Ana Sayfa / Muhammed için Arama Sonuçları (Sayfa 149)

Muhammed için Arama Sonuçları

Mirkatü’s-Sünneti ve Tiryaku Marazı’l-Bid’a / On Birinci Lem’a

On Birinci Lem’a Mirkatü’s-Sünneti ve Tiryaku Marazı’l-Bid’a بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَزٖيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرٖيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنٖينَ رَؤُفٌ رَحٖيمٌ Şu âyetin Birinci Makamı, Minhacü’s-Sünnet; İkinci Makamı, Mirkatü’s-Sünnettir. فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِىَ اللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظٖيمِ قُلْ اِنْ …

Devamını Oku »

Nübüvvetin En Büyük Mûcizesi Kur’an; Kur’an’ın En Büyük Mûcizesi Sahabe Nesli

Yazar: Muhammed Emin YILDIRIM Mûcize kelimesi “acz” kökünden ve if’al vezninden ism-i fail olup, bu kelimenin manası, “insanı âciz bırakan iş” demektir.[1] Kur’an-ı Kerim’de “acz” kökünden gelen çeşitli fiil ve sıfat kalıpları ile birçok kullanımı olmasına rağmen, “mûcize” kelimesi bilinen anlamı ile hiç geçmemektedir. Yine hadislerin Arapça metinlerinde de “mûcize” kelimesine rastlayamıyoruz. Bu kelimenin İslam …

Devamını Oku »

Hablullah, Urvetü’l-Vuska

HABLULLAH Tabirde geçen “habl”, ip, ahit, and ve eman anlamlarına gelir. “Hablullâh”, Allah’ın ipi demektir. Kur’ân’da bir âyette geçmiş ve “Topluca Allah’ın ipine sarılın ve ayrılmayın…” (Âl-i İmrân, 3/103) denilmiştir. Hablullah ile kasıt, hak din İslâm’dır. İslâm, Allah kelamı Kur’ân’a ve Kur’ân’ı sözlü ve uygulamalı olarak açıklayan Hz. Muhammed (a.s.)’in …

Devamını Oku »

“Minhacü’s-Sünne” bu risaleye lâyık görülmüştür. / Dördüncü Lem’a

Dördüncü Lem’a “Minhacü’s-Sünne” bu risaleye lâyık görülmüştür. “Mesele-i İmamet” bir mesele-i fer’iye olduğu halde, ziyade ehemmiyet verildiğinden bir mesail-i imaniye sırasına girip, ilm-i kelâmda ve usûlü’d-dinde medar-ı nazar olduğu cihetle, Kur’an’a ve imana ait hizmet-i esasiyemize münasebeti bulunduğundan cüz’î bahsedildi. بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَزٖيزٌ …

Devamını Oku »

Tüm Yönleriyle Kerbelâ Olayı

Yazan: Prof. Dr. Adem Apak Hz. Hüseyin’in Emevî yönetimine karşı harekete geçmesinin sebebi olarak, tek başına Kûfelilerin davetlerini göstermek doğru olmaz. Zira o, daha kendisine herhangi bir mektup ulaşmadan Medine’den ayrılıp Mekke’ye gitmiş, şûrâ ve seçim prensiplerine aykırı olarak kendisini halife ilan ettiği için Yezid’in meşruiyetini kabul etmemiştir. Muaviye’nin ölümünden sonra …

Devamını Oku »

Sıdk, sadakat, sâdık, sıddîk

SIDK Lügat manası: (Sıdk.dan) Dostluk, bir kimseye Allah (C.C) için kalpten bağlılık, kalbî ve samimî doğrulukla olan dostluk. Dostlukta sebat, vefadarlık. (Yeni Lügat, Abdullah YEĞİN). (Ar. ṣadāḳat) Kendisine iyilik edene, lutufta bulunup koruyana minnet ve şükran duyguları ile bağlanma, bu bağlılığa yakışır şekilde davranma, hâinlik ve döneklik etmeme, vefâkarlık gösterme.(Kubbealtı …

Devamını Oku »

Mutlak Vekil Tartışmaları Üzerine

Bediüzzaman Hazretlerinin vâris tayin ettiği talebeleri

Şeriat, tarikat, siyaset ve irşad ehli nezdinde saff-ı evvel tabir edilen şahısların her zaman ayrı bir makamı ve ehemmiyeti var. Kur’an-ı Kerim  وَالسَّابِقُونَ الأَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ وَالأَنصَارِ âyetinde tabakat-ı sahabeyi aynen böyle sıralar… El-sabikun el-evvelun yani İslam’ı ilk kabul edenler, muhacirûn ile müsemma hicret eden Mekkeli muhacirler, Ensar olarak tavsif edilen Medineli mü’minler… …

Devamını Oku »

Hakkı Tebliğ İçin… – 1

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi VAZİFELERİMİZ Cenâb-ı Hak; insanı, mârifetullah ve ibâdet için; yani Zâtını tanıyıp O’na hakkıyla kullukta bulunması için yarattı. İbâdet etmek, bir başka ifadeyle kulluk etmek; her hâl ve harekette, öz, söz ve fiilde, devamlı sûrette Cenâb-ı Hakk’ın rızâsına uygun yaşamaktır. Bu da hayatın tamamını; insanın kalbî, kavlî, …

Devamını Oku »

Câiz / câiz değil, ne demektir?

