Ana Sayfa / Namaz için Arama Sonuçları (Sayfa 116)

Namaz için Arama Sonuçları

Karma Hayattan Mahrem Hayat’a Nasıl Geçilir?

Yazar: İhsan Şenocak Dünya milletlerinin ırkının kölesi olduğuna inanan Yahudi’nin varlık felsefesi “öteki” olarak gördüğünün ezilmişliğinden beslenir. Siyasi hamleleri de ötekileştirdiği milletleri sömürme üzerine ibtina eder. Yahudilik; “Sapık bir akide”den doğan hasta bir dünya görüşüdür. Yahudi’deki bu hastalığı görmeden onu insanlığın hizmetinde bir millet olarak kabul etmek, siyasi varlığını meşru addetmek nâmütenahi …

Devamını Oku »

Kadıyânîlik ve Kadıyânîler Hakkında

KADIYÂNÎLİK – KADIYÂNÎLER Mirza Gulam Ahmet Kadiyânî (d. 1835 ya da 1839- ö. 1908) tarafından Hindistan Pencap-Kadiyan’da XIX. yüzyılın sonlarına doğru kurulan dini hareket. Kıyamet’e dair haberler üzerine kurulan Kadiyânilik, Mirzaiye ve Kadiyaniye adlarıyla da anılmakla birlikte hem kurucu ve bağlıları, hem de resmi belgeleri esas alan araştırmacılarca Ahmediye adıyla …

Devamını Oku »

“Hadis İnkârcılarının Hadisi”…

(Hadis inkarcılarının hadisi…) Benden duyduklarınızı silin diyecek cesaret hanginizde var? Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: لَا تَكْتُبُوا عَنِّي، وَمَنْ كَتَبَ عَنِّي غَيْرَ الْقُرْآنِ فَلْيَمْحُهُ Benden duyduklarınızı yazmayın. Her kim Kur’an hariç benden bir söz yazmışsa onu silsin. (Müslim 3004)  Hadis sahihtir. Hadislerin yazılmasına en çok karşı çıkanların …

Devamını Oku »

Fizikî Varlık ve Hareketlerimiz, Ânlık Var – Yok edilişlerle Gerçekleşiyor

Tevhid; hem Aklî bir İlke ve hem de Gözlemsel bir Bilgidir (2/3) Önceki Yazımızı şöyle bitirmiştik: Mahlûkun; Rabbinden, geçici veya kalıcı bağımsız kalabileceği, “kendinden kaynaklı” veya “kendi fıtrat ve mahiyetine ödünç verilmiş”, herhangi bir “kuvvet ve sıfatı, tabiât ve özelliği” yoktur ve olamaz. Mahlûkun “kuvvet ve sıfatlarını” geçtik; o mahlûkun “fizikî varlık / vücud / …

Devamını Oku »

Bâbîlik ve Bahâîlik Hakkında

BÂBÎLİK Mirza Ali Muhammed Bâb’ın (1819-1850) kurmuş olduğu bãtıl mezhep. Mirza Ali Muhammed 1819’da Şiraz’da doğdu. Necef’te Seyyid Ali Reştî (ö. 1843)’den ders aldı. Seyyid Ali Reştî, ona ölümünden sonra yerine geçecek halife olmasını ve Mehdî olarak ortaya çıkmasını telkin etti ve buna ikna etti. Mirza, davetini 1844 de Şiraz’da …

Devamını Oku »

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî: Birinci Şuâ

Birinci Şuâ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ وَ بِهٖ نَسْتَعٖينُ İKİ ACİB SUALE KARŞI DEF’ATEN HATIRA GELEN GARİB CEVAPTIR. Birinci Sual: Denildi ki: “Fatiha ve Yâsin ve hatm-i Kur’anî gibi okunan virdler, kudsî şeyler, bazen hadsiz ölmüş ve sağ insanlara bağışlanıyor. Halbuki böyle cüz’î bir tek hediye, ân-ı vâhidde hadsiz zatlara yetişmek …

Devamını Oku »

Kâinatta En Yüksek Hakikat İmandır

Bedîüzzaman Said Nursî,  milli mücadeledeki katkılarından dolayı Birinci Millet Meclisinde törenle karşılanır. İngilizlere karşı gösterdiği cesur direnişten dolayı herkesin takdirini kazanmıştır. Birinci Dünya Savaşında Rus cephesinde göstermiş olduğu kahramanlıktan dolayı dillere destan olan kahramanlığını herkes takdirle yad etmektedir. Bu kahraman asker ve değerli İslam alimi, şeref madalyası ile mükafatlandırılmış ve …

