Ana Sayfa / Yazarlar / Nübüvvetin Delili

Nübüvvetin Delili

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Nübüvvetin Delili

Şahid ol Ya Rab! Semada yankılandı.

Kulaklarda çınladı. Zerrelere nüfuz etti.

Sadık peygamberin doğru söz söylediği, münevver akıllarda ve nurani kalblerde karşılığını buldu.

Zira Allah adına biri yalan söylese, semaya bakıp da şahid ol demez, diyemez, titrer.

Allah adına yalan söyleyen, semaya bakıp refiki a’laya ulaştır demez, diyemez, titrer.

Allahu Zülcelal de buna kayıtsız kalmaz. Karşılığı mutlaka semadan iner.

Doğru konuşmayan kimse giderken tebliğ ettim mi diye sormaz. Sonra da şahid ol Ya Rab diyemez.

Ey münkir adam! Elini vicdanına koy ve düşün. Bu Zat’ın son anlarına dikkatle bak. Her halinin sıdkına şahid olduğunu gör.

Rasulullah’ın Efdaliyet Delilleri

En yüce kitap Kur’an ona gönderildi. (Nahl: 44.- 64.)

En harika mucize şakkı kamer ona verildi. (Kamer: 1.- 2.)

Miraca çıkıp Allah ile görüştü. (Necm: 5.- 12.)

Allah’ın, onu kendi ismi ile birlikte zikretmesi. (Nisa: 13.)

Son peygamber olarak gönderildi. (Ahzab: 40.)

Bütün insanlığa gönderildi  (Sebe: 28.)

Ümmetinin en hayırlı ümmet olması (Al-i İmran: 110.)

Mahşerde şefaat yetkisinin ona verilmesi

Rasulullah’ın (s.a.v.) Son Namazı ve Son Sözü

Rasulullah (s.a.v.)’in Mescid-i Nebevide kıldığı son namazlar, yatsı namazı ve daha sonra kıldığı öğle namazıdır.

*Enes’den (r.a.): “Rasulullah (s.a.v.)’in en son kıldığı namaz, Ebu Bekir’in arkasında tek elbiseye bürünmüş olarak kıldığı namazdır.” (Nesai, Tirmizi) (Cem’ul- Fevaid 1. Cilt, 199. Sh.)

*Rasulullah (s.a.v.)’in son hastalığında Ebu Bekir (r.a.) üç gün ve toplam on iki vakit namaz kıldırmıştır. Bu süre zarfında Rasulullah (s.a.v.)’in bir defa veya iki defa mescide çıktığı hususunda muhtelif rivayetler vardır. Bazı rivayetlere göre bu, bir defa yatsı namazında, ikinci defa öğle namazında olmuştur. (İbni Mace Şerhi- İkametu’s-Salah, 3. Cilt, 627. Sh.)

*Ali bin Ebi Talib’den (r.a.): şöyle demiştir: “Rasulullah’ın (s.a.v.) son sözü: “Namaza (devam edin) ve sağ ellerinizin malik olduğu şeylere (dikkat edin)” emri idi.” (İbni Mace- Vesaya 7. Cilt, 372. Sh.)

*Son Peygamber’in son sözü namaz oldu. Nübüvvetin hikmeti namazda hitam buldu.

*O’nun vefatıyla insanlar yetim kaldı. Dünyanın nuru gitti. Vahiy kesildi. Cebrail (a.s.) dünyayı şereflendirmedi. Sahabeler bu durumlarını şöyle anlatırlar.

*Ebu Said dedi ki: “Rasulullah (s.a.v.)’i toprağa verdikten sonra kalblerimizi tanımaz olmuştuk.” (Bezzar) (Ravileri Sahih) (Mecma’uz- Zevaid Heysemi- Menkibeler 14. Cilt, 429. Sh.- Hadis No: 14278.)

*Enes dedi ki: “Rasulullah (s.a.v.) Medine’ye gelince herşeyi aydınlattı. Vefat etti, oradaki herşey karardı. Öyle ki O’nun defninden hemen sonra kalblerimiz değişti.” (Tirmizi 3618) (Kitabu’z- Zühd ver- Rekaik Şerhi 51. Sh.)

Sîreti ve Sureti

*Vema medahtu Muhammeden bi mekaleti.

Velakin medahtu mekaleti bi Muhammed.

Hasan bin Sabit (r.a.)

*Ben sözlerimle Muhammed’i yüceltmedim.

Aksine onun ismini anmakla sözlerim yüceldi.

Hasan bin Sabit (r.a.)

*Rasulullah’ın (s.a.v.) bir Azim ahlakı ve bir de Kerim ahlakı vardır.

