Ana Sayfa / Şevval için Arama Sonuçları (Sayfa 3)

Şevval için Arama Sonuçları

Uhud Gazvesi

UHUD SAVAŞI Önceki bölüm için tıklayınız  M. Âsım KÖKSAL Uhud Savaşının Tarihi Uhud savaşı; Buhran seferinden dönüldükten sonra,[1], Hicretin 3. yılında,[2] Recep, Şaban ve Ramazan ayları çıktıktan sonra,[3] Şevval ayında.[4] Cumartesi günü yapılmıştır.[5] Savaşın Mevkii Uhud; Medine şehrinin şimalinde, Medine’ye uzaklığı 1 mile yakın, kırmızımsı, mübarek bir dağdır.[6] Uhud Savaşının Sebebi Kureyş müşriklerinin ileri …

Devamını Oku »

Esmâ-i Sitte

Kuddüs ismi  şaban-ı şerifin ahirinde Eskişehir Hapishanesinde bana göründü, diyor, neden bir hapishane hayatı içinde görünüyor, bir edebi eserin ortaya çıkması için muhayyileyi olağanüstü harekete geçiren şeyler mi gerekiyor. Demek öyle, Adl isminin bir cilvesi Birinci Nükte gibi Eskişehir Hapishanesinde uzaktan uzağa göründü. Onu yakınlaştırmak için yine temsil yolu ile …

Devamını Oku »

Bedir’den Sonra

BEDİR’DEN SONRA Önceki bölüm için tıklayınız  M. Âsım KÖKSAL İşkence ile Dinlerinden Döndürülenler Hakkında İlahî Af Çıkışı ve Hişam b. Âs’ın Medine’ye Gelişi Hz. Ömer der ki: “Fitneye uğratılarak dinlerinden döndürülenler hakkında: ‘Allah artık bu kavmin ne fidyelerini, ne de tevbesini kabul eder. Çünkü, bunlar, Allah’ı öğrendikten sonra, uğradıkları işkence …

Devamını Oku »

Cihat Emri

CİHAD EMRİ M. Âsım KÖKSAL (rha) Önceki bölüm için tıklayınız Yüce Allah Tarafından Müşriklerle Savaşa İzin Verilişi Peygamberimiz (a.s.); Akabe bey’atından önce, müşriklerle savaşmaya mezun değildi. Ancak müşrikleri Yüce Allah’ın birliğini kabule davet etmek, karşılaşılacak işkencelere katlanmak, cahillerin uygunsuz davranışlarına aldırış etmemek, göz yummakla memurdu. Kureyş müşrikleri ise; Peygamberimiz (a.s.)a tâbi olanları, …

Devamını Oku »

“Kütüb-i Sitte Muhtasarı / Hazreti Muhammed’in Sözleri ve Halleri” – XII

“Kütüb-i Sitte Muhtasarı / Hazreti Muhammed’in Sözleri ve Halleri” Kitabı – 12 Yazar: Ömer SEVİNÇGÜL BÖLÜM 051-055 051. ORUÇLA İLGİLİ MESELELER… ‘Hiç şüphe yok ki, İslâm denilen manevi âlemin güneşi Kur’an-ı Kerim’dir. Hadisler ise o manevi güneşin ışıkları mesabesindedir. Ayetlerle esasları belirtilen dinî bir meselenin ayrıntıları ve uygulamaları Peygamber Efendimiz …

Devamını Oku »

Peygamber Şehri Olarak Medine

PEYGAMBER ŞEHRİ OLARAK MEDİNE M. Âsım KÖKSAL (rha) Önceki bölüm için tıklayınız Peygamberimiz Aleyhisselamın Mescidinin Yapılışı Peygamberimiz Aleyhisselam devesi Kasvâ’nın üzerinde bulunduğu ve devenin yuları da devenin başına dolanmış olduğu halde, deve Medine’nin içinde ilerleyerek Adiyy b. Neccar oğullarının evleri hizasına gelince, Peygamberimiz Aleyhisselamın yapılacak mescidinin kapısının konulacağı yere çök­müştü …

Devamını Oku »

Bayram… Mutluluk ve İbadet ve Asr-ı Saadet

Bayram… Mutluluk Ve İbadet Yazar: Halit AKILLI Bayramlar, gecesi ve sabahı ilâhî rahmetin her tarafı doldurduğu sevinç ve mutluluk günleridir. Bir ay boyunca şeytanın vesveselerinden, nefsin normal zamanlarda helal olan isteklerinden Rabbini memnun etmek için uzak kalabilen Müslümanlar, kötülüklere galip gelebilmenin ve iradeye hâkim olabilmenin mutluluğunu dostlarıyla paylaşarak bayram yaparlar. …

Devamını Oku »

