Ana Sayfa / Namaz için Arama Sonuçları (Sayfa 228)

Namaz için Arama Sonuçları

Kur’an’ın Tercümesi Meselesi / Mehmed Kırkıncı

Kur'an Tercümesi Meselesi

1960 inkılabından sonra art niyetli ve ehliyetsiz bazı kimseler ihtilâli fırsat bilerek, “Kur’an ve ezan Türkçe’ye tercüme olunsun.” diye gazetelerde çeşitli yazılar yazdılar. Ben de Kur’an ve ezanın Türkçe’ye tercüme edilmesinin imkânsız olduğuna dair bir yazı yazdım. Bu yazım Ahmet Polat tarafından çıkarılan “Hürsöz” gazetesinde yayınlandı. Bunun üzerine bir pazar günü yanıma 8-10 üniversite talebesi gelerek bana:

Devamını Oku »

Efendimiz’in İlk Hutbesi / Mutlu BİNİCİ

Efendimiz’in İlk Hutbesi

Bir Cuma Günü Medine Yolunda  

Bir çift güvercin ve örümcek ağı… Ölümle arasında bu ikisinden başka bir şey olmayan, düşmanlarıyla burun buruna geldiğinde arkadaşına “Korkma, Allah bizimle beraberdir,” diyerek moral veren Sevgili Peygamberimiz, çölün çile dolu yollarında Süraka’nın tehditlerine ve yolun güçlüklerine boyun eğmeden 24 Eylül 622 tarihinde ashâbının sevinç gösterileri altında Kuba kasabasına girdi.

Devamını Oku »

Şâh-ı Nakşibendî ve Bediüzzaman / Prof. Dr. Himmet UÇ

Şâh-ı Nakşibendî ve Bediüzzaman

Bahaaddin Nakşibend, 1318 yılında Buhara’ya bir mil mesafede bulunan Kasrıarifan köyünde doğmuştur. Tarikatın adap ve prensiplerini çok ciddi şekilde ortaya koyup tatbikata geçiren Bahaeddin Nakşibend hafi zikri tarikatın temel esaslarından biri olarak belirlemiştir. Daha önce Şeyh Abdulhalık-ı Gucdevani hazretlerinin belirlediği sekiz prensibe üç prensip daha ekleyerek Nakşibendiliğin on bir altın prensibini tüm halifelerine ve müritlerine öğretmiştir.

Devamını Oku »

Ulu’l-emr ve itaat

ULU'L-EMR (Emir sahipleri)

Ulu'l-emr kavramı, Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin, sizden olan ulu'l-emre de. Sonra bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, hemen onu Allah'a ve Rasûlüne arzedin, Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanan kimselerdenseniz..." (en-Nisa, 4/59) anlamındaki âyette geçer.

Devamını Oku »

Uluslararası Bahâeddin Nakşibend ve Nakşibendîlik Sempozyumu bugün başlıyor.

Uluslararası Bahâeddin Nakşibend ve Nakşibendîlik Sempozyumu bugün başlıyor.

Hindistan’dan Avusturya’ya kadar onlarca alim ve akademisyen, Nakşibendilik sempozyumunda tasavvuf ve İslami akımlar konusunda bilgilendirme yapmak üzere İstanbul’da buluşuyor.

Devamını Oku »

Cilve, Tecellî ve Tezâhür

TECELLİ VE TEZAHÜR

TECELLİ : "Görünme. Bilinme.” “Gaybî hakikatlerin kalplerde hissedilir hâle gelmesi.”

CİLVE : “Tecelliden hâsıl olan şey.” “Tecelli.”

TEZAHÜR: “Açığa çıkmak. Görünmek.”

Tezahür ve tecelli kelimeleri, çoğu zaman aynı mânâda kullanılırlar.

Devamını Oku »

Boşnakça Şualar’ın ilk baskısı yapıldı

Boşnakça Şualar'ın ilk baskısı yapıldı 

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin Risale-i Nur külliyatı dünya dillerine çevrilemeye devam ediyor. Dünyanın her tarafına dağılan Nur talebeleri insanların imanını kurtarmak için hizmetlerde bulunuyor. Bununla ilgili Balkanların ortasında yer alan Bosna Hersek'ten güzel bir haber geldi.

Devamını Oku »

İslâm’da Vekâlet ve Vekil

VEKÂLET (الوكالة)

Hukukî işlem yetkisi vermeye aracılık eden akid.

