Ana Sayfa / Dua için Arama Sonuçları (Sayfa 174)

Dua için Arama Sonuçları

Hz. Hüseyin’in Doğumu ve Peygamber Efendimiz (asm)

Hz. Hüseyin’in Doğumu Asım KÖKSAL Hocaefendi’nin “İslam Tarihi” eserinden Hz. Hüseyin’in Doğum Tarihi Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hasan Hicretin üçüncü yılında Ramazan’ın ortasında doğduktan[55] elli gece sonra, Hz. Fâtıma Hz. Hüseyin’e hamile kaldı.[56] Hicretin dördüncü yılında, Şaban ayından beş gece geçince de, Hz. Fâtıma’dan Hz. Hüseyin doğdu.[57] Hz. Hüseyin’in Ümmü’t-Fadf …

Devamını Oku »

Hüseyn-i Kerbelâ’yı Elvan Eden Gün

Muharrem: Hürmete Lâyık Muharrem, Kurban Bayramı ve hac ibadetinin kendisinde gerçekleştiği Zilhicce’den sonra gelen, Sevgili Peygamberimizin “Şehrullah: Yani, Allah’ın Ayı” diye nitelendirdiği kutlu ay… Bu ay; ‘eşhur-u hurum'”Haram aylardan biri.” Rabbimiz buyuruyor: “Şüphesiz, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. …

Devamını Oku »

Molla Câmi’nin kaleminden Hz. Hüseyn Efendimiz

Molla Câmî, Şevâhidü’n Nübüvve’sinde Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ın, O’nun dört halifesinin ve on iki imam hazerâtının ve ashabın büyüklerinin hal tercümelerini anlatır. Bu şaheserin Hz. Hüseyn bölümünün lezzetine doyulmaz. Ahmed Sadreddin yazdı. Nakşibendiyye yolunun köşe taşlarından ve bilinen simalarından Molla Câmî, telif ettiği eserlerle muhtelif konulara temas etmiş velud bir müelliftir aynı zamanda. …

Devamını Oku »

Peygamberimizin Romanı / Prof. Dr. Himmet UÇ

Roman sıradan olaylardan değil seçilmiş vakalardan meydana gelir. Dünya edebiyatının dev romancıları çarpıcı olayları seçmiş ve romanlarını onların üzerine bina etmişlerdir. Dickens, Dosto, özellikle Hugo büyük ve etkileyici olayları romanlarına almışlardır. Bir somun, sadece bir somun çaldığı için on dokuz yıl hapis yatan Jan gözün, hapisten çıktıktan sonra kızgın ve …

Devamını Oku »

“Minhacü’s-Sünne” bu risaleye lâyık görülmüştür. / Dördüncü Lem’a

Dördüncü Lem’a “Minhacü’s-Sünne” bu risaleye lâyık görülmüştür. “Mesele-i İmamet” bir mesele-i fer’iye olduğu halde, ziyade ehemmiyet verildiğinden bir mesail-i imaniye sırasına girip, ilm-i kelâmda ve usûlü’d-dinde medar-ı nazar olduğu cihetle, Kur’an’a ve imana ait hizmet-i esasiyemize münasebeti bulunduğundan cüz’î bahsedildi. بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَزٖيزٌ …

Devamını Oku »

Hakkı Tebliğ İçin… – 2

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi MES’ÛLİYET, NİMETE GÖRE… Cenâb-ı Hak, yarattığı nâmütenâhî varlıklar içinde, insanı bambaşka husûsî vasıflarla donatmıştır. İlâhî hikmet, nimet ile külfetin birbiriyle dengeli olmasını îcâb ettirir. Yani, ne kadar çok ve çeşitli nimet varsa, bununla mütenasip şekilde, mükellefiyetler, mes’ûliyetler ve vazifeler de çoğalır ve çeşitlenir. Bu sebeple akıl, zekâ, …

Devamını Oku »

Candaroğlu İsmail Bey’den Barzani’ye.. Fıtrat, Fetret, Fazilet, İhanet / Oğuz CANDARLI

  Tarih, dönüm noktası olaylar ve kilometre taşı insanlar üzerinden yazılır, okunur ve algılanır. Arada pekçok önemli insan, olay kaynayıp gider, gidiyor yazık ki. Altı yüz yıllık Osmanlı tarihinde, üç-beş sultan, üç beş savaş, üç beş alim, sanatkar, üç beş hain vb üzerinden bakar, onlar üzerinden değerlendiririz koskoca, altı yüz …

Devamını Oku »

Hakkı Tebliğ İçin… – 1

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi VAZİFELERİMİZ Cenâb-ı Hak; insanı, mârifetullah ve ibâdet için; yani Zâtını tanıyıp O’na hakkıyla kullukta bulunması için yarattı. İbâdet etmek, bir başka ifadeyle kulluk etmek; her hâl ve harekette, öz, söz ve fiilde, devamlı sûrette Cenâb-ı Hakk’ın rızâsına uygun yaşamaktır. Bu da hayatın tamamını; insanın kalbî, kavlî, …

Devamını Oku »

“Cenab-ı Hakk’a niyaz ettim ki bana kuvvetli bir sabır, bir tecrid-i zihin ihsan etsin ki..”

