Ana Sayfa / Abdest için Arama Sonuçları (Sayfa 26)

Abdest için Arama Sonuçları

İstanbul’daki Hususi Mekteplerde Ahlâk Anlayışı (1873-1922)

Yazan: Dr. Nuri GÜÇTEKİN Araştırmacı, Yazar “İstanbul’daki Hususi Mekteplerin kuruluş amaçlarının birçoğunda Müslüman çocukların iyi terbiye, dinî ahlak prensibi içinde yetiştirme gayreti, yabancı okullarla rekabet ve onlara ihtiyaç kalmaması kavramı yani dönemin eğitim felsefesi olan “ahlaklı bir nesil yetiştirme ideali” açık olarak görülmektedir.” Hususi Mektepler, Türk ve Müslümanlar tarafından kendi …

Devamını Oku »

Üzülme! Allah İnananlarla Beraberdir

Peygamber Efendimizin (asm) Hira’da iken söylediği bu söz, Hz. Ebubekir’e hitabendir. Tevbe suresinin 40. ayetinde de mealen: “Ona (Muhammed’e) yardım etmezseniz, bilin ki, inkâr edenler onu Mekke’den çıkardıklarında mağarada bulunan iki kişiden biri olarak Allah ona yardım etmişti. Arkadaşına üzülme, Allah bizimledir, diyordu; Allah da ona güven vermiş, görmediğiniz askerlerle …

Devamını Oku »

Bir Vahdet Kahramanı Olarak Hz. Hasan (ra)

Yazar: Muhammed Emin Yıldırım Allah’a hamd, Resûlü’ne salât ve selam, O’nun Ehl-i Beyt’ine ve ashâbı­na selam, hayat defterinin sayfalarından bazı güzellikleri aralayacağımız önemli bir sîma olan Hz. Peygamber’in (sas) aziz torunu Hz. Hasan’a selam, kıyamete kadar yol­larını ashâbın yolu kılmaya çalışan tüm Müslüman, Muvahhid ve Mücahit­lere de selam olsun. Hz. Hasan …

Devamını Oku »

Tüketim Çılgınlığı: İsraf

Yazar: Prof. Hasan Kamil YILMAZ Altınoluk Dergisi, 1999 – Subat, Sayı: 156, İsraf itidâli aşmak, mâkul sınırı zorlamak, ortayoldan ayrılmak anlamına bir Kur’an kavramıdır. Genellikle yeme, içme giyim, kuşam gibi tüketim alanlarında olur. Bugün buna boş zaman, sağlık ve çevre gibi konuları ilâve etmek de mümkündür. Tüketim ve harcamanın en …

Devamını Oku »

Kastamonu Lâhikası s.231-255

Aziz, sıddık kardeşlerim! Merhum Mehmed Zühdü’nün vefatı, hakikaten Risale-i Nur cihetinde büyük bir zayiattır. Fakat Cenab-ı Hakk’a hadsiz şükür olsun ki o mübarek zat, az bir zamanda Risale-i Nur’a pek çok hizmet eylemiş. Kırk elli sene vazife-i nuriyesini, sekiz on senede tamamıyla yapmış. Ve manen içimizde, dairemizde o fevkalâde hizmetiyle, …

Devamını Oku »

Bir Delinin Son Arzuhali

Ahmet Akgül Hoca’nın bir sohbetinden (Mülâkat: Ahmet Cömert) BİR “DELİ”NİN SON DİLEKÇESİ VE GÖNÜL FERYADI Geçenlerde üstadının vefatı nedeniyle taziye ziyaretine gittiğim “Hakk’a teslim ve tevekküllü ama halka küsülü” olduğunu fark ettiğim, doksanına dayanmış Hacı Kaya Efendi, 1965 yılında vefat eden bir “deli”nin son dilekçe gibi, birtakım temennilerini ve ruh halini içeren …

Devamını Oku »

Gemide Bayram Namazı

Atlantik Okyanusundan Akdeniz’e doğru yolculuk yaparken Kurban bayramına denk geldik. Gemimizde çalışanların büyük çoğunluğu namazını kılıyor. Bu durum benim için pek keyifli oluyor zira çoğu zaman tek başıma namazımı kılardım. Bayramdan bir gün önce yani arefe günü gemi zabitleri oruç tutacaklarını söylediler. Bende onlardan ayrı kalmamak adına arefe orucunu tuttum. …

Devamını Oku »

Peygamberler Tarihi -9 : Hz. İbrahim (a.s)

Kur’an’da Adı Geçen Peygamberler ve Hayatları Hz. İbrahim (a.s.) Hz. İbrahim (a.s.) Kur’an-ı Kerim’de Allahu Teâlâ’nın “Halil” dost diye nitelediği ulu’l-azm mertebesinde olan peygamber. Nuh (a.s)’un çocukları ve torunları, önce Irak’a yerleşmiş ve Fırat nehrinin yakın bir yerinde Babil şehrini kurmuşlardı. Daha sonra, burada yerleşmiş olanlardan bir grup ayrılıp Dicle kıyısında -bugün …

