Ana Sayfa / KASTAMONU / Kastamonu Bilgi-Belge / OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E KASTAMONU NÜFUSU / Yrd.Doç.Dr. Burhan ŞAHİN

OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E KASTAMONU NÜFUSU / Yrd.Doç.Dr. Burhan ŞAHİN

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E KASTAMONU NÜFUSU / Yrd.Doç.Dr. Burhan ŞAHİN*

GİRİŞ

Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra, Süleyman Şah’ın komutanlarından Kara Tekin, 1075
yılında Kastamonu’yu da fethederek, Türk idaresine katmıştır (Yücel, 1980:34). Çankırı’da aynı yıl
alınan yerlerdendir. Gerçi Türkler bu tarihten önce, Malazgirt’den hemen sonra bölgede yoğun askeri
faaliyette bulundukları görülmektedir (Kafesoğlu, 1969:120)

Daha sonra Danişmend’li hakimiyetine giren Kastamonu bir yüzyıl kadar Danişmendli, Selçuklu ve
Bizans mücadelelerine sahne olmuş (Turan, 1993:220). Nihayet Sultan I.İzzettin Keykavus zamanında
kesin olarak Selçuklu idaresine geçmiştir. Bu hükümdar zamanında, Kastamonu’ya vali olarak atanan
ve dönemin ünlü komutanlarından olan Hüsameddin Çoban, daha sonra burada adına bir Beylik
kurmuştur (Taneri, 1998:513). Bu Beyliğin yüzyıl kadar süren hakimiyetine Şemseddin Yaman
Candar’ın oğlu Süleyman Paşa son vermiştir. Böylece Kastamonu Candaroğulları’nın eline geçmiştir.
Fatih Sultan Mehmet 1461 de bu beyliğin varlığına son vererek Kastamonu’yu Osmanlı topraklarına
katmıştır (Uzunçarşılı, 1997:50).

Osmanlı idaresinde aşağı yukarı eski Paphlagonia topraklarını içine alan Kastamonu, Anadolu
Eyaletinin bir sancak merkezi yapılmıştır (Gökoğlu, 1952:10).

Nüfus durumuna gelince Kastamonu, gerek Anadolu’nun Fethi ve gerekse Malazgirt sonrasında,
Bizans’da çıkan iç karışıklıklar ve taht kavgalarıyla en önemlisi I.Haçlı Seferi sırasında
Selçuklu-Bizans, Danişmendli-Selçuklu mücadeleleriyle büyük nüfus kaybetmiştir. Hıristiyan ahali
bölgeyi terk ederek kendileri için daha güvenli buldukları İznik, İstanbul ve sahillere doğru göç
etmişlerdir. Bu boşluk Türkler tarafından fazlasıyla doldurulmuştur. Bölge yoğun bir iskâna tabi
tutulmuştur (Köprülü, 1972:86).

BEYLİKLER DÖNEMİ

1243 Kösedağ felaketiyle, Moğolların şerrinden kaçan Türk ahali, kendileri için güvenli buldukları
Ilgaz Dağları’nın kuzeyine Kastamonu ve çevresine göç etmiş, buradaki Türk nüfus büyük ölçüde
artmıştır (Yakupoğlu 2002:449). Gelenler 100.000 çadırı bulmuştur. Faruk Sümer, Kastamonu ve
çevresinde 6 Kayı, 2 Kara Evli, 5 Dodurga, 6 Avşar, 4 Çavundur, 6 Çepni, 8 Eymür, 6 Yüreğir,
8 İğdir, 3 Büğdüz ve 1 Kınık Boyu tespit etmiştir. Sayıları az da olsa Kastamonu’ya başka Türk
boyları da yerleşmiştir (Sümer, 1992:214).

