EYLÜL SARISI Eyyup AKSOY |
OKUMAK ÜZERİNE
Okuma nedir?
Bakmak mıdır?
Görmek midir?
Bakarak görmek midir?
Kaç çeşit okuma vardır?
Neyi okumak lazım?
Kimden okumalı?
Ne zaman okumalı?
Okumak, başkasının gözünden bakmak mıdır?
Okuyarak gözümüzü başkasının görüş alanına hapsetmek midir?
Yoksa bize verilen “göz” ile bakıp görmek midir?
Ne için okumak?
Görmeyi keskinleştirmek için mi, yoksa görme yeteneğini köreltmek için midir?
Başkasının gördüğünü onaylayıp, aynı şeyi ben de görüyorum, diyerek onu memnun etmek midir?
Okumak, bir iletişim, bir buluşma noktasına varmak mıdır?
Sosyal alanlarda; siyasette, kulüpte, dernekte, cemaatte, facebook’da kendine yer bulma gayreti midir?
Okuma çeşitlerini çoğaltabiliriz; fakat biz hangi okuyuculardanız? Okunanı okuyanlardan mı, okunması gerekeni okumaya çalışanlardan mı?
Diğer bir ifadeyle; göremeyip de, görenin gözünden bakanlardan mı, gördüğünü zannedip bir şeyler gösterme iddiasında olanlardan mı?
Ya da ben körüm diyerek, gören birinin görmelerine ihtiyaç duyanlardan mı, “zahmete girmeye ne gerek var, birileri bakar, görür, ben de onu okurum”, diyenlerden mi?
Bir başka okuma çeşidi de, karşılaştırma için olan, akademik okumadır.
Kendi içindeki cevheri mi, başkasının içindeki cevheri keşfetmek için mi okumak?
Ötekinin cevher olup olmadığını, varsa, içimizdeki cevherle keşfedebiliriz, o da başka bir mesele.
Okumak, bazen dedikodu üretmek, bazı ortamlara girebilmeyi kolaylaştıran malzemeyi elde edebilmek içindir. Magazin,spor, siyaset…
Onların “dili” , “bakışı” ile görmek, o gruba katılımı kolaylaştırır.
Okumak, farkındalık sağlar ki, bu önemlidir.
Tabii neyin farkında olma isteğine bağlı olarak değişir. Varoluşumuza yüklediğimiz anlam, okuma hedefimizi de belirler.
Doğru okuma nedir?
İşte asıl problem ve insanın varoluş sırrı da, budur.
Bu sırrı çözen, imtihanı başarı ile vermiştir, diye düşünüyorum.
Neyi okumalı?
İnsanı mı, kâinatı mı, yeryüzü, gökyüzü sayfalarını mı, görüneni mi, görünmeyeni mi?
Sanatı mı, sanatkârı mı? Yoksa hepsini birden mi?
Ne zaman,nerede?..
Kalabalıklar arasında kaybolarak mı, yalnız, kendimizle baş başa kalarak mı okumalı?
Doğruyu okuyabilmek ve okutmak için, doğru görmek, doğru yaşamak gerekir.
Yunus’un okuması hangisi idi?
Ne dersiniz?
Eyyup AKSOY
- Düşünüyorum, Öyleyse Varım / Eyyup AKSOY - 13 Temmuz 2015
- Anne! / Eyyup AKSOY - 20 Kasım 2014
- Âdemce-2 Ayrılık / Eyyup AKSOY - 10 Kasım 2013
- Âdemce / Eyyup AKSOY - 28 Ekim 2013
- Posta Güvercini / Eyyup AKSOY - 14 Eylül 2013
- Sevmek / Eyyup AKSOY - 22 Ağustos 2013
- Neyin Bayramı / Eyyup AKSOY - 2 Ağustos 2013
- Firari / Eyyup AKSOY - 23 Temmuz 2013
- Mesele Şu / Eyyup AKSOY - 1 Temmuz 2013
- Adam Yerine Konmak / Eyyup AKSOY - 17 Haziran 2013