Ana Sayfa / Peygamber için Arama Sonuçları (Sayfa 233)

Peygamber için Arama Sonuçları

Vehhâbîlik Nedir?

VEHHÂBÎLİK (الوهّابيّة) Muhammed b. Abdülvehhâb’a (ö. 1206/1792) nisbet edilen dinî-siyasî akım. Ortaya çıkışından günümüze kadar İslâm dünyasında çok yönlü ve geniş bir etkiye sahip dinî ve siyasî bir harekettir. Adını hareketin dinî yönünün temellerini atan Muhammed b. Abdülvehhâb’a nisbetle almış, bu adlandırma akımın dışındaki dinî çevrelerde, ilmî ve siyasî sahalarda …

Devamını Oku »

“Bilgilenme”nin Anlamı

عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ اَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى الله عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ قَالَ: مَنْ يُرِدِ اللهُ بِهِ خَيْرًا يُفَقّْهْهُ فِى الدِّينِ. Abdullah ibn Abbas (ra)’ın rivâyetine göre Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur: “Allah, hayrını dilediği kulunu dinde derin bir kavrayış sahibi kılar.”[1] Tefakkuh Hadisimizin anlaşılmasında anahtar kelime tefakkuhtur. Kur’ân-ı Kerim ve hadîs-i şeriflerdeki …

Devamını Oku »

Günlük hayatımızda sevap kazanmanın çok kolay 5 yolu

Günlük Hayattan Uygulaması Kolay 5 Sünnet Peygamberimiz(s.a.v) bizim için mükemmel bir örnek ve rehberdir. Rabbimiz Kur’an’da şöyle buyuruyor: Kim Allah’a ve Resûl’e itaat ederse işte onlar Allah’ın kendilerine  lütuflarda bulunduğu peygamberler sıddîkler şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır! (Nisa Suresi 69.Ayet) Bu güzel grupta olmayı kim istemez …

Devamını Oku »

Ecel ve Emel Üzerine Hadis-i Şerifler

ECEL VE EMEL HADİSLERİNDEN ـ1ـ عن ابن مسعود رضى اللَّه عنه قال: ]خَطَّ رَسُولُ اللَّهِ # خطاً مربَّعاً وخطَّ خطّاً في الوسَطِ، وخطّ خطاً خارحاً منه، وخطّ خُطوطاً صِغَاراً إلى هذا الذى في الوسط من جانبه الَّذِي في الوَسَطِ، وَقَالَ: هَذا ا“نْسَانَ، وَهذَا أجلُهُ محيطٌ بِهِ أوقَدَ أحاطَ بهِ، وهذَا …

Devamını Oku »

Sâlihlerin Anılması Keffarettir

SÂLİHLERİN ANILMASI Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN(rh) Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llàhi ve berekâtühû!.. Size bu sefer Torosların çok şirin bir beldesinden sesleniyorum. ……. kasabası Akseki’nin kuzeyinde ve mübarek bir belde olan Seydişehir civarında bir şirin kasaba. Bizi buraya bazı merasimler için çağırdılar. Burada Fatih Sultan Muhammed Han zamanında yaşamış, Sarışeyh …

Devamını Oku »

İşte Kastamonu İman Kahramanları / Turhan KARADERE

“Kastamonu Vilayeti benim arzumu tam yerine getirdi, müteaddid kahramanları imdadımıza gönderdi.” “Ben, ekser vakitte hayalen ve manen kendimi Kastamonu’nun mübarek dağlarında ve o kardeşlerimin yanında buluyorum” (Bediüzzaman Said Nursî) Kastamonu.. Nurlu, sırlı şehir… 7000 yıllık bir tarihle Anadolu’nun kadîm merkezlerinden, tam bir evliya denizi; Toprağında Nebilerin, Ashab’ın, Tabiîn’in, secde izleri bulanan; Selman-ı …

Devamını Oku »

Seyirci mi, kul mu; Onbirinci Söz – 4 / Prof. Dr. Himmet UÇ

Nereden başlayayım, seyirci mi kul mu.. Onbirinci Söz seyircinin hayatını yaşayış tarzını, bakmayı, görmeyi, düşünmeyi, etkilenmeyi esas alarak yazılmış. Bediüzzaman klasik İslami söylemdeki kul teriminden ziyade seyreden, seyirci, temaşa eden, temaşager, seyrangâh kelimelerini kullanmış. Muarrif üstad “bütün seyircilere şöyle bir tebliğatta bulunur” Bu seyirciler kimler; kainat sarayının ve olaylarının, bu …

