Ana Sayfa / Uncategorized / Önden Giden Atlılar / Yunus MÜREBBİ

Önden Giden Atlılar / Yunus MÜREBBİ

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

K Ü R S Ü

Yunus MÜREBBİ

ÖNDEN GİDEN ATLILAR

On yıllar önce…

Birkaç tane insan çıktı…

Belki de adını ilk kez duydukları, vatanlarından binlerce kilometre uzakta, okyanusların böldüğü diyarlara yelken açtılar…

Okul açtılar dilini, dinini, örfünü, adetini bilmedikleri ülkelerde…

Kimisi bir elin parmaklarınca talebeyle yetindi, Elhamdülillah dedi…

Kimisi bir sınıf dolduracak melekler buldu, şükrünü eda etti…

Kimisi de bir tek öğrenci bile bulamadan, koca bir eğitim sezonunu çocuk sesine hasret taş duvarlarla hasbihal içinde geçirdi, sabretti…

Onlar önden giden atlılardı…

Herkes Türkçülük naraları atarken Türkiye meydanlarında, onlar sessiz sedasız Türkçe sevdasını işlediler adı duyulmamış ülkelerde…

Biz “Ne Mutlu Türküm Diyene!” sloganının prangalarında yaşarken;

Onlar okyanus ötelerinde, kıtalar ardında “Türküm” nidasını sessiz nidalarıyla haykırdılar…

Ve aradan yıllar geçti…

“Türkçe Olimpiyatları” diye bir şeye soyundu önden giden atlıların ardına takılanlar…

Bıyık altından gülenler, bıyık üstünden dalga geçenler kadar “Hangi ülke, çocuğuna Türkçe’yi öğretir ve sevdirir ki?” özgüveni (!) ve Türkçe sevdalısı (!) insanlarımızca da “Türkçe Olimpiyatları” istihza ile karşılandı… Bu küçümseme kıskançlıktan mı, küçümsemeden mi, hazımsızlıktan mı yoksa olayın önemini ve sevdanın büyüklüğünü kavrayamamaktan mı kaynaklanıyordu? Bilinmez…

2003 yılında gerçekleştirilen ilk Türkçe Olimpiyatlarında 17 ülkeden 62 katılımcı ağırlanmıştı… Bir sonraki yıl ülke sayısı 24 olup katılımcı sayısı 120’ye çıksa da, 2005 yılında 41 ülkeden 250 öğrenci Türkçe’nin kalbinde bizim dilimizi bizden iyi kullandıklarını gösterseler de…

Ne bıyık altı ne bıyık üstü ne de özgüven sahibi Türkçe Sevdalıları Türkçe Olimpiyatlarına baktıkları tepeden inmeye tenezzül etmediler…

O yıllarda sadece bir kanalda haber değeri taşırdı!

Ne var ki 83 farklı ülkenin bayrağının arz-ı endam ettiği 2006 yılındaki organizasyonun ardından “acaba?”ların işgal ettiği sorular eşliğinde dikkatler Türkçe Olimpiyatları’na dönmeye başladı…

2007 yılındaki etkinlikle dalya diyen katılımcı ülke sayısı Türkçe Olimpiyatlarına 100 üzerinden 500 verdiğinde;

Önden giden atlıların ve onları takip eden Türkçe ve Türkiye sevdalıların yüreklerinde sessiz, slogansız, gösterişsiz, çıkarsız bir şekilde yaşattıkları sevdaları başka gönülleri de fethetmeye başladı…

Geçtiğimiz yıl 135 farklı ülkeden tam bin 500 öğrenci yarıştı Türkçe Olimpiyatlarında…

Türkçe’yi en iyi konuşan, en güzel ifade eden ve en güzel yaşayan olabilmek için…

Ve 2013 yılında ülke sayısının 150’nin, katılımcı öğrenci sayısının da iki binli rakamların kapısını tıklayacağı muhakkak…

Türkçe Olimpiyatlarının zirve noktası 2013 yılı olacak bence…

Ve zirve noktasında Türkçe Olimpiyatlarının açılışı Kastamonu’da olacak…

Binlerce organizasyon katılımcısı ve refakatçisi, yüzlerce görevlisi ve on binlerce seyircisi yanında milyonlarca izleyicisi Türkçe ve Türkiye sevdasını Kastamonu motifinden haykıracak…

Türkçe Olimpiyatlarının açılışının Kastamonu’da yapılması demek,

Kastamonu’nun başına talih kuşu konması demektir…

Hem de deve kuşu babından!

Türkçe Olimpiyatları, bundan önceki organizasyonlarla gösterdi ki, 2013 yılındaki etkinliğe de hazır vaziyette…

Peki Kastamonu ne alemde?

Efendim?!

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Üstad Said Nursi ve Siyaset yahut “Müstağni Siyaset”çi mi? / Mehmet Nuri BİNGÖL

Mehmet Nuri BİNGÖL mneminler5@mynet.com Üstad Said Nursi ve Siyaset yahut “Müstağni Siyaset”çi mi? “Bediüzzaman'ın İstanbul'da …

Kapat