Ana Sayfa / Yazarlar / Örtülü gıybete “istişare” denir mi? / M. Nuri BİNGÖL

Örtülü gıybete “istişare” denir mi? / M. Nuri BİNGÖL

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Mehmet Nuri BİNGÖL

mneminler5@mynet.com

Örtülü gıybete “istişare” denir mi?

“İstişare”, ferdî, ailevî ve ictimaî meselelerimizin hallinde vazgeçilmez bir yere sahip. Kur’an’ın emri ve Efendimiz’in (aleyhissalâtü vesselam) sünneti.
“Şûrâ” ve “meşveret” kelimeleri de istişare ile aynı anlamda kullanılır, halbuki şura devletle alakalı bir mefhumdur. Aileleri, kurumları, şirketleri, toplulukları ve devletleri ayakta tutacak çok hayati bir müessesedir istişare. Böyle bir ehemmiyeti haiz ve ibadet sayılan bir amelin elbette kendine göre âdâbı, erkânı ve usûlü vardır.

Evvela, istişare kavga etmek, tartışmak ve birbirini acımasızca tenkid değildir. Hakaret edip muhatabını incitmek hiç değildir. Zira “tartışmak” kavga etmek, çatışmak ve karşıdakinin hukukuna saygı göstermemek demektir. Günümüzde televizyon ekranlarında hemen her akşam rastladığımız “tartışma” programları asla bir istişare değildir. Hele istişare için “lobi” yapmanın adını koymada zorlanıyorum. Mevzuya hakimiyet için “ilmi” hazırlık yapmak ayrı…

İstişare, insanlar arasındaki fikir alışverişidir. Duygu ve düşüncelerini, kavl-i leyyin (yumuşak söz) ile ve medeni bir üslupla ifade etmek istişarenin en mühim şartlarındandır. Bulunduğu meclise kendi düşüncelerini dayatma, başka düşüncelere hayat hakkı tanımama, diğer insanların kanaatlerini sormama da şûrâ adabından mahrumiyetin tezahürüdür. Hele “sadakat budur” diye kestirip atmak ne sünnet-i Resulullah’a (asm), ne de “meslek-i hakikat”a sığar.

İstişarelerde sadece doğrular değil, yanlışlar, kusurlar ve hatalar da konuşulur. Burada incitici olmama, su-i zanlara sebebiyet vermeme, heyetin aklında yeni soru işaretleri oluşturmama ve istişare yapıyoruz derken gıybete girmeme asıl şiarımız değil midir?
Mesela bir istişare meclisinde herhangi bir şahısla alakalı değerlendirme yapılıyor. “Falan şahıs, filan iş için uygun mudur?” sorusuna cevap aranıyor. Ancak söz konusu vazife için ileri derecede İngilizce bilme şartı var. Eğer bahsi geçen kişinin o işe yetecek seviyede bir İngilizce’si yoksa onun hakkında bu kadar bilgi vermek yeterlidir. Bunun dışında onun değişik kusur ve noksanlarından bahsetmek doğru değildir. “O zaten tembel bir arkadaştır, karakter itibariyle de biraz gıcıktır. Ayrıca şahsımla meselesi var” gibi fazladan bir değerlendirme gıybettir.

İstişarelerde dikkat etmemiz gereken bir diğer husus da şudur; diyelim ki bir şirketin Genel Müdürü, birim müdürleriyle istişare yapıyor. Elinde, müdürlerden birinin altında çalışan bir elemanla ilgili olumsuz bir bilgi var. Genel Müdür, personelin o hatasını, ayıbını, kusurunu gündeme getirmek istiyor. Eğer o problemi, o şahsın birim müdürüyle birebir görüşüp halledebilecekse onu umuma mal etmesi ve herkesin öğreneceği şekilde gündeme getirmesi gıybettir. Çünkü o personelin problemi sadece birim müdürünü ve genel müdürü ilgilendirir. Diğer müdürlerin o kişinin probleminden haberdar olmalarının herhangi bir maslahatı yoktur.

Ancak Genel Müdür, benzer problemlerin başka birimlerde yaşanmasını mani olmak ve geliştirilecek tedbirleri istişareye sunmak istiyorsa o takdirde ilgili personelin ismini anmadan sadece problemi gündeme getirmesi yeterlidir. Aksi davranışlar, heyetteki herkesi su-i zanna ve gıybete sevk eder. O kişi daha sonraki dönemlerde hatasını düzeltse bile pek çok insanın zihninde, o istişaredeki bahsiyle yer eder. Bu da o insanın şahsiyetine karşı büyük bir hakaret ve incitme demektir.