Böylece Kastamonu ve çevresi tamamen Türklerle meskun bir duruma gelmiştir. Nitekim XV. ve
XVI. Yüzyıllarda gayri müslimler bazı sahil şehir ve kazaların dışında, bölgede mevcut değildir.
XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda ise sayılarının çok az olduğu, şehirde bir mahalle bile teşkil edemedikleri,
Türklerle aynı mahallelerde oturdukları dönemin tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Ahmet Kankal
adı geçen eserinde sayıca azda olsa bunların yoğun olarak yaşadıkları Sinop’tan geldiklerini tahmin
etmektedir (Kankal, 2004:79). Cevdet Yakupoğlu ise ticari maksatla Sinop’tan geldiklerini ifade
etmektedir (Yakupoğlu, 2001:71).

Aynı görüşü paylaşanlar da vardır (Hayta ve Yücel, 2001:39). H.1132/M.1716’da bir şer’iyye sicilinde,
sayıları 40 zengin, 320 adet evsât (orta halli) ve 40 adet de fakir olmak üzere Kastamonu’da toplam
420 gayr-i müslim olup, dilleri Türkçedir (Güzey, 2001:113).

Osmanlılarda sonraları açılan Misyoner okullarında yetiştirilen gayri müslim gençler vasıtasıyla
Grekçe ve Ermeniceyi kabul ettirmeye çalışmışlardır (Büyükkasap ve Kars, 2005:89). Ahmet Rıfat
Güzey adı geçen çalışmasında bir şer’iyye sicil kaydından istifade ile Kastamonu’daki hıristiyanların
bugün ki Honsalar Mahallesi içinde kalan Çevgani Mahallesi’nde oturduklarını tespit etmiştir. Yine b
u gayri müslimlerin meslek olarak inşaat işleri, beyaz kefen bezi yıkayıcılığı ve bogası (kaput bezi)
kasarlığı yaptıklarını kaydetmektedir (Güzey, 2001:114). İleriki yıllarda gayri müslimlerin nüfusunda
kısmen de olsa bir artış görülecek meselâ 1887 Tarihli Vilayet Salnâmesi’nde şehir merkezinde
12.639 Türk nüfusa karşılık 393 Ermeni, 1595 Rum olduğu görülür (15.Vilâyet Salnâmesi,
H.1306/M. 1888:314).

OSMANLI DÖNEMİ

Kastamonu’nun Osmanlıdan evvelki yıllara ait nüfusunun kaynak kıtlığından dolayı tespit etmek
mümkün görünmemektedir. Yalnız Candar-oğulları zamanında, Beylik merkezi olma özelliğinden
dolayı şehirde büyük imar faaliyetlerinde bulunulduğu bir gerçektir. Bilhassa uzun bir Beylik Dönemi
olan İsfendiyar Bey (1392-1440)’in zamanında (Bu Bey’in adından dolayı Osmanlı kaynaklarında
Candar-oğulları aynı zamanda İsfendiyar-oğulları adı ile de anılmaktadır.) ve sonraki Beyler’den
II. İbrahim Bey ve önemlisi İsmail Bey zamanın da imar konusunda büyük gayret sarfedilmiştir.
Gene Candarlı Beylerin ticarete verdikleri önemden dolayı şehir canlı bir ticaret merkezi ve aynı
zamanda bir ilim ve kültür merkezi durumuna gelmiştir (Öden, 1998:514). Üstelik daha Selçuklular
zamanında başlayan tıp faaliyetlerine önem verilmiş, Kastamonu Anadolu’nun mühim bir tıp merkezi
durumuna da gelmiştir (Şahin, K.,2001:49). Yine Kastamonu’da şöhreti Mısır’a kadar uzanan cins
Türkmen atları bol miktarda yetiştirilir ve ihraç edilirdi (Sümer, 1992:261). Bütün bunlar
Candaroğulları zamanında Kastamonu nüfusunu artırmıştır. Nitekim şehrin Osmanlılara geçtiği XV.
Yüzyıl ortalarında nüfusunun 5000 olduğu kabul edilmektedir (Kankal, 2004:50).

Osmanlılar zamanında ise yukarıda bahsi geçen imar ve diğer faaliyetler artarak devam ettiğine
göre nüfus daha da çoğalmıştır. Bu arada Kastamonu’nun Osmanlı idaresine geçmesinden bir müddet
sonra Kırım’ın İmparatorluğa dahil edilişi, şehre ticari canlılık getirdiğinden nüfus artışının bir başka
sebebini teşkil edecektir.

