kabullenemezler.
Bu durum dün de böyleydi, bu gün de böyle.

Kendileri müslümanlara karşı son derece nezaketsizce, edepsizce, pervasızca, acımasızca saldıran insanlar, müslümanlara nezaket dersi vermeye kalkıyorsa arkasında başka nedenler aranır, aranmalıdır..
Dine, dindara saldırmak için üslûb maskesinin arkasına saklananara alkış tutan, destek veren dindarları da uyanık, omurgalı ve şahsiyetli olmaya davet etmek gerekiyor.

Üslüb eleştirisinin ötesine geçin, meselenin özünü, ötesini görün artık, görelim artık..

Saldırgan aç arslana karşı yumuşak davranmak arslanda merhamet hissi uyandırmak, iştahını kabartır..
Nazik olma telaşı ezik olma durumuna düşürürse müslümanlara yazık olur..

Üslub takıntısının yol açtığı tehlikeleri de başka bir yazıda ele almak isteriz.
Nasip olur inşaallah..

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Yazık ki Oldurmakta Değil Öldürmekte Mahiriz

Yazık ki Oldurmakta Değil Öldürmekte Mahiriz Ev ve özellikle dükkan kiraları el yakıyor.. El yakıyor …

Kapat