Ana Sayfa / Delil için Arama Sonuçları (Sayfa 161)

Delil için Arama Sonuçları

Şaka ve istihza / İdris TÜZÜN

Şaka ve istihza İran’ın büyük şairlerinden Sadi-i Şirazî, Mevlâna Celâleddin-i Rumî’yi ziyâret etmiş ve yazdığı “Gülistan” adlı kitabını da takdim etmiş. Mevlâna kitabı okuduktan sonra, Sadi merakla “Nasıl buldunuz?” diye sormuş. Mevlâna tebessüm ederek “Bînemek” yani “Tuzsuz” demiş. Böyle bir karşılığı beklemeyen Sadi bocalamış, şaşırmış, üzülmüş. Mevlâna “Helvaest” yani “Helva …

Devamını Oku »

Müslüman, ruhsal sorun yaşar mı?

Müslüman, ruhsal sorun yaşar mı?* Ben üniversite ikinci sınıf öğrencisiyim. Dindar bir insanım. Ama sebebini izah edemediğim birtakım ruhî sıkıntılarım oluyor zaman zaman. Ve böyle bir durum yaşadığımda, inancımdan şüpheye düşüyorum. Yani “İnançlı biri isem, neden bu şekilde ruhî bunalıma düşüyorum?” diye sormaya başlıyorum kendi kendime. Kafamda dindar bir insan, …

Devamını Oku »

Mürşid-i Kâmil / Mehmed Kırkıncı

Mürşid-i Kâmil / Mehmed Kırkıncı Mehmed KIRKINCI Mürşid; Resûlullah’ın (s.a.v) yolundan giden, insanları irşat eden, doğru yolu gösteren, üstün bir kimse ve rehber gibi manalara gelir. Mürşid-i Kamil, ehl-i sünnet itikadını iyi bilen, İslami ilimlere tam vukufiyeti olan ve her halinde istikamet üzere yaşayan kişidir. Suhreverdi, mürşid-i kamil’in vasıflarını sayarken, …

Devamını Oku »

Risale-i Nur Mesleğinde Meslek Düsturlarının Değişmezliği Esası

Risale-i Nur Mesleğinin Değişmezliği Esası Risale-i Nur hizmetinde temel teşkil eden meslek düsturlarının değişmezliği de bir esastır. Risale-i Nur hizmetinde temel teşkil eden ve aşağıda kısmen tesbitleri yapılmış olan meslek düsturlarının değişmezliği de bir esastır. Hakiki keyfiyete medar ve Risale-i Nur’un hizmet hayatında hiçbir zaman değişmeyecek olan bu esaslar, R. …

Devamını Oku »

Dua Nedir? Nasıl Dua Edilmelidir? / Mehmet KIRKINCI

Duanın Ehemmiyeti / Mehmet KIRKINCI Mehmed KIRKINCI Dua; kulun Cenab-ı Hak’tan inayet istemesi, niyazda bulunması, O’na sığınması, kendi acizliğini ve fakirliğini her şeye gücü yeten Kadir-i Mutlaka mahviyet içinde arz etmesidir. Başka bir ifadeyle dua; küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya karşı yapılan niyaz ve temenni mânâsınadır. Dua her şeyden önce imanın …

Devamını Oku »

Münazarat Sempozyumu: bir ‘ilk’in ardından / Metin KARABAŞOĞLU

Metin KARABAŞOĞLU Münazarat Sempozyumu: bir ‘ilk’in ardından… RİSALE-İ NUR müellifi Bediüzzaman Said Nursî, Âyetü’l-Kübra Risalesi adlı tefekkür şaheserinde, ‘kâinattan Hâlıkını soran seyyah’ı en nihayeti Resûlullah aleyhissalâtu vesselam ile tanıştırır ve onun bir mucizesi olarak ‘mebde ile müntehayı buluşturması’na, yani ‘ilk yapıp en mükemmel yapması’na dikkatleri yöneltir. Âyetü’l-Kübra’da dile gelen bu …

Devamını Oku »

İki Mesnevinin Mukayesesi /Abdülhamit Oruç

İki Mesnevinin Mukayesesi /Abdülhamit Oruç Tarihin farklı devirlerinde aynı davaya hizmet etmiş din büyüklerinde meşreb. üslub ve ifade farkları olmakla birlikte onlar aynı menbaadan sulanmakta aynı şeyleri insanlara sunmakta kutup yıldızı gibi yön vermektedirler. Müceddidler din işlerinde mübtedi değil muttebi- dirler. Yani bidat ehli değiller, emaneti yeni usul ve anlatımlarla …

Devamını Oku »