Osmanlıların ilk yüzyılları için vergi maksadıyla tutulan tahrir defterleri sadece vergi mükelleflerinin
kayıtlarıdır. Üstelik bu kayıtlar bütün ülke için geçerli de değildir. Araştırmacılar bu defterlerdeki
kayıtlardan istifadeyle dönemin nüfusunu tespit etmeye çalışmışlardır. Bu kolay iş değildir. Zira
defterlerde geçen “Hane”ler çeşitli araştırmacılar tarafından bazen 5 bazen 7 kişi kabul edilmiş,
hane sayısı bu rakamlarla çarpılmak suretiyle nüfus tespit etmeye çalışmışlardır. Bu çarpımlarla
elde edilen sayıya defterlerde vergi mükellefi olmayan, evlilik yaşına gelmiş mücerred (bekar)’leri
dahil eden veya etmeyenler vardır. Yine defterlerde sayıları verilen “Nefer”, sayısını 3 ile çarpanlar
olduğu gibi 2 ile de çarpanlar olmuştur (Göyünç, 1979:331).

Bütün bu zorluklara rağmen tahrir defterlerindeki kayıtlardan Kastamonu nüfusunu yaklaşık rakamlarla
tespit etmek mümkündür. A. Kangal’ın incelemesinde Kastamonu’ya ait 1487, 1530, 1582 Tarihli üç
tahrir defterinden faydalanarak bu defterlerde geçen Hane sayısını 5 ile çarpıp mücerredleri ilâve ile
mukayeseli nüfus rakamlarına ulaştığı görülmektedir. Buna göre, Kastamonu’da 1487, 1530, 1582’de
1.327, 1.390, 3.025 nefer mevcuttur. Nefer hesabıyla nüfus bu yıllarda 5.676, 4.587, 9.365’dir. Aynı
yıllarda 1.032, 1.022, 1.624 hane mevcuttur. Buna göre 5.815, 5.621, 9.615 nüfus tespit edilmiştir
(Kankal, 2004:55).

İlhan Şahin Diyanet İslâm Ansiklopedisinde Kastamonu şehir nüfusunu 1487’de 5.300 1530’da 5.500,
1582’de 9.500 olarak göstermektedir (Şahin, 2001:586). Her ikisinin verdiği rakamlar küçük farklarla
aşağı yukarı aynıdır.

Rakamlardan da anlaşılacağı gibi Kastamonu nüfusu XVI. Yüzyılın sonunda 1582’de öncekilere göre
iki misli bir artış göstermiştir. Bu arada şehir merkezinde 1487’de 43, 1530’da 46, 1582’de 48 mahalle
olduğu anlaşılmaktadır (Kankal, 2004:56).

XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda nüfusla ilgili kaynak kıtlığı devam etmiştir. Hatta XV. ve XVI. Yüzyıllara
göre daha da zorlaşmıştır. Çünkü bu yıllarda yapılan tahrirlerde sadece “Avârız” kayıtları vardır.
Avârız fevkalade hallerde savaşlarda toplanan bir vergi çeşididir.

Kayıtlarda “Avârız Hanesi” adı altındaki hanelerin kaç kişiden meydana geldiği sürekli münakaşa
konusu yapılmıştır (Aydın, 1991:108).

Kastamonu’da her ikisinde de avârız haneleri kaydedilen 1050 (1640) ve 1099 (1688)’de iki takrir
yapılmıştır. Bu kayıtlarla nüfus tespiti mümkün olmamıştır. Yapılanlarda tahminden öteye
geçememektedir. Bu dönemin ikinci önemli kayıtları şer’iyye sicilleridir.
Kastamonu’ya ait en eski
şer’iyye sicili H.1084-1086 (1673-1676), son şer’iyye sicilleri de H.1213-1221 (1801- 1807) yıllarına
aittir (İskender, 2005:566).