(5 Şubat 1934) بِاسْمِهٖ وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ Aziz, sıddık, müdakkik, müştak kardeşim Re’fet Bey! Sen benimle ne kadar konuşmayı arzu ediyorsan belki ondan ziyade ben arzu ediyorum. Fakat maatteessüf müteaddid esbab tahtında sıkıntılı bir vaziyetteyim. Hattâ bir iki saatte …

Devamını Oku »

Ey hasta kardeşler! / Yirmi Beşinci Lem’a (Hastalar Risâlesi)

Yirmi Beşinci Lem’a Yirmi beş devadır. Hastalara bir merhem, bir teselli, manevî bir reçete, bir iyadetü’l-mariz ve geçmiş olsun makamında yazılmıştır. İHTAR VE İ’TİZAR Bu manevî reçete, bütün yazdıklarımızın fevkinde bir süratle (Hâşiye[1]) telif edildiği gibi hem umuma muhalif olarak tashihata ve dikkate vakit bulmayarak telifi gibi gayet süratle ancak …

Devamını Oku »

Kul hakkı versus insan hakkı

Yazar: Rasim ÖZDENÖREN Kul hakkı versus insan hakkı Hıristiyan Batı kültüründe “insan hakları” kavramının kökeni hümanizma telakkisine dayanır. Hümanizma, genelde her tür otoriteye karşı, özelde kiliseye karşı insanı özgür kılma çabası olarak ortaya çıkar. 14. yy.dan başlayarak bu çabaya nesnel bir temel bulma adına antik Yunan-Roma kültürüne müracaat edilmiştir. Çünkü …

Devamını Oku »

Hint Kur’ancılığından sonra Türk Kur’ancılığı

Yazan: Prof. Dr. Yavuz Köktaş Öyle anlaşılıyor ki, hadis düşmanı kitaplar belli bir çevreden kasıtlı olarak piyasaya sürülüyor. Yukarıda bahis konusu ettiğimiz “Kur’an’daki Din” adlı uyduruk bir kitaptan sonra elimize “Allah’a Öğretilen Din” adlı kepaze bir kitap geçti. Kepaze diyorum, çünkü ilim adına en ufak bir kırıntı bile yok kitapta! (Ha! …

Devamını Oku »

Rüştü Tafral ile Zübeyir ve Tahirî Ağabey Üzerine

Uzun yıllar Zübeyir Gündüzalp ile birlikte kalan Rüştü Tafral  o yılları anlattı. Röportaj: Abdurrahman Iraz   (…) Kaç yılında doğduğunuzu biliyor musunuz? Nüfus kâğıdımda 1935 yazıyor. 1935 senesinde Rize vilayetinin Pazar kazasının Balıkçı köyünde doğdum. Ve 1950 sonrasına kadar çocuktum zaten, yaşımı tam bilmiyorum, sakal traşı olmuyordum, 15-16 civarında olabilir bilmiyorum, merhum Mehmet Birinci bizden …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursi Olayı – 2; İlim mi, ulaşılabilirlik mi? / Prof. Dr. Himmet UÇ

Eserin giriş bölümünde Şerif Mardin birçok önemli konuya temas eder. Bunlardan biri Bediüzzaman’ın kendine seçtiği üslub ve okuyuculardır. Şerif Mardin benim söylediğimi söylemiyor ama ben onun açıklamalarından bunu çıkarıyorum. Bediüzzaman neden Konyalı Vehbi Efendi, Seyyid Kutup, Elmalılı Hamdi Yazır benzerleri türünden bir tefsir yazmadı. Bediüzzaman öyle bir uygulama yapmış ki şayet …

Devamını Oku »

Medar-ı iltibas olmuş olan beş meseledir. / 17. Lem’a; On Üçüncü Nota

On Yedinci Lem’a’dan On Üçüncü Nota Medar-ı iltibas olmuş olan beş meseledir. Birincisi: Tarîk-ı hakta çalışan ve mücahede edenler, yalnız kendi vazifelerini düşünmek lâzım gelirken, Cenab-ı Hakk’a ait vazifeyi düşünüp, harekâtını ona bina ederek hataya düşerler. Edebü’d-Din Ve’d-Dünya Risalesi’nde vardır ki: Bir zaman şeytan, Hazret-i İsa aleyhisselâma itiraz edip demiş ki: …

Devamını Oku »