Ana Sayfa / Yazarlar / Oy Kullan/mak

Oy Kullan/mak

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Oy Kullan/mak

Oy kullanmak için “vatandaşlık görevi” tanımını kullanırız doğru olarak.
Yani görevdir, vazifedir, sorumluluktur, borçtur..

Üzerinde yaşadığımız, nimetlerinden faydalandığımız, atalardan miras aldığımız, gelecek nesillere miras bırakacağımız bu aziz vatanın iyiliği, selameti için en önemli, en hayati görevlerimizden biridir oy kullanmak..

Kullanılmış veya kullanılacak her oyda tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır.
Doğmamış bebelerin hakkı vardır..
Cephede nöbet tutan askerin, hastanedeki doktorun, hemşirenin, hastanın, devletin himayesindeki yetimin, fabrikadaki işçinin, tarladaki çiftçinin, en kritik projelerde çalışan mühendisin, okulda yarınların sahibi çocukları yetiştiren öğretmenin, camideki cemaatin, evde bakıma muhtaç dulun, yaşlının, ev hanımlarının hakları vardır..

Oy vermek veya vermemek keyf işi değildir.
Canım isterse veririm, canım istemezse vermem denilemez.
Canımın istedigine verir, keyfime keder olana vermem de denilemez..
Adayların kaşını, gözünü, giyimini, kuşamını, cinsiyetini, memleketini vs beğendim ya da beğenmedim diye de oy verilmez..

Oy kullanmak hemşehricilik, particilik, hatır gönül işi değildir..
Oy vermek, din, devlet, vatan, millet uğruna siz söylemektir,
Oy kullanmak bir sevdanın, davanın, inancın, hayalin dışa vurumudur,
Oy kullanmak en esaslı eylemlerden biridir.
Oy kullanmak bir şanstır, nimettir.
Oy kullanmak adam yerine konmaktır..
Oy kullanmak adamlığın hakkını vermektir..
Oy kullanmak tarihi bir sorumluluktur..
Oy kullanmak kul hakkıdır..
Oy kullanmak vebaldir.
Oy kullanmak sağduyu ister.
Oy kullanmak objektiflik ister.
Oy kullanmak insaf ister.
Oy kullanmak adalet ister.
Oy kullanmak asalet ister.
Oy kullanmak ciddiyet ister.
Oy kullanmak bilgiçlik değil, bilgelik ister.

Oy kullanmak seçmektir.
Manavdan domatesin, mağazadan elbisenin, evinde kullanacağın eşyanın en iyisini seçmek için harcanılan zaman ve emeğin bin katı emek ister..
Oturulacak evi, mahalleyi, komşuyu, binilecek arabayı seçmekten;
Oğluna gelin, kızına damat seçmekten bin kat daha önemli bir iştir ve çok daha fazla emek ister, gayret ister, hassasiyet ister, sorumluluk ister..

Oy vermek vekalet vermektir..
Maddi manevi her alanda seni en iyi temsil edecek insanı kendi yerine vekil tayin etmektir; bunun sözü benim sözüm, bunun kararı benim kararım, bunun icraatı benim icraatımdır diyebileceğimiz insanı bulup onu vekil tayin etmektir.

En kritik dava için vekalet verilecek avukatı seçmekten, sıradan bir alış veriş, miras işi için vekalet verecek kişiyi seçmekten, bozulan eşyayı tamir edecek ustayı, okul çağındaki çocuğa okul, öğretmen seçmekten milyon kat daha önemlidir, milyon kat dikkat, hassasiyet ister.. Çünkü kullanılan her oyda seksen beş milyonun hakkı vardır..

Oy vermek kişinin keyfine göre yapacağı bir tercih değil vatana, millete, devlete borçtur.. Bütün vatanın, bütün milletin huzuru, güveni, sulhu selameti, askeri, siyasi, ekonomik, kültürel vb her açıdan kalkınıp yücelmesi, İstiklal ve istikbali adına ödenmesi gereken bir borçtur..

Vatana, millete, devlete en iyi hizmeti edecek aday düşmanım bile olsa oy vermezsem;
hizmet edemeyecek, talip olduğu göreve layık olmayan aday eşim, dostum, akrabam bile olsa oy verirsem vebaldeyimdir..
Çarşıda, sokakta, meydanda, medyada liyakat ve adaletten bahsedip hiç layık olmayanlara oy vermek kendi kendimizi, savundugumuz degerleri inkar etmektir..

Oy vermek emanettir.
Devletin, milletin bana yüklediği emanete hıyanet edersem, yüklenen emanete ehil olamazsam hesabını nasıl verebilirim..

İşini düzgün yapmayan memur,
İşini düzgün yapmayan müteahhit,
İşini düzgün yapmayan tüccar,
İşini düzgün yapmayan işçi, usta,
Düzgün üretim yapmayan sanayici vs vs ne kadar suçlu ve sorumluysa oyunu düzgün kullanmayan vatandaş da o kadar suçludur, sorumludur hatta sorunludur..

Oy vermek istişare ister, danışmak ister..
Her işin bir ehli vardır, uzmanı vardır.
Ev alırken, araba alırken, paramızı bir işe yatırırken kırk kişiye sormaktan, işi en iyi bilen insanlara, uzmanlara danışmaktan gocunmayız elbette.
Oy verirken de sormaktan gocunamayız, kaçınamayız.
Kime danışılır, kiminle istişare edilir?
Elbette bilenle, seni ve ülkesini sevenle istişare edilir, onlara danışılır..
İşin ciddiyetinin farkında olana, karakteri, düşüncesi, çizgisi doğru ve sağlam olana danışılır, onlarla istişare edilir..
Dinin, devletin, milletin, memleketin meselelerini Ermeni’yle, Yunan’la, İngiliz, Fransız, Amerikalıyla ya da kafası bulanık, hayatı bulanık, ahlakı bulanık;
Hayat felsefesi günü gün etmek olan, derdi telaşı cebi, midesi, bacak arası olan, doyumsuz, şuursuz insanlara danışacak halimiz olamaz elbette..

Kızını evlendirmek için kendisinden nasihat isteyen birine Hasan-ı Basri Hz.lerinin verdiği nasihat konumuza da uyarlanabilir..
Hasan-ı Basri hz.leri şöyle der:
“Kızını Allah’tan korkan birine ver. Severse mutlu eder, sevmezse zulmetmez..”

Bu sözden kıyasla ben de kendime diyorum;
Oyunu Allah’tan korkan, kuldan utanan, işine en ehil insanlara ver..
Senin dinini, devletini, vatanını, milletini, milletin işlerini görmeyi severse hizmet eder, sevmezse de ihanet etmez..
Kimse ayranın ekşi demez, demiyor.
Herkesin dilinden bal damlıyor.
Herkesin niyetini, kalbini Allah bilir ama kul da sezer.
İyiyi kötüden, doğruyu eğriden, sadık ve layık olanı sahtekardan ayıracak bir basirete sahip olmak, tercihimizi en doğru şekilde kullanmak durumundayız, zorundayız.
Devlet işi, siyaset işi Allah buna karışmaz dememek lazım.
Kim zerre miktarı iyilik yapsa, kim de zerre miktarı kötülük yapsa karşılığını bulacak diyen Rabbimiz bizi bu konuda da hesaba çekerse verecek makul, mantıklı cevaplarımız olmalı..

Oğuz Candarlı

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Kıraat İmamımızı Tanıyor muyuz?

Kıraat imamımızı tanıyor muyuz? Samet TINAS Kırâat “okumak, tilâvet etmek, telaffuz etmek” mânâsına gelmekle birlikte …

Kapat