Bu sicillerden 1687 ila 1722 yılları arasında 35 yıllık dönemi esas alarak çalışmasını yapan Ahmet
Rıfat GÜZEY, 1690 yılı şer’iyye kaydında şehir merkezinde 2.157 hane tespit etmiştir. Bu sayıya
mücerred (bekar)’ler veya vergi muafiyeti olanlar dahil olup olmadığını dair sicilde başkaca bir kayıt
yoktur. Araştırmacı bu hane sayısını beş ile çarparak ve %10’da artış koyarak 18. Yüzyılın başlarında
nüfusun 25.000 olduğu tahminini yürütmektedir (Güzey, 2001:50). Hesaplamayı XV. ve XVI.
yüzyılında tapu, tahrir defterlerindeki gibi “Hane”’yi 5 veya “7” ile çarparak yapılması halinde 10.785
ile 15.099 rakamları ortaya çıkar. Bilhassa “Hane x 5”le elde edilen 10.785 daha gerçekçi görünmektedir.
1582 Tarihli Tapu-Tahrir Defteri’nde nüfus 9.615 olduğuna göre küçük bir artışın dışında Kastamonu
şehir nüfusunda önemli bir değişiklik görünmemektedir. Avârız rakamlarının değerlendirme zorluğundan
dolayı her ne kadar Kastamonu nüfusu XVII. Yüzyıl için tespit edilememişse de bu yüzyılda cereyan
eden celâli ayaklanmaları suhte başıboş levent ve sarıca-sekban hareketleri, nihâyet Celâli Ayaklanmaları
bütün Anadolu’yu olduğu gibi şüphesiz Kastamonu’yu da olumsuz etkilemiştir (İlgürel, 1993:252).
Fakat bu, önemli bir nüfus kaybına sebep olmamıştır. Zira Kastamonu Yükselme Devri’nin sonunda
1582’de 10.000 civarında olan nüfusunu 1690’da da muhafaza ettiği görülmektedir. Toplam nüfusa
gelince, köyler dahil Kastamonu’nun toplam nüfusu; 1487 tarihinde 5.165’i şehirde, 14.430’u köyde
olmak üzere toplam 19.500’dür. 1582 Tahririnde bu nüfus 8.120’si şehir, 29.195’i köyde olmak
suretiyle yekün 37.315’dir.(Kankal, 2004:77).

XVII. ve XVIII. yüzyıllar “Avârız”ların “hane” adedinin hesaplanmasının zorluğu yukarıda izah edilmişti.
XIX. Yüzyılda ise durum oldukça kolaylaşmaktadır. Zira 1831’de askeri maksatlarla da olsa Osmanlı’da
ilk ciddi nüfus sayımı yapılmıştır. Askeri maksatla yapıldığı için sadece erkek sayımı yapılmıştır. Bu
sayımda Kastamonu şehir merkezi nüfusu 14.861 olarak tespit edilmiştir (Karal, 1943:214; Karpat,
2003:151). Buna bir misli kadın ilâve edilecek olursa gerçek nüfus ortaya çıkmış olur. Bu yüzyılın
önemli kaynaklarından biri de Salnâmelerdir. İlki 1869’da sonuncusu 1903’de çıkarılmıştır. Toplam
21 Salnâmedir. Salnâmelerde hemen hemen ilk sayısından itibaren Kastamonu’nun nüfusu hakkında
bilgi bulmak mümkündür.

Salnâmeler ve Cumhuriyet dönemi istatistiklerine göre elde edilen köy ve şehir nüfus oranları
Tablo 1’de gösterilmiştir (Şahin, B.,1992:35). Böylece 1887’den 2007’ye kadar 120 yıllık zaman
içindeki nüfus özelliklerini görmek mümkündür. Listede Osmanlılar zamanında salnâmelerde geçen
nüfus, küçük farklarla Batılı kaynaklar tarafından da kabullenilmektedir. Nitekim Stanford J. Shaw
1885’de şehri 15.567, köyler dahil toplam nüfusu ise 54.394 olarak göstermektedir (Shaw, 1980:191).

