Ana Sayfa / Aile için Arama Sonuçları (Sayfa 145)

Aile için Arama Sonuçları

«Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde» / Oruzgül Koychumankızı

Mekandan öte mekan olmaz. Nereye gitmeyelim, nerede yaşamayalım, ayaklarımıza dünyayı serseler bile, dünyanın tüm güzelliklerini gittiğimiz yerden görsek de kendi memleketimiz kadar olamaz. Ben biraz da gurbetten bahsetmek istiyorum, onun içinde yaşadıklarımı, hissettiklerimi, anlatmaya çalışacağım. Gurbet havalimanına indiğin yerde başlıyor. Yabancı insanlar, başka bir dil, hatta onların davranışları bile yabancı …

Devamını Oku »

Vahşi Avrupalı ve Kadınlara Uyguladığı Şiddet / Vehbi KARA

Batı felsefesi ve bu düşüncenin meydana getirdiği Avrupa insanı, savaş, menfaat, nefret ve şiddet esasları üzerine kurulduğu için yeryüzünde akla gelmedik kadar zulüm işlemiştir. İlk, orta ve yakın çağda meydana gelen barbarlıkların tamamından daha fazlasını Batı dünyası, 1914-1945 yılları arasındaki dünya savaşlarında gerçekleştirme becerisi göstermiştir. Barbarlık zulüm ve şiddetin en …

Devamını Oku »

Yalnızca Kitap Bağımlılarının Anlayacağı 15 Şey :)

1. Ne zaman moralleri bozulsa, üzülseler, kaçacak güvenli bir yer bulurlar. 2. Yolculuklar, beklemeler, kuyruklar onlar için işkence değil zevktir. 3. Sahip oldukları kitaplar adeta onların ailesi olmuştur. 4. Soracak olsanız kendileri için en anlamlı hediye kitaptır. 5. Ellerinde kalan son parayı kitaba vermekte hiç tereddüt etmezler. 6. Öğrendikçe bildiklerinin …

Devamını Oku »

Efendimiz’in (s.a.s.) Hz. Ebu Derda’ya, tembihlediği dokuz şey

Sahabe efendilerimizden Hz. Ebu Derda’ya, Efendimiz (s.a.s.)’in tembihlediği dokuz önemli şey nedir? Hz. Ebu Derdâ (ra), Peygamber (s.a.s.)’in kendisine dokuz önemli şey tavsiye ettiğini bildirir: “1) Parça parça doğransan veya ateşte pişirilsen bile, Allah’a hiç bir şeyi ortak etme. 2) Kasden (özür olmaksızın) farz namazı asla terk etme; onu kasden …

Devamını Oku »

Algı ve Davranışlarımız, Niçin “Allah Var(mış)” yerine, “Allah Yok(muş)”a Ayarlı? (2) / Ayhan KÜFLÜOĞLU

İnkâr edemiyorsan, Unut! / İnkâr edemediğimizi, Unutarak kendimizi aldatıyoruz! Önceki “Hepimiz Manevî olarak Hastayız ama Farkında Değiliz” Yazımızda; bir müslüman olarak, neden inandığımız ve bildiğimizin aksine, “Rabbimiz yok(muş)” gibi; yani “O’nu unutarak” yaşamayı, bir hayat tarzı ve algı biçimi olarak kabul etmişiz ve ediyoruz!? Ve neden, hiçbirimizin, bu arızalı durumdan …

Devamını Oku »

Yeğeni Nurşen Yüreğil’le Hasan Feyzi Yüreğil’i konuştuk / Mustafa ORAL

Bediüzzaman’ın hüzünlü şairi Hasan Feyzi Yüreğil 1946 yılında Denizli’de vefat etti. Hakkında çok fazla bilgi yok. Araştırmalarımız esnasında yeğeni Nurşen Yüreğil’e ulaştık. Hasan Feyzi’nin bilinmeyen yönlerini konuştuk. Hatıralarını ilk kez paylaştı. Gönlümüzden geçen Hasan Feyzi ağabeyimizin kabrini birlikte ziyaret etmekti. Şimdilik nasip olmadı. Biz de onun ve bütün nur talebelerinin …

Devamını Oku »

Bu Ümmetin Annesi: Hz. Hatice (r.anha) / Erol DEMİRYÜREK

عَن  عَلِيّ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ يَقُولُ سَمِعْتُ النَّبِيَّ صَلّىٰ اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ               ‏ “‏ خَيْرُ نِسَائِهَا مَرْيَمُ ابْنَةُ عِمْرَانَ، وَخَيْرُ نِسَائِهَا خَدِيجَةُ ‏”‏‏. Hz. Ali radıyallâhu anh, Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittiğini ifade etmektedir:  “Kendi zamanındaki yeryüzü kadınlarının en hayırlısı İmran’ın kızı Meryem’dir. Bu ümmetin kadınlarının …

Devamını Oku »

