Kantar

Osmanlı’da Ölçü Birimleri

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

HALEB ORDA İSE, ARŞIN BURDA!

Prof. Dr. Ekrem Buğra EKİNCİ 

Osmanlılar, şimdi İngiltere’de olduğu gibi kendine mahsus ölçüler kullanırdı. Bunlar 1931’de Fransa’ya benzeme uğruna değiştirildi. Ama tabirler ve türkülerde hâlâ yaşıyor.
İngilizler, daracık meclisinden soldan trafiğine kadar her şeyde “elden ayrıksı” oldukları gibi, ölçüleri de başkalarınkine benzemez. Onlar gibi bir imparatorluk olduğu için, Osmanlıların da kendilerine has ölçüleri vardı. Eski fıkıh kitaplarında geçen bazı ölçüler ise çok eskilerden kalmadır. İngilizler kimseye benzemeyen bu ölçülerinden hiç gocunmazken, Türkiye, 1931 senesinde kaç asırlık geleneğine yüz çevirip, Avrupalıların kullandığı ölçüleri kabul ediverdi. Buna da Avrupa ile -esasında o zaman pek cılız olan- ticarî işlerde paralellik gerekçe gösterildi. Avrupa ile münasebetleri daha eski ve güçlü olan İngiltere ve Amerika’nın aklında böyle bir uyanıklık nedense hiç aklına gelmemişti.
Uzunluk Ölçüleri
Arşın, parmak ucundan dirseğe kadar olan uzunluğu ifade eder. Farsça arş kol, in de bu demektir. Arş, eski Türkçede de adım manasına gelir.

Arapların zra’ adlı 48 santimetrelik mikyasına (ölçüsüne) yakındır. İki arşın vardı. Mimar arşını, mimarî işlerde yer ölçüsüdür. 75,8 santimetredir. Çarşı arşını, kumaş ölçmekte kullanılır. 68 santimetredir. Kumaş, elde tutulup dirseğe dolandırılarak ölçülür. Çünki umumiyetle el ile dirsek arası bir zra’dır. İpekli kumaşları satarken, halka pahalı göstermemek için, bunlarda arşından biraz daha kısa olan endâze kullanılırdı. Farsça endaz (atan) kelimesinden gelir. 65,25 santimetredir. Arşının dörtte birine urub denir. Arapça dörtte bir demek olan rubu’dan bozmadır. “Ben Haleb’de iken şu kadar arşın atlardım” diye bol keseden atan birine “Haleb ordaysa, arşın burada” demişler. Bir halk türküsünde, sevdiğinin belinin ince olduğunu anlatmak için “Ölçelim de o güzelin ince belini, Bir gümüş endâze ile” mısraları kullanılmış.

Ağırlık Ölçüleri
Dirhem, küçük ve hassas şeyleri ölçmekte kullanılırdı. Dirhem, bir okkanın dörtyüzde biridir. Tarih boyu farklı yerlerde farklı ölçülere gelmekte ise de, Osmanlılarda 3.148 grama tekabül eder. Bir dirhem, 70 arpa ağırlığında olup, 14 kırât idi. Süsünde hiçbir şeyi ihmal etmeyenlere “İki dirhem bir çekirdek” denirdi. Çekirdek, 5 santigratlık bir kuyumcu ölçüsüdür. 1,5 dirhem bir miskal; 400 dirhem 1 okka, 6 okka 1 batman, 44 okka 1 kantar, 4 kantar da 1 çeki gelir. Çeki takriben 250 kilodur. Okka, Arapça ukıyye kelimesinden gelir. Şehir ve kasabalara göre değişmekle beraber, umumiyetle 1282 gramdır.

Hacim Ölçüleri
Kile, hububat ölçeğidir. Çeşitli şehirlere göre ölçüsü değişirdi. İstanbul kilesi zahîrenin cinsine göre 18-20 okka (ortalama 25 kilo) idi. Kilenin küsuratına kutu (god, kot, godik)denir. 8 kutu bir İstanbul kilesidir. Bir kutu 2,5 okka ve 3,21 kilodur. Bir İstanbul kilesi 4 şinik idi. Gemilerde de kile kullanılırdı. 36 kile bugünki 1 tonilatodur.