Tablo : 1. İmparatorluk ve Cumhuriyet Dönemi Nüfûs Dağılımı*

 

Yıllar

Şehir

Köy

Toplam

Şehirleşme Oranı

1887

14607

42691

57298

25,4

1891

15383

44972

60355

25,4

1895

16387

41395

57782

28,3

1898

16961

45872

62833

26,9

1927

14590

………..

…………

…………..

1935

13791

50956

64747

21,2

1940

13667

………..

…………

…………..

1945

13869

42130

55999

24,7

1950

13597

44590

58187

23,3

1955

15664

44235

59899

26,1

1960

20307

43606

63913

31

1965

23485

43608

67093

35

1970

29303

50106

80099

37

1975

29993

49809

79193

37

1980

35464

52857

88321

40

1985

46986

51123

98109

47

1990

52363

41770

94133

55

2007

80582

34750

115332

69

 

*Osmanlı dönemi nüfusları, 15.Vil. Sal.(1888).S.278;16.Vil.Sal.(1892).S.270;19.Vil.Sal.(1896). S.257;20.Vil.Sal.(1899).S.553’den alınmıştır.2007 ise http://www.kastamonu.gov.tr’den alınmıştır.

Tabloda da görüldüğü gibi Osmanlıdan Cumhuriyet’e intikâlde Kastamonu’da nüfus azalmıştır.
Karayolları ulaşım ağının zamanla yön değiştirmesi. Avrupa sanayi ürünlerinin serbestçe
pazarlanması, geleneksel mahalli el sanatlarının yok olması, bilhassa bölgenin tarih boyunca bir
ihraç ürünü durumunda olan tiftiğin artık ihraç edilememesi, öteden beri canlı bir ticaret merkezi
olan Kastamonu’da ekonomik gerilemeye yol açmıştır (Ortaylı, 1977:307). Buna I. ve II. Cihan
Harbi sıkıntıları da eklenince çöken ekonomiyle birlikte Kastamonu’dan büyük illere göç başlamış,
nüfus kaybının önüne geçilememiştir (Baydil, 1990:26). Nitekim Kastamonu 1898’deki nüfusuna
1955 yılında ancak kavuşabilmiştir. Şehirli nüfus oranı ise 1965’den itibaren az da olsa artış
göstermiştir. 1898’de % 26 olan şehirli oranı (20.Vilâyet Salnâmesi 1899:573). 2007 sayımında
% 69’a ulaşmıştır (http://www.kastamonu.gov.tr).
Başlangıçta olmayan daha sonraki yüzyıllarda
sayıları çok az görünen gayri müslimler XIX. Yüzyılın sonlarında 1898’de 427’si Ermeni, 1.738’i
Rum olmak üzere 2.165 olarak görünmektedirler. Aynı tarihte Türk nüfus 16.961’dir. Bu durumda
şehir merkez nüfusunun % 11’ini teşkil etmekteydiler (20.Vilâyet Salnâmesi 1899:554). Batılı
kaynaklarda da küçük farklarla aynı rakamlar geçmektedir (Shaw, 1980:193).
Kastamonu 1846
Yılında Eyalet yapılır (Ortaylı, 1977:307). Bu günkü Sinop, Bolu, Çankırı ve Zonguldak bu Eyalete
dahil edilir. 1924’de Sancaklar birer il merkezi yapılınca bu günkü Kastamonu ili oluşturulur. 1987
ve 1989’daki son değişiklikle bir kısım nahiyelerin ilçe yapılmasiyle, Kastamonu merkez dahil 20
ilçeli bir il durumuna gelmiştir.
Bu günkü il hudutları itibariyle toplam il nüfusu 1892’de 325.766,
1898’de 313.428, 1901’de 328.749’dur. 1901’de Rumlar 5.561, Ermeniler ise 1.212’dir. Bu durumda
Rumlar % 1.6, Ermeniler ise toplam nüfusun ancak binde üçünü teşkil etmektedirler (Şahin, B., 1992:108).


