Ana Sayfa / Dua için Arama Sonuçları (Sayfa 221)

Dua için Arama Sonuçları

Merhum Abdullah Yeğin ağabeyle yapılmış en geniş röportaj

Merhum Abdullah Ağabeyle yapılan en büyük röportaj

Merhum Abdullah Yeğin ağabeyin, İman ve Kur’an hizmeti ile geçen bereketli ömrünü bir röportaja sıkıştırmak mümkün değil. Merhum Hasan Feyzi abi Tarihçe-i Hayat’ta geçen bir şiirinde şöyle söyler:      

"Kısa görüp denizleri damlalara çevirme,

Hakikatte her damlada gizli birer derya var."             

Öyle de Risale-i Nur hizmetlerinde derya misal Merhum Abdullah Yeğin ağabeyimizin Üstad'la geçen her dakikası bizim için sırlarla dolu birkaç yıl gibidir. İşte biz bu dakikaları açmaya, dilimizin döndüğü kadar size tanıtmaya çalışacağız.Merhum Abdullah Yeğin Ağabeyi bu röportaj için ikna etmek bizim için kolay olmadı. Çünkü saff-ı evvel ağabeylerimiz kendilerinin nazara verilmesinin yerine haklı olarak her zaman Risale-i Nurun nazara verilmesini istiyorlar. Fakat bizim de arzumuz, Üstadın talebeleri olmaları hasebiyle onları tanımak, canlı bir misal olarak onları tanıdıktan sonra gelecek nesillere de bu örnek şahsiyetleri tanıtmak gibi bir hakkımız var.

Devamını Oku »

Ehl-i ilme, kalemlerinizi kırın, demek istemiyoruz, fakat.. (Risale-i Nur’u Şerh ve İzah Meselesi)

Risale-i Nur’u Şerh ve İzah Meselesi

Ehl-i ilme kalemlerini kırın demek istemiyoruz, fakat..

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّهِ وَ بَرَكَاتُهُ

Sual: Risale-i Nur’un şerh ve izah edilmesi gerekli midir? Bazıları böyle yapıyorlar, bu hususta Risale-i Nur ne diyor? Üstadımızın izni var mı? İhtiyaç var mı? İhtiyaç varsa hangi noktalarda? Kimler şerh ve izah edebilir?

Bu gelen sualleri evvelâ Risale-i Nur’a soralım.

Daha sonra inşâallah Üstadımızın hayatta olan talebelerine soracağız. Üstadımızın tarz-ı tatbikiyle alâkalı olarak da hususen Hüsnü Ağabeye de sormak istiyoruz.

Devamını Oku »

Kibir ve Gurur / Mehmed Kırkıncı

Kibir ve Gurur

 Mehmed Kırkıncı (rha)

Kibir; bir insanın servet, makam, ilim, ibadet, soy, güzellik ve kuvvet gibi her hangi bir meziyetinden dolayı, kendini başkasından üstün görme hastalığıdır.

Kibir; hak ve hakikati kabul etmemektir.

Kibrin çok dereceleri vardır.

Devamını Oku »

Kur’an’ın Türkçe Çevirilerinde Metodolojik Anla(ma)ma Sorunları / Prof. Dr. Celal KIRCA

KUR'ANIN TÜRKÇE ÇEVİRİLERİNDE METODOLOJİK ANLA(MA)MA SORUNLARI

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

Çeviri, bizzat kendi özünde bir çok sorunu barındıran bir olgudur. Çünkü hiç bir dil, diğer bir dil ile bir takım benzerlikleri bulunsa da asla aynı ve özdeş değildir. Bu sorunlar, “Kur’ân’ın Türkçe çevirileri” söz konusu olduğunda daha da belirgin hale gelmektedir. Zira bu çevirilerinde genellikle kavram ve terim ayırımının yapılmaması,

Devamını Oku »

Said Nursi’nin ‘hayatım tehlikede’ mesajı gönderdiği an / Ömer ÖZCAN

Said Nursi'nin 'hayatım tehlikede' mesajı gönderdiği an

Bugün kitaplarının 50 küsur dile çevrildiği, eserlerini milyonların okuduğu Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin "hayatım tehlikede" mesajı attığı an..

