Ana Sayfa / Namaz için Arama Sonuçları (Sayfa 179)

Namaz için Arama Sonuçları

Kâmil Müminlerin ve Müslümanların Özellikleri

KÂMİL MÜMİNİN ÖZELLİKLERİ[1] Hazırlayan: Kadir Hatipoglu Yüce Allah kullarını dünyaya imtihan için göndermiş, imtihan etmek için gönderdiği  dünyada başıboş bırakmamış ve peygamberler aracılığıyla onlara yol göstermiştir. Bu yüzden ilk insan, aynı zamanda ilk peygamberdir. Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar gönderilen bütün peygamberler insanlarla Allah arasında elçilik görevini yapmışlar ve Allah’ın …

Devamını Oku »

Yezid’in Bir Zulmü Daha: Harre Vakası

HARRA OLAYI Emevî yöneticisi Yezid b. Muaviye devrinde Medine’de Ashab çocuklarının yönetime karşı kıyamları neticesinde Medine’nin yağmalanması ve bir çok kimsenin öldürüldüğü olay. Yezid’in birçok kimsenin muhalefetine rağmen veliahd olup başa geçmesinden sonra yönetimden razı olmayan fakat Dımaşk’ta ne olup bittiğini öğrenmek isteyen bazı müslümanlar vardı. Bunlar ashabın ileri gelenlerinin …

Devamını Oku »

Zann-ı Gâlip

ZANN-I GÂLİB Zan; sanmak, sezmek, bir şeyi kesin olmaksızın bilmek, ihtimalli olarak bilmek demektir. Galib ise “galebe” kökünden ism-i fail olup; üstün, galip ve kazanan anlamına gelir. Zann-ı galib tamlaması; üstün gelen kanaat, ağır basan inanç, çoğunluk kazanan sezgi, kuvvetle tahmin etme ve büyük ihtimal anlamlarını ifade eder. İslam fıkhında …

Devamını Oku »

Kabir Hayatında Işık Mahşerde Burak / Vehbi KARA

İnsanoğlu ortalama 50-60 yıl yaşar ve ölür. Öldükten sonra ilk gideceği yer ise kabirdir ve gittiği alem ise berzah alemidir. Kıyamete kadar bu alemi temaşa eden insan; dünya hayatından pek fazla bir süre bu kabir hayatında kalmaktadır. Kuran’ın hükmü ve Peygamberimizin (asm) talimiyle anlıyoruz ki Kıyametin kopmasından sonra Sur’a üflenecek …

Devamını Oku »

Hayatın Kalbi / Şevket ÖZSOY

Daha önceki bir yazımda insanın maddi ve manevi hayatının “kalp merkezli” olduğu konusu üzerinde durmuş, diğer organlarımızın ve akıl ve sır gibi manevi latifelerimizin bu merkeze bağlı olduklarını ve sağlıklı olmalarının da kalbin sağlığına bağlı olduğu gerçeğini anlatmaya ve açıklamaya çalışmıştım. Bu yazımda ise toplum hayatının ruhu ve kalbi mesabesinde …

Devamını Oku »

İstanbul’da Hz. Hüseyin’in Kızlarının Türbesi

Çifte Sultanlar Türbesi, 1903* İstanbul’un fethiyle birlikte Bizans’tan tevarüs edilen kilise, manastır ve küçük ibadetgâhların bir kısmı padişah, devlet erkânı ve bazı nüfuzlu şahıslar tarafından cami ve medreseye dönüştürülmüştür. Bu yapıların biri de Koca Mustafa Paşa Camii’dir. Koca Mustafa Paşa Külliyesi cami, medrese, sıbyan mektebi, imaret, türbeler, hazire, sebiller, Sünbül …

Devamını Oku »

Molla Câmi’nin kaleminden Hz. Hüseyn Efendimiz

Molla Câmî, Şevâhidü’n Nübüvve’sinde Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ın, O’nun dört halifesinin ve on iki imam hazerâtının ve ashabın büyüklerinin hal tercümelerini anlatır. Bu şaheserin Hz. Hüseyn bölümünün lezzetine doyulmaz. Ahmed Sadreddin yazdı. Nakşibendiyye yolunun köşe taşlarından ve bilinen simalarından Molla Câmî, telif ettiği eserlerle muhtelif konulara temas etmiş velud bir müelliftir aynı zamanda. …

Devamını Oku »