Fıkıh kitaplarında yer alan başka hacim ölçüleri de vardır. Bunların en meşhuru sa’dır. Sa’, 1040 dirhem buğday veya arpa alan bir ölçektir. 4,2 litre sudur. Bu ölçü, Hanefî mezhebine göredir. Fıtra, yarım sa’ buğdaydan verilir. 1 sa’ dört müd mercimek alır. Bir müd, iki avuç dolusu mikdar olup, 2 rıtldır. Böylece 1 sa’, 8 rıtl eder. 1 rıtl, 130 dirhemdir. Menn, batman demek olup, iki rıtldır. 1 farak, 36 rıtl, yani 4680 dirhemdir. 1 vesk, bir deve yükü demek olup, 60 sa’ eder ki, 62400 dirhem veya 250 litredir.

habbe, 1 dirhemin kırksekizde biridir. 1 kırba, 50 men, yani 13000 dirhem veya 32 okiyye olup, bazı mahsullerin vergisinin tahsilinde kullanılırdı. Bir de kafîz vardı ki, hem 12 sa’ mikdarında hacim, hem de 144 zra’ murabba mikdarında mesâhâ ölçüsü olarak kullanılırdı. Bir cerîb, 10 kafîz idi.

Mesâfe Ölçüleri
Bir konaklık, yani bir günde düz yolda yaya olarak gidilebilecek mesâfeye merhale denir. 6 fersah eder. Bir fersah üç mil eder. 1 mil, 4000 zrâ’ eder. Bir zra’ her biri 2 cm olan 24 parmak uzunluğundadır. Böylece 1 zra’, 48 cm, 1 mîl, 1920 metre, 1 fersah 5760 metredir. 1 merhale, 34,560 km eder. Bir de berîd vardır ki, 4 fersah uzunluğundadır. Mukayese gerektiğinde “fersah fersah ileri” denir.

Mesâhâ (Alan) Ölçüleri
Mesâhâ ölçüsünde zra’-ı mimarî kullanılırdı. Bu, mimar arşını diye de bilinirdi. 75,8 santimetre idi. Başka ölçüler de vardı.

parmak, 3,15 cm; 1 hat, 0,263 cm; 1 kadem (ayak) ½ zra’; 1 kulaç 5 kadem veya 2,5 zra’ idi. Kulaç, daha ziyade hafriyatta kullanılırdı. 4 parmak 1 kabza; 6 zra’-ı mimarî 1 kasba idi.

Uzunluğu ve genişliği birer kasba mikdarı yere aşir denirdi ki, 36 zra’-ı mimarî eder. 10 aşir, 1 kafîz idi. Bir çift öküz ile sürülüp ekilebilen yere 1 feddan denirdi. Anadolu’da arâziyi ölçmek için dönüm kullanılırdı. 1 dönüm, 1600 zra’-ı mimarî murabbaı (karesi) olup, 919 metrekaredir. Son zamanlarda takriben 1000 metrekare kabul edilirdi. Her dönüm, dört evlek idi. Bir dönümlük yer için, Şam’da hattâtî veya rummânî tabirleri de kullanılırdı.

1869 tarihli bir nizamnâme ile bütün ölçüler için vâhid-i kıyâsî (birim) tesbit edildi. Buna göre uzunluk ölçüsü olarak metre (veya zra’-ı âşârî) kabul edildi. 1 metre, 1 zra’-ı mimarî, 7 parmak, 7 hat ölçüsünde idi. Bin metreye, 1 miryametro (veya fersah-ı âşârî) denildi. Sonraları bir dönüm 1000 metrekare kabul olundu; 10000 metrekareye ise cerîb veya hektar adı verildi.

***

Osmanlı Dönemi Ölçü Birimleri ve Günümüzdeki Adları (Ağırlık Uzunluk Zaman vb)

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 1931’de 1782 sayılı Kanunla uluslararası birimler zorunlu hale geldi ve eski ölçü birimleri 1 Ocak 1933’den itibaren yasaklandı.

Uzunluk ve Alan Ölçü Birimleri

Uzunluk
İsmi Değeri Günümüzde karşılığı
nokta 0.219 mm (0.0086 in)
hat 12 nokta 2.63 mm (0.104 in)
parmak 12 hat 31.57 mm (1.243 in)
kerrab veya kırab 42.5 mm (1.67 in)
rubu veya urup 2 kerrab 85 mm (3.3 in)
ayak veya kadem 12 parmak 378.87 mm (1.2430 ft)
endaze 650 mm (2.13 ft)
arşın 68 cm (2.23 ft)
zirai 2 ayak 757.74 mm (2.4860 ft)
kulaç 1.8288 m (6.000 ft)
berid veya menzil 600 ayak 227 m (745 ft)
eski mil 5,000 ayak 1,894.35 m (1.17709 mi)
fersah 3 eski mil 5,685 m (3.532 mi)
merhale 200 berid 45.48 km (28.26 mi)
Alan
İsmi Günümüzde Karşılığı
eski dönüm 919 m(9,890 sq ft)
büyük dönüm 2,720 m(29,300 sq ft)

Endaze nedir?

