Ana Sayfa / Namaz için Arama Sonuçları (Sayfa 114)

Namaz için Arama Sonuçları

Camilerimizin Kıblesi Nereye Dönük?

Yazar: Levent UÇKAN “İstikbâli kıble” kavramını gözden geçirelim dostlar… Her şartı ve rüknü hayatımıza istikamet veren gözümüzün nuru namaz, bizi gerçekten kıbleye döndürüyor mu? Ümmet olarak başımız döndüğünde; namazımız bizi ticarette, siyasette, hayatın her alanında Rabbani ilkelere, Rasûl’ün sevdasına, ümmetin hedeflerine sabitleyemeyediğinde özetle sıratımızı yitirdiğimizde ne yapacağız? Reçetemiz var mı? …

Devamını Oku »

Ticarette Gulüvv ve Narh Hakkında

Gulüvv ve Narh maddelerini okuduktan sonra “ihtikâr” konulu makaleyi de okumanızı tavsiye ederiz.  GULÜVV NEDİR?  Bir şeyde aşmak. Bir ticaret terimi olarak, piyasada fiyatların normalin üstünde artışını ifade eder. İslâm hukuku, alış-verişte kârı yasaklamadığı gibi, onun için bir sınır da koymamıştır. Ancak alış-verişlerde yalan, hile, malın kendisinde olmayan sıfatlarla övme …

Devamını Oku »

Fâtiha Disiplini

Yazar: Prof. Dr. Hasan Kâmil YILMAZ  Fâtiha, Kur’ân’ın ilk sûresi olduğu ve Kur’an onunla açılıp onunla başladığı için başlangıç ve açılış mânâsına bu adı almıştır. Kur’an onunla açıldığı gibi, kalbler ve gönüller de onunla açılmaktadır. Fâtiha Kur’ân’ın özü ve özetidir. Bir Müslüman farz, vâcib ve sünnet olmak üzere günde toplam …

Devamını Oku »

Kutsal ve Bencil İnsanın Görüntüleri ve Mukayeseli Hayatları

Yazar: Eymen AKÇA  Din, kutsallaşma ve bencillik zindanından kurtulmadır. İnançsızlık, Ali Şeriati’nin anlattığı gibi, kendi zindanında boğulmaktır.[1] Hakiki bir iman, her insanı bir ârif ve hak âşıkı eder. Ârifin fikri Allah olduğu gibi; âşıkın zikri de Allah’tır. Böyle bir bilge ve âşık için en büyük zevk, lezzet ve haz, Allah’ı tanıtan …

Devamını Oku »

Geleneğe Kurban Olun… Bir Ülkenin Üç Merhalesi …

Bir ülkenin üç merhalesi (وَضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلࣰا قَرۡیَةࣰ كَانَتۡ ءَامِنَةࣰ مُّطۡمَىِٕنَّةࣰ یَأۡتِیهَا رِزۡقُهَا رَغَدࣰا مِّن كُلِّ مَكَانࣲ فَكَفَرَتۡ بِأَنۡعُمِ ٱللَّهِ فَأَذَ ٰ⁠قَهَا ٱللَّهُ لِبَاسَ ٱلۡجُوعِ وَٱلۡخَوۡفِ بِمَا كَانُوا۟ یَصۡنَعُونَ) Allah teâlâ bir ülkenin örneğini verir: 1- Güven içindeydi. Huzur içindeydi. Rızkı her taraftan bol bol geliyordu. 2- Ama Allah’ın verdiği …

Devamını Oku »

A’reczâde Ahmed Efendi (Ahmed b. Mehmed b. İbrahim el-Kastamonî)

Yrd. Doç. Dr. Şükrü MADEN Karabük Üniversitesi Hayatı Ahmed b. Mehmed b. İbrahim el-Kastamonî (ö. 1120/1708), Kastamonu’nun Küre (Küre-i Nühas/Bakır Küresi) ilçesinden bir Osmanlı âlimidir. “A’reczâde” ve “İbnü’ş-Şeyh” lâkaplarıyla bilinmektedir. Kaynaklarda Ahmed Efendi’nin ne zaman doğduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır. Tahsilini İstanbul’da tamamlamış, fıkıh ilminde mütehassıs bir âlim olarak meşhur …

Devamını Oku »

İ’tisâm: Allah’a Sarılmak

Prof. Dr. Hasan Kâmil YILMAZ  Allah’tan geldik ve O’na dönüyoruz”1 ilâhi fermânı, insanın bu dünyadaki varlık sebebinin Allah’a aidiyet ve O’na yönelmek olduğunu açıkça belirtmektedir. Ancak bu yönelişte iki yön vardır. İlki irâdî ve kalbî olan yöneliştir ki kulun Allah’a teslimiyetini O’nun emirlerine râm oluşunu, kalbini O’na rabt edişini ifade …

Devamını Oku »

