Ana Sayfa / Muhammed için Arama Sonuçları (Sayfa 181)

Muhammed için Arama Sonuçları

Bu Ordu Hangi Ordu? / Eyüp EKMEKÇİ

BU ORDU, HANGİ ORDU? Meş’um 15 Temmuz gecesi Bursa’da bir hanımefendi balkonda otururken, birden sokağı sarıklı, cübbeli, sakallı zatlar dolduruyor. Kadın ürküyor. Baştaki Zat: “Korkma kızım. Ben Emir Sultan. Herşey bizim kontrolümüzde. Merak etmeyin.” diyor. Bu kabil şeyler İstanbul’da da ve Anadolu’da çok yerlerde görülüyor. Hani o gece çok ramaklardan …

Devamını Oku »

Vuslâtî Şeyh Hasan Efendi

Asıl adı Hasan olan ve şiirlerinde Vuslatî/Vuslat mahlasını kullanan Hasan Efendi, 18. yüzyıl mutasavvıflarındandır. Divanında künyesini “eş-Şeyh Hasan Efendi el-Kastamonî el-Hanefî el- Halvetî” olarak belirten şairin buradan hareketle Kastamonulu olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte Yazma Divanlar Kataloğu’nda da Acımusluklu denmekle meşhur olduğu belirtilmiştir (1967: 818). Buradan Vuslatî’nin aslen Kastamonulu olduğu bilinmekle …

Devamını Oku »

Süfyaniyetin Dördüncü Rüknü F. Gülen / Vehbi KARA

Süfyaniyetin Dördüncü Rüknü F. Gülen

Bediüzzaman Şualar isimli kitabında 8. Şuada bir haşiyesinde şöyle der “Hem de "İnna A'tayna"nın sırrı kısmen tahakkuk etmiş. Çünki Süfyaniyetin dört rüknünden en kuvvetlisi ve dehşetlisi bütün bütün çekildi. Kabir altında azab çekiyor. Ve en büyüğü dahi alâkası bilfiil çekilmiş. Mason komitesinin mahkûmu ve âleti olup azabıyla meşguldür. Yalnız onun gölgesi hükmediyor. İleri tecavüz etmemekle beraber kısmen geriliyor. Bâki kalan iki şahıs ise, ellerinden gelse tamire çalışacaklar”.

İşte bu haşiyede geçen Süfyaniyetin dördüncü rüknü ile ilgili olarak bir çok yazı kaleme alınmış çeşitli iddialar ortaya atılmıştır. Bediüzzaman ilk üçü hakkında açık ve ismen belirttiği halde Süfyaniyetin dördüncü rüknü hakkında isim vermemiş meçhul bırakmıştır. Bu konuda bazı hocalar, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Diyanet Reisi Mehmet Rıfat Börekçi’yi nazara vererek Süfyaniyetin dördüncü rüknü olabileceğini söylemiştir. Bunun dışında Celal Bayar içinde benzer değerlendirmeler yapılmıştır.

Devamını Oku »

Kardeşlerim, Müteessir Olmayın! (Hüsrev Ağabey’den Bir Hatıra)

KARDEŞLERIM! MÜTESSİR OLMAYIN!..

Bediüzzaman hazretlerinin talebelerinden Ahmed Hüsrev Ağabey, Bediüzzaman'ın bir dersinde, İslâmiyet’in hâkim-i mutlak ve muzaffer olacağına dair müjdelerden bahsederken bir soru sorar:

-Üstad’ım! Eğer zahire bakar isek çok zor, acaba nasıl olacak?

Üstad:

-Bak kardeşim; düşün ki gözümüzün önünde gayet düz bir sahra var, o sahranın ortasında bir tek ağaç var, o ağacın dallarından birisine bir tüy veya bir kıl takılmış, rüzgâr o kadar şiddetli esiyor ki o tüy kendi iradesiyle ‘Ben bu rüzgârın şiddetinden hiç kıpırdamadan duracağım!’ dese hükmü nedir, durabilir mi?..

Devamını Oku »

İslam Dininde Cihadın Ehemmiyeti

İslam Dininde Cihadın Ehemmiyeti

Cihad; ila-yı kelimetullah için cehd ve gayret göstermektir.