Risale-i Nur’un hizmet kervanında Hâfız Mustafalar çoktur. Fakat bir Hâfız Mustafa var ki;

Bediüzzaman Said Nursi tarafından, Emirdağ Lâhikasında, Denizli şehrinin adıyla beraber çokça anılmaktadır.

Hafız Mustafa, 1943 Denizli mahkemesinde idam ile yargılanan masum ve mazlum Bediüzzaman Said Nursi ve talebelerine sahip çıkmış, onlara kahramanca kol kanat germiş ve hâkimlerle iyi münasebetler kurarak Denizli Mahkemesinin beraatla neticelenmesine vesile olanlardan olmuştur. Kendisi hapse girmediği halde, bu hizmetleri bizzat Üstad Bediüzzaman Hazretleri tarafından takdir ve sena ile anlatılmakta ve yazılmaktadır. 

Dürüstlüğü, hayırseverliği ve verdiği güven ve itimattan doğan şahsî nüfuzunu kullanarak hapisteki mazlumlara kefil olan Hafız Mustafa’nın önemli hizmetlerinden birisi de; hapis anında ve tahliyeden sonra Bediüzzaman ve talebelerine yemek, çamaşır yıkatma ve iaşe konularında korkmadan, kahramanca -bu masumlara- sahip çıkmasıdır. Zaten Denizli şehri Üstad Bediüzzaman Hazretleri tarafından “Kahramanlar Ocağı” olarak tavsif edilmektedir. (Em.L.186)

Devamını Oku »

Sınıfsız Toplum veya Tam Eşitlik Mümkün Müdür? / Vehbi KARA

Sınıfsız Toplum veya Tam Eşitlik Mümkün Müdür?

Marksizm’in kurucusu Karl Marks’ın kapitalizm eleştirileri haklı görülmüş ve özellikle de mutlak müsavat (tam eşitlik) sözleri çok revaç bulmuştu. Bu sözlerin etkisi ile bir çok sosyal ve siyasal görüş ortaya çıkarak hamasi nutuklardan geçilmemektedir.

Kapitalizm eleştirisi yapılırken çoğu zaman hak verdiğimiz bu eşitlik edebiyatını yapan yazarlar

Devamını Oku »

Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyin tevafuklu Kur’an açıklaması

Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyin tevafuklu Kur'an açıklaması

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebelerinden Hüsnü Bayramoğlu lahika yayınladı

Emsalsiz kıymeti malik Osmanlı son devrinin gurubu olmayan hattatı merhum Hamid Aytaç’ın Hizmet Vakfı'nda neşredilen tevafuklu Kur’an’ı ve tevafuka dair bir mülahaza.

Aziz, sıddık, fedakar kardeşlerimiz

Devamını Oku »

Mutlak Vekil Konusunda Bediüzzaman Ne Diyor? Biz Ne Anlıyoruz? Birileri Neden Rahatsız Oluyor?

Bediüzzaman Hazretlerinin vâris tayin ettiği talebeleri

Üstad Bediüzzaman Ne Demek İstiyor? Biz Ne Anlıyoruz?

Mutlak vekil, üstadımızın kullandığı bir tabirdir.

Talebe üstadını reddetmez. Ne demek istediğini anlamaya ve mucibince amel etmeye çalışır.

Bir kısım insanlar: "Bu mutlak vekil tabiri de nereden çıktı? Yani olamaz?" demek  istiyorlar

İyi ki Bediüzzaman hazretleri bu zatlara sormamış, o dehanızla herhalde ahirzamanın mürşid-i ekberini de irşada kalkışırdınız.

Münazarayı Hüsnü abi üzerinden götürüyorlar...

Çünkü Hüsnü abi

Devamını Oku »

“Hikmet” Nedir?

"Hikmet" Nedir?