Kastamonu’da Yabancı Öğrenciler ve 94 Yıl Önce Gelen Mektup / Mustafa Eski

Yabancı öğrenciler neden önemli? Üniversitelerimizde yabancı uyruklu öğrencilerin sayısı her geçen gün artıyor. Hangi üniversitede ne kadar öğrenci olduğunu bilmediğimiz için rakamlara dayalı bir analiz yapma imkânımız bulunmuyor. Kastamonu Üniversitesi’nde birkaç yıl öncesine kadar yabancı uyruklu öğrenci yoktu. Son birkaç yıldır bu konuda önemli bir rakama ulaştık. Bugün itibarıyla Kastamonu …

Devamını Oku »

Sözleriniz Fotoğrafa Dönüşür / Saliha ERDİM

Ağzınızdan çıkan sözlere dikkat edin çünkü; SÖZLERİNİZ FOTOĞRAFA DÖNÜŞÜR Sözcükler bizden muhatabımıza yürürken, yanına beden dilimizi, jest ve mimiklerimizi, ses tonumuzu ve inancımız kadar etkilenmiş vurgularımızı da beraberinde taşır. Yüreğimizdeki gücü kadar yüreğe etki eder. Bir şeye ne kadar inanırsak o kadar güçlü söyleriz ve bunu tekrarlarız. Bizim öğrendiğimiz şeylerin bize …

Devamını Oku »

Dindar Cumhuriyet Arayışları / Atilla YARGICI

Padişahlıkla idare edilen Osmanlı Devletinin, Hitler Almanya’sında veya Mussolini İtalya’sında olduğu gibi, ırkçı bir diktatörlükle idare edildiğini söylemek tarihi realiteleri saptırmak anlamına gelir. Çünkü Osmanlı yönetim şeklinde padişahlar tamamen sınırsız bir yetkiye sahip değillerdi. Aynı zamanda İslamın “kardeşlik” potasında eridikleri için de ırkçılığı ön plana çıkarmamışlardı. Osmanlı döneminde idarecilerin yapması …

Devamını Oku »

Kemal Sayar ile göç ve göçmen psikolojisi üzerine

1) Kişinin kendini farkedişi kuşkusuz ötekinifarkedişiyle başlar. Öteki yoksa aslen ben de yokumdur. Kendisine işaret edebileceğimiz bir ben ve ‘benlik bilinci / ben idrakı’ için öteki şarttır. Pekiöteki ile ilişki ne zaman başlar? Sağlıklı bir kişilikinşası için önemi nedir? Ve bu ilk öteki ile kurulanilişki daha sonraki öteki algımızı ne denli …

Devamını Oku »

Asr-ı Saadet’te Vakfiyeler ve Medine Çarşısı / Muhammed Emin YILDIRIM

Temellerini Allah’ın (cc) seçip insanlığa gönderdiği peygamberlerin attığı İslam Medeniyeti, bir vakıf medeniyetidir. Yaratılış amacı kulluk olan insan, kendisine bahşedilen sayısız nimetlerin sahibi değil, şahidi olduğu bilinci ile hareket edince; elbette hayır adına adımlar atacak ve nimetleri kendisine verenin yolunda harcayacaktır. Bu bilince sahip insanların oluşturduğu toplum, İslam toplumu olduğu …

Devamını Oku »

‘Gıda Tarihimizde Öğle Yemeği Yoktur’ / Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver

Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver’in, ‘S‍alname 1970 Yıllığı’nda yer alan ‘Gıda Tarihimizde Öğle Yemeği Yoktur’ başlıklı yazısını alıntılıyoruz. ‘Gıda Tarihimizde Öğle Yemeği Yoktur’ İstanbul’da doğduk; büyüdük ve yaşıyoruz. Gözümüzü açtığımızdan beri sabahleyin kahvaltıyı öğrendik. Öğleyin de akşam olduğu gibi yemek yendiğini gördük. Yalnız evin efendisi bulunduğundan en mutena yemeklerin akşama …

Devamını Oku »

Risale-i Nur talebeleri ve hain darbeciler / Prof.Dr. Sefa SAYGILI

Yazışma grubunda kötü niyetli olmadığına inandığım eski bürokrat olan bir dostumuzdan gelen mesaja hem üzüldüm hem de şaşırdım. Paylaşımında, “İşte hain darbeci FETÖ’nün hocası Said Nursi” diye başlayarak üstada çirkin ve üstelik aslı astarı olmayan iftira ve yakıştırmalarla dil uzatıyordu. Hatta belki daha da acı olan husus ise; Risale-i Nur …

Devamını Oku »

XVIII. Yüzyıl Sonu XIX. Yüzyıl Başlarında Kastamonu’da Esnaf Grupları, Zanaatkârlar ve Ticari Faaliyetler

XVIII. YÜZYIL SONU XIX. YÜZYIL BAŞLARINDA KASTAMONU’DA ESNAF GRUPLARI, ZANAATKÂRLAR VE TİCARİ FAALİYETLER Fahri Maden* Giriş Osmanlı esnafı temelde, devlet için maaş karşılığı çalışanlar ve serbest olarak kendi İş yerlerinde faaliyet gösterenler diye İkiye ayrılırdı. Osmanlı esnafının en temel özelliği, öncelikle şehir ve çevresinin İhtiyaçlarını karşılamak üzere faaliyetlerini sürdürmesiydi. Esnaf ve …

Devamını Oku »