CÂİZ: 1. Ruhsat, izin verilmiştir, olabilir, yapılabilir, günah değildir. Kur’an-ı Kerim’i abdestsiz ezberden okumak caizdir. Günah olmaz. Fakat abdestli okumak daha iyidir. (İbn-i Abidin) Sabah namazında aldığı abdest bozulmadan, bu abdest ile, öğleyi, ikindiyi, akşamı ve yatsıyı kılmak caizdir. Günah olmaz, fakat her namaz için abdest almak daha iyi olur. …

Devamını Oku »

Stratejik Olarak Ehli Sünnet Bilinci

Yazan: Prof. Dr. Selahattin Polat Bu çalışmamızın amacı, geleneksel Ehl-i Sünnet’in geleneğini ve kimliğini oluşturan temel karakteristik özelliklerine ve bunların tarihteki işlevlerine çok genel olarak ana hatlarıyla temas ettikten sonra, bu işlevleri günümüzde de sürdürüp sürdüremediğini, mümkün olduğunca nedenlerini belirlemeye çalışarak sorgulamaktır. Başka bir ifade ile Ehl-i Sünnet’in avantaj ve …

Devamını Oku »

On İki İmam Hakkında

On İki İmam Şia mezheplerinden Caferiye veya İmamiye-i İsna Aşeriye mezhebine göre din ve dünya işlerini düzenleyen ve dini önder ve hüccet olarak kabul edilen on iki rehber. *** Şiîler; Gâliye, Zeydiye ve İmamiye gibi birkaç sınıfa ayrılsalar da günümüzde Şiî denince, umumiyetle İmâmiye anlaşılmaktadır. Bunlar, Peygamberimizin (a.s.m.) dâr-ı bekaya irtihalinden sonra Hz. Ali …

Devamını Oku »

Hicrî yeni yıla giriyoruz

Hicrî yeni yılımız hayırlı olsun Hicri (20-21 Eylül 2017) 1439 yılına giriyoruz. kastamonur.com ailesi olarak tüm kardeşlerimizin hicri yeni yılını tebrik ediyoruz. Bu vesileyle, aşağıdaki sorularla ilgili kısaca bilgi vermek istiyoruz.  Ayrıca bkz. – Hicri takvim nedir; ne zamandan beri uygulanmaktadır? – Hicri yeni yılın ilk ayı olan Muharrem ayına özel …

Devamını Oku »

Fetva ve Müftî Hakkında

FETVÂ Sorulan İslami bir soruya yetkili bir kimsenin verdiği cevap, bir meselenin hükmünü belirten veya zorlukla karşılaşılan bir olay hakkında güçlükleri çözmek için verilen kuvvetli cevap. Fetva veren kimseye müfti denir. İslam hukuku metodolojisinde müfti, müctehid anlamında kullanılmıştır. Kendisi bizzat ictihad edecek durumda olmayan bir ilim sahibinin, diğer müctehidlerin söz …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursi Olayı – 2; İlim mi, ulaşılabilirlik mi? / Prof. Dr. Himmet UÇ

Eserin giriş bölümünde Şerif Mardin birçok önemli konuya temas eder. Bunlardan biri Bediüzzaman’ın kendine seçtiği üslub ve okuyuculardır. Şerif Mardin benim söylediğimi söylemiyor ama ben onun açıklamalarından bunu çıkarıyorum. Bediüzzaman neden Konyalı Vehbi Efendi, Seyyid Kutup, Elmalılı Hamdi Yazır benzerleri türünden bir tefsir yazmadı. Bediüzzaman öyle bir uygulama yapmış ki şayet …

Devamını Oku »

Âyetlerle stiğfar ve Tevbe

AYETLERDE İSTİĞFAR VE TEVBE قالالله تعالى : وَاسْتَغْفِرْ لِذَنْبِكَ . “…Allah’tan günahının bağışlanmasını iste.” (47 Muhammed, 19) وقالتعالى : وَاستَغْفِرِ الله إنَّ الله كَانَ غَفُوراً رَحِيماً . “Allah’tan bağışlanma iste, çünkü Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.” (4 Nisa, 106) قالالله تعالى : فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغفِرْهُ إنَّهُ كَانَ …

Devamını Oku »