SONUÇ

Kastamonu Türk idaresine girdikten sonra ilk yüzyılı Selçuklu-Bizans-Danişmedli mücadelelerine
sahne olmuş, sonra bu topraklarda Çoban-oğulları ve Candar-oğulları Beylikleri teşekkül etmiştir.
Candaroğulları zamanından itibaren büyük bir canlılık ve beraberinde nüfus da artmıştır. Osmanlı
idâresine geçen Kastamonu aşağı yukarı eski Pahplagonia topraklarında, Anadolu Eyaletine bağlı
bir sancak merkezi yapılmıştır. Osmanlılar zamanında Candaroğulları Devri’nde başlayan imar ve
ticari canlılık artarak devam etmesinden dolayı nüfus artışı devam etmiştir.
Osmanlının gerilemesiyle
birlikte oluşan iç ve dışşartlar Kastamonu’yu da etkilemiş bilhassa XIX. Yüzyılın sonlarından itibaren
eski ekonomik ve ticari yönden sarsıntı geçirmiş, bu sarsıntı
Cumhuriyet Dönemi’nde artarak devam etmiş, nüfus kaybına uğramıştır. Ancak 1965’den itibaren
nüfusta kısmen bir toparlanma olmuş ise de, ekonomik geriliğin önüne geçilemediğinden hiçbir
zaman Orta ve Yeniçağlardaki gücüne ulaşamadan günümüze intikal etmiştir.
____________
*Kastamonu Üniv. Eğitim Fak. Öğretim Üyesi

KAYNAKÇA
1- Aydın, Mehmet Akif, “Avârız”, DİA. C.IV., İstanbul, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 1991.
2- Baydil, Emin, Kastamonu Şehir Coğrafyası, İstanbul, Ü.S.B.E. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi., 1990.
3- Büyükkasap, Erdoğan; Kars, Üzeyir, “1922 İtibariyle Kastamonu’nun Eğitim, Sosyal, Ekonomik ve Sağlık Durumu” İkinci Kastamonu
Kültür Sempozyumu, Tebliğler, Ankara, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi., 2005.

4- Gökoğlu, Ahmet, Paphlagonia, Kastamonu, Sinop, Çankırı, Safranbolu, Bartın, Bolu, Gerede, Mudurnu, İskilip, Bafra, Alaçam
ve  Civarı Gayri Menkul Eski Eserleri ve Arkeolojisi I., Kastamonu, Doğrusöz Matbaası., 1952.

5- Göyünç, Nejat, “Hâne Deneyimi Hakkında” İstanbul, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, XXXII., 1979.
6- Güzey, Ahmet Rıfat, Şer’iyye Sicillerine Göre XVII. Yüzyıl Sonları XVIII. Yüzyıl Başlarında Kastamonu, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Yakın Çağ ABD, Basılmamış Doktora Tezi., Ankara, 2001.

7- Hayta, Necdet; Yücel, Uğur, “1312 (1894) Yılı Kastamonu Vilayeti Salnâmesine Göre Kastamonu Vilayeti”, Birinci Kastamonu Kültür
Sempozyumu, Tebliğler, Ankara, Bizim Basımevi., 2001.

8- İlgürel, Mücteba, “Celâli İsyanları”, DİA. C.Vll., İstanbul, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 1993.
9- İskender, Pelin, “Bir Yerel Tarih Çalışması: XVII. Yüzyıl Şer’iyye Siciline Göre Kastamonu”, Kastamonu, Gazi Üniversitesi, Kastamonu
Eğitim Fakültesi Dergisi., C.Xlll., Numara:2., 2005.

10- Kafesoğlu, İbrahim, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Türk Dünyası El Kitabı, Ankara, TKAE, Yay., 1969.
11- Kankal, Ahmet, Türkmen’in Kaidesi Kastamonu (XV-XVIII. Yüzyıllar Arası Şehir Hayatı), Ankara, Zafer Batbaası, 2004.
12- Karal, Enver Ziya, Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı 1831, Ankara, 1943.
13- Karpat, Kemal H., Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri, İstanbul, Çev. Bahar Tırnakçı, Türkiye Ekonomik v
e Toplumsal Tarih Vakfı Yay., 2001.

