Ana Sayfa / Delil için Arama Sonuçları (Sayfa 136)

Delil için Arama Sonuçları

Peygamberimizin İlk Cuma Namazı, İlk Hutbesi ve Anlamı / Abdullah YILDIZ

Peygamberimizin İlk Cuma Namazı, İlk Hutbesi ve Anlamı

Peygamberimizin (s) Kuba'daki İlk İşi: Mescid Yaptırmak

Peygamber Efendimiz (s) Medine’ye hicret buyurduklarında, şehre çok yakın mesafedeki Kuba köyünde dört gün kalarak burada bir mescid inşa ettirdi. “Kuba Mescidi” olarak bilinen bu ibadethanede Efendimiz namaz kıldı. Yüce Rabbimiz, Kur'ân-ı Kerîm'de bu mescidin "takvâ üzerine bina edildiğini" beyan buyurdu:

“Ta ilk gününde takva temeli üzerine kurulan (Kuba'daki) mescid, namaz kılmana daha lâyıktır. Orada temiz olmayı sevenler vardır. Allah da temiz olanları sever.” (Tevbe 9/108)

Peygamber Efendimizin (s), birkaç günlüğüne uğradığı küçük bir yerleşim biriminde hemen bir mescid yaptırması, 

Devamını Oku »

Söz Söylemek, Sükût Etmek, Sır Saklamak / Halit EŞKAN

Söz Söylemek, Sükût Etmek, Sır Saklamak

 

Konuşmak

Bir konu hakkında sarf edilen sözlerdir. Bir fikrin açıklanmasıdır. İnsanların düşüncelerini karşılıklı olarak beyan etmeleridir. Bir mesele hakkında uzlaşı sağlamak için ağızdan çıkan sözlerdir. Herhangi bir iş akdi için düşünülen şartların müzakeresinde kullanılan sözlerdir. İnsanın kendisini ifade etmek için söyledikleridir. Hülasa hayatın her safhasında insanın sarf ettiği sözlerin tamamıdır.

Yüce Allah (c.c) insanı en güzel şekilde yarattı. Ona konuşma yeteneği verdi. İnsana, hatırından geçen ve ya kalbine doğan şeyleri açıklaması için dilini vasıta kıldı.

İnsan dili ile hakkı söyler ve ya verilen nimete şükreder. Yine diliyle imanını ikrar eder. Dil, Allah’ın insanlara ihsan ettiği en büyük nimetlerdendir. İnsana bağlı olarak hikmeti konuşur ve ya insanı helake götürür. Toplumu ıslah eder ve ya ifsada götürür. İlmin ihata ettiği her şey dil ile ifade edilir. Dilin kendisi küçüktür lakin cürmü büyüktür. Taatın son haddi olan iman veya isyanın son haddi olan küfür ancak dilin ikrarı ile zahir olur. İnsan dilinin altında gizlidir. Bu bağlamda dil tencere kapağı gibidir. Tencerenin kapağı açıldığında içindeki yemeğin belli olduğu gibi insanın da konuşmaları karakterini belli eder.

Devamını Oku »

Menemen Olayının Aslı Nedir? / Vehbi KARA

Menemen Olayının Aslı Nedir?

“Yakın tarih” yazı ve araştırmaları henüz ciddi bir şekilde yapılmaya başlanmıştır. Çünkü resmi tarih yalanlarının ortaya çıkmasını istemeyen faşistler, yakın tarihimizin anlaşılmaması için çok çaba sarf etmişler hatta olduğunun tam aksi ile anlatmışlardır.

Devamını Oku »

Rü’yetullah / Mehmed Kırkıncı

Rü'yetullah

Rü’yetullah, müminlerin zamandan ve mekândan münezzeh olan Cenab-ı Hakk’ı cennetten görmeleridir.

Kelam âlimleri arasında en çok münazara edilen mühim meselelerden biri de rü’yetullahtır.

Rüyet konusunda farklı görüşler ortaya atılmıştır. Bazı kimseler rü'yetin hiçbir zaman mümkün olamayacağını ifade ederken, bazıları da  Yüce Allah'a -hâşâ- cisim isnad etme yoluna gitmiş ve böylece ifrat ve tefrite sapmışlardır. Mutezile gibi bazı mezhep mensupları ise rü’yetullahı inkâr yoluna gitmişlerdir.

Devamını Oku »

Risale-i Nurdaki Orjinal Tefsir Metodu / Zafer KARLI

Risale-i Nurdaki Orjinal Tefsir Metodu

Öncelikle şunu belirtmek gereklidir ki; dine ait her mesele “Kur’an ve Sünnet”  perspektifinde değerlendirilir, oradaki ölçülere göre yorum yapılır. Bir Kur’an tefsirinin sınırları ve ölçüleri Kur’an-ı Kerim’de ve Sünnette belirtilmemiştir. Sahabelerden başta dört halife olmak üzere İbni Abbas, İbni Mes’ud, Übeyy b. Ka’b gibi ilimde şöhret bulmuş sahabeler, Peygamberin sünnetiyle, sünnette bulamazlarsa ilmi melekelerinin verdiği içtihatlarla tefsir yapmışlardır.