Rasulullah (s.a.v.), Kendisini kötüleyen şiirler okuyan Ebu Azze’yi Bedir’de affetti fakat Uhud’da tekrar karşısına çıkınca affetmemiştir. Bu azim ahlakına misaldir.

Mekke’nin fethinde Mekke halkını affetti. “Ebu Süfyan’ın evine sığınanların canları emniyettedir.” dedi. Bu da kerim ahlakına misaldir. (bk. İbn Kesir, El Bidaye Ve’n-Nihaye, Çağrı Yayınları 3. Cilt, 469.- 470. Sh.)

Sual: Dünyanın en güzel insanı nasıldı?

Cevap: Her haliyle peygamber olduğu belli olurdu.

*Hz. Hasan’dan (r.a.) rivayetle:

Avuç içi ile işaret ederdi.

Hayret edip şaştığında avucunu ters çevirirdi.

Konuşurken sol başparmağını sağ avucuna vururdu.

Öfkelenince yüzünü çevirirdi.

Güldüğünde gözünü kırpar ve kısardı.

Gülmesi tebessüm şeklindeydi.

(Taberani- Kebir) (Mecma’uz- Zevaid Heysemi- Peygamberlik Alametleri 14. Cilt, 221. Sh.- Hadis No: 14026.)

*Saçları kulak yumuşağını geçmezdi.

Kaşları uzunca ve kıvrımlı idi, bitişik değildi.

Çekme burunlu idi.

Sakalı gür ve sık idi.

Ağzı biraz büyükçeydi.

Göğüs ve karnı aynı hizadaydı.

Bir şeye bakmak istediğinde, bütün vücudu ile dönüp bakardı.

Hep önüne bakardı.

Yere bakışları göğe bakışlarından daha fazla olurdu.

(Taberani- Kebir) (Mecma’uz- Zevaid Heysemi- Peygamberlik Alametleri 14. Cilt, 220. Sh.- Hadis No: 14026.)

*Garip kimselerin hakkını korur, onları gözetirdi.

Onun yanında insanların en faziletlisi samimiyeti en çok olandı.

Bir topluluğun yanına vardığında nerede boşluk bulursa oraya otururdu.

Hiç kimsenin sözünü kesmezdi.

(Taberani- Kebir) (Mecma’uz- Zevaid Heysemi- Peygamberlik Alametleri 14. Cilt, 222.- 223. Sh.- Hadis No: 14026.)

*İlk sözünde, “Ben Allah’ın kuluyum.” diyen bir peygambere nasaranın attığı iftiraya bakın.

İlk sözünde, “Ümmetim, ümmetim.” diyen bir peygambere müslümanın lakaytlığına bakın.

*Tıfl iken ol, diler idi ümmetin,

Sen kocaldın, terk edersin sünnetin.

Süleyman Çelebi

Mucize

Peygamberler mucize gösterdikten sonra bunu bir daha konuşmazlar. Çünkü cahiller tekrar tekrar gerçekleştirmesini isterler. Ay ikiye bölündü. Bu olay sonraki zamanlarda konuşulursa hadi bir daha bölünsün diye sürekli istekte bulunurlar. Teklifleri bitmez. Bu ise akla ve tebliğe ve adaba aykırıdır.

Mucize gösterilir. Gören görür. Mesele kapanır.

İsa (a.s.) gökten sofra indirdi. Yine de inkar ettiler. Konu kapandı. Bu istek tekrarlanmadı.

*Allahu Teala (c.c.) şöyle buyuruyor: “Bizi ayetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan şey, evvelkilerin (onları) yalanlamış olmasıdır. (İsra: 59.)

Müşrikler Safa tepesini altına çevir dediklerinde bu ayet indi. Zira Şakkı kamer, Safa tepesinin altın olmasından daha büyük bir şeydi. İnanmadılar. Sihir dediler.

Mirac yok sayılırsa İslam dininde büyük bir boşluk açılır. Nübüvvetin, ibadetin, namazın, tahiyyatın manası eksik kalır. Miracdan kimler rahatsız olur. Mirac kimleri üzer. Hıristiyanı, Yahudiyi ve İblisi üzer. Rasulullah’a gelen şereften dolayı ancak onlar hased eder. Miracı inkar edenin İslam’dan bir nasibi yoktur. Ya ahmaktır ya münafıktır.

Meşhur hadis olan miracı inkar eden veya beden ile değil ruh ile yükseldi veya rüyada gördü diyen kimse Hz. Ebu Bekir’in faziletini inkar ediyor demektir. Halbuki Sıddık lakabı Hz. Ebu Bekir’e mirac olayını tasdik ettikten sonra verildi.

