Kur’an Furkan’dır!…
Furkan’a muhatap olmak için faruk olmak elzemdir…
Biz faruk olmadığımıza göre
Risale-i Nur gibi ‘Farukiyete’ sahip faruklardan ders almamız gerektir!..
Üstadımızın ifadesiyle;
“Güneşe mazhar olmak için ay kadar yükselmek lazımdır.!..”
Bu Kur’an’a ait mana, hakikat ve hikmet ve uhrevi neticeler içindir!..
Kur’an okumanın beş farzı vardır.
BİRİ tecvidiyle tilavet,
İKİNCİSİ okuduğunu mealiyle bilmek,
ÜÇÜNCÜSÜ ayetlerin hakikat, mana ve hikmetini kavramak,
DÖRDÜNCÜSÜ O’nun ilmiyle âmil olmak,
BEŞİNCİSİ emr-i maruf ile bu büyük nimeti başkalarına ulaştırmak!..
Bir Nur yani Kur’an talebesi Üstadının izinde,
hocası olan Risale-i Nur’un nuranî rahle-i tedrisatında,
Mürşidi olan KUR’AN’dan öyle ders almalıdır!.
Kur’an’ın eğitim aşamaları şunlardır;
1. Şeriatı (Allah’ın emirleri, hükümleri, isim ve sıfatlarıyle uhrevi beyanları) öğrenilmesi.
2. Basamak; Şeriatın uygulama alanı olan Sünnete uyulması
3. Şeriatın hakikati, manası ve hikmetinin bilinmesi,
Zaten, kişi ilmihali ve fıkhî hükümleri hadislerle kavrar, hayata geçirirse,
Risale-i Nur diğer bütün aşamaları o kişiye kabiliyetine göre kolaylaştırır.
İtikat bakımından hiç bir eksiği olmadığı gibi, diğer hak yollara da vâkıf olur.
Marifet denilen Şeriatın sahibinin isim ve sıfatlarıyle tanıma mertebeleri yani marifetullah,
Sonuncusu hepsini içine alan, şeriatın meyvesi tasavvuftur..
“Risale-i Nur i̇manî meselelerde zamanın Gavs-ı Azamı’dır.” (Mektubat)
İyi öğrenilmesi ve anlaşılması için iyi bir eğitim gereklidir.
Roman ve ya gazete gibi okunup da indirilecek bir kitap değildir!..
Hülasa;
Üstadımızın yine ifadesiyle, Kur’an bir hazinedir,
Bu zamanın fehmine, O’nu açacak anahtar Risale-i Nur’dur.
Hazinenin kıymetine binaen anahtarı da kıymettardır.
Anahtarı kullanmayı bilmek hazineyi açmak demektir!
Kur’an-ı Hakim’i en güzel şekilde tarif eden tefsir Risale-i Nur’dur!..
Kur’an’ın çok zengin bir dili vardır.
Risale-i Nur da bu zenginlikten hissesini almıştır.
Şu andaki kullandığımız Türkçe 3500 kelimelik -ki,
bunun 2000’ni Arapça asıllı- Türkçe ile bunu çözmek imkansızdır.
Halbuki Kur’ân dili 200.000’den fazla kelime içerir.
Rabbim hepimizin ille-i gayesi olan;
“Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı okuyan ve öğretendir” (Buhârî) Hadis-i Şerifi’ne,
Kur’an hâdimiyetinde,
Emr-i maruf, Nehy-i an’il-münker’ vazifesiyle mazhar ve müyesser kılsın inşallah!..
- Hayranlıkla Dinlediler ve İtaat Ettiler!.. - 18 Eylül 2024
- ‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ - 14 Eylül 2024
- Eğer Allah Dileseydi Ne (biz) Şirk Koşardık, Ne de Atalarımız!..” - 11 Eylül 2024
- “Canımı Müslüman Olarak Al ve Beni Sâlih Kimseler Arasına Kat !” - 10 Eylül 2024
- Şehadette Niçin Hem Abduhu Hem Rasûluhü Diyoruz? - 2 Eylül 2024
- İttihad-ı İslâm’ı Israrla Önemsememek… - 30 Ağustos 2024
- Allah’ın Lûtfu ve Rahmetiyle, Ferahlasınlar… - 27 Ağustos 2024
- Sırf Allah ve Resûlü, Fazlından Kendilerini Zengin Etti Diye İntikam Almaya Kalktılar - 18 Ağustos 2024
- “Kader Bizi Böyle Bağlamış…” - 9 Ağustos 2024
- “Bir de Takvâ Elbisesi ki…” - 3 Ağustos 2024