Ana Sayfa / Muhammed için Arama Sonuçları (Sayfa 142)

Muhammed için Arama Sonuçları

Eski Türk Edebiyatı’nda Mevlidler

Hasan AKSOY Prof. Dr., MÜ ilâhiyat Fakültesi Öğretim Üyesi. Özet Yer ve zaman ismi olarak doğum yeri ve doğum zamanı anlamında kullanılan mevlid kelimesi, edebî bir terim olarak Peygamber Efendimiz’in kısaca hayaüm, mûcizelerini, vefâtıno ve bilhassa doğumunu anlatan ve ekseriyetle manzum olarak kaleme alınan eserler için kullanılmaktadır. İslâm âleminde ilk …

Devamını Oku »

İman-ı haşre dair; Lâsiyyemalar / Mesnevî-i Nuriye’den

Lâsiyyemalar (Onuncu Söz’ün bir cihette esası ve Yirmi Sekizinci Söz’ün Arabî ikinci makamıdır.) بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ Kâinatın bütün zerratı müctemian ve münferiden lisan-ı acz ve fakr ile vücub-u vücud ve vahdetine şehadet ettikleri Sâni’-i Hakîm’e hamdler, senalar, şükürler olsun. Ve kâinatın tılsımını açıp âyâtını keşif ve beyan eden Resulü …

Devamını Oku »

Peygamberimiz’in (asm) doğumunu / Mevlid Kandilini kutlamak bid’at mıdır?

İmam Suyutî, konuyla ilgili olarak özetle şunları söylemiştir: “İnsanların Mevlid-i Nebevi için toplanıp Kur’an okumaları, Hz. Peygamber (a.s.m)’in veladetiyle ilgili haberleri/menkıbeleri seslendirmeleri, bu münasebetle yemek tertiplemeleri bid’a-i hasenedir/güzel bir bid’attır. Çünkü, bu toplantılarda Hz. Muhammed (a.s.m)’e karşı büyük bir tazim, bir saygı, onun dünyaya teşriflerinden ötürü büyük bir sevinç söz konusudur. …

Devamını Oku »

Tevhid Denizinden; Katre / Mesnevî-i Nuriye’den

Katre TEVHİD DENİZİNDEN İFADE-İ MERAM Malûmdur ki insan, hasbe’l-kader çok yollara sülûk eder. Ve o yolda çok musibet ve düşmanlara rast gelir. Bazen kurtulursa da bazen de boğulur. Ben de kader-i İlahînin sevkiyle pek acib bir yola girmiştim. Ve pek çok belalara ve düşmanlara tesadüf ettim. Fakat acz ve fakrımı …

Devamını Oku »

Kur’an-ı Hakîm’in Ummanından; Hubab / Mesnevî-i Nuriye’den

Hubab KUR’AN-I HAKÎM’İN UMMANINDAN خُدَاىِ پُرْ كَرَمْ خُودْ مُلْكِ خُودْ رَا مٖى خَرَدْ اَزْ تُو بَرَاىِ تُو نِگَهْ دَارَدْ بَهَاىِ بٖى گِرَانْ دَادَه Said Nursî   بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهٖ وَصَحْبِهٖ اَجْمَعٖينَ İ’lem ey zikreden ve namaz kılan kardeş! …

Devamını Oku »

Güney Amerika’dan Müjdeli Haberler Var!

Güney Amerika Nur Talebelerinden Mektup Var Esselâmu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Barakâtuhû Nur’un bayramını yaşadığımız, dünyanın öbür ucu diyebileceğimiz Güney Amerika’dan binler selam ediyoruz. Nasıl bayram olmasın! Üstadımızın talebesi ve mutlak vekili Hüsnü Bayram ağabeyimiz üçüncü defa Latin Amerika topraklarına geliyor, kalbimizi memnun, ruhumuzu mesrur ediyorlardı. İlk ziyaretinin üzerinden dört sene ikincisinden …

Devamını Oku »

Sana Geldim İstanbul! / Şevket ÖZSOY

İSTANBUL Sana geldim İstanbul Ey koca şehir Ey kocamayan şehir!.. Bizler koca olduk Dede, ana, baba… Torunlarımızla kucak kucağa Ama sen hep aynı yaşta Aşıkların var Kimi onbeş Kimi doksanbeş yaşında Ve İstanbul’da dostlar Ve davetkâr çağrılar Ama bizlerde hep aynı maval; “Hemen dönmem lâzım abi, Acele işim var!?” Kim …

Devamını Oku »

Bediüzzaman ve Mevlânâ

Bediüzzaman Hazretlerinin Mesnevî-i Şerif ve Mevlana Celaleddin-i Rumi Hakkındaki görüşleri. Evvela bir hatıra ile başlayalım. Aslen Konya/Ermenek’li olan merhum Ahmet Gümüş ağabey Üstadı ziyaretinde İmam Hatip öğrencisi olduğunu ifade ettiğini ve Üstad Hazretlerinin de şöyle dediğini anlatır: “Ben o okulları, eski zamanın mübârek medreseleri olarak kabul ediyorum” devamla dedi: “Hazret-i Mevlana …

