Ana Sayfa / Namaz için Arama Sonuçları (Sayfa 268)

Namaz için Arama Sonuçları

2014 KASTAMONU RAMAZAN İMSAKİYESİ

  2014 Kastamonu Ramazan İmsakiyesi   HICRI TARIH MILADI TARIH İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKINDİ AKŞAM YATSI 1 RAMAZAN 1435 28 HAZIRAN 2014 CUMARTESI 02:57 05:04 12:54 16:54 20:32 22:27 2 RAMAZAN 1435 29 HAZIRAN 2014 PAZAR 02:58 05:04 12:54 16:54 20:32 22:27 3 RAMAZAN 1435 30 HAZIRAN 2014 PAZARTESI 02:58 05:05 …

Devamını Oku »

Sadece Ona! / Ubeydullah GARİB

KABARCIK Ubeydullah GARİB Sadece Ona! Vaktiyle bir ilçenin, aynı zamanda ağa olan belediye başkanı, bir vesileyle ziyafet vermişti. Yemeğe katılanlar 5 bin kişi civarında idi. Davetli sayısına uygun sofralar serilmişti. Bütün medya o yemekten söz etmişti. Çünkü benzeri az görülen bir ziyafet, sıra dışı bir faaliyetti. Verilen davet bir kereye …

Devamını Oku »

Üniversite Adaylarının Dikkatine “Hayat Tercihtir” / Nevzat Tarhan

Prof. Dr. Nevzat Tarhan Tercih Stresi İnsanın hayatında iki önemli tercih vardır ki, onlar büyük sorumluluk ister. Birincisi evlilik, ikincisi meslek seçimidir. Telafisi zor olan bu kararlarda iyi ve doğru analizler yapmak gerekir. Tercih stresi üniversite adaylarının puanlarının boşa gitmesine sebep olabilir. Bu sebeple bazı ip uçlarını sizlerle paylaşmak isterim. Şansın …

Devamını Oku »

Ahmet ATAKLI

AHMET ATAKLI “Üstad evini bize verdi” “Şarktaki Sason isyanlarından sonra Batı Anadoluya sürgün edilenler arasında biz de vardık. Mutkili Bişar ile bizi ailece Kastamonu’ya nefyettiler. “Köyümüz ateşe verildiği için maddi yönden ağır sıkıntı çekiyorduk. Kastamonu’ya geldiğimizde hiçbir şeyimiz yoktu, açıkta kalmıştık. Hiç kimseyi de tanımıyoruz. Sonra işittik ki, Molla Said-i …

Devamını Oku »

Biz kadınlar iyi hesap yaparız / Mona İSLAM

Biz kadınlar iyi hesap yaparız Biz kadınlar iyi hesap kitap yaparız. Kendi zayıflığımızı, muhtaçlığımızı, bağımlılığımızı ölçeriz önce. Bir de bakarız birine sormadan iş yapamaz olmuşuz; biri götürmeden bir yere gidemez, izinsiz karar alamaz, tek başımıza ayakta kalamaz hale gelmişiz. Kendimize acırız. Sonra dayandığımız duvarlara, tutunduğumuz dallara bakarız. Ne kadar sağlam, …

Devamını Oku »

Hesaptan Korkan Tâcir; Ebu’d-Derdâ (r.a) / A. Ali URAL

A. Ali URAL Hesaptan Korkan Tâcir; Ebu’d-Derdâ (r.a) İki kutuplu bir dünyası vardı Medine’ye gelinceye kadar Peygamber: Kâr ve zarar. Akıl atıyla koşturup dururdu bu iki kutup arasında süvari Ebu’d- Derdâ. Ticaretin bir hesap işi olduğunu bilir, bin kere düşünürdü bir adım atmadan önce. Medine Hz. Peygamberi deflerle karşıladığında bir …

Devamını Oku »

İsmail TUNÇDOĞAN

İSMAİL TUNÇDOĞAN 1903’de Karadeniz Ereğli’sinde dünyaya geldi. Aslen Harputlu bir aileye mensuptur. Ailesi Mühendisoğulları lâkabıyla bilinmektedir. 1933’de Maltepe Küçük Zabit Mektebini bitirdi. l954’de emekli oldu. 1943’de Bediüzzaman’ı Kastamonu’dan Ankara’ya, oradan da Isparta’ya getiren jandarma astsubayıdır. “Üstadı Isparta’ya götürmekle vazifelendirildim” “Maltepe Küçük Zabit Mektebini l933’de bitirip mezun olmuştum. Çeşitli yerlerde, bu …

Devamını Oku »

