Ana Sayfa / Peygamber için Arama Sonuçları (Sayfa 225)

Peygamber için Arama Sonuçları

İslam’da Bayram Telâkkisi

Yazar: Umut AĞBAYRAM Bayramlar sevinç ve eğlencenin demidir. Coşku ve mutluluğun doyasıya hissedildiği anlardır. İnsanların bir araya gelerek hoşça vakit geçirdikleri zamanlardır. Bu günlerin en iyi şekilde değerlendirilmesi, gayesine binaen idrak edilmesi Efendimizin(s.a.s) sünnetine uymak ile mümkündür. Zira O’nun (s.a.s) uygulamalarında bayramlar, sadece eğlenerek geçirilecek bir tatil müddeti olarak algılanmamaktadır. Aksine …

Devamını Oku »

Arefe günü, İhlâs Suresi’ni bin defa okumakla ilgili rivayet var mıdır?

İhlâs Sûresini farklı sayılarda okumanın fâziletlerine dair hadisler olduğu (1) gibi, 1000 defa okumanın faziletiyle igili rivayetler de vardır: “Kim ki bin kere ‘Kulhüvallahü ehad sûresi’ni okursa, kendi nefsini Allah’tan satın almış olur.” (2) “Kim ki Arefe gününde bin kere ‘Kulhüvallahü ehad suresi’ni okursa, Allah Teâlâ ona istediğini verecektir.” (3) “Kim Arefe akşamında/gecesinde bin defa İhlas …

Devamını Oku »

İlk Türkçe Siyer ve İlk Mevlid Kitabı

Bazı eserler, yazıldıktan sonra üzerinden asırlar geçmesine rağmen hiç kaybolmaz ve Müslüman olan herkesin hanesinde Kuran-ı Kerim ve Hadis kitaplarından sonra yerlerini alırlar. Mustafa Darir Efendi’nin Siyer-i Nebi’si de böylesi eserlerden. Ömer Faruk Deliktaş yazdı. Bazı eserler vardır ki onlar milletlerin kült eseridir. Yazıldıktan sonra üzerinden asırlar geçer ancak o eserler …

Devamını Oku »

Yavuz Sultan Selim / Prof. Dr. Himmet UÇ

Bediüzzaman “elhasıl Yavuz Sultan Selim’e biat etmişim” diyor. Bu biat kelimesinin ne manaya geldiğini tarihi realitelerle bağlantısını anlatmak lazım. Çünkü Bediüzzaman hiç kimse için bu derece derinlikli ve anlamla bir kelime kullanmamış. Bir de Yavuz için “o, vilayat-ı şarkiyeyi ikaz etti” diyor. Bu şark vilayetlerini ikaz etmek ile biat kelimeleri …

Devamını Oku »

İlk Müslümanlar

İlk Müslümanlar ve çekilen sıkıntılar Peygamber efendimize, ilk vahyin gelmesinden sonra, ilk iman eden hazret-i Hadice validemizdir. Hiç tereddüt etmeden İslâmiyet’i hemen kabul edip, ilk Müslüman olma şerefine kavuştu. Hazret-i Hadice validimize, Cebrail aleyhisselamın öğrettiği gibi abdest almasını öğretti. Sonra Peygamber efendimiz imam oldu, birlikte iki rekat namaz kıldılar. Hadice …

Devamını Oku »

Kur’an ile ilgili kısa kısa

Vahiy Kâtibliği Peygamber Efendimiz (asm) ümmî olduğu için nâzil olan âyetleri okuma yazma bilen sahâbelerine yazdırmıştır. Âyetleri Peygamber Efendimiz’den (asm) duyarak yazan bu sahâbelere vahiy kâtibi denilmektedir. Mekke’de ilk vahiy kâtibliğini Abdullah bin Sa’d bin Ebi Sarh (ra), Medine’de ise, Ubey bin Ka’b (ra) yapmıştır. Ondan sonra Zeyd bin Sabit …

Devamını Oku »

Kur’an-ı Kerim’in Tercümesi Konusu ve İlk Kur’an Tercümeleri / Mealleri

 KUR’AN-I KERİM’İN TERCÜMESİ KONUSU VE İLK KUR’AN TERCÜMELERİ Kur’ân-ı Kerîm’de veya hadiste Kur’an’ın başka dillere tercümesini açıkça emreden yahut yasaklayan bir ifade yoktur. Ancak bilhassa fıkıh ekollerinin oluştuğu dönemlerden itibaren bu hususun tartışmalara konu edildiği görülür. Bir kısım âlimler, bazı âyetlere ve sünnetteki uygulamalara bakarak Kur’an’ın tercümesini zaruri görürken diğer bir …

Devamını Oku »

Yakîn Nedir?

