Ana Sayfa / Yazarlar / Ömer Özcan’a Teşekkür

Ömer Özcan’a Teşekkür

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İdeal Okuma Bu İşte! 

Nurları orta okulda tanıdım, lügate bakmadan sadece okuyordum, ama ne dedğini etrafı olarak anlamıyordum. Sonra lisede bir lügati vardı, bir de Abdullah Yeğin Ağabey’in lügati. Yıllarca onlara bakarak okudum, önceden anlamadığım şeyler kelimeyi ve karşılığını düşünmek yüzünden hafızamda kalıyor, hatta cümleler kalıcı oluyordu.

Bayram Abi anlamamaktan şikayetçi olduğunda Bediüzzaman ona “oku oku anlarsın” demiş, Ispartalılar bunu sürekli tekrar eder. Üstad muhatabının kültürel ve dini, ilmî seviyesine göre konuşmuş, genel anlamda “gazete gibi okumayın” diyor, ama umumiyetle gazete gibi okunuyor. Eserler çok yönlü çok zengin kelimeleri olan metinler. Yer yer de arkaik, hatta bazan müzeyyen üslub ile yazılmış. Yani kelimeye bakmadan anlamak imkansız, çok insan gördüm elli yıldır okuyor ama bir lügate bakarak okumayı sürdürmeyi düşünmemiş. Nedense Üstad da genel bir kural vazetmemiş. Bunun nedeni  okuyanların farklı düşünce ve kültür tabakalarından olmaları, değişmez bir kural koysa birçok insan başaramaz, bu yüzden genel kurallar vazetmemiş. Hiç kimse benim kadar Osmanlı metinlerini gözden geçirmemiştir, elli yıllık Tercüman-ı Hakikat arşivini İstanbul, Ankara’nın farklı kütüphanelerinde taradım. Mithat Efendi Sanat ve Edebiyatı diye bir kitap yazdım. Bu kitap hem doktora hem doçentlik hem profesörlük iktisabını sağlayacak bir kitap, ama ben onu böyle bir şey düşünmeden yazdım, çünkü onu yazarken olacağımı olmuştum. Ama araştırma garip bir heves, yüksek lisans döneminde Malumat Mecmuası’nın yedi cildini taradım, 350 sayı ve her sayı elli sahife. İki yıl başımı lügatten ve metinden ayırmadım. Ortaya kocaman bir çalışma çıktı. Bu yüzden Osmanlıca adeta bana miras gibiydi, Risale-i Nur  Osmanlı Türkçesinin en ayıklanmış en ahenkli, en estetik metinlerinden oluşuyor. Bediüzzaman dili ayıklamış, Türkçede her zaman sabit ve mikyas olacak bir metin ortaya çıkarmış. Üniversite  hocaları bile Risalelelerin dili ile konuşamaz.

Ömer Özcan bizim vakanüvisimiz, bir konuşmayı canlı naklediyor. Cafer Sadık Çim isminde 1924 Turgutlu doğumlu bir zat. Bediüzzaman’ı Urfa’da ziyaret etmiş, Bediüzzaman ona “Risale-i Nur okuyur musun?” demiş o da “Evet okuyorum” demiş. “Nasıl okuyorsun?” “Efendim lügate bakarak” Bizim Üniversitede kullandığımız çok kalın Mustafa Nihat Özön lügati var, onu söylemiş. O lügat çok şumüllü bir lügat, Cafer Beyin söylediği “yüzde seksenini karşılıyor” diyor. Ne kadar müdakkik bir insan, hemen lügate ve devrin ve günümüzün önemli lügatini bulmuş öyle okumaya başlamış. İnsanlar nasıl farklı, elli yıldır okuyup okurken “bu kelime neydi” diyen soran insanlara rastladım. Bazan da “Hoca bu kelime neydi?” Eğer bir takım insanlar lügat ile okusaydı, eserlerin topluma yansıması daha kolay olurdu. Bediüzzaman “Çok güzel” der ve ilave eder “Manalarına girmeye çalış” İşte yapılması gereken. Bediüzzaman’ın o kadar hoşuna gider ki “Seni otuz senelik talebem olarak kabul ediyorum” çünkü muhatap eserlere itina ile yaklaşmış anlamayı gaye edinmiş, sonra annesini de kabul etmiş, çünkü o da okuyormuş. Biz Erzurum’da Kırkıncı Hoca ekibi hep manaları ve kelimeleri düşünürdük bu yüzden çok müdakkik insanlar yetişti. Kırkıncı Hoca gibi birkaç insan daha olsaydı, Türkiye’de Risalelerin muhiti çok farklı olurdu. Nice büyük abiler gördüm iki saat okuyor manaya hiç girmiyor, fatiha deyip bitiriyor. Ben youtubda konuştum çok güzel intibalar aldım, birisi “elli yıldır risale okuyor ve dinliyorum böyle bir izah tarzı görmedim” dedi. Seni görmeye geleceğim, söyledi. Daha başka sözler de var, gerek yok.

Bediüzzaman’ın çevresinde de lügatlere bakarak okumak duymadım belki vardır. Ama herkes değil birtakım insanlar anlayarak okursa daha topluma iyi yansır, çok bahis var ki hâlâ ait oldukları ilmi mahfellere yansımamış, bu bizim tenbelliğimizden, bu konuşmayı duydum, çok mutlu oldum. Uzun süre bakamadım, dedim yine mashalat için söylenmiş bir söz olur, ama bu gördüklerim, görmek istediklerim gibi. Sağolsun Ömer Özcan, meseleyi can evinden yakalamış, gayretine hürmet.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Ehl-i Hal Ve’l-Akd Nedir?

Yazar: Hamdi DÖNDÜREN Sözlükte ehl sahip, hal azletmek, çözmek, akdi bağlamak, düğüm atmak ve seçmek …

Kapat