Ana Sayfa / Yazarlar / Ne Okuyalım?

Ne Okuyalım?

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

 

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

.

 

  Ne Okuyalım?

.

Mağfur Mehmed Akay 25 yıl parkinson hastalığı yaşadı. Muhtereme eşinin ifadesiyle tek bir kere şikayet etmedi, yatağa bağlanana kadar da Risale-i Nur derslerinden geri kalmadı….

.

İki cihan sevgilisi asv buyurdu:
“Faydasız ilimden Allah’a sığınırım.”

Tirmizi                        

   

* Sen kendi hikayeni yazmazsan başkaları senin hikayeni istediği gibi yazar…

 

Rahmetli kahraman ve fedai doktor Mehmed Akay ve Nur kardeşleri.

 

* Kaynaklarda bildirildiğine göre; Hz. Musa as Tur Dağı’na Allah’tan 10 emri almaya giderken yolda bir adama denk gelir.

Adam Musa as’a nereye gittiğini sorar O da:
Tur (Sina) dağına Allah’la konuşup 10 emri almaya gittiğini söyleyince adam:
Yaa Musa Allah için bana dua eder misin, ahrette seninle olayım der.

O da tamam dua edeceğim der ve yola devam eder.

Dönüşte aynı yoldan geçerken adama dua ettiğini söylemek ister ama adam ölmüştür.

Derler ki; O zatı aslan parçaladı ve öldü.

Kıssa olarak denir ki; Cennette Musa ile birlikte olmanın bir bedeli vardır!

O adam için bunun bedeli aslanın parçalanmasıyla ölmekmiş…

“Şüphesiz bazen bir kişinin Allah katında bir mevkii olur ki, kendi ameliyle oraya ulaşamıyor.

Bu sebeple Allah o kişiyi söz konusu makama ulaşıncaya kadar  bela hastalık ve  musibetler verir.”

 (Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, h. no: 3741)

 

Duasının kabulüne hayatının ispat ve şahid oluşu!

“O dil Allah desin, Kur’an desin, Resulullah sav desin, başka bir şey demesin!

Her bir zerremiz’ Nur! Nur!’ diye haykırsın sözünün erleri!”

            

*

 

Merhum dr. Mehmed Akay Biyografisi

 

D: 15.12.1937 Çanakkkale / V: 3.1.2021 Selçuk- Çamlık Kabristanı.

” 1967 de İstanbul Ağır Ceza’da hapis cezası  vermişlerdi.

Zübeyr Ağabeyi Kirazlı Mescid Sokağı’nda ziyarete gittim.

Kapıyı açar açmaz:

‘Kardeşim son nefesimize kadar Risale-i Nur’la hizmet ederek intikamımızı alacağız’ dedi.

Erzurum’da doktor asteğmen olacakken ‘sakıncalı piyade’ ilan edildiğinde ise:
“Akay general oldu!” demişti sıddıkiyet makamındaki  Z.Gündüzalp.

1968 de Van’da askeri hekimken; 1969 Mayıs / Erzurum Mareşal Hastanesi’ne tayin edip  sonra da Pasinler hapsanesine atarlar.

20 ay sakıncalı erlik bitince 24 ay Pasinler Cezaevi’nde hapis yatıp tahliye olur.

Toplamda 20 ay erlik, 15 ay mahpus olarak askerliği 35 ay sürer.

  

 

İstanbul’da ilk üniversiteli dersanesini Haseki Hastanesi karşısında açtıktan bir süre sonra Nur dersinde Asayı Musa okurken,
15 kadar polis baskın yapıp; Sultan Ahmed Adliyesi’ne sevk edildiğinde gazetecilere,
Z.Gündüzalp Abi’nin işmar ettiği cevabı vermiştir.

Eliyle boğazına kesme işareti yapıp:
“biz bu yola başkoyduk!” demişti.

bknz: Milliyet 30 Aralık 1962.

 

1952
Merhum babası: “dinimiz için çalışmazsan babalık hakkımı helal etmem, ya doktor ya mühendis ol masabaşı memuru olma!”

1957: Risale-i Nur ile şerefleniyor!

1960 Çapa Tıp’ta okurken Susurluk Şeker’de çalışır ve yatsı namazı sonrası polis,  lojmanına habersizce girip çantasını kurcalar ve camiden karakola götürür, karakol mahkeme derken 30 ay sonra beraat eder.

