Ana Sayfa / Peygamber için Arama Sonuçları (Sayfa 168)

Peygamber için Arama Sonuçları

Aile Saadeti İçin 18 İslâm Ölçüsü

Aile; akrabalık ilişkisiyle birbirine bağlanan fertlerin bir araya getirdiği topluluğa denmektedir. Ailenin en önemli iki unsuru kadın ve erkektir. İslam’ın öngördüğü kutsal bir bağ olan evlilik, karı-koca arasındaki hayat müşterekliğinin adıdır. Bu birliktelik, karı koca ve çocuklardan oluşan küçük bir topluluk olabileceği gibi bir aile reisi başkanlığında eş, çocuk, torun, …

Devamını Oku »

Mahrem, Nâmahrem Terimleri ve Nâmahreme Bakmak Üzerine

Mahrem ve Nâmahrem Nedir?  Sözlükte “helâl olmayan, yasaklanan şey” mânasındaki mahrem kelimesi, fıkıh terimi olarak kendileriyle evlenilmesi dinen yasaklanmış bulunan belli derecelerdeki akrabayı ifade eder. Farsça bir terkip olan nâmahrem ise “aralarında evlenme yasağı bulunmayan kişiler” demektir. Kur’ân-ı Kerîm’de geçmeyen mahrem kelimesinin hadislerde hem sözlük hem terim anlamında kullanıldığı görülür …

Devamını Oku »

11 Maddede Evlâdın Annesine ve Babasına Karşı Edebi

Purkusur tarafından hazırlanmıştır. “Bismillâhirrahmânirrahim.” Ebu Hureyre (Radyallâhu Anh)  şöyle dedi: Bir adam: -“Ya Rasûlallah! Kendisine güzel sohbet etmeme en hakkı olan kimdir?” dedi. Rasûlallah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: –“Annendir, sonra annendir, sonra annendir, sonra babandır. Sonra da derece derece olan kimselerdir. (Yani yakın akrabalarındır.)” (Müslim 2548/2) Anne babana karşı şu edeplere …

Devamını Oku »

Vahyin Geliş Şekilleri

Yazar: Osman Sonsak VAHYİN GELİŞ ŞEKİLLERİ İLK VAHİY “(O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlara doğru yolu göstermek ve hidayet ile furkandan (hak ile bâtılı ayıran hükümlerden) apaçık deliller olmak üzere, Kur’ân onda indirilmiştir.”[1] Ve “Şüphe yok ki biz onu (o Kur’ân’ı), Kadir Gecesinde indirdik.” [2] ayetlerinde ifade edildiği üzere Kur’ân, Ramazan ayında Kadir …

Devamını Oku »

İzzetin ve Zilletin Kuran’daki Yasaları

Tarih, Müslümanlar olarak geçmişte güçlü izzetli olduğumuz dönemlere şahitlik yapmıştır. İlmi bakımdan, güç bakımından gerekli üstünlüğü yakalayarak tarihe uzun süre yön verdiğimiz de tarihi bir vakadır. Tabi hemen şunu belirtmiş olalım ki güçlü ve izzetli olmanın belli kuralları, sosyal yasaları vardır. Buna kuran sünnetullah der ve Allah’ın sünnetinde bir değişiklik …

Devamını Oku »

Erdoğan Isparta’da

Recep Tayyib Erdoğan birkaç ay sonra yeniden Isparta’ya geldi, geliş nedeni hem askerlerin kışlalara dağıtımına katılmak, onların vazifelerine gidişinin hazzını yaşamak, hem de bazı tesisler açmak istemişler, onun için Isparta’ya geldiler. Valilik önündeki alanda önce Vali Bey konuştu, artık valiler önceki konumlarından farklı düzeyde oldukları için o da protokolde en …

Devamını Oku »

Değişen İstanbul’da Değişen Âdâb-ı Muâşeret

Yazar: Nevin MERİÇ İlahiyatçı, Yazar “18. yüzyılın ortalarına gelindiğinde Oryantalizm’in Doğu’yu bilme ve kurma işlevi yüklendiği görülmektedir. Bu dönemde sadece Avrupa- Doğu toplumları değil kendi içinde de cinsiyet açısından toplumsal olarak yeniden düzenleniyordu. Süreci destekleyen ve besleyen araçlardan âdâb-ı muâşeret kitaplarında ciddi bir artış ve kitapların içeriğinde de ideal aristokrat erkekten …

Devamını Oku »

Süleyman Rüştü ÇAKIN Ağabey

ISPARTA KAHRAMANLARINDAN SÜLEYMAN RÜŞDÜ (ÇAKIN) Süleyman Rüştü Çakın, 1899 yılında Isparta’da doğdu. Doğduktan sonra nasıl bir eğitim gördüğü ve ne şekilde yetiştiği hakkında çok fazla bilgimiz yoktur. Ancak, onun doğumundan sekiz-dokuz yıl sonra Osmanlı Devleti’nin her biriminde çok hızlı gelişmelerin olması; İkinci Meşrûtiyet’in ilânı, Trablusgarp ve Balkan Savaşları ile Birinci …