YAKİN Aksine ihtimal olmayan, şüphenin zıddı bir mana taşıyan yani kesinlik derecesinde yerleşmiş sağlam ve güvenilir bilgi. Bir terim ve ıstılah olarak yakin; vakaya uygun düşmek şartıyla sabit ve kesin inanç manasım da ifade eder. Yakin’in çeşitli ilim dallarıyla ilgisi vardır. Mesela; mantıkta yakin; sağlıklı bir akıl için hiç bir …

Devamını Oku »

Hadis İlmi ve Kıyamet Alametleri / Vehbi KARA

Bir konuyu anlamak veya bir İslami meseleyi çözmek için önce o mesele ile ilgili âyeti olup olmadığına bakmak gerekir. Sonra Hz. Peygamberin sünnetine yani hadise müracaat etmek, bulamazsa konuyla ilgili alimlerin görüşünü (icmanın olup olmadığını) araştırmak icap eder. Onda da bulamazsa kıyas yaparak meseleyi çözmeye çalışır. Fakat bunların hiçbirine müracaat …

Devamını Oku »

Yirmi Üçüncü Mektup

Yirmi Üçüncü Mektup بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَائِقِ عُمْرِكَ وَذَرَّاتِ وُجُودِكَ Aziz, gayretli, ciddi, hakikatli, hâlis, dirayetli kardeşim! Bizim gibi hakikat ve âhiret kardeşlerin, ihtilaf-ı zaman ve mekân sohbetlerine ve ünsiyetlerine bir mani teşkil etmez. …

Devamını Oku »

Ağabeylerimiz Emânetü’l-Üstâd’dır / Ersin MİMAN

AĞABEYLERİMİZ  EMÂNETÜ’L-ÜSTÂD’DIR Onlar üzerinden ihtilâf hizmet değil, zarardır. İfâde-i merâm: Bir önceki “Ağabeyler, neden Fethullah Gülen’i fark edemediler?” yazımıza mukâbil gelen belki yüzlerce müsbet geri dönümlere bedel, bâzı i’tirâzların ve menfî söylemlerin ve birtakım serzenişte bulunan kardeşlerimizin de varlığından bendenize gönderdikleri husûsi mektûbları sâyesinde haberdâr oldum. Bu kudsî hizmette “Si­zin …

Devamını Oku »

Âlim Kimdir?

ÂLİM İlim sahibi, bilen, bilgin, bilgili, belli düzeyde bir bilgi birikimine sahip olan kimse. Âlim kelimesi Arapça’daki “bilmek” anlamında olan “A-lime” kökünden türetilmiştir. İslâm’da âlim; Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerîm başta olmak üzere Resulullah’ın hadîslerini ve bütün sünnetini bilen, diğer İslâmî ilimlerden gerektiği şekilde haberdar olup ileri seviyede bir bilgi birikimine …

Devamını Oku »

Müslümanın Alışveriş Ahlakı

Ticaret Ahlâkı Yazar: Osman Nuri Topbaş Hocaefendi Rasûlullâh –sallâllâhu aleyhi ve sellem– buğday satan bir adama rastladı. Satıcıya: “-Nasıl satıyorsun?” diye sordu. Adam da kendince anlattı. O esnada Rasûlullâh –sallâllâhu aleyhi ve sellem-‘e: “-Elini onun (buğdayın) içine daldır!” diye vahy (işaret) edildi. Allâh Rasûlü –sallâllâhu aleyhi ve sellem– de elini …

Devamını Oku »

Eyüp Sultan / Prof. Dr. Himmet UÇ

Eyüp Sultan Camii Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Fatih, sevabını Hazreti Ebu Eyyüb’e hediye eylemiştir. Kıble kapısı üzerindeki mermere celi yazı ile “Hamden lillah beyt-i memur oldu bu” yazılmıştır, Sefere çıkıldığında camilerde sabah namazından sonra haftada iki gün dua edilmesi güzel bir âdet olarak uygulana  geldiğinden İstanbul’da bulunan âlim, hafız …

Devamını Oku »

Zaruriyat-ı Diniyye Nelerdir?

ZARÛRÂT-I DİNİYYE Bir Müslüman için din yönünden bilinmesi gereken, Hz. Muhammed (s.a.s)’in Allah tarafından tebliğ edip haber verdiği kesin olarak belli esas, hüküm ve haberler. Zaruret, sözlükte; ihtiyaç, çaresiz sıkıntı, meşakkat demektir. Çoğulu “zarurat” ve “zarair” dir. Zarurat-ı diniyye tamlaması; “dine ait zaruretler” yani “dine ait olup bilinmesi ve inanılması …

Devamını Oku »