Ana Sayfa / Delil için Arama Sonuçları (Sayfa 160)

Delil için Arama Sonuçları

Bediüzzaman’ın görme biçimleri / Prof. Dr. Ahmet Nebil Soyer

Bediüzzaman’ın görme biçimleri Bir Estetik Kategori; Yüce ve Bediüzzaman Bediüzzaman’ın görme biçimleri üzerine bir çalışmadır yaptığımız. Hüsün, temaşa ve güzel kelimeleri onun kâinata, insanlara, insani olaylara, dini hakikatlere, kozmik olaylara bakışının bir kısmını yansıtır. Onun görme biçimleri maddi nesnelere dışa bakış türündedir. Dini hakikatlere de bakışları hakikat olduğu için içe …

Devamını Oku »

Vakf-ı Hayat Etmek ve Haslar Dairesi

HASLAR DAİRESİNİN VARLIĞI Risale-i Nur mesleğinde ve hizmet hayatında “dar da­ire” ve “haslar da­iresi” tabir edilen birinci iman hizmeti da­iresinde hiz­met edenlerin varlığı muha­faza edilip devam et­mesi, değişmez bir hususiyettir. Evet, Risale-i Nurda iman, şeri’at, hayat tabir edilen üç va­zifeden birinci iman hizmetini esas alanlar, medre­seler bünye­sinde ve irtibatında haslar daire­sini teşkil ederler. Risale-i …

Devamını Oku »

Gerçek iman nasıl olmalı? / İsmail AKSOY

Mü’minin en önemli vasfını, “İşittik ve itaat ettik” şeklindeki bu kısa manidar âyet, veciz bir tarzda ifade etmektedir. Mü’minin tavrı, Allah ve Resûlü ne demişse, neyi emretmiş ise; “işittik ve itaat ettik” olmalıdır. Tam ve kâmil imân da budur. “Îmân” ise, lügatta, “Bir kimseyi veyâ bir haberi tasdîk etmek” demektir(1) …

Devamını Oku »

Evliyâullah Hakkında / Mehmed KIRKINCI

Mehmed KIRKINCI Evliya Hakkında Lûgatta veli; dost, arkadaş ve itaatkâr anlamına gelmektedir. “Evliya” ise “veli” kelimesinin çoğuludur. İslami ıstılahta veli; Allah’ın sadık dostu ve sevgili kulu demektir. Veli, Allah’ın şeriatına bağlı, hak ve hakikate âşık kimsedir. Veli, Kurân-ı Kerim’in hak ve hakikatini anlamış, Peygamber Efendimizin irşadı dairesinde hareket etmiş ve …

Devamını Oku »

Görünüş Başka Gerçek Başka / Mona İSLAM

GÖRÜNÜŞ BAŞKA GERÇEK BAŞKA Hayatta en hayret ettiğim insanlar “Ben gördüğüme inanırım” diyen insanlardır. Çünkü görünüş insanın en yanıldığı, en çok hatalı hüküm verdiği alandır. “Bilseniz hayır zannettikleriniz sizin için belki şerdir, şer zannettikleriniz ise belki hayırdır” ilkesi gereğince insan hükmünde aceleci davranmamalıdır. Füsus-ul Hikem’de Musa faslı bize temel olarak …

Devamını Oku »

Oruç Kur’ân içindir / Metin KARABAŞOĞLU

Metin KARABAŞOĞLU Oruç Kur’ân içindir Ramazan’ın .. gölgesinin üzerimize düştüğü zamandan itibaren, her sene, Bakara sûresinin 185. âyetini tekrarlamaya başlar dilim. Bu hal, Ramazan boyu devam eder. Yolda, beride, otururken bu âyeti terennüm eder halde bulurum kendimi. Ramazan ortamında bu âyeti hatırlamanın, bu âyetle düşünmenin ruhuma huzur, kalbime sevinç yerleştiren …

Devamını Oku »

Bediüzzamanın Zikir Hayatı / Zafer KARLI

Bazı kardeşlerimizin Bediüzzaman Hazretlerinin evrad ve zikir hayatını öğrenmek için “Üstad hangi duaları okurdu?, Ne zaman okurdu?, Nasıl Okurdu?” gibi sorular yönelttiğini görmekteyiz. Oysaki Bediüzzaman Hazretleri gibi muazzam bir evliyanın fikir, kalp ve ruh dünyasındaki zikir hakikatini anlamak için yaptığı münacatların isimlerini veya münacat saatlerini öğrenmek yeterli değildir. Üstad Hazretlerinin …

Devamını Oku »