Devamını Oku »

İhsanlar ve Garipler

İHSAN!  Yazan: Kürşad İMANLI Hayata ibretli bir nazarla baktığımızda, Allah’ın ihsânının çoğu defa kalbi kırık, mahzun, garip ama bir o kadar da kalpleri doğruluk ve sâfiyetle yoğrulmuş olan ve yüreklerinden samimiyet çiçekleri açan bahtiyarlara isabet ettiğini görebiliriz. Ne gariptir şu dünyanın halleri. Ne aciptir Rahmân’ın icraatları. Kişi kendini bilmemeli ve …

Devamını Oku »

Emirdağ Lâhikası – I s.251-270

Bu defa Nurların galebesiyle ve manevî fütuhatıyla müsadere edilen kitaplarınızı Ankara’nın emriyle size iade etmeleri, büyük bir fâl-i hayırdır. Ve Risale-i Nur’un tam serbestiyetine bir vesile olduğu cihetle, büyük bir fütuhat ve maslahat-ı Nuriye oldu. اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبّٖى Alîl Ali Osman ve Çilingir Ali, Nur’un pek çalışkan …

Devamını Oku »

İlmin ve Âlimlerin Fazîleti Üzerine

İLİM ve ÂLİMLERİN FAZİLETİ İlmin önemi Kur’an-ı Kerim’de sadece ilim kelimesi 105, müştaklarıyla birlikte 859 defa geçmektedir. Ayrıca ilim ile alakalı “akıl, fikir, zikir” gibi kelimeler Kur’an-ı Kerim’de çokça geçmektedir. اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ {1} خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ عَلَقٍ {2} اِقْرَأْ وَرَبُّكَ الْأَكْرَمُ {3} اَلَّذِي عَلَّمَ بِالْقَلَمِ {4} عَلَّمَ …

Devamını Oku »

Seyyid ve Şerif Ne Demek?

SEYYİD Efendi, bey, mevla, ileri gelen baş, reis. Nesebi Hz. Hüseyin (r.a) yoluyla Rasûlüllah (s.a.s)’e ulaşan kimseleri ifade eden arapça bir sıfat. Rasûlüllah (s.a.s), Seyyidu’s-Sakaleyn (iki âlemin efendisi), Seyyidul-En’am (yaratılmışların en büyüğü), Seyyidul-Enbiya (bütün peygamberlerin efendisi) gibi sıfatlarla vasıflandırılmıştır. Rasûlüllah (s.a.s)’den nakledilen hadis-i şeriflerde şöyle buyurulmaktadır: “Ben Ademoğlunun seyyidiyim” (Ebu …

Devamını Oku »

Şifalı Çorba: Telbine

PEYGAMBER (ASM) TAVSİYELİ ÇORBA: TELBİNE Hz. Peygamber (s.a.v.) telbine çorbası hakkında şöyle buyurmaktadır: “Telbine, hastanın kalbini dinlendirir, hüznün bir kısmını götürür”1 “Telbineye önem veriniz, hastaya onu yediriniz”2 Yine Ayşe (r.a.) rivayetle “Bu çorba üzüntü ve kederli olan kimsenin gönlünü kuvvetlendirir, sizden birinin yüzündeki kiri su ile yıkayıp temizlediği gibi (bu …

Devamını Oku »

Ehl-i Kitap ile İlişki Zeminimiz

Yazar: Ebubekir Sifil Son ikiyüz elli yıldır İslâm dünyasına hâkim olan Batılılaşma anlayışıyla birlikte son derece önemli bir mesele gündeme geldi: Gayrimüslimlerle, özellikle de Ehl-i Kitap ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? Ülkeler arasında anlaşmalar, birliktelikler, paktlar olur; bu uluslararası siyasetin gereğidir. Peki dinler arası ilişki nasıl olmalıdır? Ülkeler arasında çıkara dayalı …

Devamını Oku »

Hz. Hâlid b. Velid’in İki Mektubu

Hicretin 10. senesi, Rebiülevvel ayı. (Milâdî 631) Resûl-i Ekrem Efendimiz bu tarihte Hz. Halid bin Velid’i dört yüz mücahidle Yemen civarındaki Necran’da oturan Haris bin Ka’boğullarına gönderdi.(İbni Hişâm, Sîre, 4:239; İbni Sa’d, Tabakât 1:339; Taberî, 3:156) Resûlullahın Halid bin Velid’e emri şöyleydi: “Onları üç gün İslâma dâvet et, icâbet ederlerse, …

Devamını Oku »