Ana Sayfa / Muhammed için Arama Sonuçları (Sayfa 136)

Muhammed için Arama Sonuçları

Altı mühim suale, altı ehemmiyetli cevaptır / Mektubat; 15. Mektub

On Beşinci Mektup بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ Aziz kardeşim! Senin birinci sualin ki: Sahabeler nazar-ı velayetle müfsidleri neden keşfedemediler? Tâ Hulefa-yı Raşidîn’in üçünün şehadetini netice verdi. Halbuki küçük sahabelere, büyük velilerden daha büyük deniliyor. Elcevap: Bunda iki makam var. Birinci Makam: Dakik bir sırr-ı velâyetin beyanıyla sual …

Devamını Oku »

İmam Mâlik’ten (rh) hikmetli sözler

-İmam-ı Şafiî (rh) buyuruyor ki: “Âlimler anıldığı zaman İmam-ı Mâlik onlar arasında parlak bir yıldız gibidir. Benim üzerimde minneti ve ihsanı ondan çok olanı yoktur.” -İlim fazla mesele bilmek ve sormak değildir. Ancak ilmin belirgin bir vasfı vardır ki, o da aldatıcı dünyadan uzaklaşarak ebedîlik yurduna dönüşü sağlamasıdır. -İlim azaldığı …

Devamını Oku »

Ehl-i Hadîs ve Ashâbu’r-Rey

EHL-İ HADÎS Hadis ehli, Sünnet’e sahip çıkanlar, Sünnet ve Cemaat yolundan gidenler. Ehl-i hadis terimi; hadis ilmine sahip çıkan, hadise önem veren, onu re’ye tercih eden ve müctehid imamlar devrinde Hicâz’da özellikle Medine’de hadis âlimlerini anlatmak için kullanılır. Hulefâ-i Râşidîn devrinin sonlarına doğru bazı sahâbeler irşâd ve talim amacıyla İslâm …

Devamını Oku »

Asıl Anlatacak Olan Risaleleriniz Sizi / M. Nuri BİNGÖL

“Kardaşım, vücudum ve hayatımın devamı, bu millet için lâzımdır. Hayatıma kasdetmek isteyenlere karşı, bu can emanetini ‘Emanet Sahibi’nin emri gelmeden teslim edemem. Bu yüzden, yemek yapmak için lüzumlu malzemeyi en çok itimad ettiğin kişilerden almalısın. Biliyorsun, beni on dokuz defa zehirlediler.” diye bir “hâdim”inize derken, istikballer namına endişe volkanları patlıyordu içinizde …

Devamını Oku »

Hüsnü Bayramoğlu Ağabey’den Mektup Var

Aziz, sıddık, fedakar kardeşlerim; Risale-i Nur’un dâhil ve hariçteki inkişafatı ve ihlas ve uhuvvet dersleri ile nurun sâdık şakirdlerinin arasındaki ittihad ve muhabbetin muhkemleşmesinin tezahürünü tebrik ve inkişafatın harikulâde olarak günden güne yükselmeleri ve tenevvür etmeleri bizleri belki Anadolu’yu belki âlem-i İslam’ı mesrur ve müferrah eden bir hakikatlı haber telakki …

Devamını Oku »

Yavuz Sultan Selim’in Kudüs Ziyareti

Gazze Zaferi haberi I. Selim’e beş gün sonra 26 Aralık’ta Celculiye konağında iken ulaştı.Padişah Kudüs şehrini ziyaret etmek istedi.Ancak tehlikeli olabileceği düşüncesiyle bazı paşalar karşı çıktı. İdris-i Bitlisî bu sırada padişahı ziyaret için teşvik ettiğini ve ona şöyle dediğini yazar: “..Bu mukaddes toprakların hükümdarı olmak zahirî ve manevi saltanat gereğince …

Devamını Oku »

Mülk ve Melekût

Yazar: Muhammed Aydın Seyyid Şerif Cürcanî’nin tarifine göre mülk, arş ve kürsî gibi hissedilen varlıklardan olan şehâdet âlemidir. Sıcaklık, soğukluk; yaşlık, kuruluk da mülk olarak kabul edilmektedir. Melekût,  nefislere ve ruhlara mahsus gayb âlemidir. “Gerçek tasarruf anlamında melekût, bir tasavvuf ıstılahı olarak sıfatlar, özellikle ilahî sıfatlar için kullanılır. Allah’ta, sıfatları …

Devamını Oku »

Kudsiyetin Hakikatı ve Muhafazası (Derleme)

