Ana Sayfa / Yazarlar / Niçin Kemal Değil Kamâl? / Vehbi KARA

Niçin Kemal Değil Kamâl? / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Niçin Kemal Değil Kamâl?

Her insan kendi ismiyle çağrılmak ister. Bu ise en tabii insan hakkıdır. M. Kamâl ismini “Kamâl” olarak 1935 yılında değiştirmiş ve öldüğü 1938 tarihine kadar bu ismi kullanmıştır. Hatta “Kamalizm” ideolojisi bu yıllarda dile getirilmiş sayısız kitap ve makaleye konu olmuştur.

 Elbette bir bildiği vardır. Bu konuda kendisine saygı duyulmalı kendi çağrılmak istediği isimden farklı olarak eski ismiyle hitap edenler bu yanlışlarından vaz geçmelidirler. Ben elimden geldiği kadar kendisini “Kamâl” olarak yazmaya ve ifade etmeye çalışıyorum. Bazen bir eserden alıntı yaptığım zaman nokta ve virgülüne kadar değiştirilmemesi lazım geldiğinden “Kemal” ismini de kullanmak mecburiyetinde kalıyorum. Bu ise bir zorunluluktur.

Peki, neden Kamâl ismini kullanmıştır, bu konuda yazılmış eserlerden yola çıkarak fikir yürütmek mümkündür. Öncelikle “Ben Atatürk’ün Uşağıydım” adlı eseri ile Cemal Granda, bu konuya ışık tutmaktadır.

Eserinde “Bütün Kemaller eşektir” ifadesini bizzat M. Kamâl’ın söylediğini hatta bu yüzden bazı şahısların ismini Kemal yerine Cemal yapmak zorunda kaldığını belirtmektedir. Demek ki M. Kamâl “Kemal” isminden hiç hoşlanmamaktadır.

M. Kamâl’ın ideolojisini ve hayata bakışını anlamak isteyenlerin Cemal Granda’nın bu eserini okumasını tavsiye ederim. Zira kitabın başından sonuna kadar M. Kamâl’ı ne kadar çok sevdiğini söyleyen Granda, yaşamış olduğu hatıraları çok sade ve anlaşılır bir dille ifade etmeye çalışmıştır.

Kamâl ismini kullanmaktan hoşlanmayan birçok insan neden bu ismi kullandığını ifade etmek için şu gerekçeleri kullanmaktadırlar. Öncelikle “Kamâl” isminin Türkçedeki büyük sesli uyumuna uygun olduğunu söylemektedirler ki bu doğru değildir. Zira M. Kamâl’ın Nüfus cüzdanında Kamâl’deki ikinci “â” inceltme şeklinde yazılmıştır ki bu durun sesli uyumuna uymamaktadır.

İkinci olarak da eski dilde Kamal’ın “kale” anlamına geldiğini söylerler fakat bu da doğru değildir. Çünkü kale anlamında birçok kelime kullanılsa da asla “Kamâl” ifadesine hiçbir eserde rastlanmamıştır. Eski dilde “Kamal” ve “Kam” şamanlara verilen isimdir.

Burada mantıklı olarak söylenebilecek en doğru neden şu olsa gerektir. Kamâl, ismindeki ikinci “â” inceltme şeklinde yazıldığı için bir çok dilde bulunan ”ae” karışımı bir harf şeklinde telaffuz edilebilir. Bunu Türkçenin 29 harfi ile söylemek gerekirse “ae” şeklinde kullanırsak Kamâl ismine “Kamael” diyerek söyleyebiliriz. Bu kelime ise İbranicede “tanrının gücü” anlamına gelmektedir.

İnternet arama motorlarında “Kamael” kelimesi  “ כמאל” şeklinde ifade edilmekte ve “ Meaning: The strength of God” şeklinde ifade edilmektedir. ( Bakınız: 

http://www.rodurago.net/en/index.php?site=details&link=kamael )

Kuvvetle muhtemeldir ki “Kamâl” kelimesi bu manayı ifade etmektedir. Çünkü M. Kamal’ın doğduğu yer olan Selanik’te Yahudilerin kullandığı dil olan İbranice en yaygın lisanlardan bir tanesi idi. Halkın üçte biri Yahudi olduğu gibi yine büyük oranda “dönme” olarak tabir edilen “Sabetaycı” yaşamaktaydı. Tanrının gücü anlamı dini bir sıfat veya ifade olarak kullanılmış olabilir, vesselam…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Niçin her şey ona salât ediyor?

Niçin her şey ona salât ediyor? Gördüm ki, gece âlemi, dünyanın yeni açılmış bir menzili gibidir. Yatsı namazında o âleme girdim. Hayalin fevkalâde inbisatından ve...

Kapat