Nehcü’l-Enâm Eseri Üzerine Türkçe Notlar – 7

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

NEHCÜ’L-ENÂM ESERİ ÜZERİNE TÜRKÇE NOTLAR – 7

KABİR SUALİ VE KIYAMET MEBHASI

Azap, Sual, Kabir, Haşir, Hesap, Sırat, Mizan ve Neşir, Cennet, Havz[-ı Kevser], Cehennem haktır [gerçektir]. Şöyle ki, nazar ve sihir de haktır. Cennet 7 kat, asuman üzerindedir. Cehennem, 7 tabaka yerin altındadır.

Allah dışında her şey fânî olacaktır. Eczâ-i cisim [kuyruk sokumu] yok olmayacak. Nitekim, insanın yaratılışı ondan olacaktır. Allah (cc) fânî olanlara ruhları yeniden teslim edecek ve hesap yerinde hazır bulundurarak.

Ateşin üzerinde sırat köprüsünü uzatacak. Mizan tartısını da, sıratın yanına koyacak. Bazılarının kitabını sağ eline, bazılarının da sol eline verecek [itiraz olmaksızın].

[Allah (cc)]; insanlardan günahlarının hesabını soracak, iyi ve kötüyü birbirinden ayıracak. Affettiklerini fazl-ı kereminden affedecek, diğerlerini de cehenneme koyacak. Ehl-i Cennet, Havz-ı Kevser’den içecek, Ehl-i Cehennem ise hamim içecek. Günahkâr [Müslüman]lar daha sonra cehennemden çıkacaklar, kâfirler [ise orada] ebedî kalacaklar. Bu zulüm değil, adalettir. [Cenâb-ı Hak (cc)], kendi mülkünde [dilediği gibi] tasarruf edebilir. Herbirimiz [yani her bir mü’minin] bir kâfiri var. Allah’ın fazlıyla onlar bizim fedâilerimizdir.

Büyük günah işleyen kimse, cehenneme girmeyi hak eder. [Büyük günah işleyen kimseyi] Allah dilerse azap eder, dilerse azad eder. O kimseye de şefaat edilir. Öncelikle şefaat hakkı Efendimiz’dedir (asm). Sonra hayır sahibi kimseler de şefaat edebilir. Kelime-i Şehâdet’in mânâsı, tam olarak bunları kapsıyor. Lafzı ise avâm içerisinde meşhur olmuş şekli iledir. Bunlara iman hususunda kalbinin mutmain olmaması, mü’minliğine zarar vermese de; [bunları] i̇nkâr, küfrü gerektirir.

Tasdik etmek, farzdır senin üzerine ey kardeşim! Resûlullah’ın (asm) bize gelişini, ey dinleyici! Toplu hâlde sana gelen iman kaidelerine iman etmen, sana farzdır. Sakın ola ki, bu kaidelerden hiçbir tanesini i̇nkâr etmeyesin. Böyle yaparsan, zorla kendini dinden alıkoymuş olursun. Yerden Sidretü’l-Müntehâ’ya kadar olan bütün varlıkları düşün. Zerreden Bahr-i Adem’e, varlıkların yoktan var oluşunu bir düşün.

Abdulkadir Çelebi̇oğlu