Ana Sayfa / Aile için Arama Sonuçları (Sayfa 177)

Aile için Arama Sonuçları

Pazartesi Sendromu mu Pazar Sendromu mu?

Yazar: Mustafa ULUSOY Pazar Sabahı Savaşları Pazar, gelmesi iple çekilen bir gün. Çünkü pazar dinlenme günü. O gün öğleye kadar şöyle keyifle yatılacak. İş yok, güç yok. Ne dışarda çalışan insanlar için, ne de evde çalışan hanımlar için. Hafta içinin yoğun temposundan sıyrılma günü o gün. Pazar günü stres atma …

Devamını Oku »

Olağanüstü bir kent: Kastamonu -II / Mehmet SARAÇ

Olağanüstü bir kent: Kastamonu -II / Mehmet SARAÇ ‘Cennet’in nasıl bir yer olduğunu bilmiyoruz ama Kastamonu’yu gördükten sonra ‘Olsa olsa cennet böyle bir yerdir’ dedik. Gidip görün Kastamonu’yu ya da en azından aşağıdaki fotoğraflara bakın bize hak vereceksiniz. Bu güzellikleri seyretmek kuş seslerini doyasıya dinlemek için yolumuzu uzatıp Tosya – Kastamonu …

Devamını Oku »

Son Kez Babama / Yunus MÜREBBİ

K Ü R S Ü Yunus MÜREBBİ   SON KEZ BABAMA… Tarih: 09 Ekim 2012 Günlerden Salı… Saat: 03.30… Acı acı çalan telefon… Ve babamın vefat haberi… Bu hayatta para kazanmayı bir türlü beceremediği için bir külüstür Hacı Murat bile alamayan beceriksiz evladın bu yüzden ellerinden son bir kez öpebilmek …

Devamını Oku »

Duygu İsrafı / Saliha Erdim

Farkında olmadığımız en büyük israf DUYGU İSRAFI İnsan duygularıyla vardır. Duygular değişince hem insanın kimyası değişir hem de yaptıkları. Aldığımız eğitimlerde bize, “Bir insanın niye öyle davrandığını anlamak istiyorsanız, onu öyle davrandıran duygularına bakınız” diye sıkça tavsiye edilirdi. Duygular, bakışa, duruşa, nefes alış verişe ve o andaki davranış ya da …

Devamını Oku »

Ölüm Korkusu Üzerine / Mustafa Ulusoy

Ölüm denilen nedir ki? Ömer Baldık’ın Mustafa Ulusoy ile ölüm üzerine yaptığı röpartaj: Ölüm korkusu deyince, nedense zihin hemen anormal algılamasına kayıyor. Oysa ölüm ve ölüm korkusunu “yapıcı bir kuvvet” olarak tanımlayanlar da var. Örneğin, Irvin Yalom bunlardan biri. Başka bir düşünür, Eğer ölüm olmasaydı, insanlar onu icad ederdi” diyor. …

Devamını Oku »

Moldova’dan Mektup Var

MOLDOVYA RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ Essalamu Aleykum Aziz ve Sevgili Ağabey ve Abilermiz. Hadsiz sukurler olsun Cenabi Hak bizi bu hizmetde istihdam ediyor. Şevk ve qayret vermis. Azerbaycan’da Ekrem kardeş Moldaviyada Hıristiyan olarak taninan Gaqauz Türkleri ve orada yasayan moldavanlar ve basqa milletler mahşer günü bu nurlari niye bize ulaştirmadiniz diye …

Devamını Oku »

O Çocuk, işte bu Çocuk!.. / İsmail AKSOY

İsmail AKSOY O Çocuk, işte bu Çocuk!.. 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılı için start verilmiş, öğrenciler sıralarına oturmuştu. Yeni bir mesleğin heyecanı ve gelecekte karşılaşmaları muhtemel yaşantının hayali ile doluydular…Cıvıl cıvıl hayat dolu bu gençleri bekleyen, kim bilir ne tuzaklar sipere yatmış bekliyordu. Öğretmenleri birer birer derse giriyor ve kendilerini tanıtarak okutacakları …

Devamını Oku »

Ölüm Döşeğinde “Ben” Dersi / Dr. Nihal Şahin UTKU

Ölüm Döşeğinde “Ben” Dersi Benmerkezciliği yücelten ve toplumun refahının da ancak her bireyin kendi refahının peşinde koşmasıyla azamileşeceğine inanan bugünün piyasa toplumu, Hz. Ömer’in ölüm döşeğindeki sözlerini, muhtemelen anlamsız, en iyi ihtimalle de, mistik bir Doğu hikmeti olarak yorumlayacaktır. “Bu nasıl bir teklif! Ben hilafet işi bana verildiği için sevinip …

