Ana Sayfa / Peygamber için Arama Sonuçları (Sayfa 206)

Peygamber için Arama Sonuçları

Yedinci Mektup

Yedinci Mektub بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا Aziz kardeşlerim! Bana söylemek üzere Şamlı Hâfız’a iki şey demişsiniz: Birincisi: “Hazret-i Peygamber aleyhissalâtü vesselâmın Zeyneb’i tezevvücünü; eski zaman münafıkları gibi yeni zamanın ehl-i dalaleti dahi medar-ı tenkit buluyorlar, nefsanî, şehvanî …

Devamını Oku »

İstanbul İsmi Nereden Geliyor / Vehbi KARA

Fahri Kainat Hazreti Muhammed (asm) “Letüftehanne’l Kostantıniyyete, ve le ni’mel emrü zâlike’l emr, ve le ni’mel ceyşü zâlike’l ceyş” Yani“Kostantiniyye, bir gün feth olunacaktır. Onu fetheden asker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandır.” Diyerek bu İslam başkentini kendi lisanı ile “Kostantiniyye” olarak ifade etmiştir.   Hadis-i şerif kaynaklarda “sahih” …

Devamını Oku »

Kur’an’daki Sünnet

Yazar: Ebubekir SİFİL Evvelemirde burada “Sünnet” tabiriyle neyi kastettiğimi­zi ortaya koyalım: Bizim burada “Sünnet” tabiriyle kasdettiğimiz, Hz. Peygamber (s.a.v)’in, Din’in tebliği ve hayata aktarılması bağlamındaki söz ve fiilleridir. Konunun sağlıklı bir zeminde ele alınabilmesi için önce­likle Sünnet’in bağlayıcı olup olmadığının, doğrudan Kur’an’a dayanarak ortaya konması gerekmektedir. Ancak mesele bununla bitmemektedir. …

Devamını Oku »

Gayri Metlûv Vahiy Var mıdır? – 3

Bkz. Gayr-i Metlûv Vahiy Var mıdır? – I-II Kur’ân’ı Kerîm’de Mâide/15 ayetinde şöyle buyurulmaktadır: “Ey ehl-i kitâb! Size, kitabtan gizlediğiniz birçok şeyi açıklayan ve pek çoğunu geçiveren, açıklamayan bir peygamber gelmiştir. Size Allah’tan hakikî bir nûr ve apaçık bir kitâb gelmiştir.” Bu ayette Ehl-i Kitâb’ın kendi kitablarından gizlediği ama onların kitâbına …

Devamını Oku »

Hanefî ve Şâfiî Mezhebine Göre Sehiv Secdesi

Hanefî ve Şâfiî Mezhebine Göre Sehiv Secdesi Hanefî Mezhebine Göre Sehiv Secdesi Sehiv Secdesi Sehiv secdesi, bir namazın kusurlu kılınması hâlinde, bu kusuru düzeltmek maksadı ile, namazın sonunda yapılan secdedir. Kusur genellikle namazda farzın te’hiri, vâciblerden birinin unutularak yapılmaması (terki), yahut sonraya bırakılması (te’hiri), yahut da vaktinden önce yapılması (takdimi) …

Devamını Oku »

Mehdi Gerçeği / Vehbi KARA

Kuran’da yer almadığı gerekçesi ile Hazreti İsa’nın nüzulü, Mehdi, Deccal gibi âhirzamanda zuhur edeceği ifade edilen hadis-i şerifleri inkâr modası hızla yayılıyor. Özellikle Yunan ve Roma felsefesi ile aklı karışmış mitoloji ve İsrailiyatla beyni dumura uğramış insanlar Ahirzaman alametlerini görmezlikten geliyorlar. Bilen-bilmeyen, boyuna posuna ilmine ve kisvesine bakmadan ahkâm kesmekte …

Devamını Oku »

“Nefisler çiftleştirildiği/eşleştirildiği zaman” ne demektir? / Zafer KARLI

Mekki bir sure olan Tekvir Suresinde kıyametin kopacağı, onun dehşetli hal ve mer­halelerinin bunu izleyeceği, dünyadaki amellerinden insanların hesaba çekileceği herkese, cennet veya cehennemde (amellerinin) karşılığının verileceği kuvvetli bir bi­çimde vurgulanmaktadır.  Bu surenin ilk altı ayetinde kıyametin ilk safhası daha sonraki yedi ayette ise kıyametin ikinci safhası açıklanmıştır. (1) Kıyametin ikinci …

Devamını Oku »