Z.Abi 1963’te yazıcılık problemi çıkınca çok bunalmıştı.

Üstadın şu sözlerini tekrarlıyordu:
“İnsan ihtiyarladıkça enaniyet gençleşir.

Bu yüzden 80 yılda kazandığını bir anda kaybedenler olur olmuş.”

“Korkuyorum Üstadım” de(r)dim.
‘Korkma, titre titre!’ dedi.

1963 güzünde Z.Ağabey;
“Kardeşim Antep’e git Uhuvvet Risalesi oku, şu şehre git ders yap” talimatları mucibince şehirlerimizin pek çoğunda ders yapmak nasip oldu.

1964’te Ankara Tıp’ta asistan olur.

Asistan olduktan vefatına kadar maaşının yarısını iman Kur’an Nur davasına harcar.

* 1964’te Z. Abiye derslerin programlı olmasını teklif edince:

” Sorbon’da bir ders yılı boyunca tek bir edebi şaheser okutulur.” cevabını alır.

Çünkü o başeserde; edebiyatın bütün kural ve örnekleri bulunur.

Risale-i Nur’un her bir eseri de sahasında öyledir.

Dini imani felsefi mantıki bütün ilgili meseleleri barındırır der.

Manevi şehid Akay’dan:

* Nur talebesinin manevi dengesi, hizmetiyle mümkündür.
İman – İslamiyet okuyacak anlayacak ve tam yaşayacaksın.

Küfre karşı cihat edeceksin!

* Gelin bir olalım.

Kitapla iş bitseydi hiç bir ülke üniversite açmazdı!

* Risale-i Nur’un profesörü olunuz!

Hizmette kurmaylar yetişmeli.

Üstad Nursi bozulan medrese eğitimini tenkit ediyor:

* Kitaba bakarak mütalaa ile konuyu anlamak yerine, okuduğunu tekrarlama hâkim olmuş.
Okuyup araştırıp anlamak yerine ezbercilik esas olmuş.

Sual / cevap  tarzı, münazara yerine şevksizlik uyuşukluk arız olmuş…

* Teoriyi bilen ama pratik çözümler üreten bir hizmet tarzı, Türkiye’de örnek dünyada örnek model bir müslüman yetiştirmeliyiz.

* Vakıf kardeşlerden birine sordum.

Arkadaşlarınızla ortak dertlerinizi görüşüyor musunuz?

Dedi; yok.

Nur davası güdenler dert ve sıkıntısını samimi olarak kardeşine açarak bilfiil birbirine yardımcı olmalı.

         

  —-

 

Kahraman fedai Mehmed Akay ve arkadaşları en son, 1985 yılında Risale-i Nur dersinde Susurluk’ta tutuklanıp serbest bırakılmıştır.

Böylece; 1926’da üstad Nursi’nin ilk tutuklu sürgününden beri geçen  59 yıllık, Nurcuların tutuklu ve hapis macerası, 163. Ceza yasasının kaldırılmasıyla sona ermiştir.

        

—–

 

“Ya Erhamerrahimin! Kur’an’daki. İsmi Azamın ve şu âlem kitabındaki sırrın olan Hz. Muhammed asv hürmetine,
Esmai Azam nurlarını kalbime, kalbimdeki ruhuma akıtan pencereler eyle!

Bu sayfa kabrimin tavanı, güzel isimlerin de hakikat güneşinin huzmelerini ruhuma akıtan pencereler olsun!

Allah’ım kıyamete kadar bu isimlerle dua eden ebedi bir dilimin olmasını istiyorum!

Öyleyse şu kalıcı yazılarımı benden sonra, geçici dilim yerine kabul eyle!”

Elfü elfi aamiin eyy 20.yüzyılın korkusuz iman Kur’an, Risale-i Nur fedaisi…

Yakarış ve niyazınla; murat ettiğin  ahret makamına inşaallah ulaşırsın/ ulaştın…

 

Hüseyin Çeşitcioğlu

 

Risale-i Nur’un Fedakâr Talebelerinden Dr. Mehmet Akay

Doktor Mehmet Akay

 

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Haçın Manası

Haçın Manası   Semboller vahiyle gelmez. İnsanlar onu sonradan yakıştırırlar. İcad ederler. Ne hilal, ne …

Kapat