Yukarıda zikrettiğimiz misaldeki Genel Müdür, hassasiyet gösterip o şahsın birim müdürüyle meseleyi görüşürken, bir başkasının o konuşmalara kulak kabartması da “tecessüs” haramını işlemesi demektir. Hele hele, ısrarla bahsedilen şahsın kim olduğunu sorup öğrenmeye çalışması bu haramı katmerleştirir.

Her işini istişare ederek yapmakla mükellef olan güzide insanların, bunu yaparken kılı kırk yararcasına dikkatli davranmaları ve bir feyiz ve bereket atmosferi olan istişare toplantılarını gıybet meclislerine dönüştürmemeleri gerekiyor.

Not: Üstad’ın “ekbarü-kebair” dediği de böyle topluca yapılan ( şahıs adıyla) gıybet oluyor. Eh, neticesi hayırlı ise denilirse, Zembilli Ali Efendi’nin Kanuni’ye verdiği cevaptan daha keskin bir bir cevaba benzer. “Yüz tane de istişare adında toplu gıybet ( ekberül-kebair) yapsan, bu ettiğini temizleyemezsin!”

 Şahsın has ismi belirtilmeden yapılana gıybet diyen tek bir (selef aliminin) ilmihali ya da tefsiri gösterilemez. Uhuvvet Risalesinin son kısmında izah buyurulduğu gibi…

Yazar : Mehmet Nuri BİNGÖL

BİYOGRAFİ
1961’de Şanlıurfa/Birecik’te doğdu. İlkokul ve ortaokulu aynı ilçede okudu. 1982’de İstanbul Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Anadolu’nun çok yöresinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı.
Yazgı, Köprü, Bizim Külliye dergilerinde hikâye, deneme ve makaleleri yer aldı. Gap Gündemi, Tasvir, Yeni Nesil gazetelerinde yazıları yayımlandı. Birecik yıllıklarına alınmış şiirleri, yaptığı derlemeleri ve değişik site ve kitaplara alınmış makale, mülakat ve köşe yazıları bulunuyor.
Kitaplaşan iki eseri ve tefrika romanları Mehmet Nuri EMİNLER mahlasıyla yayımlanmıştır. Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliğine devam ediyor. Birecik’te temsilciliği açıldığı ilk günden beri Eğitim-Bir-Sen üyesi. Dört kızı ve üç torunu bulunuyor. Şanlıurfa/ Birecik’te ikâmet ediyor.

Tarık Buğra ile yaptığı mülakatın iktibas edildiği eserler:
Politika Dışı (Tarık Buğra)
Tarık Buğra’yla Söyleşiler (Mehmet Tekin)

Hikâyelerinin İktibas Edildiği Eserler:
Kedinâme (M. Nuri Yardım, 2019)
Dergizan Yıllığı (Ramazan Seydaoğlu, 2020)

İktibas edilen mahalli derlemeleri:
Cumhuriyetin 50. Yılında Birecik Yıllığı
Cumhuriyetin 70. Yılında Birecik Yıllığı

Tefrika Romanları:
Yokuşta ( 1986)
Yokuşta Tırmanış-1 (1984)
Yokuşta Tırmanış- 2 (1988)
Kafkasya’da Sarp Ufuklar (1981)

Kitapları:
Sürgündeki Çeçenya (1. Baskı: 1996; 2. Baskı: 2000) Gençlik Yayınevi
Nur Üstad (Biyografi- Deneme; 2002) Erguvan Yayınevi
Siyahtan Turkuaza (15 Temmuz) [Hikâyeler] 2021. KDY yayıncılık
Ver Elini Türkmeneli [Gönül Sayhası-1] (Roman) 2021, KDY Yayıncılık
Azada Yürüyüş [Gönül Sayhası-2] (Roman), 2021, KDY Yayıncılık, "Bir Başka Çeşme" (2022- KDY- Öyküler)

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
İlim Yapmak Halka İnmeye Engel midir? / Fatma Bayram

İlim Yapmak Halka İnmeye Engel midir? Bu sorunun teorik boyutları hem beni aşar hem de …

Kapat