14- Köprülü, Mehmet Fuat, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluşu, Ankara, T.T.K. Yay., II. Baskı, 1972.
15- Ortaylı, İlber, “XIX. Yüzyılda Kastamonu Vilâyetindeki Yapısal Değişim Üzerine” Ankara, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
Basın Yayın Yüksek Okulu, 1974-1976 Yıllığı, 1977.

16- Öden, Zerrin Günal, “İsfendiyar Bey”, DİA. C.XXII., İstanbul, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 2000.
17- Shaw, Stanford J., “Otoman Popilation Mouement Durıng The Last Years Of The Empire 1885-1914 Some Prelımınary Remarks”, İstanbul,
Osmanlı Tarih Araştırmaları Dergisi, Sayı 1., 1980.

18- Sümer, Faruk, Oğuzlar (Türkmenler), İstanbul, TDAV. Yay., 1992.
19-Şahin, Burhan, Cumhuriyet Öncesinde Kastamonu’nun İdari-Nüfus ve Etnik Yapısı (1839-1903), Ankara Üniversitesi, Türk İnkılâp
Tarihi Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 1992.

20-Şahin, İlhan, “Kastamonu”, DİA. C.XXIV., İstanbul, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 2001.
21-Şahin, Kamil, “Selçuklu ve Osmanlı Dönemi Kastamonu’da Tıp Çalışmaları Üzerine Bazı Gözlemler” Birinci Kastamonu Kültür Sempozyumu,
Tebliğler, Ankara, Bizim Büro Basımevi, 2001.

22- Taneri, Aydın, “Hüsameddin Çoban”, DİA. C.XVIII., İstanbul, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 1998.
23- Turan, Osman, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul, Ötüken Yay., 1993.
24- Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi, Ankara, T.T.K., Yay., C.I.,1997.
25- Yakupoğlu, Cevdet, “Kuzeybatı Anadolu’ya Türk Muhacereti ve Bölgede Bazı Türk Boyları”, Kastamonu, Gazi Üniversitesi Kastamonu
Eğitim Fakültesi Dergisi, C.IX. Numara:2., 2002.

26- Yakupoğlu, Cevdet, “Candar-oğulları Döneminde Kastamonu’da İctimai ve İktisadi Hayat”, Birinci Kastamonu Kültür Sempozyumu,
Tebliğler, Ankara, Bizim Büro Basımevi, 2001.

27- Yücel, Yaşar, XV.-XVIII. Yüzyıllar Kuzey-Batı Anadolu Tarihi, Çoban-oğulları, CandarOğulları Beylikleri, Ankara, T.T.K., Yay., 1980.
28-15. Kastamonu Vilâyet Salnâmesi, (1888), Kastamonu Vilâyet Matbaası, Kastamonu.
29-16.Kastamonu Vilâyet Salnâmesi, (1892), Kastamonu Vilâyet Matbaası, Kastamonu.
30-19.Kastamonu Vilâyet Salnâmesi, (1896), Kastamonu Vilâyet Matbaası, Kastamonu.
31-20.Kastamonu Vilâyet Salnâmesi, (1899), Kastamonu Vilâyet Matbaası, Kastamonu. http://www.kastamonu.gov.tr

 

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Kastamonu Sancağı’ndan Medine-i Münevvere’ye Tahsis Edilen Vakıflar (XV-XVI. Yüzyıllar)

Kastamonu Sancağı’ndan Medine-i Münevvere’ye Tahsis Edilen Vakıflar (XV-XVI. Yüzyıllar) (…) …Yine Kastamonu Sancağı’ndaki bu tür …

Önceki yazıyı okuyun:
Derhal Bir Hamam İnşa Edilsin / Yunus MÜREBBİ

K Ü R S Ü Yunus MÜREBBİ DERHAL HAMAM İNŞA EDİLSİN Bir vakıf şehirdir Kastamonu... …

Kapat