Bu inkarcı güruhun gayesi, mucizeyi değil Peygamberi inkar etmektir. Fakat niyetlerini aşama aşama gerçekleştirmek isterler. Önce Hz. Muhammed hiç mucize göstermedi. Sonra ikinci aşamada, Hz. İsa o kadar çok mucize gösterdi. Demek ki Hz. İsa daha üstün. Son aşamada mucizesi olmayan peygamber olamaz. İnkar ederek netice almak isterler.

Rasulullah’ın Mucizeleri

Rasulullah (s.a.v.)’in en büyük mucizesi Kur’an’dır. Bu en büyük mucizeye bakınca onda dört nübüvvet mucizesinin zikredildiğini görürüz.

Şakk-ı kamer mucizesi: Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı. Onlar bir mucize görürlerse hemen yüz çevirirler ve “Eskiden beri devam edegelen bir sihirdir.” derler. Yalanladılar ve kendi hevalarına uydular. (Kamer: 1.- 2.- 3.)

*Bu mucize mütevatir olan Kur’an ile sabittir. O zamanın inatçı kafirleri bile bu ayete itiraz etmediler. Mucizeyi gördükleri zaman: “Bu bir büyüdür.” dediler.

Bu ayet mucizenin gerçekleştiğini isbat eder.

Kafirlerin, Hz. Peygamber’e büyücü demeleri, onların olağanüstü bir şey gördüklerinin en bariz delilidir. Zira olağanüstü bir şey görmemiş olsalardı elbette sihir demezlerdi.

Ayın yarılması kıyamet zamanında olacak diyenlerin görüşleri isabetli değildir. Çünkü Kıyamet koparken ay parçalanır, un ufak olur. O gün buna şahid olanlar sihir demezler aksine dehşete kapılırlar. Kıyamet anında bunu yalanlayan ve hevasına uyan kimse olmadığı aşikardır. Bu hadise ile ilgili Buhari ve Müslim’de ve diğer hadis kitaplarında sahih hadisler mevcuttur. Sahabenin önde gelenlerinden yedi sahabeden rivayet edilmiştir.

İsra mucizesi: Kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescidi Haram’dan (Mekke’den), kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa’ya (Kudüs’e) götüren Allah’ın şanı yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür. (İsra: 1.)

*Ayette açıkça ifade edildiği için İsra olayını inkar etmek, küfürdür.

Mirac mucizesi: Sonra ona yaklaştı ve sarktı. İki yay kadar yahut daha yakın oldu. Allah, vahyettiği şeyi bunun üzerine vahyetti. Gözleri ile gördüğünü kalbi yalanlamadı. (Necm: 5.- 12.’ye)

Bedir’de toprak mucizesi: Attığın zaman sen atmadın, fakat Allah attı. (Enfal: 17.)

*Rasullah’ın attığı bir avuç toprak kafirlerin gözlerine gitti. Göz yaşartıcı bomba etkisi yaptı. Manen kör olan kafirler, maddeten de kör olup göremediler.

Cevher İnci Altın isimli kitaptan

Ya Rasulallah

Şu halimle geldim,

Kabul eder misin Ya Rasulallah!

Ben kendime bakamam,

Bana bakar mısın Ya Rasulallah!

 

Utancım perişaniyetimden,

Utancım kıymetsizliğimden,

Utancım uzaklığımdan,

Yanına alır mısın Ya Rasulallah!

 

Yanından ayırma bu hakir günahkarı,

Nazarını eksik etme kirlenmiş gözlerimden,

Çevir bana nur dolu yüzünün ışığını,

Nurun temizlesin beni, aksın yüreğimden.

 

Tebessümün, gönlümü açsın kuşatsın,

Sözlerin, ruhumu aydınlatsın yanında,

İlminden bir damla kalbimi donatsın,

Sıdk ile var olayım senin yolunda.

 

Ümmetindenim, budur tek gururum,

Mü’minim, imanım tek iftiharım,

Rahman’a kulluğumla bahtiyarım,

Bir lütfunla saadet diyarındayım.

 

Abdullah Öztürk

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

2 Yorumlar

  1. avatar
    Şevket Özsoy

    Mürekkep olsa da gül kokan terin
    Kalbime ismini yazsa Efendim
    Sanki gül bahçesi mübarek tenin
    Canânımsın benim, cânı neylerim

    Salât sana Selâm sana Efendim

  2. avatar

    Allah razı olsun hocam

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Recep Ayında Oruç Tutmak

Recep ayında ne zaman (hangi günler) oruç tutulur? Recep ayında oruç tutmanın fazileti. Cenâb-ı Hakk’ın …

Kapat