Ana Sayfa / Namaz için Arama Sonuçları (Sayfa 148)

Namaz için Arama Sonuçları

Kandil gecelerinin oruçları ne zaman tutulur?

Kandil gecelerinin oruçları geceden önceki gün mü sonraki gün mü tutulur? Kandil gecesi akşam namazından başlar sabah namazına kadar devam eder. Geceden önceki ve sonraki gündüz de oruçlu olmak en güzelidir. Ancak tek gün oruç tutulacaksa geceden sonraki gün oruç tutulması daha faziletlidir. Dini açıdan güneşin batmasıyla önceki gün sona erer …

Devamını Oku »

Mudârebe nedir?

MUDÂREBE Arapça “durb” kökünden mufâale vezninde bir mastar olup, kök anlamı; gitmek, uzaklaşmak, rızık peşinde koşmak demektir. Bir terim olarak; bir taraftan sermaye, diğer taraftan işletme olmak üzere oluşturulan emek-sermaye ortaklığını ifade eder. Sermaye sahibine”rabbü’l-mal”, işletmeciye ise “mudarib” denir. Asr-ı saadette İslamî ticaret ortaklıkları kurum halini alırken, Irak ekolü emek-sermaye …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursî’nin Tarihçe-i Hayatı – 15; Bedîüzzaman ve Risale-i Nur

Bedîüzzaman ve Risale-i Nur Risale-i Nur Nedir ve Nasıl Bir Tefsirdir? Kur’an’ın hakikatlerini müsbet ilim anlayışına uygun bir tarzda izah ve ispat eden Risale-i Nur Külliyatı, her insan için en mühim mesele olan “Ben neyim? Nereden geliyorum? Nereye gideceğim? Vazifem nedir? Bu mevcudat nereden gelip nereye gidiyorlar? Mahiyet ve hakikatleri …

Devamını Oku »

Müşir Zeki Paşa ve Bediüzzaman

Müşir (Mareşal) Mehmed Zeki Paşa, Sultan II. Abdülhamid Han döneminde, Erzincan 4. Ordu-yu Hümayun Komutanlığında bulunmuş bir Osmanlı paşasıdır. Sultan II. Abdülhamid Han’ın çok sevdiği ve güvendiği Zeki Paşa’nın bu görevi, 1887-1908 tarihleri arasında tam 21 sene devam etmiştir. Sultan’ın tahtının zayıflamasıyla beraber, Zeki Paşa’nın görevi de sona ermiştir. Zeki Paşa, bu …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursî’nin Tarihçe-i Hayatı – 14; Hâriç Memleketler

Risale-i Nur ve Hâriç Memleketler Risale-i Nur’un hâriç memleketlerdeki fütuhatına kısa bir bakış Risale-i Nur, yirminci asrın ilim ve fen seviyesine uygun müsbet bir metotla akla ve kalbe hitap ederek ikna ve ispat yoluyla gittiği için yalnız Türkiye’de değil, hariç memleketlerde de hüsn-ü kabule mazhar olmuştur. Eserler, memleketimizde yeni yazı …

Devamını Oku »

Ömrünü Yanlışa Adayan Adam: Fazlurrahman

Yazar: İhsan Şenocak İslâm’ın Batı karşısındaki konumunun ciddi manada sorgulanmaya başlandığı 19. yüzyılda yeni arayışlar gündeme geldi. Bu bağlamda bazı Müslümanlar, Kur’an ve Sünnet’i algılayış biçimlerini yeniden inceleme ihtiyacı hissetti. Muhalled tefsîr usulune karşı, Batı aklının icat ettiği yeni anlayış usullerini benimseyenler oldu. 20. yüzyılın eşiğine gelindiğinde ise, bu usullerin okullaşma …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursî’nin Tarihçe-i Hayatı – 13; Isparta Hayatı

Sekizinci Kısım Isparta Hayatı 1950’DEN SONRA Üstad Said Nursî, Afyon Hapishanesinden 1949’da bir eylül sabahı tahliye edildi. İki komiser arasında faytonla bir eve geldi. Yanında hizmetine bakan talebeleri de vardı. Üstadın Afyon hapsinden sonraki hayatında ve hizmet-i Nuriyesinde şu surette bir inkişaf görünür: Bu tarihe kadar Üstad, evinde geceleri hiç …

Devamını Oku »