Hâfız Hüseyin Hüsnü Efendi

Kastamonu’da dokumacılık sanatının revâcına sebep olan Hüseyin Hüsnü Efendi, Molla Ahmet oğlu Hâfız Mehmet Efendi’nin mahdumu olup 1251 sene-i hicriyesinde Kastamonu’da tevellüd etti. On sekiz yaşına kadar memleketi olan Kastamonu’da ibtidaî tahsilini görüp dokuz yaşında hıfz-ı Kur’ân-ı Kerîm’e muvaffak olduktan sonra ikmâl-i tahsil için İstanbul’a giderek Fâtih Cami-i şerifinde ders …

Devamını Oku »

Bediüzzaman’ın Otobiyografik Romanı

İhtiyarlar Risalesi, Bediüzzaman’ın Otobiyografik romanı Bediüzzaman bahsin başında bir hatırlatmada bulunur. “Herbir Ricanın başında,mânevî derdimi gayet elîm ve sizi müteessir edecek derecede yazdığımın sebebi, Kur’ân-ı Hakîmden gelen ilâcın fevkalâde tesirini göstermek içindir.” Önce Bediüzzaman ruh teşrihatı yapıyor, yani derdini ve elemini etkileyici şekilde anlatıyor, muhatabında aynı hissi uyandırdığında anlatması lazım …

Devamını Oku »

Ramazan Sözlüğü

Oruç: Farsça kökenli rûze kelimesinin Türkçeleştirilmiş halidir. Arap­ça­sı “savm” ve “ sıyâm”dır.  Oruç söz­lük­te; bir­şey­den uzak­laş­mak, bir­şe­ye kar­şı ken­di­ni tut­mak de­mek­tir. Kur’an-ı Kerim’de sözlük anlamıyla Meryem Süresi’nde geçmektedir: “Ben Allah için oruç adadım.”[1] sözüyle Hz. Meryem konuşmamayı adadığını kastetmiştir. Şer’î bir te­rim ola­rak oruç; imsak vaktinden iftar vaktine kadar, bir …

Devamını Oku »

Hadislerle Ramazan-ı Şerif

عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: كَانَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) إِذَا دَخَلَ رَجَبٌ، قَالَ: “اَللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبٍ، وَشَعْبَانَ، وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ.” Enes b. Mâlik”ten rivayet edildiğine göre, Receb ayı girdiği zaman Resûlullah (sav) şöyle dua ederdi: “Allah”ım! Receb ve Şâban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursi’nin Memuriyet Hizmeti

Bediüzzaman Said Nursi, Doğuda bir üniversite kurulması maksadı ile 1907 yılında İstanbul’a gelmişti. Medresetüz Zehra adını verdiği bu eğitim kurumu için gayret ediyordu. Bu maksatla Van Valisi Tahir Paşa’nın mektubu ile birlikte Padişah 2. Abdülhamid’e müracaat etmişti. “Şarkı ayağa kaldıracak dindir” diyerek manevi değerlerin önemine işaret ediyor bu maksatla eğitim …

Devamını Oku »

Hüzün Yılı

M. Âsım KÖKSAL  Önceki bölüm için tıklayınız  Ebu Talib’in Hastalanışı ve Müşriklerin Onunla Konuşmaya Gelişi Ebu Talib nübüvvetin onuncu yılında,[1] Şı’b’dan çıktıktan sonra[2] hastalanıp[3] ölüm döşeğine düşünce,[4] günden güne ağırlaştığını haber alan Kureyş müşrikleri, birbirlerine: “Hamza, Ömer, Müslüman oldu. Muhammed’in işi bütün Kureyş kabileleri arasında yayıldı. Vallahi, onun işimizi elimizden …

Devamını Oku »

Habeş Ülkesine Hicret

Hicretin Sebebi Peygamberimiz Aleyhiselam; Kureyş müşriklerinin, kendi kabilelerinden iman edenleri dinlerinden döndürmek için[1] hapsettiklerini,[2] işkencelere uğrattıklarını,[3] işkencelerini şiddetlendirdiklerini[4] görünce[5], Müslümanlara: “Siz şimdi yeryüzüne dağılın[6] Yüce Allah sizi yine biraraya toplar!” buyurdu. Müslümanlar: “Yâ Rasûlallan! Nereye gidelim?” diye sordular. Peygamberimiz (a.s.), Habeş ülkesinin bulunduğu yana eliyle işaret ederek: “İşte, oraya![7] Habeş …

Devamını Oku »

Hadislerle Düğün / Evlilik Merasimi

عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ حَاطِبٍ الْجُمَحِيِّ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) : “فَصْلُ مَا بَيْنَ الْحَرَامِ وَالْحَلاَلِ الدُّفُّ وَالصَّوْتُ.” Muhammed b. Hâtıb el-Cumahî”nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Haram olan (ilişki) ile helâl olan (nikâh) arasındaki ayırıcı özellik, def çalmak ve şarkı söylemek (suretiyle duyurmaktır).” (T1088 Tirmizî, …

Devamını Oku »