Devamını Oku »

Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) yalancı peygamber Müseylime’ye gönderdiği mektup

Doç. Dr. Ahmed Akgündüz 1987 yılının başlarında dergimizi aradığında ZAFER tarihinde dönüm noktası olacak bir sayının müjdesini daha büyük bir müjde ile beraber veriyordu. Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) yalancı peygamber Müseylime’ye gönderdiği mektup, Topkapı Sarayı Müzesi’nin Mukaddes Emanetler Dairesi’nde ortaya çıkarılmiştı. Hadis âlimleri ve çesitli İslâm kaynakları tarafindan muhtevasi günümüze kadar aktarılan, fakat …

Devamını Oku »

Vecîbe nedir?

VECÎBE Vâcib olan, gereken, yerine getirilmesi gereken borç hükmünde bulunan iş, boyun borcu. Arapça bir kelime olan vecibe, “vecebe” fiilinin mastarıdır. Vecibe ile vacib aynı kökten gelmektedirler. Vacib hakkında âlimlerin farklı yorumları vardır. Kelam açısından, mümkün anlamında kullanılmaktadır. Fıkıh ilmine göre vacib, yapılması gerekli; olan, farzdan sonra gelen ve terkedilmesi …

Devamını Oku »

Cennet-i Kur’aniyenin semeratından bir semerenin ihtiva ettiği; Habbe / Mesnevî-i Nuriye’den

Cennet-i Kur’aniyenin semeratından bir semerenin ihtiva ettiği Habbe حَبَّه مٖى گُويَدْ مَنْ شَاخِ دِرَخْتَمْ پُرْ اَزْ مَيْوَۀِ تَوْحٖيدْ يَكْ شَبْنَمَمْ اَزْ يَمْ پُرْ اَزْ لُؤْلُؤِ تَمْجٖيدْ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلٰى دٖينِ الْاِسْلَامِ وَ كَمَالِ الْاٖيمَانِ وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلٰى مُحَمَّدٍ الَّذٖى هُوَ مَرْكَزُ دَائِرَةِ الْاِسْلَامِ وَ مَنْبَعُ اَنْوَارِ …

Devamını Oku »

Hidayet-i Kur’aniyenin Şu’âından; Zerre / Mesnevî-i Nuriye’den

HİDÂYET-İ KUR’ANİYENİN ŞUÂINDAN Zerre بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ İ’lem eyyühe’l-aziz! Cenab-ı Hakk’a nâzır ve ona vâsıl olan yollar, kapılar; âlemin tabakaları, sahifeleri, mürekkebatı nisbetinde bir yekûn teşkil etmektedir. Âdi bir yol kapandığı zaman, bütün yolların kapanmış olduğunu tevehhüm etmek, cehaletin en büyük bir şahididir. Bu adamın meseli, gayet büyük askerî bir …

Devamını Oku »

Hidayet-i Kur’aniyenin Nesîminden Şemme Risalesi / Mesnevî-i Nuriye’den

HİDAYET-İ KUR’ANİYENİN NESÎMİNDEN Şemme Risalesi بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ عَلٰى رَحْمَتِهٖ عَلَى الْعَالَمٖينَ بِرِسَالَةِ سَيِّدِ الْمُرْسَلٖينَ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَعَلٰى اٰلِهٖ وَصَحْبِهٖ اَجْمَعٖينَ İ’lem eyyühe’l-aziz! Şu âlem, görünen ve görünmeyen bütün tabakat ve envaıyla لَا اِلٰهَ اِلَّا هُو diye tevhidi ilan ediyor. Çünkü aralarındaki tesanüd böyle …

Devamını Oku »

Sünuhat ve İlham Üzerine

Risâle-i Nurların  SÜNÛHAT VE İLHAMEN  Yazılma Meselesi Üzerine وَ بِهِ نَسْتَعِينُ (Yanlış ve yersiz bazı tenkidlere cevabdır)   ÖNSÖZ Mevzua girmeden önce bazı noktaları nazara almak gerekiyor. Sonra cevablar verilecektir. Şöyle ki: Çoklar tarafından biliniyor ki, bir asra yaklaşan bu son devrede, beyn-el milel ifsadatta bulunan nifak cereyanı herkesden daha …

Devamını Oku »

Zarurî Kesim

ZARURÎ KESİM Kesilmesi imkânsız olan, kaçan, yakalanamayan bir hayvanı yaralamak suretiyle öldürmek veya ağır bir şekilde hasta olan bir hayvanı ölmeden önce kesmek demektir. Avlanan hayvanın aldığı yaradan hemen ölmesi de bu hükme girer. Kuyu gibi herhangi bir yere düşen ve çıkarılıp kesilmesi mümkün olmayan hayvanın herhangi bir yerinden yaralanması, …

Devamını Oku »