Daha şümullü bir tarif ile cihad; müminlerin kalplerinde parlayan hidayet güneşini söndürmek isteyen nefis, şeytan ve şeytan gibi insanlara karşı ilim, amel, ihlas ve takva ile cihazlanmak; cahil ve gafillerin kalbî ve ruhî helaketlerine mani olmaya, münafıkların da tahribatlarını tamir etmeye tebliğ ve irşad ile mukabele etmektir.

Devamını Oku »

İngiliz Devletinin İslam Düşmanlığı

İngiliz Devletinin İslam Düşmanlığı

İngiliz’ler tarih boyunca gerek aşikar gerek sinsice İslam aleyhinde çalışmışlardır. Şimdi de bir musibeti bahane ederek buradaki milleti temsil eden dindar hükümeti hedef almıştır. Gazetelerinde buradaki hükümet  hakkında menfi propaganda yapmaktadırlar.

Devamını Oku »

Risale-i Nur Işığında Anarşi ve Terörün Temelleri / Dr. Veli SIRIM

BEDİÜZZAMAN'IN ANARŞİ YORUMU

Kelime olarak anarşi, eski Yunancada kullanılan ve “hükümetin olmaması hükümetsiz olma hali” anlamını taşıyan “anarchia ve anarchos” kelimelerinden gelmektedir.(1) Genel olarak taşıdığı mana ise, “kaos” ve “düzensizlik” ortamıdır. Bir diğer tanıma göre anarşi “efendisiz olma”(2) şeklinde ifade edilmiştir. Genel bir tanımlamayla anarşi, bütün hakimiyet biçimlerini yok etmeyi hedef alan politik bir felsefe ve stratejinin ortaya çıkardığı neticedir.

Anarşistlerin “anarşi düzendir, hükümet ise kaos” şeklinde sloganlaşmış görüşleri vardır. Anarşizm ise, “sosyalizmin hükümetsiz sistemi” şeklinde tarif edilmiştir. Anarşizmi savunanlar “hükmedenin olmadığı” bir toplumu hedeflemektedirler. Dolayısıyla anarşinin oluşturulmasını hedefleyen siyasi bir teorinin adıdır anarşizm.

Devamını Oku »

Selâhaddin Çelebi’nin Denizli Mahkemesi müdâfaası

Selâhaddin Çelebi’nin Denizli Mahkemesi müdâfaası

بِاسْمِه۪سُبْحَانَهُ

Selâhaddin Çelebi’nin müdâfaasıdır.

Aslı Denizli Ağır Cezâ Mahkemesine verilmiş.

3 Haziran 944 İsnâd edilen mevhûm suçların olmadığı, mütehassıs hey’etin raporundan sarâhaten anlaşılmıştır. Binâenaleyh huzurunuzda vicdanıma göre suçlu değil, bir şâhid sıfatıyla bulunuyorum ve söylüyorum. Tarihten altı-yedi sene evvel İstanbul’da ulemâdan eski fetvâ emîni Ali Rızâ ve Elmalılı Hamdi Efendi gibi meşhur âlimlerin bir musâhebelerinde, Bedîüzzaman Üstâdımın ilminin vehbî olduğunu; vaktiyle Anglikan Kiliseleri Başpiskoposu’nun ve Japonya’nın başkumandanının İslâm ulemâsından sorduğu suâllere cevab veren;

Devamını Oku »

Celcelutiye duası vahiy midir; kaynakları nedir?

Celcelutiye duası vahiy midir; kaynakları nedir?

Celcelutiye duası vahiy midir; kaynakları nedir?

Cevap 1:

Hz. Peygamber (asm)'e gelen vahiy, biri sarih/açık vahiy, diğeri zımnî/gizli vahiy olmak üzere iki çeşittir.

Sarih Vahiy: Bu çeşit vahiy, doğrudan doğruya Allah'tan geldiği için, Hz. Peygamber (asm)'in onda hiç bir müdahalesi yoktur. O, bu hususta sadece bir tebliğci veya bir tercümandır. Bu sarîh vahiy iki şekilde ortaya çıkmıştır:

a. Kur'an-ı Kerim: Hz. Peygamber (asm)'in buradaki görevi, sırf tebliğden ibarettir.

b. Kudsî hadisler: Mânası Allah tarafından ilkâ edilen bu çeşit vahiyler konusunda da Hz. Peygamber (asm)'in görevi sadece tercümanlıktır.

