Ana Sayfa / Yazarlar / Orucun Ekmeli İse…

Orucun Ekmeli İse…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

ORUCUN EKMELİ İSE, 

Mİ‘DE GİBİ BÜTÜN DUYGULARI, 

GÖZÜ, KULAĞI, KALBİ, HAYÂLİ, FİKRİ GİBİ

CİHÂZÂT-I İNSÂNİYEYE DAHİ BİR NEVİ‘ ORUÇ TUTTURMAKTIR. 

 

“Ey îmân edenler! 

Sizden evvelkilere farz kılındığı gibi, 

oruç tutmak (sizin de) üzerinize 

farz kılındı; tâ ki (günahlardan) sakınasınız!..”

(Bakara 183)

“Sayılı günler olarak (oruç size farz kılındı)! 

Fakat içinizden kim hasta olur veya yolculukta bulunursa, 

artık (tutamadığı günler) sayısınca başka günler(de oruç tutsun)! 

Ona gücü yetmeyenlerin üzerine ise, (tutamadıkları her gün için) 

bir fakirin (bir günlük) yiyeceği kadar fidye (verme borcu) vardır. 

Buna rağmen kim gönlünden koparak bir hayır işlerse (daha fazla verirse), 

o takdirde bu, onun için daha hayırlıdır. 

Bununla berâber bilirseniz, 

(güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır!..” 

(Bakara 184)

“(O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlara doğru yolu göstermek 

ve hidâyet ile furkandan (hak ile bâtılı ayıran hükümlerden) 

apaçık deliller olmak üzere, Kur’ân onda indirilmiştir. 

Öyle ise içinizden kim o aya erişirse, artık onda oruç tutsun!

Kim de hasta olur veya yolculukta bulunursa, 

artık (onun üzerine, tutamadığı günler) sayısınca 

başka günler(de oruç tutma borcu) vardır. 

Allah size kolaylık ister ve size zorluk istemez. 

İşte (bütün bunlar) sayıyı tamamlamanız 

ve sizi hidâyete erdirmesine mukābil 

(tekbir getirerek) Allah’ı büyük tanımanız içindir; hem tâ ki şükredesiniz!..” 

(Bakara 185)

“Orucun ekmeli ise, mi‘de gibi bütün duyguları, 

gözü, kulağı, kalbi, hayâli, fikri gibi

cihâzât-ı insâniyeye dahi bir nevi‘ oruç tutturmaktır. 

Yani muharremâttan -haram şeylerden-, 

mâlâyâniyâttan – lüzumsuz şeylerden- çekmek 

ve her birisine mahsus ubûdiyete – kulluğa sevk etmektir. 

Meselâ, 

dilini yalandan, gıybetten ve galiz –kaba-

 ta‘birlerden ayırmakla 

ona oruç tutturmak ve o lisânı, tilâvet-i Kur’ân 

ve zikir ve tesbih ve salavât ve istiğfar gibi şeylerle meşgûl etmek 

(…) gibi sâir cihâzâta da bir nevi‘ oruç tutturmaktır.” 

(Mektûbât, 29. Mektûb, 252)

“Kur’ân-ı Hakîm, 

mâdem Şehr-i Ramazan’da nüzûl etmiş –inmiş-; 

o Kur’ân’ın 

zamân-ı nüzûlünü istihzâr –hatırlamak- ile 

o semâvî hitâbı hüsn-i istikbâl etmek -güzel karşılamak- için 

Ramazân-ı Şerîf’te 

nefsin hâcât-ı süfliyesinden -âdî ihtiyaçlarında- 

ve mâlâyâniyât-ı hâlâttan tecerrüd -lüzumsuz hâllerden sıyrılmak- 

ve ekl ü şürbün -yeme içmenin- terkiyle

 melekiyet vaziyetine benzemek 

ve bir sûrette 

o Kur’ân’ı yeni nâzil oluyor gibi okumak 

ve dinlemek ve ondaki hitâbât-ı İlâhiyeyi, 

güyâ geldiği ân-ı nüzulünde -iniş ânında- dinlemek 

ve o hitâbı 

Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’dan işitiyor gibi dinlemek, 

belki Hazret-i Cebrâîl’den, 

belki Mütekellim-i Ezelî’den

-O’ kadim Kelâm’ın Sahibi, Cenâb-ı Hakk’tan

– dinliyor gibi bir kudsî hâlete mazhar olur!…” 

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Rahmetinin En Mükemmel, En Ahsen Tecellilerini, Rahîmiyyet’in Arşı Olan Kalp Pınarından, İnsan Yüzüne Akıtmıştır!..

RAHMETİNİN   EN MÜKEMMEL, EN AHSEN TECELLİLERİNİ, RAHİMİYYET’İN ARŞI OLAN KALP PINARINDAN, İNSAN YÜZÜNE AKITMIŞTIR!.. …

Kapat