KUDSİYETİN HAKİKATI بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ وَبِهِ نَسْتَعِينُ  Kudsiyet, dinî bir tabir olup, şöyle bir mana camiiyetine sahibdir: Bir sözün veya kelimenin, veya insan ve diğer varlıkların ve yapılan iş ve hareketlerin ve zaman ve mekânın manevî değeri ve dinen hürmete layık vasıfları gibi cihetlerinden hürmet edilir olmaları manasındadır. Bu kudsiyetin insanlar üzerinde manevî …

Devamını Oku »

Ubeydullah Ahrâr’dan (ks) Dersler

Ubeydullah Ahrâr’dan  -kuddise sirruh- Dersler Uzunca boylu, esmer tenli, gökçek yüzlüydü. Sakalı büyükçe ve beyazdı. Sakalındaki karalar, sayılabilecek kadar azdı. Sohbeti tatlıydı, konuşurken müridlerini saadette gark ederdi. Zâhir ve bâtın ilimleriyle donanmıştı. Nurlu yüzünü gören dua ve senadan kendini alamazdı. Şiirleri ve sözleri çok tesirliydi. Tarikatte huccet sayılırdı . Nakşi …

Devamını Oku »

İmam Ebu Yusuf’un Halîfe Harun Reşid’e Nasihatleri

EBU YUSUF’UN HARUN REŞİD’E TAVSİYELERİ (Ebu Yusuf (113- 182/731-799)’un, Harun Reşid (148-193/765-809)’e takdim ettiği Kitâbü’l-Harâc adlı eseridir. Kitabü’l-Harâc’ın, konusu, devletin malî kaynakları, bunların nasıl toplanacağı ve nerelere harcanabileceği ile ilgilidir. Halkın refah ve emniyetle yönetilebilmeleri için haraç, öşür vb. vergilerin nasıl alınması gerektiği üzerinde durmaktadır. Bu eserde dikkat çeken bölüm; …

Devamını Oku »

Arabistan’daki dönüşümü yeni Lawrence’ler belirliyor

Yazar: Mahmud ErolKılıç Tarih: Suudi Arabistan ve Katar’ın resmi mezhebleri olan Vahhabi mezhebinin kurucusu Abdülvahhab başlangıçta Hacc’a giden kafileleri yolda yağmalamakla geçinen Arap çetelerinden bir ordu kurdu. Sonra dönemin meşru İslam Devleti ve hilafeti olan Devlet-i Aliyye-yi Osmaniye’ye karşı isyan emri verdi. Hatta o emri verdiği gün öldüğü söylenir. Yerine geçen …

Devamını Oku »

İzzetinefis Kavramı

İZZET-İ NEFS İnsanın insanlık, şeref ve haysiyetini koruması. İzzet kelimesi kuvvet, üstünlük, şeref ve galibiyet anlamlarını dile getirdiği gibi, insanı zillete düşmekten alıkoyan iyi nitelikler anlamına da gelir. İzzet’in zıddı zillettir. İnsan, nefsinin izzetini korumakla yükümlüdür. Bu ise ancak Allah’a iman etmek, hayatını O’nun emir ve yasaklarına göre düzenlemekle mümkün …

Devamını Oku »

İstanbul İsmi Nereden Geliyor / Vehbi KARA

Fahri Kainat Hazreti Muhammed (asm) “Letüftehanne’l Kostantıniyyete, ve le ni’mel emrü zâlike’l emr, ve le ni’mel ceyşü zâlike’l ceyş” Yani“Kostantiniyye, bir gün feth olunacaktır. Onu fetheden asker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandır.” Diyerek bu İslam başkentini kendi lisanı ile “Kostantiniyye” olarak ifade etmiştir.   Hadis-i şerif kaynaklarda “sahih” …

Devamını Oku »

Kur’an’daki Sünnet

Yazar: Ebubekir SİFİL Evvelemirde burada “Sünnet” tabiriyle neyi kastettiğimi­zi ortaya koyalım: Bizim burada “Sünnet” tabiriyle kasdettiğimiz, Hz. Peygamber (s.a.v)’in, Din’in tebliği ve hayata aktarılması bağlamındaki söz ve fiilleridir. Konunun sağlıklı bir zeminde ele alınabilmesi için önce­likle Sünnet’in bağlayıcı olup olmadığının, doğrudan Kur’an’a dayanarak ortaya konması gerekmektedir. Ancak mesele bununla bitmemektedir. …

Devamını Oku »