Ana Sayfa / Yazarlar / Orhan Pamuk Maceram

Orhan Pamuk Maceram

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Orhan Pamuk Maceram

2006’da “Romancı ve Romanlar” diye yaşayan dokuz romancılarımızla ilgili bir kitap  çıkarmıştım, Yılmaz Karakoyunlu’nun Çiçekli Mumlar Sokağı, Attila ilhan’ın O Karanlıkta Biz, Sevinç Çokum’un Hilal Görününce , Ayşe Kulin’in  Sevdalinka ve Orhan Pamuk’un  Benim Adım Kırmızı, Elif Şafak’ın Pinhan, Ahmet Altan’ın İsyan Günlerinde Aşk, Selim İleri’nin Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın, Reha Çamuroğlu’nun Son Yeniçeri romanı. Bunlardan hepsiyle görüşüp romancılıkları ve romanları hakkında konuşmak istedim. Ahmet Altan ile İstanbul’da görüştüm, evinde, o zaman Hac’dan gelmiştim. İsyan Günlerinde Aşk romanı üzerinde konuştuk, bir röportaj yaptım ve onu yayınladım. Bana romanlarımla ilgili konuşmaya gelenlerin çoğunun romanımı okumadıklarını gördüm, demişti, ama senin roman sanatına bu kadar vukufiyetinden dolayı beğendim dedi. Bu ülkenin nadir romancılarındandı. İki üç saatlik konuşmamızda kimsenin telefonuna cevap vermedi, güzel bir buluşma oldu, sağolsun.

Orhan Pamuk Diyarbakır’a gelmişti, belediyenin büyük salonunda özellikle gençlere konuştu, ama politize olmuş gençlik sanat meselesi konuşamaz. Ona Bir Kürtçe roman yazabilir miydiz dedi, o da bu ülkede konuşma ve yazı dili Türkçe’dir, ben o riske giremem, dedi. Bediüzzaman da bölgesinden gelen  ziyaretçileriyle Türkçe konuşur, politik mülahazalara girmezmiş. Hatta iki aşiret reisi Kürtçe konuşmuşlar, o  susmuş ve onlara “Seyda ben küfrün ve inançsızlıkla mücadele etmek için geldim”  demiş. 

Pamuk’un Benim Adım Kırmızı romanını okudum kırk sahife bir eleştiri yazdım. Orhan Pamuk bir postmodernist, onun Gülün Adı romanı ile Pamuk’un bu romanı arasında tematik benzerlikler var. Eco çok saygıdeğer bir romancı, hristiyanlığın ve Ortaçağ kültürünün aşağılanmasına ilk başkaldıran ve Ortaçağın büyük değerler taşıdığını kitaplarında  ve romanında anlatan saygıdeğer bir romancı. Pamuk da onun gibi, Benim Adım Kırmızı‘da modernizmin sınırlı konularda kalan ve adeta insanı inkar eden perspektifine başkaldırmış, nakkaşlık, hattatlık gibi bir konuyu kahramanları ile irdelemiş ve bu harika sanatı yücelemiştir. 

Masallardan istifade etmiş, bizim romancılarımızın yatak yorgan hikayelerinden uzak bir roman yazmış. Kahramanlarından biri  Şeytan’dır. Bediüzzaman’ın şeytan hakkındaki görüşlerine benzer, Bediüzzaman “şeytanın çüzi şerlerine rağmen varlığında pek çok makasıd-ı hayriye-yi külliye vardır” der. Bunu Hilmi Yavuz’a söylemiştim, çok orjinal gelmişti ona. Şeytan hakkında iki büyük kitap okudum batıda çok kaldırılmış indirilmiş ama yerine konamamız bir kişi. Şeytan İslam’ın ve Kur’an romanının önemli kişisi, insanları iyi ile kötü arasında tercih yapmaya iten kişilik, Erol Taş olmadan film olmaz. Dolayısıyla şeytan misyon ve fonksiyon olarak gereklidir. Orhan Pamuk da iştanın iyiliğe neden olduğunu arınma, tezkiye ve katharsisi sağladığını anlatır. Eco kliseyi bir mektep olarak anlatır, bir dağdaki bir Hristiyan mabed ve okulunda papazların günlük hayatını anlatır, günde yeti öğün dua ederler hem de hep birlikte. Din olsun adam saygıdeğer bir yazar. Ortaçağ kultüründe Estetik ve Sanat diye bir kitabı var, klise babalarının ve mukaddes metinlerden estetik çıkarmış, bravo bizim Kur’an’ımız bir estetik kitap yazdım şimdi iki tane daha yazarım, çok kıymeti bilinir ya… Dergahlar ve tarikatları da yüceltir, hoca alim ve alınları secdede adamları anlatır Orhan Pamuk.

Şimdi de Bana Birşeyler Oluyor romanında bir Risale-i Nur Medresesinden epizotlar ve olaylar yayınlar. Orhan Pamuk dar görüşlü sınırlı düşünceli yazarlar ve ideologlar gibi değil güzel ve bu toplumun kültür ve din hayatında ne varsa onları söz konusu eder. Sağolsun onunla eski günlerimizi yadettik.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Toplumsal Sefaletten Eleştirel Sefalete

Toplumsal sefaletten eleştirel sefalete  Allah eleştirinin ve tenkidin luzümuna binaen Hz Adem’i yarattığında hemen karşısına …

Kapat