Ana Sayfa / Peygamber için Arama Sonuçları (Sayfa 262)

Peygamber için Arama Sonuçları

Merhum Sungur Ağabey, o paragrafı şöyle açıklamıştı… / Ömer ÖZCAN

Kİ­TAP­LA­RIM­DAN AYRI DÜ­ŞÜR­ME­LERİY­LE BOŞ DÜN­YA BA­ŞI­MA YI­KI­LIR­KEN… “Son­ra, ehl-i dün­ya­nın, be­ni ha­yat-ı içtimaiyede­ki her ­şey­den tec­rit et­mek için­de bü­tün kitap­la­rım­dan ve dost­la­rım­dan ve hizmet­çi­lerim­den ve te­sel­lî ve­ri­ci işler­den ayrı düşürme­leriy­le be­ra­ber gur­bet vah­şe­ti be­ni sıkar­ken ve boş dün­ya ba­şı­ma yı­kı­lır­ken, melâi­ke­ye ima­nın pek çok mey­ve­le­rin­den bi­ri­si im­da­dı­ma gel­di; kâi­na­tı­mı ve …

Devamını Oku »

Kâinatın Şifresi ve Bunu Unutturanlar / Vehbi KARA

Bırakın yeryüzünü kâinatın en ücra köşesine dahi gitseniz her kapıyı açacak sizi koruyacak bir parola ve şifre vardır. Bu söz ise “La ilahe İllallah’tır”. Bu sözün kıymetini anlatmak için denizler mürekkep ağaçlar kalem ve gezegenler sayfa olsa yetmez. Allah’a inanmanın ve ona ortak koşmamanın ifadesi olan bu söz ile ilgili …

Devamını Oku »

Bir Müfredat Önerisi / Oğuz DÜZGÜN

Risale-i Nur Işığında Bir Müfredat Önerisi Bugüne kadar kimi eğitimcilerin Allah’ı yok sayan, evrim, materyalizm gibi felsefeleri; var­lığı ve hayatı anlamlandırmada “yegane bakış açısı” olarak gösteren yorumlarına önem vermeden, iman ve Kur’an gözlükleriyle kâinata bakmaya çalıştık. Evrim teorisi, tabiatçılık, maddecilik, tesa­düfçülük gibi bakış açıları, bilimsel kitapların hakikatleri gösteren en önemli …

Devamını Oku »

İnsandan insana vefa yoktur / Mustafa ORAL

Her güne yeni bir güneşle uyanıyoruz. Her gün yepyeni yüzü ile bizi selamlasa da her zaman aynı güzellikle cevap veremiyoruz. Bazen öyle sıkılıyoruz ki “Uyanmasaydık daha iyiydi”, diyoruz. Kıyamet günü güneş batıdan doğacak. Herkesin kıyameti kendinedir. Her gün binlerce insan için güneş batıdan doğuyor. Âlemi değişiyor. Ahirete gidiyor. Bazımız içinse …

Devamını Oku »

Bunalım ve iman zaafiyeti! / Mustafa H. Kurt

İnsanın kimi zaman kendisini yalnız ve çaresiz hissetmesi; bunalımların, depresyonların ve savrulmaların da en önemli sebeplerinden biridir mutlaka. Ne var ki, yaşanan zorluklar karşısında çaresizlik illetine düşmeyerek, bilakis bunları Rabbi’ne olan bağlılığını daha da sağlamlaştırma yoluyla bertaraf edebilen insanların var olduğunu da asla unutmamak gerek. Çünkü öyle hayatlar yaşanmış ki …

Devamını Oku »

En Büyük Sünnet Hangisidir? / Ahmet KATIN

Sünneti Seniyye azim bir hakikat. Nurlarda bir çok yerde Sünnet-i Seniyenin ehemmiyeti ve kıymeti belirtilmiş. Hususan 11.Lem’a’da daha ziyade nazara verilmiş. Bir zamanlar Nurları okurken, hem 26. Söz’ün sonunda, hem 29. Mektub’un sonundaki Zeylde bir cümle dikkatimi çekmişti. Zeylde; Allaha insanları ulaştıran bir çok yolların olduğu; en makbulü, kısa ve …

Devamını Oku »

Kur’an-ı Kerim Yerine Meal Okunur mu? / Zafer KARLI

KUR’AN-I KERİM YERİNE MEAL OKUNUR MU? —Risale-i Nur Kur’an meali hakkında ne diyor? “Risâle-i Nur’un cerh edilmez hüccetleri katî ispat etmiş ki, Kur’ân’ın hakîki tercümesi kâbil değil. Ve lisân-ı nahvî olan lisân-ı Arabî yerinde Kur’ân’ın meziyetlerini ve nüktelerini başka lisân muhâfaza edemez. Ve herbir harfi on adetten bine kadar sevap …

Devamını Oku »

