Ana Sayfa / Yazarlar / Ölüm ve Ötesi

Ölüm ve Ötesi

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

ÖLÜM VE ÖTESİ

“Dünya zevklerini acılaştıran ölümü çok zikrediniz.”

Hz. Muhammed (sav)

“Anadan doğmak, ölmek içindir.”

Atasözü

“Ne kadar ilerlerse ilerlesin, bil ki fen;

 Saracak bedenini bir parça beyaz kefen!”

Halistin Kukul

   MEZAR TAŞI

    Şair Eşref, bir dörtlüğünde şöyle der:

    “ Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için,

    Gelmesin, reddeylerim billahi öz kardeşimi.

    Gözlerim ebnâ-yı âdemden (insanoğlu) o rütbe yıldım kim (ki)

    İstemem ben Fâtiha tek çalmasınlar taşımı…”

    Ne yazık ki ölümünden hemen sonra şairin mezar taşı çalınır. Bugünkü taş, onun ikinci mezar taşıdır.

 

HESAP

Bir zenginin mezar taşında şunlar yazılıdır:

“Toplamayı yapar, çarpmayı bilirdi; ama hayatta çıkarmayı bilmezdi.”

Öldükten sonra varisleri taksimi (bölme) öğrendiler.

 

HEDİYE

Tahirü’l Mevlevî’nin mezar taşında şu mısralar yazılıdır:

“Eli boş gidilmez gidilen yere,

Ya Rab! Ben boş gelmedim, suç getirdim.

Dağlar çekemediği o ağır yükü

İki kat sırtımda, pek güç getirdim.”

      

     BİR MEZAR KİTABESİ

     Abdülhak Hamid anlatıyor: 

     – Günün birinde ağabeyim Nasuhi Bey’in bir oğlu olmuş ve iki ay sonra da ölmüştü. Eşi, Nasuhi Bey’e çocuğa manzum bir mezar kitabesi yazması için ısrara başlamış. Üç aylık bir çocuğa ne yazılır? Nihayet şu mısraları yazmış:

     “Azimet eyledi gitti bekâ bekâ diyerek,

      Bıraktı darı fenayı (dünya) kaka kaka diyerek!”

      Nasuhi Bey, bu dünyanın fani, öbür âlemin ebedî oluşunu bir beyte sıkıştırmış. Ve çocuğun ölüm sebebini çok etkili bir biçimde böyle anlatmıştı.

   

VAR OLAN ÖLÜR

Adam, filozofa bir dostunun halini sorar.

Filozofun cevabı tek kelimeliktir:

– Öldü!

Adam sebebini sorar.

Filozof açıklar:

– Sebebi varlığıydı.

 

CENNETE GİRMENİN YOLU

Din dersinde öğretmen sorar:

– Sen söyle bakalım çocuğum, Cennet’e girmek için ne yapmak lâzımdır?

– Ölmek!

 

    KİMLER GEÇTİ

     Satın aldığı bataklık araziyi ekilebilir hale getiren âmâ adam şöyle demiş: 

     – Ey tarla, işte şimdi asıl sahibini buldun.

    Tarla dile gelip cevap vermiş:

    – Seninle beraber üstümden 99 tek gözlü geçti. Var beni bırakıp giden çift gözlülerin hesabını sen yap!

 

    KALICILIK

    Adam, ellerini dizlerine vurup ah vah etmektedir. Bunun halini gören birisi sormuş:

    – Nedir derdin? Annen mi öldü?

    Adam cevaplar:

    – Ben kumsala “insan fanidir” diye yazdım; fakat deniz dalgaları onu sildi. Ben yazdım, dalgalar sildi…

    Diğeri, mezar taşına kazınmış şu satırları gösterdi:

    “Ancak, Allah bakidir.”

 

KOLAY ÖLÜM

Fukaradan birinin karısı ağır hastadır.

– Niçin doktora götürmüyorsun? diye sorarlar.

Şu cevabı verir:

– Ne yapalım, biz fakir adamlarız, kendi kendimize ölürüz!

Mahir Duman 

Yazar : Mahir DUMAN

1955’te Ankara, Kızılcahamam Hıdırlar köyünde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. 1979’da Bursa Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde çalışmaları neşredildi. İstanbul'da yayımlanan bir gazetede Şamil İmamoğlu müstearı ile günlük yazıları yayınlandı. Köprü, Zafer, Sur, Diyanet Çocuk, Kültür Dünyası, Moral Dünyası, Kültür Edebiyat, Tepe Edebiyat, Üslup… gibi dergilerde denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. Bir gazetenin düzenlediği makale yarışmasında birincilik ödülü aldı. Edebiyat ve Türkçe öğretmeni olarak Anadolu’nun çeşitli yerlerinde çalıştı. 2008 yılında emekli oldu. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Yayınlanmış eserleri: 1. Çocukluktan Gençliğe (Çocuk Eğitimi) 2. Harman (Osman Suroğlu ile) 3. Espri Dükkânı 4. Moral Saati 5. Güller ve Dikenler (Osman Suroğlu ile) 6. Sevgi Zaferdir 7. Tebessüm Saati 8. Onların Penceresinden 9. Bizim Köyün Öyküsü 10. Söz Güzeli 11. Gülümseyen Sözler 12. Bahar Bestesi 13. Gönüller Sultanına 14. Güldüren Düşünceler

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
İftar ve Sahur Adabı

İftar ve Sahur Âdâbı  İslam dini, ibadeti kişilerin arzu ve ihtiyarına bırakmamış, onu birtakım kurallara …

Kapat