Devamını Oku »

Ergen davranışlarını anlamak / Mehmet Teber

Ergen davranışlarını anlamak Ergenlik, çocukların hem fizyolojik açıdan hem de duygusal açıdan büyük değişimler gösterdiği bir dönemdir. Bu büyük değişimlerin doğal bir sonucu olarak da ergenin davranışlarında farklılıklar görülür. Eğer bu davranış farklılıkları anne-babalar tarafından doğru anlaşılamazsa bazı sıkıntılar yaşanabilir. Onun için anne-babaların ergenlerin davranışlarını anlayabilmesi son derece önemlidir. Ergenlik …

Devamını Oku »

Âcizim, Sahipsiz Değil / Orhan SALCI

A R A L I K Orhan SALCI Âcizim, Sahipsiz Değil İnsan ruhu, insan hissiyatı, davranışlarına, fiillerine çok perdeler çekmekle /içinde yaşadığı gerçekliği/ örtmek, gizlemek, farklı göstermek meylinde olsa da; yine insan aklı, kalbi, ruhu, feraseti, basireti;(izn-i ve inayet-i İlâhî ile) çok kalın perdelerin, duvarların arkasını görebilecek, sezebilecek şekilde donatılmış …

Devamını Oku »

Kastamonu El Sanatları

KASTAMONU YÖRESEL EL SANATLARI Dokumacılık, İğne Oyacılığı, Çarşaf Bağcılığı Kastamonu’da halk genellikle gündelik olarak kullandığı giysileri, döşek, yatak, yorgan yüzleri, çarşaf, halı, kilim v.b ihtiyaçlarını genellikle kendi dokur, boyar ve kullanıma hazır hale getirirdi. İhtiyaçlarının diğer kısımlarını çarşı esnafından karşılardı. Bunların dışında çarşı pazarda özellikle dokumacılıkta ileri giden Şam, Halep, …

Devamını Oku »

Peygamberin Gençleri / Özkan ÖZE – Ömer BALDIK

Peygamberin Gençleri “Size hayırlı gençleri tavsiye ederim. Çünkü, onların kalbi daha incedir. Allah beni doğrulukla ve müsamahayla gönderdi. Bana gençler yanaştı, ihtiyarlar muhâlefet etti.” — Resûl-i Ekrem (a.s.m.) İSA NEBΎ’NİN (as.) yeryüzünü terk etmesinin üzerinden altı asırdan fazla zaman geçmişti. Âdemoğullarının zihninde peygamberlerin öğrettiği ve uyardığı konular tazeliğini yitirmişti. Zaman …

Devamını Oku »

Şeytan, insana 4 cepheden yaklaşır / Prof. Dr. Abdulhakim Yüce

Şeytan, insana dört cepheden yaklaşır Şeytanlığın insanda mündemiç işbirlikçileri, imtihanı zorlaştıran önemli hususlardan biridir. Tefsir tarihine silinmez harflerle ismini yazdıran Er-Razî konuyla ilgili şu malumatı sunar: “Nefsin 19 kuvvesi vardır. Bunların bütünü insanı, bedenî ve maddî lezzetlere davet ederler. Bunlar, tatmak, görmek, koklamak, işitmek, dokunmak, hayal, vehim, hafıza, terkip gücü, …

Devamını Oku »

Aşk asla yetmez / Metin KARABAŞOĞLU

Metin KARABAŞOĞLU Aşk asla yetmez Bir işin gerek şartı aynı zamanda yeter şart olmadığı gibi, parça da bütün değildir. Gelin görün ki, insanoğlu çoğu kez gerek şartı yeter şart zanneder ve çoğunlukla parçayı bütünle özdeşleştirir. Zira, bir iş gerek şart olmaksızın gerçekleşmez ve bir bütün parça tamam olmadan bütün olmaz. …

Devamını Oku »

Kastamonulu Lütfiye Hanım / Yasemin GÜLEÇYÜZ

Kastamonulu Lütfiye Hanım Bediüzzaman Hazretlerinin Kastamonu günleri… Bediüzzaman Hazretleri, 1936 yılının baharında Eskişehir Hapsinden tahliye edildikten sonra Kastamonu’ya sürgün olarak gönderilir. Orada karakolun göz hapsi altında sekiz yıl geçirir. Fakat boş durmaz, iman hakikatlerini neşretmek için gizli olarak çalışmalarına devam eder.1 Bediüzzaman Hazretleri ile talebeleri arasındaki haberleşme vesilesi olan mektupların …

Devamını Oku »