Ana Sayfa / Dua için Arama Sonuçları (Sayfa 148)

Dua için Arama Sonuçları

XVII. Yüzyılda Ulemâ – Meşâyih Münâsebetleri

Yazar: Dr. Necdet Yılmaz A. KADIZÂDELİLER-SİVÂSİLER MESELESİ XVII. yüzyılın en dikkat çekici tarafı tasavvuf ehline karşı hasım, kendilerine “Kadızâdeliler” veya “Fakılar” denilen bir gurubun ortaya çıkması olmuştur. Bu sınıf tasavvuf ehline karşı aşırı düşmanlık gösteren birkaç vâizden oluşmakla birlikte, bâzı saray mensuplarının vaizleri tutması neticesinde tekkelerin basılması, bâzı şeyhlerin ölümle …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursî’nin Tarihçe-i Hayatı -6; İlk Hayatı – 4

Şam’da fazla kalmadı. Şarkî Anadolu’da Medresetü’z-Zehra namıyla vücuda getirmek istediği dârülfünunun küşadı için çalışmak üzere İstanbul’a geldi. Sultan Reşad’ın Rumeli’ye seyahati münasebetiyle Vilayat-ı Şarkiye namına refakat etti. Yolda şimendiferde iki mektep muallimi ile aralarında bir bahis açılır. Şimendiferde yaptıkları bu mübahasenin hülâsası, Hutbe-i Şamiye adlı eserin zeylinde yazılmıştır. Birkaç cümlesini …

Devamını Oku »

Bediüzzaman: “İfadelerim Müşevveş Oldu, Filanca Talebem Tadil Etsin” Diyor. Niçin? / Ömer ÖZCAN

Bugün Zübeyir Gündüzalp ağabeyimizin 47. vefat yıldönümüdür. Zübeyir Ağabey 2 Nisan 1971 tarihinde İstanbul’da vefat etmişti. Ağabeyimizi rahmetle, şükranla, minnetle, hasretle ve dualarla anıyoruz… Bu vesile ile 1962-1971 seneleri arasında fasılasız olarak dokuz sene Zübeyir ağabeyin hizmetinde bulunan Eyüp Ekmekçi ağabeyden naklen bazı hatıralar arz ediyoruz: Bediüzzaman: “ifadelerim müşevveş oldu, …

Devamını Oku »

Hira’da Değilse Bile Burada Mümkün!

Kalabalık şehir yaşamı, sabahtan akşama kadar memur ya da işçi olarak çalışmak, akşam eve yorgun argın dönme vb. sebepler insanın Rabbi ile olan bağlantısına çok ciddi ket vurdu, engeller koydu. Allah Resûlü’nün (s.a.v.) peygamber olmadan hemen önceki durumunu düşünün… Şehrin kalabalığından kaçıp Nur Dağının Hira mağarasına sığınması… Nefsiyle başbaşa kalması, …

Devamını Oku »

Bediüzzaman’ın Ser ve Sır Kâtibi Mehmed Feyzi Efendi’nin (rha) Sohbetlerinden – 4 / Hasan ERDOĞAN

M. Feyzi Efendi r.aleyhin Risâle-i Nur’dan ilhamen mübarek, feyizli sohbetlerinden istifade ettiğim hatıralarıma devam ediyorum. Allah (c.c.) istifade ve amel etmek nasib eylesin. AMİN. Risale-i Nur cemaatinin çok parçalı hali beni çok müteessir ediyordu. Bu hali sordum: “Kardaşım hedef, gaye bir ise zarar vermez. Nasıl ki parmaklar ayrı fakat kola …

Devamını Oku »

Son Devir Ulemasının Dilinden Bediüzzaman Said Nursî

Asrın Ulemasının Dilinden Bediüzzaman Yazar: Salih Okur (Ulemanın Gözüyle Bediüzzaman, Kayıhan Yayınları) Bilindiği gibi bu zamanın en mühim içtimai bir farzı, vahdet yolunda mümin kalpleri buluşturmak, bunun için çabalamaktır. Bunun bir vesilesi de, büyüklerimizin meslek ve meşrep farkı gözetmeden birbirleri hakkındaki sena ve takdirlerinin naşiri olmaktır. Bu eser vesilesi ile Alvarlı …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursî’nin Tarihçe-i Hayatı -4; İlk Hayatı – 2

Genç Said fıtraten, bir kanun altında yaşamayı ve harekâtının tahdid olunmasını sevmez. Her halinde, her hareketinde gayet serbest olmasını arzu eder ve daima “Ben, hürriyet ve serbestiyetimi hiçbir keyfî kanunla tahdid ettirmem.” derdi. Bunun içindir ki ilk İstanbul’a teşriflerinde yine her kayıttan uzak kalmakta ısrar etmiş ve hayatının bütün safhalarında …

Devamını Oku »

Zulüm nedir?