Ramazan-ı Şerifte 30 Güne 30 Dua

Ramazan-ı Şerifte 30 Oruçlu Güne 30 Dua 1. Gün: Allah’ım! Bu günde tuttuğum orucu gerçek oruç tutanların orucu gibi ve ibadetimi gerçek ibadet edenlerin ibadeti gibi kıl; bu günde beni gafillerin uykusundan uyandır; suçumu bu günde bağışla; ey âlemlerin İlahı! Affet beni, ey suçları affeden Rabbim! 2. Gün: Allah’ım! Bu …

Devamını Oku »

Mehmed Feyzi Efendi’den Feyizli Sözler -IV

MEHMED FEYZİ EFENDİ’DEN FEYİZLİ SÖZLER – IV KASTAMONU Taşıyla toprağıyla mübarektir bu Kastamonu. Mekke silsilesine bağlıdır. Buradan oraya yol vardır. Seydişehirli Şerafettin Efendi anlatıyor: “Selman-ı Farisi Hazretleri Şam ve Medineye doğru giderken, Kastamonu’ya uğramış. Bugünkü Nasrullah Camii’nin yerinde bir nur görmüş. Ayrıca Şeyh Şerafettin Efendi Hazretleri Kastamonu’da 17 bin evliya …

Devamını Oku »

Risale-i Nur Kur’an’a bağlıdır / İsmail AKSOY

İsmail AKSOY Risale-i Nur Kur’an’a bağlıdır Bir ilmin şer’î olabilmesi için Kur’ân ve Hadise dayanması gerekir. Eğer bir ilim, Kur’ân ve Hadis’in anlamını, mahiyetini, derinliğini açıklayıp izah ediyorsa, onların bir çeşit tefsiri olması yönüyle O ilim şer’î bir ilim dalı sayılır. Söz gelimi; amelî cihetten mezhep imamlarının görüşleri, Kur’an ve …

Devamını Oku »

Sevdamı Benden Almasınlar / Mehlika YAĞMUR

Sevdamı Benden Almasınlar Etrafına dikkatle bakınarak yürüyordu. “Nerede?” diye sordu yanındakilere. “Bilmiyoruz” dediler. Düşündü, “sahilde” dedi kendi kendine. Yürümeğe başladı sahil boyu. Deniz, yeleleri ahenkle salınan munis bir at gibi dalgalarını kıyıya salıyordu. Epey ilerlemişti bile. İşte. Oradaydı. Oturmuştu. Daha çok önüne bakıyor bir eli şakağındayken diğer elini kumlarda gezdiriyordu. …

Devamını Oku »

Lâlelerin Ötesine Geçmek / Prof. Dr. Abdülkerim Abdülkadiroğlu

Lâlelerin Ötesine Geçmek Resimde görülen manzara bir takvim kapağıdır. Bu kapağı ilk gördüğüm günden beri tarihî geçmişi olan güzel bir olayın sadece bizlere kalan hayaliyle yaşamaktayım ve seyretmekle de olsa büyük haz duymaktayım. Bu sebeple çerçeveleterek çalışma odamın bir yerine astım. Bizde biyoğrafi yazarlığının ilk örneğini vererek sadece Osmanlı topraklarında …

Devamını Oku »

“Mesel” Meselesi / Mustafa ORAL

Mustafa ORAL “Mesel” Meselesi Yakın dönemde insanı kişisel gelişimini (!) sağlamaya yönelik 10 kadar öykü kitabı okudum. Bu sitedeki bir önceki yazımız (“Öykü”lerden Karun Servetine, “Kişisel Gelişim”den Nefsin Firavuniyetine) bu dalgadan doğdu. O yazımızda akledenlerle akıntıya kapılanlar arasındaki farklardan hareketle, son zamanlarda İslami camia içinde de dal budak vermeye başlayan …

Devamını Oku »

İslâm’a Da’vet / İsmail AKSOY

İsmail AKSOY İslâm’a Da’vet Âl-i İmrân Sûresi’nin 64. âyet-i kerimesinde ehl-i kitabın ‘ortak bir kelime’ ye da’veti söz konusudur. Bu kelime, nev-i beşerin son kemal noktası olan tevhîd’dir. Tevhîd ise, peygamberlerin açıkladıkları ve ortaya koydukları tarzda olur.Tevhîd, kâinatın neticesidir. Cemâl ve kemâlin tezahür ettiği son nokta olup bir kudsî hakikattır. …

Devamını Oku »

Hapisane Tarihi / Faruk Salim

Hapishane tamamen modern bir kurumdur. 1700’lerin sonuna dek ne dünyanın hiçbir yerinde hapishane var, ne de Osmanlı’da. Çünkü “mahbes” ile “hapishane” farklı şeyler. Mahbes, hapis fiilinin mekanıdır ve herhangi bir yer olabilir. Bir kule, bir kale, bir kuyu, bir zindan. Yani müstahkem, adamı zaptedeceğin herhangi bir yer. Ayrıca, hapis cezası …

Devamını Oku »