Hikmet için değişik tarifler getirilmiş, farklı mânâlar verilmiş. Bunlardan birkaçı şöyle:

“İşleri en doğru ve en uygun biçimde yapmak.”
“Eşyanın hakikatinden bahseden ilim.”
“Eşyada gizli ilâhî sırlar ve gayeler.”
“Amelle beraber ilim.”
“Faydalı ilim ve salih amel.”
“İnsandaki akıl kuvvesinin istikamet üzere ve aşırılıklardan uzak olma mertebesi.”

Devamını Oku »

Suya Yansıyan Tefekkürler / Osman Nuri Topbaş

Suya Yansıyan Tefekkürler

Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri

SUYUN AKIŞINA BİR BAK

İnsanoğlu dâimâ su kenarını sever. Nehir ve deniz kenarlarına iştiyak duyar. Derin mavilikleri seyretmenin ona huzur verdiğini düşünür. Suyun insana düşündürdüğü bin bir hakikat vardır. Bilhassa Hak dostlarında bu tefekkür çok daha derindir.

Şeyh Sâdî Hazretleri der ki:

Devamını Oku »

Büyüklerin Kaleminden Resûlullah (Sav)

Büyüklerin Kaleminden Resûlullah (Sav)

Fahreddin Râzi (r.a.), Tefsir-i Kebir’de şöyle buyuruyor:

“O’nun (Hz. Peygamber’in) şöhreti semâvatı, arzı ihâta etmiş; ismi, arş-ı âlânın üzerine yazılmış; ‘Kelime-i Şehadet’te Hakk’ın ismiyle zikredilmiş; O’nu her müezzin ezanda, her hatip hutbede ve her müellif eserinin başında zikreder. Dua eden dahi, duasının başında ve sonunda O’nu anar ve ancak bu sûretle lûtfa nâil olur.”

Abdülkerim Ciylî (ra), İnsan-ı Kâmil isimli eserinde şöyle buyuruyor:

Devamını Oku »

Hüsnü Ağabey ile Alakalı Oluşturulan İstifham Üzre Bir İzahat / Dr.Mehmet Rıza Derindağ

Hüsnü Ağabey ile Alâkalı Oluşturulan İstifham Üzre Bir İzahat

 
Evvela: Aziz kardeşim selam ederim, Güney Amerika seyahatımız memulün fevkınde kıymettar hizmetlere ve Nurun fevkalde intişarına vesile oluyor diye hamdediyoruz. İnşaallah kardeşlerimiz buradaki inkişafata ve hidemat-ı Nuriyeye dair lahikaları kaleme alıyorlar, size de gönderilir.
 
Saniyen: Üstadımız buyuruyorlar ki; 
"Ehl-i Hak, yalnız hak için bahse girişmeli.

Devamını Oku »

İhlâs Terazisinde Sınanmak / Prof. Dr. Mahmut KAPLAN

İHLAS TERAZİSİNDE SINANMAK

Evreni bir kitap olarak yaratan irade, bunu anlayabilecek yetenek ve cihazatla donattığı insanı kendisine muhatap olarak seçip sınanmak üzere dünyaya gönderdi. Bu sırrın sonucu olarak insan, atıldığı imtihan meydanında ihlas terazisinde tartıya çıkarıldı. Dünya gurbetine atılan insanın asıl memleketine dönüş çabalarının visal meyvesini verebilmesi “ihlas” hakikatine bağlandı. Allah ve kul ilişkisini sevap ekseninde belirleyen ihlas,

Devamını Oku »

Bir Kırgız’ın Dilinden Kastamonu / Oruzgül Koychuman Kızı

Kastamonu Ne İdi

Kırgızçası: Kastamonu ınsandıktı, baktıluuluktu, tınçtıktı, birimdikti, dostuktu estetken şaar. 

Türkçesi: (Kastamonu insanlıktı, mutluluktu, barıştı, beraberlikti, dostluktu (bunları) hatırlatan şehirdi.)

Kastamonu şehrinin güzelliğini anlamak için orda yaşayıp, havasından nefes alıp, bu güzel duygunu hissetmek lazım. Bu muhteşem şehri görmek bana da nasip olmuştu.

“Sen sevdasın Kastamonu” 

Sen güzelsin Kastamonu

Devamını Oku »