Şeyh Muslihüddin Vahyî Efendi ve Mi’râcü’l-Beyân’ı

Şeyh Vahyî Efendi ve Mi’râcü’l-Beyân’ı Vahyî Efendi’nin hayâtına dâir elimizde detaylı bilgi bulunmamaktadır. Muslihüddin Vahyî Efendi, Kastamonu’da doğmuş, burada yaşamış ve yine burada vefât etmiştir. Doğum ve vefat târihleri belli değildir. Ancak, bilinen tek eseri Mi’râcü’l-Beyân’ın yazıldığı 1014/1605-6 târihine bakılacak olursa, onun XVI. yüzyılın ikinci yarısıyla XVII. yüzyılın ilk yarısında …

Devamını Oku »

“Sahip olmak” müşkülü / Özkan ÖZTÜRK

Akabe’den Şecereye Bir Yol Var Sahip olmak değil, olmak… “Sahib olmak” müşkülü, insanın varoluşu anlamlandırmasında çözmesi gereken en önemli problemlerdendir. Kimdir insan ve O’nun olan nedir? Neye sahiptir? Sahip olduklarını nerede harcamalı, nerede tüketmelidir? İnsanın serüveni gerçekten de çok trajiktir. Dünya bir yolculuktur, insan da yolcu. Bir de yola yani …

Devamını Oku »

Ömür bitti; az önce! / Melike YAZIR

Bu fani ömür bitti; az önce! Kendimize göre ne kadar emîniz. Hayatımızda hiç kimseyi aldatmadık! Belki alenen kimseyi aldatmadık, oyalamadık. Fakat farkına varmadan oyaladığımız, aldattığımız birisi var: Kendimiz… Her zaman sığındığımız bir kelime: “Biraz sonra yaparım.” Dilimizde küçük bir cümle… O anda rahatlatıcı bir ilaç gibi. Çocukken alışmışızdır; annemiz çağırdığında, …

Devamını Oku »

Kur’an ve Hadisler Çerçevesinde Hastalara Manevi Yaklaşım / Serpil BAŞAR

Kur’an ve Buhari’nin Kitabu’l-merda Rivayetleri Çerçevesinde Hastalara Manevi Yaklaşım * ÖZET Hastaneler, dinin yaşam alanlarından biridir. Burada özellikle hastalara odaklanan manevî bakım yaklaşımı, zor anların yaşandığı bu mekanda hayati bir ihtiyaçtır. Bu amaçla, kaynağını İslam dan alan ve hastanelere uygun manevî bakım teorisinin oluşturulması önemlidir. Buhari nin Sahihinde yer alan bölümlerden …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Hazretleri hep manevi cihattan mı bahsetmiş?

“Said Nursi Hazretleri hep manevi cihattan bahsetmiş, maddi cihattan hiç bahsetmemiş” mi? Cihad, kelime anlamı olarak cehd kökünden türemiştir. Cehd ise, bir şeye gayret ve güç sarf etme anlamındadır. Istılah açısandan cihad ise, düşmana karşı mücadele etmek, karşı koymak anlamındadır. Cihad iki şekilde değerlendirilmiştir: Birisi, insanın nefis ve şeytanı ile …

Devamını Oku »

İnsanın Fiilleri Örneğinde; Sebeplerin Fonksiyon ve Rolü: Yürüyen biziz, Yürüten O! / Ayhan KÜFLÜOĞLU

Bedî’üzzaman’ın 2 Eğitim Modeli: “Medrese-i Nurîye” ve “Medreset-üz Zehra” (3) İnsanın Fiilleri Örneğinde; Sebeplerin Fonksiyon ve Rolü: Yürüyen biziz, Yürüten O Önceki yazımızda, Medreset-üz Zehra Eğitim Modeli’ndeki “Ders Müfredatı”ve “Derslerin İşlenme Biçimini”anlatmaya çalışmış ve Medreset-üz Zehra’nın geçmişteki Mektep, Medrese ve günümüzdeki Okullardan en belirgin farkı ve ayrıcalığının burada yattığını söylemiştik. …

Devamını Oku »

Üstad Hazretlerini Nasıl Anlatıyorlar? / Zafer KARLI

Lâdikli Ahmet Ağa: Reşat Bey arkadaşı ile birlikte mübarek bir zat olan Ahmed Ağa’nın yanına gidiyor ve kanaatlerini sunuyorlar. Ahmed Ağa şu şekilde karşılık veriyor: “Ben size onu nasıl anlatayım ki? O bizim gibi herhangi bir tarikat silsilesine bağlı değildir. O ne Kutbü’l-Aktab’a, ne de herhangi bir kutuba bağlıdır. O …

Devamını Oku »

Ferâset ve basîret kavramları hakkında

Basiret ve firaset İslam söz konusu olduğunda bilginin/ilmin kaynağı ve araçları bellidir ve de bilgiye ancak ‘taallüm’le ulaşılır. Taallüm, bilgiyi usulüne uygun bir çaba göstererek, zorlanarak ve azar azar elde etme demektir. Bazı hikâyelerde anlatıldığı gibi, akşamdan cahil yatılıp sabahtan âlim kalkılmaz. Böyle menkıbeler anlatılsa bile, işin başından beri İslam’ı …

Devamını Oku »