Mehmetçiğe Rakı Servisi Yaptırmayı Durduramadık / Vehbi KARA

At sahibine göre kişner demiş atalarımız. Maalesef yöneticilerimiz meydanlarda mangalda kül bırakmaz lakin icraata gelince hiç de öyle konuştukları gibi davranmazlar. Korkak ve pısırık yöneticileri gören başta askerler de, bu durumu fırsata çevirip her türlü fenalığı yaparlar. Şimdi yargı mensupları da aynı koroya katıldı. Müebbet hapis cezası verdikleri darbeci generalleri …

Devamını Oku »

Kur’an-ı Kerim ve Sünnet’te Hikmet

Yazar: Dr. Mehmet Sürmeli KAVRAMSAL ÇERÇEVE Sözlükte men etmek, engellemek anlamlarına gelen “hikmet” kelimesi “ata vurulan gem” için isim olarak kullanılır. Araplar “hikmetü-t dabbe”yi licam (gem) olarak ifade ederler. Kelimenin sözlük anlamı ile kavramsal anlamı arasında bir ilgi vardır. At nasıl ki gem vasıtasıyla yanlış bir yere gitmekten korunursa hikmet de insanı haram …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursî’nin Tarihçe-i Hayatı – 12; Afyon Hayatı

Yedinci Kısım Afyon Hayatı BEDÎÜZZAMAN’IN TEVKİFİ 1947 senesinin son aylarında, Afyon’dan üç sivil polis memuru, güya memleket çapında gizli bir dinî cemiyetin faaliyetine aşina olmak için Emirdağı’na gelmişlerdi. Başta Said Nursî olarak Nur talebelerini tesbit etmeye çalışıyorlardı. Sudan bahaneler icad etmeye tevessül ettiler. Bir numunesi şudur: Bir sivil memur, bir …

Devamını Oku »

Ölmeden Olursak Eyvallah, Olmadan Ölürsek Eyvah ki Ne Eyvah!

Yazar: Soner DUMAN Bizim ufaklığın oyuncak arabalara karşı acayip bir zaafı var! Hele de kamyonlara. Geçen gün eşim bizim çocuğa iki tane oyuncak kamyon aldı sevincini görecektiniz! Gelin görün ki sürekli birilerinin kendisiyle oyun oynamasını istiyor. Hem de öyle birkaç dakika ile yetinmiyor. Dakikalarca, saatlerce oynasanız hiç “bana mısın” demiyor. …

Devamını Oku »

Osmanlı Çevre Kültürü

Yazar: Doç. Dr. Said Öztürk Her duyuş ve tavrın arkasında geniş bir inanışlar dünyası vardır. Atılan her adım, söylenen her söz ve ortaya konulan her tavır bir zihin dünyasının ürünüdür. İnsana ve metaya bakış tarzı, dünyayı algılayış biçimi ferdin tüm davranışını, hem cinsleriyle olan ilişkilerini ve dünyayı değerlendiriş biçimini etkiler. …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursî’nin Tarihçe-i Hayatı – 11; Emirdağ Hayatı

Altıncı Kısım Emirdağ Hayatı MUKADDİME Denizli Ağır Ceza Mahkemesinin beraet kararı neticesi olarak Risale-i Nur, ekser vilayet, kasaba ve köylerde yayılmış ve Nur talebeleri kısa bir zamanda yüz binlerin fevkinde çoğalmıştır. Risaleler teksir ile neşre başlanmış ve kısa bir müddet içinde 1947 senesi sonlarında Üstad ve talebeleri üçüncü defa olarak …

Devamını Oku »

Ecdadın Koku Kültürünün İzini Süren Râyihalar

Yazı: İrem GÜVEN  Parfüm, Batılıların, ‘her icat bir ihtiyaçtan doğar’ sözünü doğrularcasına icat ettiği hoş kokular yayan bir bileşim. İhtiyaç üzere doğmuş, çünkü bizde öteden beri yaygın olan temizlik ve hamam kültürüne çok eski değil 16. yüzyılda bile uzak olan Avrupa, yıkanmamaktan ve tuvaletsizlikten doğan kötü kokuyu bastırmak için icat …

Devamını Oku »

Risale-i Nur’da Resulullah (asm)

Makale Yazarı:  Prof. Dr. İmadüddin HALİL * GİRİŞ: Bediüzzaman risalelerinde Resûlüllah’a (a.s.m.) geniş yer ayırmıştır. Buralarda, onun sîreti ve sünnetinin muhtelif yönlerini aydınlatmaya ve tahlil etmeye çalışmış­tır. Bu konudaki kaynaklar, tamamı Resûlüllahdan (a.s.m.) bahseden ve bu konuya tahsis edilen yedi risalede veya yerde temerküz etmiştir. Bunlar; Sözler’deki 19. Söz olan “Risâlet-i Ahmediye” risalesi; …

Devamını Oku »