MUSTAFA CHİT TÜRKMENOĞLU AĞABEY ANLATIYOR
ACİP BİR İSTİHDAM HADİSESİ:
NE HÜRRİYETİ!
(…)
“Matbaa iki-üç katlı bir yerdi, en üst katta bize bir oda vermişlerdi. Ama karanlık bir oda idi, gündüz bile elektrik yakardık! Namazları da orada kılardık. Sabah namazından sonra doğru matbaaya gider, ekseriya yatsı namazına kadar çalışır, namazı orada kılıp çıkardık. Yemekleri de orada yerdik. Yemek dediğim de aperatif; yani zeytin ekmek, peynir ekmek gibi… Lokantaya gidecek paramız olmazdı.
“Bazen ilâhiyatta okuyan talebeler gelir, tashihata yardım ederlerdi. Onlar yazın tatile memleketlerine gittiler, bir arkadaşımızın da dünyevî işi çıktı, evine gitti. Bir arkadaş da üç aylar girdi diye mecburen muhtelif yerlere vaaz etmeye gitti. O zaman ben matbaada bir müddet yalnız kaldım. Gerçi sağdan soldan yardıma gelenler oluyordu ama hem acemiler, hem de fazla tutamıyorsun ki… İşler çok zorlaşmıştı. Ben de validemi 10-15 gün ziyaret edeyim, hem de arkadaşlar yavaş yavaş gelmeye başlarlar, sonra hep beraber devam ederiz’ diye düşündüm.
“Matbaa tren istasyonuna yakındı, o zamanlar otobüs yoktu. Fakat tam gitmeye karar veriyorum İstanbul’a, tren istasyonuna giderken bir kuvvet beni zorla matbaaya çeviriyor, bir türlü gidemiyorum… Ertesi gün kat’î gideceğim diyorum, fakat yine yönümü bir kuvvet çeviriyor. Sonra düşündüm: ‘Ben niye gidemiyorum acaba?’ Birinci, ikinci, üçüncü gün aynı! Düşünüyorum, ‘Ben niye valideme gidemiyorum. Hâlbuki biraz kalsam ne olur, 20 gün geç bitse ne olur!’ diye düşünüyorum.
“Böyle bir gün yine o karanlık odada yalnız başıma tashihatla meşgul iken dedim: ‘Ya Rabbi! Ben hürriyetime sahip değil miyim? Benim hürriyetim elimde değil mi? Ben niçin istediğim yere gidemiyorum? Ya Rabbi! Ben hürriyetime sahip değil miyim?’ diye odanın içinde kendi kendime bağırmaya başladım. Bir müddet geçtiği halde yine gidemiyorum… Ben de ‘Hürriyetim yok mu?’ diye hep söyleniyorum, ama kendi başımayım. Hiç kimse yok, kimse duymuyor… Odadaki masalar, sandalyeler, kapılar duyuyordu yalnız!
“Neyse arkadaşlar geldiler. Ben de bari şimdi üç-beş gün gideyim, valideyi ziyaret edeyim dedim. Üstad Isparta’da, benim memleketim İstanbul Pendik… ‘Üstad’ı ziyaret edeyim de öyle gideyim valideme’ diye düşündüm.
“Isparta’ya gittim, arkadaşlar kapıyı açtılar, Üstad ‘gelsin’ demiş… Merdivenlerden üst kata çıkıyorum. Merdivenlerden çıkar çıkmaz sol tarafta oda vardır, orası şimdi müze oldu. Arkadaşlar ‘sen gir’ dediler. Ben girdim, Üstad yatağın üstünde oturmuş, arkadaşlar kapıyı açık bıraktılar. Üstad’ın elini öpmeye gidiyorum ben.
“Üstad şöyle hafifçe doğruldu: ‘Ne hürriyeti!’ diye şiddetle bağırdı bana. ‘Ne hürriyeti, ne hürriyeti!’ Çok şiddetli bağırdı bana. Ben şaşırdım kaldım… (Türkmenoğlu Ağabey bu hadiseyi anlatırken Üstad’ımızın sesini taklit ediyor, sanki aynı heyecanı yaşıyor ve bizlere de yaşatıyordu.) Hâlbuki ben ne Üstad’ın yanında ne de hiç kimsenin yanında demiştim… Hatta dersanede bile değil, matbaadaki karanlık odada kendi kendime demiştim! Ama Üstad duymuştu. Artık nasıl duymuştu bilmiyorum!
“O zaman Üstad çok güzel bir ders verdi bize, hayatım boyunca unutamam o dersi. Elini öptüm, yanına oturdum. Diğer kardeşler de geldi. Çok net bir şekilde: ‘Kardeşim!’ Öyle kimseler gelmiş ki Kur’an’ın bir tek harfinin manasına kendini feda etmiş. Bize ne oluyor ki? Şimdi Kur’an’ın bütününe taarruz var, biz niçin kendimizi feda etmeyelim?’ Biz hiç ses çıkarmadan öylece dinledik. Sonra ‘Haydi dön’ dedi bana. Ben de İstanbul’a falan gitmeden doğru tekrar Ankara’ya döndüm. Valideye gidememiştim. Validem yaşlıydı, ben yedinci çocuğu idim, dört sene ziyaretine gidememiştim. Dile kolay, dört sene…
Ömer ÖZCAN, Ağabeyler Anlatıyor 1
- “Ne Hürriyeti, Ne Hürriyeti!” - 16 Şubat 2024
- “Bediüzzaman’a İlk Ziyaretimi Yeis İçinde Yaptım” - 22 Ekim 2023
- O Fakir Nurcuların Kalpleri Öylesine Zenginleşmiş ki… - 21 Ağustos 2023
- Bediüzzaman Said Nursi’nin bir prensibini bozan aşure - 28 Temmuz 2023
- Kastamonu İnebolulu Son Şahitlerden Said Nur Çelebi - 13 Haziran 2023
- 27 Mayıs Sonrası Erzuurum’da “Tuhfetür Reddiye” Davası - 27 Mayıs 2023
- Hasan Basri SARIÇAM Ağabey - 25 Ocak 2023
- Hüseyin BÜLBÜL: Çamdağı’nda Üstad’la 12 Gün Kaldım (Video – Hatıra) - 30 Ekim 2022
- İnebolulu Gülcü Hüseyin Ağabeyin Hatıralarından (Video) - 4 Haziran 2022
- Bediüzzaman Hapisteyken Camide Göründü mü? Av. Hüsameddin AKMUMCU Anlatıyor (Video) - 15 Nisan 2022