Mehmed Feyzi Efendi’den Feyizli Sözler – III

MEHMED FEYZİ EFENDİ’DEN FEYİZLİ SÖZLER – III HASTA ZİYARETİ Hasta ziyaretinde, hastanın baş tarafında oturulur. Alnına el konulur. Hâl hatır sorulur. Kuvve-i maneviye verilerek teselli edilir. Yüzüne sık sık bakılmaz. Kalben himmet edilir. KABİR ÂLEMİ Kabir azabı haktır. Kâfirler ile bazı asi mü’minlere kabirde azap olunur. Kabir mevtayı mutlaka sıkar. …

Devamını Oku »

Mehmed Feyzi Efendi’den Feyizli Sözler – II

MEHMED FEYZİ EFENDİ’DEN FEYİZLİ SÖZLER – II EFENDİMİZ (A.S.M) HAKKINDA Hakikat-ı Muhammediye (a.s.m.) “ Evvelü mâ halâkallâhü nûrî” sırrıyla mazhar-ı İsm-i A’zam olduğundan, hem şecere-i kâinatın çekirdek-i aslisi, hem de en mükemmel meyvesidir. Efendimiz (a.s.m.) mizan burcunda ana rahmine intikal etti. Mizan burcunda her şey kemâlini ve neşesini bulur. Resulûllah …

Devamını Oku »

Hz. Ali Gelse Alnımızdan Öpüverse.. / Mona İSLAM

HZ. ALİ GELSE, ALNIMIZDAN ÖPÜVERSE… Büyükler “İçinde hazineler saklı viraneler vardır” diyorlar.Virane burda, peki hazine nerde?Daha ne kadar kazmam gerek? FETÂ, bugünün insanına çok şey ifade eden bir kelime değil. Ben de bu kelimeyi tasavvuf okumaları içinde öğrendim. Medeniyetimizde bir fütüvvet geleneği var. “Fütüvvet Şam’dan sorulur” diyorlar. Şam ve havalisi, …

Devamını Oku »

İbrahim Tenekeci

İbrahim Tenekeci “rabbim sen olmasan kimin aklına gelirim ben.”   1 Eylül 1970 yılında Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde doğdu. Lise eğitimini yarıda bırakıp edebiyata yöneldi. Bir dönem kitapçılık yaptı. İlk şiiri 1988 yılında yayınlandı. Sonrasında ağırlıklı olarak Dergâh, Kırklar, Derkenar, Merdiven, Endülüs, Kardelen, Düş Çınarı ve Kaşgar dergilerinde göründü. 1998-99 yılları …

Devamını Oku »

Hacı Hâfız Hasan SARIKAYA

Hacı Hâfız Hasan SARIKAYA “Resulullah sanki yanıbaşındaydı” Hasan Efendi H. l287’de Çankırı’nın 30 kilometre uzaklıkta Yapraklı köyünde doğmuş, doğduğunda ezan okur gibi eli kulağındaymış. Bunun üzerine, ebesi ve âlim zatlar onun bu halinin iyi bir hoca olacağına delâlet ettiğini söylemişler. Sekiz yaşında Kur’ân-ı Kerim’i hatmeden, on beş yaşında da hıfzını …

Devamını Oku »

Gidenlerin Ardından… / Orhan SALCI

A R A L I K Orhan SALCI GİDENLERİN ARDINDAN… (İşittik, icabet ettik Sayın Valimiz) Üniversite yıllarımdan, adeta ruhuma işleyen bir hatıram var: Uludağ üniversitesinden misafireten dersimize gelen Prof. Bilal Murat ÖZGÜVEN, uzun süre kaldığı Avrupa (Hollanda) tecrübelerinden bahsederken arkadaşlarımızdan biri, (bize, özendirerek anlatılan) Avrupa da ki özgürlükleri sordu. Hocamız; …

Devamını Oku »

İçimizde taşıdığımız şey olamamak

Mustafa ULUSOY İçimizde taşıdığımız şey olamamak Nar tohumu içinde bir nar ağacı saklı. Karpuz çekirdeğinde karpuzun fihristesi uzanmış yatıyor. İnsan zigotunda insanın kaderi yazılı. Toprağın bağrındaki tohum için en can sıkıcı şey, içinde taşıdığı şey olamamak. Meyve veren bir ağaca dönüşememek. Varlıkların içinde gizli yatan kabiliyetlerin orada sıkışıp kalışı can …

Devamını Oku »

Bir Zamanlar Kastamonu’da Neler Oldu?

Bir Zamanlar Kastamonu’da Neler Oldu? Şair Yavuz Bülent Bakiler, Safa Vakfı’nda yaptığı bir konuşmada, Kastamonu’nun son dönem manevi büyüklerinden (Kelâmî Dergâhı hizmetkârı), Esad Erdebilî’nin(ks) de terbiyesinden geçen merhum Ahmed Hasib Yılanlıoğlu’ndan dinlediği hatıralardan bir kısmını şöyle anlatıyor: Allah bize bir daha öyle yıllar, öyle günler göstermesin! “…O, 1925’li, 1930’lu yıllar …

Devamını Oku »