Sözlükte “birine güvenmek, bir işi güvenilir birine bırakmak” anlamındaki vekl kökünden türeyen vekâlet, fıkıhta bir kimsenin birine kendi adına

Devamını Oku »

Şapka Devrimi ve Erzurumlu Şalcı Şöhret Ana / Vehbi KARA

Şapka Devrimi ve Erzurumlu Şalcı Şöhret Ana

Bir Erzurumlu olarak şapka devrimini ve Şalcı Şöhret Ana’yı çok merak etmiş Mustafa Çetin Baydar isimli bir yazarın “Şapka” isimli kitabını okuyunca merakımı kısmen de olsa giderebilmiştim. Kalbi kanatacak kadar acı olan bu konuyu Şapka kanununun yürürlüğe girdiği 28 Şubat günü

Devamını Oku »

Seni Nasıl Anlatmalı Tarihe, İbrahim Fakazlı? / Mustafa ORAL

SENİ NASIL ANLATMALI TARİHE İBRAHİM FAKAZLI?

O MİNNACIK TARİH NASIL ALSIN O BÜYÜK KALBİ?

İbrahim Fakazlı’yı ilk ve son kez 1996 yılında İnebolu’ya Risale-i Nur okumaya gittiğim zaman görmüştüm. İlk defa Bediüzzaman’ı gören bir göz görmüştüm.

Kendimi kaybetmiştim. Uzaktan bakılınca kalbinin bir yanında Bediüzzaman’ın, bir yanında Risalelerin olduğu görülüyordu. 84 yaşındaydı.

Devamını Oku »

Mustafa Sungur Ağabey için Mevlid-i Şerif Okunacak

Mustafa Sungur Ağabey Mevlidine Davet

Merhum Mustafa Sungur ağabeyin vefatının dördüncü yıldönümü vesilesi ile başta Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (ASM) olmak üzere bütün enbiyalar, ashab-ı kiram, evliyalar, müminler ve bu asra bakan vechi itibariyle Bediüzzaman Said Nursi ve Eyüp Kabristanında medfun Risale-i Nur talebeleri;

Devamını Oku »

Risale-i Nur’un Metot ve Gayesi / Prof. Dr. Şener DİLEK

RİSALE-İ NUR'UN METOD VE GAYESİ

BİRİNCİ BÖLÜM

Risale-i Nur'un Meslek ve Meşrebi

Bir fikir hareketi ya da bir düşünce sistemi incelenirken, evvelâ incelemeye esas olabilecek bazı temel kriterler ortaya koymak ve bu kriterler çerçevesinde sistemi birtakım ciddi süzgeçlerden geçirmek ve mihenge vurmak gerekir. Çünkü tahkik mesleği bunu emreder, hakikat bunu ister. Böylece o aksiyon, o düşünce sisteminin gerçek değeri, mahiyeti ve önem derecesi ortaya konulmuş olur. Risale-i Nur Külliyatının müellifi Bediüzzaman Said Nursî Münazarat isimli eserinde,

Devamını Oku »

Merhum Abdullah Yeğin ağabeyle yapılmış en geniş röportaj

Merhum Abdullah Ağabeyle yapılan en büyük röportaj

Merhum Abdullah Yeğin ağabeyin, İman ve Kur’an hizmeti ile geçen bereketli ömrünü bir röportaja sıkıştırmak mümkün değil. Merhum Hasan Feyzi abi Tarihçe-i Hayat’ta geçen bir şiirinde şöyle söyler:      

"Kısa görüp denizleri damlalara çevirme,

Hakikatte her damlada gizli birer derya var."             

Öyle de Risale-i Nur hizmetlerinde derya misal Merhum Abdullah Yeğin ağabeyimizin Üstad'la geçen her dakikası bizim için sırlarla dolu birkaç yıl gibidir. İşte biz bu dakikaları açmaya, dilimizin döndüğü kadar size tanıtmaya çalışacağız.Merhum Abdullah Yeğin Ağabeyi bu röportaj için ikna etmek bizim için kolay olmadı. Çünkü saff-ı evvel ağabeylerimiz kendilerinin nazara verilmesinin yerine haklı olarak her zaman Risale-i Nurun nazara verilmesini istiyorlar. Fakat bizim de arzumuz, Üstadın talebeleri olmaları hasebiyle onları tanımak, canlı bir misal olarak onları tanıdıktan sonra gelecek nesillere de bu örnek şahsiyetleri tanıtmak gibi bir hakkımız var.

Devamını Oku »