Devamını Oku »

Her Yönü İle Irkçılık Hastalığı – 2

Max Weber de milliyetçiliğin ecnebi menşeli oluşuna dikkat çekmiştir. Gerçekten de bir çok yerde, özellikle de radikal milliyetçiler genellikle yabancı kökenden gelir. Bu fena illet hem İslam dünyasına, hem de Osmanlı’ya savaşlardan çok daha fazla maddi, manevi- zarar vermiştir. Müslüman neslinin azalmasına, çözülmesine, zayıflamasına sebep olmuşlardır. Özellikle de Müslümanların birbirine …

Devamını Oku »

Nusayrîlik Nedir?

NUSAYRÎLİK  Çoğunluğu Suriye’de yaşayan aşırı bir Şiî-Bâtinî fırkası. Bunlara günümüzde Numeyriler ismi de verilmektedir. Nusayri isminin ise geçmişte kalan bir isim olduğunu ve fırka kurucusuna nisbeten bu ismin verildiğini ileri sürerler. Fırkanın ismini, kurucusu olan Muhammed b. Nusayr en-Nemiri’ye (270/883) nisbeten aldığı bilinmektedir. Zaten itikadi fırkaların hemen hemen bir çoğunun …

Devamını Oku »

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî: Parlak Fıkralar ve Güzel Mektuplar – 1

Risale-i Nur Külliyatı’ndan SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ   Müellifi Bedîüzzaman Said Nursî *** بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ Bu Sikke-i Gaybiye’yi mahrem tutardık, yalnız has kardeşlerime mahsustu. Ben vefat ettikten sonra neşredilsin demiştim. Fakat zabıta geldi, adliye hesabına onu sakladığımız yerden çıkardılar. İki sene ellerinde kaldı. Üç mahkeme tetkikinden sonra …

Devamını Oku »

Dürzîlik ve Dürziler Hakkında

KISACA DÜRZÎLİK: Kelimenin aslı ‘Dürzî’ dir ve kelimeninin kaynağını Suriye-Lübnan bölgesinde ortaya çıkmış bir mezhep teşkil eder. Bu mezhebe “Dürzîlik”, bu mezhepe mensup olanlara da “Dürzi” denmektedir. Anadolu’da Dürzîlik pek yayılmamış ve halk arasında insanların birbirine söyledikleri bir küfür gibi algılanmıştır. Bunda Dürzîlerin görüşlerinin etkili olduğu muhakkaktır. Dürziler, Hristiyanlığa yakın bir İslam (Daha doğrusu Aleviliğin bir farklı …

Devamını Oku »

Nübüvvet ve İttiba-ı Sünnet

Nübüvvet İnsanlık İçin Zaruridir Peygamberler, Allah u Teala’nın, kullarına emir ve yasaklarını bildirmek, onlara hakkı ve doğruyu açıklamak üzere gönderdiği ilahi elçilerdir. Bütün peygamberler vahye mazhardırlar. Feyiz ve kemalatları kendi kesbleriyle değildir. Onların kalbi, esrar-ı İlahinin tecelligâhıdır.  Onların kalpleri vahyi ve ilhamı kabule pek ziyade müstaid olarak yaratılmıştır. Bütün enbiyalar Allah’ın …

Devamını Oku »

Hristiyanlık’la Köleliği, İslam’la Kulluğu Tanıyan Ülke: Gana

Yazar: Dr. İhsan Şenocak  Afrika’nın güney batısında yer alan Gana, Fildişi Sahilleri, Burkina Faso ve Togo ile komşudur; güneyinde ise Atlas Okyanusu vardır. Ülkede 1874 yılında koloni kuran İngilizler, Gana’yı Batı Afrika’ya giriş kapısı olarak kullanmışlar, köle ticaretini de buradan yönetmişlerdi. Resmi rakamlara göre 20 milyon olan ülke nüfusunun % 16’sını …

Devamını Oku »

Nur’un İlk Kapısı

Risale-i Nur Külliyatı’ndan NUR’UN İLK KAPISI Müellifi Bedîüzzaman Said Nursî *** (Bu risalenin felsefeye vurduğu tokat, beşere zararlı ve dine zıt olan felsefe kısmıdır. Beşere menfaatli ve diyanete dost olan felsefe değildir. Hem ecnebi kâfirler tabiri, İslâmiyet ve din aleyhinde çalışanlara aittir.) MUKADDİME بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ Gayet acib ve garib ve …

Devamını Oku »