Bediüzzaman’ın Zikir Hayatı / Zafer KARLI

Bediüzzaman’ın Zikir Hayatı Bediüzzaman Hazretlerinin mesleği / manevi hizmetlerdeki hizmet esası: Bazı kardeşlerimizin Bediüzzaman Hazretlerinin evrad ve zikir hayatını öğrenmek için “Üstad hangi duaları okurdu?, Ne zaman okurdu?, Nasıl Okurdu?” gibi sorular yönelttiğini görmekteyiz. Oysaki Bediüzzaman Hazretleri gibi muazzam bir evliyanın fikir, kalp ve ruh dünyasındaki zikir hakikatini anlamak için yaptığı …

Devamını Oku »

Vedûd ismi üzerine

İSM-İ VEDÛD – 1 “Kâinat kalbindeki ciddî aşk, bir Maşuk-u Lâyezâlî’yi gösterir” Arapça’da sevgi, meveddet ve muhabbet yada vüdd ve hubb kelimeleriyle ifade edilir. Vedûd, “sevgi” anlamına gelen “mevedde” ve “vüdd” mastarından gelir. Fa’ûl kalıbı, hem ism-i fail hem de ism-i mef’ul mânâsına geldiği için, bu kalıpta gelen Vedûd da …

Devamını Oku »

Cephane Uğruna Hayatını Feda Eden Ana

Kastamonu Yöresinin Dillere Destan Kahramanı: ŞERİFE BACI CEPHANE UĞRUNA HAYATINI FEDA EDEN ANA / Can ALPGÜVENÇ Kurtuluş Savaşı’nın cepheleri genişledikçe cephane ihtiyacı artıyor, cephelerden Millî Müdâfaa Vekâleti’ne kumandanların gözyaşları ile yazılmış acı telgraflar çekiliyor, yalvaran dille yazılmış cephane talepleri birbirini kovalıyordu. Bu arada İstanbul’dan, düşman işgalindeki depolardan kaçırılan silâh ve …

Devamını Oku »

Hindistan’daki kavga Risale-i Nur sayesinde durdu

Hindistan’daki kavga Risale-i Nur ile durdu Kara, Bediüzzaman Said Nursi ile ilgili notları da köşesine taşıdı Geçtiğimiz ay Hindistan’a giden Sivasın Sesi sitesinin yazarı Mehmet Kara, Bediüzzaman Said Nursi ile ilgili notları da köşesine taşıdı. Hindistanlı ilim adamlarının görüşlerine yer veren Kara’nın notları şöyle: Darul Huda İslam Üniversitesi’nin hocaları ve …

Devamını Oku »

Medresetü’z-Zehra’yı zihnimizde inşa etmek / Metin KARABAŞOĞLU

Metin KARABAŞOĞLU Medresetü’z-Zehra’yı zihnimizde inşa etmek Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatına ve eserlerine vâkıf olan herkes, onunMedresetü’z-Zehra projesi için harcadığı harikulâde gayreti de bilir. Gördüğü üç büyük meseleyi beraberce çözecek bir büyük proje olarak düşünmüştür Bediüzzaman Medresetü’z-Zehra’yı. Onu merkez-i hilâfet olarak İstanbul yollarına düşüren de bu projedir. Yaşanan onca mânia onu …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursî’de Mârifetullah Ufukları

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ’DE MÂRİFETULLAH UFUKLARI / Prof. Dr. Ahmed Abdürrahim Es-Sâyih (1) Başlangıçta “mârifet” kavramının; “Bir şeyi (varlığı) tefekkür ve inceleme yollarıyla idrak etmek” anlamını taşıdığını bilmemiz iyi olur. Bir çok mütehassıs alimin görüşü şöyledir: – Mârifet, bir şeyin kendi zâtıyla alakalı olup, o şeyin özellikleriyle ilgili olan her şeyi …

Devamını Oku »

Risaleleri sadeleştirme konusunda kim haklı? / Mehmet Ali BULUT

Risaleleri sadeleştirme konusunda kim haklı? Mehmet Ali Bulut Muhyiddin ibnü’l -Arabi Hazretleri, özellikle Futuhat-ı Mekkiye’de sık sık “Fekad evhallahu ileyye” (Allah bana vahyetti) der. Sonra da “Lestu ene nebiyyen’ (Ben Nebi değilim) diye ikazda bulunur. O zaman insanın aklına şu soru geliyor. “Sen nebi değilsen neden ‘Allah bana vahyetti!”diyorsun. Bu mesele uzun …

Devamını Oku »

Bediüzzaman’ı yormak / Ömer Lekesiz

Bediüzzaman’ı yormak Ömer LEKESİZ Bediüzzaman’ın din, millet ve devletin geleceğine ilişkin, mümkündür ki tek örneği ancak Moğol istilaları sonrasında yaşanmış olabilecek yoğun bir tartışmanın içine doğduğu, her biri kendisini kurtuluş için geçerli tek yol gördüklerinden birbirlerine düşman olarak konumlanan İslamcılık, Osmanlıcılık, Avrupacılık ve Türkçülük akımlarının ürettiği düşünsel gerilimin içinde yaşadığı, …

Devamını Oku »