Devamını Oku »

Kur’ân’da Sahabe

Kur’ân’da Sahabe

Sahabi, kelime manası olarak “sohbet” ve “sahip” kelimelerinden türetilmiştir. Resûl-i Ekrem Efendimizi mümin olarak gören ve mümin olarak vefat eden kişiye de “sahabi” denir. Sahabe ve ashâb, sahabinin çokluk şeklidir. Bazen bu kelime “iyi ve seçkin insanlar” manasında Sahabe-i Kirâm veya Ashâb-ı Güzîn şeklinde de kullanılır.

Başta Kur’ân olmak üzere İlahî kitaplar Sahabe-i Kirâm’ı övmüş, onların üstün vasıflarını dile getirmiştir.

Kur’ân’da onları öven, takdir eden birçok âyet mevcuttur. Bunların bir kısmının meali şöyledir:

Devamını Oku »

Namazı Dosdoğru Kılmak Gerekir / Vehbi KARA

Namazı Dosdoğru Kılmak Gerekir

Namaz dinin direğidir sadece Cuma günü namaz kılmakla “namaz kılıyorum” denilmez. Namaz günde 5 defa kılınmak üzere emredilmiştir. Kuran’da 86 yerde namaz açık bir şekilde ifade edilmiştir. Ayrıca namazla dolaylı yoldan alakalı çok ayet de vardır.

Ülkemizde namaz en çok ihmal edilen konuların başında gelir. Her ne kadar halkın % 99’u Müslüman olduğunu söylese de namaz kılanların oranı %20’yi geçmez. Yapılan anketler kimseyi yanıltmasın zira “düzenli olarak namaz kılıyorum” diyenlerin çoğu sadece Cuma namazlarını kastetmektedir. Bu durum içler acısıdır. Düzeltmek için çok çaba sarf edilmesi gerekir.

Devamını Oku »

Şeyh Yahya Efendi

Şeyh Yahya Efendi (d.1054/1644-ö.1109/1698) Yahya Efendi, IV. Murad (ö. 1051/1640) devri şeyhlerinden Kastamonulu Şa’ban Efendi’nin oğludur.* 1054/1644’te İstanbul – Eyüp’te doğdu. Miftâhîzade Ahmed Efendi’den sülûkunu tamamladı. 1082/1672’de babasının ölümü üzerine Eyüp’teki Hoca Sa’deddin Efendi Zaviyesi’ne şeyh oldu. Cemaziyel-ahir 1099/Mayıs 1688’de Çavuşzade Damadı Osman Efendi yerine Galata’da Azaplar mevkiindeki Mehmed Paşa …

Devamını Oku »

“Şeair-i İslamiye” ne demektir ve nelerdir?

"Şeair-i İslamiye" ne demektir ve nelerdir?

Şeair, âdetler, İslâm işaretleri, İslâma ait kaideler, anlamına gelmektedir. Allah'ı anmak, hamdetmek, ezan okumak, İslâmî kıyafet gibi alametlere Şeair-i İslamiyet deniyor. Bütün Müslümanlarla alâkalı meseleler ve alâmetler, umumun hissedar olduğu işlerdir.

Devamını Oku »

Pakistan’da Sîret Konferansı

DİB Mehmet Görmez, Pakistan'da Sîret Konferansı'nda Konuştu

Uluslararası Siret Konferansı dolayısıyla Pakistan'ı ziyaret eden Görmez, Pazartesi oturumunda yaptığı konuşmada;  "Hz. Muhammed, eski dünya ile yeni dünyanın ortasında bir yerde durur. O getirdiği dinin kaynağı bakımından eski dünyaya aittir fakat getirdiği dinin mesajı bakımından gelecek dünyaya aittir." diye konuştu.

Devamını Oku »

Hüsnü Bayramoğlu Ağabey’den Mevlid Kandili ve Milletimize Taziye Mektubu

Hüsnü Bayramoğlu Ağabey’den Milletimize Taziye Mektubu

Muazzez Kardeşlerimiz,

Bu geceki Mevlid-i Şerfinizi tebrik ediyor, Âlemlere Rahmet Nebiyyi Zişan’ın velâdetine isabet eden bir günde insaniyeti sukût etmiş vahşi canavar hayvan mesabesindeki anarşistlerin

Devamını Oku »