Yazan: Nureddin TURGAY Herhangi bir şeyi kendi yerinden başka bir yere koymak, ziya, ışık ile nurun aksi. Dinî anlamdaki manası ise, hak yemek, eziyet, işkence ve baskı kullanmak, adaletsızlık yapmak, hadda aşmak söz ve fiilde aşın gitmek demektir. Zulüm, Arapça bir kelimedir. “Za-le-me” fiilin masdarıdır. Aynı kökten türemiş bir isim …

Devamını Oku »

Hayâ Sahibi Olmak

Utanma Duygusuna Sahip Olmak Yazan: M. Yaşar Kandemir Utanma duygusunun bir adı da hayâdır. Bu duygu Allah’ın sevdiği güzel bir huydur. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’den öğrendiğimize göre: Utanma duygusunun kaynağı imandır. İmanı olan cennete gidecektir. Yüzsüz ve arsız olmak, birine çirkin söz söylemek haksızlıktır. Haksızlık eden de cehenneme …

Devamını Oku »

Feyiz ve Bereket

Yazan: Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz Zaman zaman aynı anlamda kullanılan; fakat genelde farklılıkları bulunan iki kavramdır feyiz ve bereket. Feyiz ve feyezan, lügatte suyun yatağından taşması, bir sırrın ortaya çıkıp şayi olması, bolluk, ihsan gibi anlamlara gelir. Kur’an’da “gözden yaşlar akıtmak” da feyz kelimesiyle aynı kökten “ifâza” lafzıyla ifade …

Devamını Oku »

Ailenin Tahrip Edilmemesi İçin Kadınları Yuvalarına Çağırmak Gerekir / Vehbi KARA

Aileyi koruyan en önemli şahıs annedir. Babalar maişet için çalışırken geleceğimiz olan yavrularımızı annelere emanet ederler. Çünkü evlatlarımızı karşılıksız sevgi ile büyütüp merhamet ve şefkat duygularını kazandıran en önemli insan annelerdir. Bir ülkeyi sadece savunma silahları ile ayakta tutamazsınız. Askerlik düşmanların şerrinden emin olmak için gereklidir lakin tek başına yeterli …

Devamını Oku »

Hayâtımızı ve Rızkımızı Bereketlendiren 10 Şey

Yazan: Servet Yalçın 1- ALLAH’TAN GEREĞİ GİBİ SAKINMAK (TAKVÂ) VE EN GÜZEL ŞEKİLDE TEVEKKÜL “Eğer, o memleketlerin halkları îmân etseler ve Allâh’a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereketler (in kapılarını) açardık. Fakat onlar yalanladılar, biz de kendilerini işledikleri günahlarından dolayı yakalayıverdik.” (A’râf, 96.) “Kim Allâh’a karşı …

Devamını Oku »

Günde bir sayfa okusan da olur, ama elli sayfa okumak lazım / Ömer ÖZCAN

Bursa’nın Aksu Köyünde Rıdvan ağabeyin evindeyiz. Aksu Köyü yeşilliği ve bol suları ile bizi hayran bıraktı. Buna bir de Rıdvan Ağabeyimizin cömertçe ikramları eklenince… Erdoğan ağabeyin nüfustaki ismini Hz. Üstad Rıdvan olarak değiştirmiş. Kendisi Rıdvan ismini tercih ederim dedi. Biz de, Üstad’ımızın ve onun tercihine uyduk elbette. Rıdvan Ağabey Risale-i …

Devamını Oku »

Osmanlı’da Seyyidler ve Şerifler

Altı asır boyunca Dünya tarihinin mukedderatında mühim bir vazifeyi hamleden Osmanlı Devleti, gerek siyasi ve gerekse de bürokratik anlamda son derece sistematik bir düzen içerisinde varlığını devam ettirmiştir. Bu teessüsün iz düşümleri, bugün yine yerli ve yabancı birçok araştırmacının dikkatini çekmektedir. Akademik anlamda -az da olsa- son yıllarda müesseseler üzerine …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursî’nin Tarihçe-i Hayatı -1; Önsöz

Risale-i Nur Müellifi BEDÎÜZZAMAN SAİD NURSÎ TARİHÇE-İ HAYATI Eserleri, Meslek ve Meşrebi بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ وَ بِهٖ نَسْتَعٖينُ Ön söz Bu ön söz, Medine-i Münevvere’de bulunan mühim bir âlim tarafından yazılmıştır. Büyük İkbal’e ait olan “Ön söz”de demiştim ki: Büyüklerin tarih-i hayatları okunurken, ulvi menkıbeler söylenip aziz hatıraları anılırken …

Devamını Oku »