Devamını Oku »

İçtihat Heveslilerinin Yanıldıkları Hususların Beyanı / Mehmed KIRKINCI

İçtihat Heveslilerinin Yanıldıkları Hususların Beyanı

İçtihad: Usul-u Fıkıhda tarif edildiği gibi, ahkam-ı şerîye-i ferîyeyi edille-i erbaadan istihrac ve istinbattır. Yani, dört delil olan Kur’an, hadis, icma ve kıyastan ahkam çıkarmaktır.

Başka bir ifadeyle hakkında açık bir ayet ve hadis bulunmayan fıkhî bir konuda bir müctehidin belli metotlar uygulayarak ulaştığı şahsî görüş. Bu vazife de (yani içtihad ve istimbat-ı ahkam-ı şeriyye) müçtehidin-i izamın vazifesidir.

Devamını Oku »

Sabri Okur’la Mustafa Sungur Ağabey’in Son Günleri..

Mustafa Sungur Ağabey'in Son Günleri

 Mustafa Sungur ağabey ile beraber uzun yıllar hizmet eden Sabri Okur ile merhum Mustafa Sungur ağabey başta olmak üzere Risale-i Nur hizmetleri konularında röportaj yaptık. İşte o röportajın ayrıntıları..

Merhum Mustafa Sungur ağabey hastaneye yatmadan evvelki son anına kadar ne yapıyordu nasıldı durumu?

Devamını Oku »

Şâh-ı Nakşibendî ve Bediüzzaman / Prof. Dr. Himmet UÇ

Şâh-ı Nakşibendî ve Bediüzzaman

Bahaaddin Nakşibend, 1318 yılında Buhara’ya bir mil mesafede bulunan Kasrıarifan köyünde doğmuştur. Tarikatın adap ve prensiplerini çok ciddi şekilde ortaya koyup tatbikata geçiren Bahaeddin Nakşibend hafi zikri tarikatın temel esaslarından biri olarak belirlemiştir. Daha önce Şeyh Abdulhalık-ı Gucdevani hazretlerinin belirlediği sekiz prensibe üç prensip daha ekleyerek Nakşibendiliğin on bir altın prensibini tüm halifelerine ve müritlerine öğretmiştir.

Devamını Oku »

Ulu’l-emr ve itaat

ULU'L-EMR (Emir sahipleri)

Ulu'l-emr kavramı, Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin, sizden olan ulu'l-emre de. Sonra bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, hemen onu Allah'a ve Rasûlüne arzedin, Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanan kimselerdenseniz..." (en-Nisa, 4/59) anlamındaki âyette geçer.

Devamını Oku »

Namazda salavat dualarını okumanın hükmü

Namazda Salli-Bârik dualarını okumanın hükmü nedir? 

Peygamber Efendimiz (sas) namazda bu duaları okur muydu?

Namazda ve diğer ibadetlerimizde okunan duaları, hem okuyarak hem de tavsiye ederek bize öğreten Peygamber Efendimiz (asv)'dır. Bu nedenle namazda okunan salavat dualarını da elbette okumuşlardır.

Son teşehhütte Hz. Peygamber (a.s.v)'e ve âline salavat getirmek:

Devamını Oku »

Tenkid Edenin Eli Yetişmediği için.. / M. Numan ÖZEL

Tenkid Edenin Eli Yetişmediği için.. 

“Bir dünya güzeli, bir zaman kendine meftun olmuş âdi bir adamı huzurundan tardeder. O adam kendine teselli vermek için: "Tuh, ne kadar çirkindir" der. O güzelin güzelliğini nefyeder.  

Hem bir vakit bir ayı, gayet tatlı bir üzüm asması altına girer. Üzümleri yemek ister.

Devamını Oku »

Boşnakça Şualar’ın ilk baskısı yapıldı

Boşnakça Şualar'ın ilk baskısı yapıldı 

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin Risale-i Nur külliyatı dünya dillerine çevrilemeye devam ediyor. Dünyanın her tarafına dağılan Nur talebeleri insanların imanını kurtarmak için hizmetlerde bulunuyor. Bununla ilgili Balkanların ortasında yer alan Bosna Hersek'ten güzel bir haber geldi.

Devamını Oku »

İslâm’da Vekâlet ve Vekil

VEKÂLET (الوكالة)

Hukukî işlem yetkisi vermeye aracılık eden akid.

Sözlükte “birine güvenmek, bir işi güvenilir birine bırakmak” anlamındaki vekl kökünden türeyen vekâlet, fıkıhta bir kimsenin birine kendi adına

Devamını Oku »