Devamını Oku »

Nafile veya Tatavvu’ Namazlar Hakkında

Farz ve­ya va­cip na­maz­lar dı­şın­da ka­lan ve Rasûlullah (s.a.s)’ın kıl­dı­ğı­na da­ir ri­va­yet bu­lu­nan namaz­la­ra top­lu­ca “na­fi­le” de­nir. Bun­lar da sün­net olan na­fi­le­ler ve men­dup olan na­fi­le­ler ol­mak üze­re iki­ye ay­rı­lır. Sün­net olan nafile, Al­lah Rasûlünün yap­ma­ya de­vam et­ti­ği ve an­cak nâdir ola­rak yap­ma­dı­ğı kuv­vet­li iş­ler­dir. Kimi za­man bu iş­le­ri yap­ma­ma­sı­nın …

Devamını Oku »

Osmanlı’nın Son Döneminde Kimsesiz ve Korunmaya Muhtaç Çocukların Eğitimi ve Topluma Kazandırılması: Kastamonu Örneği

OSMANLI’NIN SON DÖNEMİNDE KİMSESİZ VE KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ VE TOPLUMA KAZANDIRILMASI: KASTAMONU ÖRNEĞİ Safiye KESGİN Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri, skesgin@ybu.edu.tr. Öz Osmanlı’nın son döneminde yaşanan savaşlar ve göç sebebiyle sokağa terkedilen, dilenmeye mecbur bırakılan ve suça karışmış çocuk …

Devamını Oku »

Peygamberlerin Yanılmaları Konusundaki Bazı İtirazlara Cevaplar

Kadı İyaz, Şifa-i Şerif Şerhi’nden; Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir Peygamberlerin Yanılmaları Konusundaki Bazı İtirazlara Cevaplar -1 Ey okuyucu! Eğer bana:Peygamberlerin yanılmayacağını söylüyorsun, iyi ama Resuli Ekrem sâllâllahu aleyhi ve sellemin namazda yanıldığını gösteren ve Ebû Hüreyre radıyallahu anh tarafından rivâyet edilen şu hadisi şerifi nasıl açıklarsın?” diye soracak olursan! …

Devamını Oku »

İşârâtü’l-İ’caz’dan Bir Konunun Şerh ve İzahı / Zafer KARLI

İŞARATÜ-L İ’CAZDAN BİR KONUNUN ŞERH VE İZAHI -Kur’an’ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir-        Kur’an’ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah’ın kelamıdır. İkincisi, Allah’ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur. Eğer Kuran’ın o kelamı, başka bir manaya ihtimali olmayan muhkemattan olursa veya Kuran’ın başka yerinde beyan edilmiş …

Devamını Oku »

Barla Lâhikası s.363-392

Bundan sonraki kısım Hazret-i Üstadın Kastamonu ve Emirdağı hayatında iken yazılan ve el yazma nüshalarda dercedilen mektuplardır. (Risale-i Nur’un faal bir şakirdi olan Ahmed Nazif Çelebi’nin bir istihracıdır ve bir fıkrasıdır. Bunu hem Birinci Şuâ’nın Otuz İkinci Âyeti olarak ve hem Yirmi Yedinci Mektup’un fıkralarında kaydetmek münasip görüldü.) O kendisi …

Devamını Oku »

Son Dönem Osmanlı Âlimleri

Bir ârif-i Rabbani zuhur eder de söndürür fitnelerini Ehl-i Sünnet her daim büyük isimler ile anıla gelmiştir. Hiç olmadık zaman diliminde Ehl-i Sünnet mezhebinin uleması, urefası ve sulehası, zamanın getirdiği fitneleri, mezhebin temel itikadi ve ameli umdelerinden kıl kadar taviz vermeden söndürmüşlerdir. Felsefenin ortalığı kasıp kavurduğu, kalpleri felsefeden doğan inkar …

Devamını Oku »

Barla Lâhikası s.262-280

(Üçüncü Mektup’un baş kısmı) بِاسْمِ مَنْ تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ بِكَلِمَاتِ النُّجُومِ وَ الشُّمُوسِ وَالْاَقْمَارِ وَالسَّيَّارَاتِ اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَعَلٰى اِخْوَانِكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ النُّجُومِ فِى السَّمٰوَاتِ Aziz kardeşim ve sevgili arkadaşım! Şimdi yüz tabakalık fıtrî bir sarayın en yukarı menzilinde bulunuyorum. Sen de manen burada hazır ol. Bir parça sohbet …

Devamını Oku »