Din ve Bid’at

Prof. Dr. Şadi Eren Tarih boyu Müslümanları en fazla meşgul eden ve günümüzde de meşgul etmeye devam eden konulardan biri, bid’attır. Esas olarak bid’at; din görünümlü, ama dinin ruhuna ters durumları ifade eder.Teşbih yerindeyse, pirincin içindeki küçük beyaz taşlara benzer. Mesela ezan Hz. Peygamber(sav) zamanından bu güne, hemen her İslam …

Devamını Oku »

On Altı Yakîn Vardır

YAKÎN Muhammed Emin Er Hocaefendi Yakîn; dinen zorunlu olarak veya kat’î bir delil yahut ümmetin hüsn-ü kabul gösterdiği haber-i vahid yoluyla bilinen şeylerdir. Temelde 16 yakîn vardır. Bunların beş tanesi tevhidle, yani kelime-i şehâdetle ilgilidir: 1-Allah Teala’nın dışında gerçek manada mabud, yaratıcı, kemâl sıfatlarını hâiz ve her türlü noksanlıktan uzak …

Devamını Oku »

‘Araplar bizi neden arkadan vurmuştu’?

“11 Haziran 1916 Cumartesi günü sabah saat üçbuçukta Mekke’deki kışlalara ve Hamidiye Hükümet Konağı’na karşı şiddetli bir ateş başladı. Türk askerleri oldukları yerde kuşatıldılar. Mekke’ye hakim bir tepede bulunan Ecyad Kalesi’nden binalara Türklerin top ateşi başladı. Muharebede bütün gün akşama kadar devam etti… Kale ve kışla hala direnmekte, mahalleler ve …

Devamını Oku »

Berzah Âleminde Enbiyanın Hayatları

ALLÂME SUBKÎ’NİN ŞİFÂÜ’S-SEKAM KİTABININ DOKUZUNCU BABI BERZAH ÂLEMİNDEKİ ENBİYÂNIN HAYATLARI HAKKINDA OLUP, DEDİKLERİNİ BEŞ FASILDA TERTİP ETMESİ VE KONUYU DOĞRU ŞEKİLDE ANLATMASI İmam Allâme Ebu’l-Hasan Es-Subkî, «Dokuzuncu bab: Peygam­berlerin hayatları hakkındadır. Hiç şüphe yok ki, bu eserde geçen hadisler, Peygamberimiz sallallahü teâlâ aleyhi ve sellemin ruh-ı (şerifi) dünyadan ayrıldıktan sonra, …

Devamını Oku »

Mal ve Mâl-i Dımâr

MÂL Bir kimsenin sahip olduğu şey; menkul ve gayr-i menkul varlık, servet. Mal terimi Arapçada önceleri altın ve gümüş için kullanılırken, kapsamı genişlemiş, nakit para, menkul ve gayrimenkul mallardan maddî değeri olan herşeyi şumülüne almıştır. Çoğu “emvâl”dir. Aynı kökten mal verme anlamında “temvîl”, mal sahibi olma anlamında “temevvül” terimleri kullanılmıştır. …

Devamını Oku »

Allah O’nu Sev Dedi

Prof Dr. M. Yaşar KANDEMİR Kur’ân-ı Kerîm bize iki sevgili gösterir: Biri Rabbimiz, diğeri Peygamber Efendimiz. Sonra da bu iki sevgiliyi “her şeyden çok” sevmemizi ister. “Acaba bu “her şey”in içine neler girer? Yüce kitabımız bize bunları da birer birer sayar, Allah’ı ve Rasûlünü şu varlıklardan daha çok sevmemiz gerektiğini …

Devamını Oku »

Hüsn-ü Hâtime

“Ey îmân edenler! Allâh’tan, O’na lâyık bir takvâ ile korkun ve ancak müslüman olarak can verin!” (Âl-i İmrân, 102) “…(Allâh’ım!) Canımı müslüman olarak al ve beni sâlih kullarının arasına ilhâk eyle!..” (Yûsuf, 101) Hüsn-ü hâtime, kelime manasıyla sonu güzel olmak veya güzel son demektir. Istılah manasıyla hüsn-ü hatime, kişinin son nefeste imanlı olarak …

Devamını Oku »

Farzlardan sonra Salâten Tüncînâ okumak bid’at mıdır ?

Farz namazlardan sonra okunan Salâten Tüncînâ duasının kaynağı nedir? Kimden gelmektedir? Sünnette var mıdır? Cevap:Farz namazından sonra dua etmek bid’at değil, sünnettir. Farz namazından sonra dua etmek bidat değil, sünnettir. Nitekim, Ebu Davud, Nesaî ve Tirmizî’in rivayet ettiği bir hadiste peygamberimiz(a.s.m) şöyle buyurmuştur: “Biriniz namazı kıldıktan sonra, Allah’a hamdu sena etsin, sonra …

Devamını Oku »