Tüm Yönleriyle Kerbelâ Olayı

Yazan: Prof. Dr. Adem Apak Hz. Hüseyin’in Emevî yönetimine karşı harekete geçmesinin sebebi olarak, tek başına Kûfelilerin davetlerini göstermek doğru olmaz. Zira o, daha kendisine herhangi bir mektup ulaşmadan Medine’den ayrılıp Mekke’ye gitmiş, şûrâ ve seçim prensiplerine aykırı olarak kendisini halife ilan ettiği için Yezid’in meşruiyetini kabul etmemiştir. Muaviye’nin ölümünden sonra …

Devamını Oku »

Sıdk, sadakat, sâdık, sıddîk

SIDK Lügat manası: (Sıdk.dan) Dostluk, bir kimseye Allah (C.C) için kalpten bağlılık, kalbî ve samimî doğrulukla olan dostluk. Dostlukta sebat, vefadarlık. (Yeni Lügat, Abdullah YEĞİN). (Ar. ṣadāḳat) Kendisine iyilik edene, lutufta bulunup koruyana minnet ve şükran duyguları ile bağlanma, bu bağlılığa yakışır şekilde davranma, hâinlik ve döneklik etmeme, vefâkarlık gösterme.(Kubbealtı …

Devamını Oku »

Kur’an-ı Kerim’de Zaman

Yazar: Hatice TURAN “Sığınırım ben karanlığı delip sabahı ortaya çıkaran Rabbe!” (113 Felak 1). Yemin olsun güneşe ve onun aydınlığına (91 Şems 1), fecr’e (89 Fecr 1), kuşluk vaktine (93 Duha 1), akşamın alacakaranlığına (84 İnşikak 16), örten (92 Leyl 1), sırtını dönen (81 Tekvir 17) ve gitmekte olan geceye (89 …

Devamını Oku »

Hakkı Tebliğ İçin… – 2

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi MES’ÛLİYET, NİMETE GÖRE… Cenâb-ı Hak, yarattığı nâmütenâhî varlıklar içinde, insanı bambaşka husûsî vasıflarla donatmıştır. İlâhî hikmet, nimet ile külfetin birbiriyle dengeli olmasını îcâb ettirir. Yani, ne kadar çok ve çeşitli nimet varsa, bununla mütenasip şekilde, mükellefiyetler, mes’ûliyetler ve vazifeler de çoğalır ve çeşitlenir. Bu sebeple akıl, zekâ, …

Devamını Oku »

Hakkı Tebliğ İçin… – 1

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi VAZİFELERİMİZ Cenâb-ı Hak; insanı, mârifetullah ve ibâdet için; yani Zâtını tanıyıp O’na hakkıyla kullukta bulunması için yarattı. İbâdet etmek, bir başka ifadeyle kulluk etmek; her hâl ve harekette, öz, söz ve fiilde, devamlı sûrette Cenâb-ı Hakk’ın rızâsına uygun yaşamaktır. Bu da hayatın tamamını; insanın kalbî, kavlî, …

Devamını Oku »

Câiz / câiz değil, ne demektir?

CÂİZ: 1. Ruhsat, izin verilmiştir, olabilir, yapılabilir, günah değildir. Kur’an-ı Kerim’i abdestsiz ezberden okumak caizdir. Günah olmaz. Fakat abdestli okumak daha iyidir. (İbn-i Abidin) Sabah namazında aldığı abdest bozulmadan, bu abdest ile, öğleyi, ikindiyi, akşamı ve yatsıyı kılmak caizdir. Günah olmaz, fakat her namaz için abdest almak daha iyi olur. …

Devamını Oku »

“İbadet ve duanın sebebi ve neticesi, emir ve rıza-i İlahîdir; faydası, uhrevîdir.”

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ BANA HİZMET EDEN KÜÇÜCÜK BİR RİSALE-İ NUR TALEBESİNİN ÇOKLAR NAMINA SORDUĞU SUALİNE CEVAPTIR Sual: Üstadım, yağmur duası ve namazın neticesi görünmedi, faydasız kaldı; iki üç defa bulut toplandı, yağmur vermeden dağıldı. Neden? Elcevap: Yağmursuzluk, bu çeşit dua ve namazın vaktidir, illeti ve hikmeti değil. Nasıl ki güneş ve ayın tutulması …

Devamını Oku »

Stratejik Olarak Ehli Sünnet Bilinci

Yazan: Prof. Dr. Selahattin Polat Bu çalışmamızın amacı, geleneksel Ehl-i Sünnet’in geleneğini ve kimliğini oluşturan temel karakteristik özelliklerine ve bunların tarihteki işlevlerine çok genel olarak ana hatlarıyla temas ettikten sonra, bu işlevleri günümüzde de sürdürüp sürdüremediğini, mümkün olduğunca nedenlerini belirlemeye çalışarak sorgulamaktır. Başka bir ifade ile Ehl-i Sünnet’in avantaj ve …

Devamını Oku »