Said Özdemir Ağabey için Kur’an Tilâveti Programına Davet

SAİD ÖZDEMİR AĞABEY İÇİN EVİNDE TAZİYE ROGRAM YAPILACAK Vefatının üçüncü yıldönümünde… Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebesi ve vârisi ve Risale-i Nurların nâşiri merhum M. Said Özdemir ağabey ile muhterem zevcesinin Hakka yürümelerinin 3. sene-i devriyesinde, 24 Şubat Pazar günü öğle namazını müteakip evlerinin bulunduğu Ankara Demetevler Özelif Sitesi’nde taziye programı …

Devamını Oku »

Vâli Said Paşa’nın Hâtırâtında Kastamonu Camileri – 1

17 MUHARREM SENE 1296 VE 29 KANUN-I EVVEL SENE 1294 CUMA Bugün Cum’a namâzını Atabey Câmi’-i şerifi‘nde edá ettim. Bu câmi’in bánîsi olan Atabey, Kastamonu kasabasını fethetmiş olduğundan kendisine gãzi unvânı verilmiştir. Câmi-i mezkûr Kastamonu’nun garb cihetinde ve mürtefi’ ve yine kendi ismiyle müsemma bir mahalde mebnî olup vâsi’ ve …

Devamını Oku »

Bediüzzaman’ın Geceleri

Yazar: Vehbi KARAKAŞ Üstad Bediüzzaman’ın geceleri, Efendiler Efendisi’nin (s.a.v) gecelerine benziyordu. Bediüzzaman sanki Efendimizin bir aynası idi. Efendimizin özellik ve güzelliklerinin mesela takvasının, haşyetinin, tazarru ve niyazlarının, Allah’a olan sevdasının, saygısının, duasının, edebinin, ibadetinin, iffeti, sabrı, affı, şükrü, şecaati ve zühdünün yansımaları, çok rahat Bediüzzaman da seyredilebiliyordu. Sanki o, Peygamberimizin asrımıza …

Devamını Oku »

Nur’un Serâpâ Kur’anî Meslek ve Meşrebi

Üstadımız’dan (naklen) Zübeyir Ağabey ve Mustafa Sungur Ağabey’den nakiller… Risale-i Nur Kur’ân’ın arşından nüzul etmiş (asrın dimağına ekmel) dersi olmak itibariyle; imanî hakikatlar, mucize-i maneviyesi.. Amelî dersleri itibariyle: Sırat-ı müstakimin esaslarıdır. Meslek-meşreb-i nuriye’nin doğru tatbikatı için; bizzat hazret-i Rasulullah’ın (a.s.m) son müceddid olarak vekil-i etemmi olan hazret-i Üstad Bedîüzzaman (r.a)’ın …

Devamını Oku »

Risale-i Nur’da İslâm Ahlâkı

Not: Buna da bakınız: Risale-i Nur’da “Ahlâk” Makale Yazarı:  Prof. Dr. Mujahid Mustafa Bahjat Bismillahirrahmanirrahim. Modern dönemde seçkin İslamî davet hareketlerinden biri, Türkiye’de başlayıp diğer İslam ülkelerine uzanan Said Nursî’nin davet hareketidir. Bu hareket, istikrarlı ve müstakim davet hareketlerinden biri olup nazarî yönü ve amelî vãkıasında itidal, denge ve orta yolu takip etmesi, …

Devamını Oku »

Dört Grup İnsan…

Yazar: Soner DUMAN İnsanların aklına tuhaf sorular geliyor. Bu sorulardan birisi, Allah Resûlü’nün (s.a.v.) amcasının oğlu, “Kur’an’ın tercümanı”, “ümmetin âlimi” diye nitelenen İbn Abbas’a (r.a.) soruldu. Denildi ki: “İki kişi düşünelim; bunların birisi çok namaz kılıyor, çok oruç tutuyor, ameli fazla. Ama bir takım günahlar da işliyor, insanlara bazı kötülükler de …

Devamını Oku »

Deli Şükrü’nün Zekâsı

Deli Şükrü’nün dehâsı Merhum Ali İhsan Tola anlatıyor: 1951-52 yıllarıydı… Tahirî Ağabeyle Sav’da teksir yapıyorduk. Bir tane yatak vardı, ona Tahirî Ağabey yatıyordu. Onun dışında bir kıl kilim vardı, onun üzerine de ben yatıyordum. Sav’da böylece bir sene neşriyatta beraber çalıştık. Evinde teksir yaptığımız İbrahim’in kimsesi yoktu, kendi halindeydi. Değirmenin varislerindendi. …

Devamını Oku »

Kur’an’ın Nebi’nin Kalbine İndirilişi

Prof. Dr. Hasan Kâmil YILMAZ  610 yılında Mekke Nûr Dağı’ndaki Hira mağarasında Cebrâil’in getirdiği “oku” emri ile başlayan Kur’an vahyi, yeni bir doğuş, insânî bir varoluş ve câhiliyeden kurtuluştu. Allah, ilk vahyi Rasûlü’nün kalbine indirmişti. Cebrâil (a.s.), Hz. Peygamber (s.a.)’i kucaklayarak; muânaka sûretiyle Kur’an’ı onun sadrına ilkâ etmişti. Cebrâil (a.s.), …

Devamını Oku »