Osmanlı Devleti’nin zamanında kullanılan bu ölçü birimi, boyut olarak 65 santimetreye denk gelmektedir. Kelime kökü olarak Farsçadan gelen endaze kelimesi, “endahten” denilen kelimeden mastarla birlikte türetilen “endaz”( anlamı atmak ve ölçmektir) kelimesinin bitimine “-ha” ilavesinin eklenmesiyle oluşturulmuş ve “küçük arşın” anlamını taşıyarak kullanışmıştır. Bunun dışında Arapçada da “geometri” anlamına gelen endaze, “mühendis” kelimesinin de kökü olan “hendese” kelimesiyle ilişkili olarak türetilen bir kelimedir.

Osmanlı döneminde Osmanlı’nın haricinde başak çoğu devlette de uzunluk birimi olarak kullanılan endaze, Atatürk’ün getirdiği yenilikler ve devrimler sonrasında 1 Nisan 1931 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır. Endazeden sonra hala günümüzde de kullandığımız “metre” uzunluğu kullanıma sokulmuştur. Endaze de metrenin alt uzunluk ölçülerinden biri olarak kalmış ve bazı durumlarda arşınla birlikte kullanılan bir ölçü birimi olma konumundadır. Bunun dışında Türkçe’de daha çok eski Türkçe kullanıldığı zamanlarda yazarların anlatımlarında mübalağa sanatı (abartma sanatı olarak da bilinmektedir) kullanma ihtiyaçlarında yerine göre kullanılan bir mecaz anlatım olarak metinlerde yer alabilmekteydi. Örneğin; Attila İlhan’ın ” Birader, bir ağızlık kullanıyor; asgari bir endaze boyunda” cümlesinde endaze kelimesi kullanılarak ağızlığın boyunun anormal derecede uzun ve abartı bir boyutta olduğu belirtilmeye çalışılmıştır.

Kantar

Ağırlık ve Hacim Ölçü Birimleri

Ağırlık
İsmi Değeri Günümüzde Karşılığı
kırat 0.2004 g (1.002 carats)
dirhem 16 kırat 3.207 g (0.1131 oz)
okka 400 dirhem 1.282 kg (2.83 lb)
miskal 1.5 dirhem 4.25 g (0.150 oz)
batman 6 okka 7.697 kg (16.97 lb)
kantar 56.449 kg (124.45 lb)
çeki 4 kantar 225.789 kg (497.78 lb)
Hacim
İsmi Değeri Günümüzde Karşılığı
şinik 9.25 L (2.44 US gal)
kile 4 şinik 37 L (9.8 US gal)

Zaman Ölçümü

Osmanlı İmparatorluğunun geleneksel takvimi, çoğu Müslüman ülkede olduğu gibi, Hicri takvim idi. Bu takvim 622 yılında Hicret döneminde başlamaktadır ve her yıl, Miladi takvimde bir güneş yılından yaklaşık onbir gün daha kısa olan 12 aylık Arap ayı kullanılarak hesaplanmaktadır. Ancak, 1839’da, resmi konularda ikinci bir takvim kullanıldı. Rumi olarak adlandırılan yeni takvim de 622 ile başladı ancak yıllık süre 1840’tan sonra bir güneş yılına eşitti. Modern Türkiye’de, Miladi takvim, 1925 yılının sonuna kadar yasal takvim olarak kabul edildi.

Kaynak:NKF

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Allah’ın Râzı Olduğu Ahlâk / Ahlâk-ı İlâhiye

Ahlâk-ı İlâhiye / Allah’ın Razı Olduğu Ahlâk Prof. Dr. Alaaddin BAŞAR “Nübüvvet ise, gaye-i insaniyet …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Basiret ile İlgili Ayetler

Basiret ile İlgili Ayetler Basiret kelimesi sözlükte, “kalp gözüyle görme, kalp gözüyle görerek bir şeyin …

Kapat