Devamını Oku »

Hazreti Ali’nin (kv) Hz. Hasan’a Soruları ve Oğullarına Vasiyeti

Hazreti Ali’nin (kv) Oğullarına Vasiyeti -Hz. Hasan’a Soruları Hz. Ali (kv) mahdumlarından Hz. Hasan’a (radiyallahu anhu) sorar; — Ey oğlum! İstikamet nedir? Hz. Hasan:— Ey babacığım! İstikamet, kötülüğü iyilikle önlemektir. — Şeref nedir? — Halkını ve aşiretini eğitmek, bu sırada sana karşı yaptıkları hataları kaldırabilmektir. — Başka nedir? — Kardeşlerin ile anlaşmak, …

Devamını Oku »

Vakıf Nedir? İslâm Hukukunda Vakıf

VAKIF NEDİR? İSLAM’DA VAKIF İslâm hukukunda vakıf muamelesi için “Vakıf”, “Habs veya Hums” ve “Sadaka” olmak üzere üç terim kullanılmıştır. Vakf veya vakıf (va-ka-fe) kökünden arapça bir mastar olup; sözlükte; hapsetmek ve alıkoymak demektir. Kök anlamın kapsamı ederek genişlemiş ve bir malı; mülkiyetin nakli sonucunu doğuran tasarruflardan menedip, gelirini sürekli …

Devamını Oku »

Temsil Dürbününün Sırrı

“Mümin, yeşil ekine benzer. Rüzgârla eğilir (fakat yıkılmaz). Rüzgâr sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mümin de böyledir; o da bela ve musibetler sebebiyle eğilir (fakat yıkılmaz). Kâfir ise sert ve dimdik selvi ağacına benzer ki Allah onu dilediği zaman (bir defada) söküp devirir.” Hadîs-i Şerîf (Buhârî, Tevhîd, 31) “Hem Allah’ın rızâsını …

Devamını Oku »

Gelin Allah Diyelim

Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bir gün cennetten söz ederken şöyle buyurdu:    “Cennette mü’minlere, tıpkı nefes alıp vermeleri ilham edileceği gibi, Sübhânallah, elhamdülillah diye Allah’ı hamd ve tesbih etmeleri de ilham edilecektir.”(Müslim, Cennet 18; Dârimî, Rikak 104; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 349, 384.) Yüce Rabbimizi nefes alıp …

Devamını Oku »

Bir deve sağımı cihad mı, yetmiş senelik namaz mı? / Ümit ŞİMŞEK

İnsanlardan uzaklaşarak kendisini ibadete vermeyi düşünen Sahâbîye Peygamber tavsiyesi: Bunu yapma, cihad et. – Ümmetin en küçük bir meselesini en büyük bir şahsî kemalât meselesinden daha üstün görmekte zorlanıyorsanız, – Maddî veya manevî cihadın her türlüsüne ait en cüz’î bir hizmeti, bir faaliyeti, bir yardımı, bir desteği en büyük bir …

Devamını Oku »

Kastamonu Mevlidi’ne Davet

Bediüzzaman Hazretlerinin yakın talebesi Kastamonu Araçlı merhum Abdullah Yeğin Ağabeyin öncülüğünde başlatılan ve geleneksel hâle gelen Kastamonu Bediüzzaman Mevlidi’ne sayılı günler kaldı. Hizmet Vakfı tarafından tertip edilen mevlidin, başta Peygamber Efendimiz(asm) olmak üzere Üstad Bediüzzaman Said Nursi, Mehmed Feyzi Efendi, Abdullah Yeğin ve Mustafa Sungur Ağabeyler ve âhirete göçmüş bütün müminler için okutulacağı belirtildi. …

Devamını Oku »

Namaz Kılmaya Üşenenlere Bediüzzaman’dan 5 İkaz

Bugünkü meselemiz, imandan sonraki en ehemmiyetli konu olan Namaz. “Namaz imandan sonraki en ehemmiyetli konudur, namaz kılmayan haindir, hainin hükmü mürteddir” der, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri.   Ey Nefis! Cehl’i mürekkeb içinde tembellik döşeğinde, gaflet uykusunda bu beş ikazı benden işit.. *Cehl-i mürekkeb ifadesi “hem bilmeme, hem de bilmediğini bilmeme” manasında kullanılır. …

Devamını Oku »