Ana Sayfa / RİSALE-İ NUR'DAN / Nurşin ile Paris aynasında medeniyet mukayesesi

Nurşin ile Paris aynasında medeniyet mukayesesi

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

NURŞİN İLE PARİS AYNASINDA MEDENİYETLER MUKAYESESİ

Bil Ey Müslüman!

Kâfirlerin medeniyetiyle mü’minlerin medeniyeti arasında fark budur ki:

Kâfirlerin medeniyeti; dışı içe, içi dışa çevrilmiş bir vahşet-i mahzadır. Zâhirîsi süslü püslü, bâtınîsi çirkin ve pistir. Sureti me’nus, sîreti muvahhiştir.

Amma mü’minlerin medeniyeti ise; bâtını zâhirinden daha a’lâ ve ahsendir. Manası, suretinden daha tam ve kâmildir. İçinde bir ünsiyet, bir sevgi, bir muavenet saklıdır.

Bunun sırrı budur ki: Mü’min, sırr-ı iman ve tevhid ile; bütün kâinatın mevcudatı arasında bir uhuvvet ve eczaları mabeyninde -hususan Benî Âdem arasında ve bilhassa müslümanlar mabeyninde bir ünsiyet ve mütekabil bir sevgi görüyor. Hem asıl, mebde’ ve mazî itibariyle yine her şeyde bir uhuvvet ve sonunda bir mülâkat ve kavuşmak olacağını ve müstakbelde (mevcûd) neticenin kesin olacağını biliyor ve görüyor.

Fakat kâfir ise, küfrün hükmüyle her şeye karşı bir yabanilik ve ayrılık, belki kendisine hiç bir menfaatı olmayan bir nevi düşmanlık görür, bu düşmanlığı âdeta her şeyde, hattâ kardeşinde de görür. Çünkü kâfir; uzanıp giden ezelî bir ayrılış ve sonsuz ebedî bir firak ortasında yalnız nokta kadar küçük ve az bir buluşma anındaki bir uhuvvetten başka, bir kardeşliği görmüyor ve yoktur. Yalnız bir nevi hamiyet-i milliye yahut gayret-i cinsiye cihetiyle, az bir zamanda kardeşliği şiddet peyda eder. Halbuki o kâfir, zâhiren sevdiği kimseyi de samimi ve kardeşane bir muhabbet ile değil; belki ancak nefsinin ondaki menfaatini sever.

Amma kâfirlerin medeniyeti içinde görülen bazı insanî güzellikler ve ruhî ve ahlakî yücelikler ise, yine İslâm medeniyetinin sızıntılarındandır. Ve Kur’anın irşadatının in’ikasları ve sayhalarındandır.. veya semavî dinlerin bakiye kalmış olan parıltılarındandır.

Eğer bu mezkûr hakikata müşahhas bir misal istersen, hayalin ile “Nurşin”karyesindeki “Seyda” (k.s.) Hazretlerinin meclisine git! Ve orada o zatın sohbet-i kudsiyesi ile izhar edilen İslâm medeniyetine bir bak, göreceksinki; o Zat-ı Kerim’in irşadiyle fukara elbisesine bürünmüş sultanları veya insan libasını giymiş melaikeleri görürsün…

Sonra bu vaziyeti müvazene etmek üzere Paris’e de git. Ve onların büyüklerinin localarına gir, bak! Orada göreceksin ki, onlar insan elbisesine bürünmüş birer akrep veya benî-Âdem suretine girmiş birer ifrittirler.

(Bediüzzaman Said Nursi, Mesnevi-i Nuriye Terc. A.Badıllı sh: 202)

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Mehmed Feyzi Efendi’nin Dilinden Risâle-i Nur ve Bediüzzaman Hazretleri

1950 öncesi, Mehmed Feyzi Efendi’nin, “Asa-yı Musa” mecmuası için hazırladığı lügatçeye önsöz olmak üzere yazdığı, …

Önceki yazıyı okuyun:
Bediüzzaman’ı Kastamonu’da nasıl zehirlediler…

Bediüzzaman'ı nasıl zehirlediler.. / Erdoğan AKDEMİR Geçmişte çok ızdıraplı ve çileli günler yaşandı. Hapisler, sürgünler, …

Kapat