Ana Sayfa / Abdest için Arama Sonuçları (Sayfa 3)

Abdest için Arama Sonuçları

Çağımızda Bir Ebubekir: ‘Kahraman Tahiri’

Çağımızda Bir Ebubekir: ‘Kahraman Tahiri’ بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ Ahirzaman Türkiye’sinde 2 Kahraman: Tahiri ve Sungur rh ecmain.   1977 ilkbaharda seher vaktiydi. Tandoğan Barla Apartmanı 2. katında sabah namazı ve dersi bitmiş yatarak istirahat ediyorduk. Bir anda zil çaldı, hızla kapıya koşup açtım. Karşımda son derece heybetli, gür sakallı, gür kaşlı …

Devamını Oku »

Namazı İkame Edenler

‘NAMAZI  İKAME  EDERLER…’ Ebu Davud 425, Ahmed 22704 nolu hadiste Ubade bin Samit’ten  şöyle rivayet etmişlerdir:  Efendimiz(ﷺ),  “Yüce Allah beş vakit namazı farz kılmıştır.  Her kim güzel bir şekilde abdest alır vaktinde kılarsa,  rükularını hakkıyla eda eder huşu içinde kılarsa  Allah’ın onu affedeceğine dair söz verir.  Bunu kim yapmazsa ona …

Devamını Oku »

Tertip Nedir?

TERTİP TERTİP, Arapça bir kelime olup sıralama, sırasına koyma, dizme, tanzim etme, hazırlama; ayrı ayrı vasıfları olan şeyleri bir yere getirip bir terkip meydana getirme; usul, nizam, tarz, düzen, kuruntu, tasavvur, takım, sınıf, fasıl, bir hekimin bir hastayı tedavi etme çalışmaları sırasında kullandığı ilaçların ve tenbihlerin tamamı, bir ilacın çeşitli …

Devamını Oku »

Âhir Zaman Müceddidi ve Zikir

AHİRZAMAN MÜCEDDİDİ VE ZİKİR Muhakkik sûfîler dil ve kalpten sonra gelen zikrin son aşamasına zikr-i hakîkî demektedir. Onlara göre sadece dille yapılan zikrin sâlike sevap kazandırmaktan başka bir yararı olmaz ve bununla Allah’ı müşâhede aşamasına ulaşılamaz. Kalp ile yapılan zikir Allah’ı müşâhede etmeye engel olan perdelerden kurtularak O’nun huzurunda olma …

Devamını Oku »

Kastamonulu Şeyh Said Efendi

Şeyh Said Efendi (1834-1889) Şeyh Said Efendi uzun süren şeyhliği döneminde kendisini çevre halkına sevdirmiştir. Kendisine intisap edenler arasında 1882 ile 1891 yılları arasında Kastamonu’da valilik yapmış olan, Sultan II. Abdülhamit’in eski sadrazamlarından Abdurrahman Nurettin Paşa da bulunmaktaydı. Bir miraç gecesinde Abdurrahman Paşa dergâha bir miktar para ve biraz mum …

Devamını Oku »

“Sen Bir Askersin”

“Sen Bir Askersin” Özkan YAMAN BİRİNCİ SÖZ-1 بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ وَبِهٖ نَسْتَعٖينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهٖ وَصَحْبِهٖ اَجْمَعٖينَ   “Ey kardeş! Benden birkaç nasihat istedin.” Müslümanın Müslüman üzerindeki haklarını özetleyen Hadis-i Şerif’te Resulullah(sav); “Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı altıdır: Karşılaştığın zaman selâm ver, …

Devamını Oku »

Yol Hakkı / Âdâbı

YOL HAKKI Once konuyla ilgili bazı hadîs-i şerîfler: Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallalahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Yollarda oturmaktan kaçının!” Sahâbîler: – Biz buna mecbûruz. Meselelerimizi orada konuşuyoruz, dediler. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Oturmaktan vazgeçemeyecekseniz o halde yolun hakkını verin!” buyurdu. – Yolun hakkı …

Devamını Oku »

Hacı Hafız Recep Ese Tosyevî

Hacı Hafız Recep Ese Tosyevi Tosya’nın manevî rehberlerinden Hacı Hafız Recep Ese Efendi, 1934 yılı Temmuz ayında Kastamonu’nun dostlar şehri Tosya’da dünyaya gelir. Babasının ismi Hüseyin, annesinin ismi Emine’dir. Babası Semerci Sarı Hüseyin lakaplı Hüseyin Ese’dir. Anne ve baba tarafından soyları Hz. Hüseyin (radıyallahu anh) Efendimiz’e uzanmakta olup seyyiddir. İlköğrenimini …

Devamını Oku »

Gel de İsraf Et!

Gel de İsraf Et! Mükerrem Cahide SARAOĞLU BİZLER öyle bir zamana denk gelmişiz ki, kulağımıza sürekli fısıldanıyor “tüketirsen mutlu olursun, sahip olursan değerlisin…” Zira kurulu düzenin varlığını devam ettirebilmesi için bizim sürekli tüketmemiz gerekiyor. Kullanıp atmamız, eskimeden değiştirmemiz, moda-marka peşinde koşmamız, ihtiyacımız olmayan şeylerle donanmamız… Aslına bakarsanız bizden istenen şey …

Devamını Oku »

Teyemmüm Hakkında

TEYEMMÜM Alttaki videoyu da izleyebilirsiniz. Teyemmüm Nedir? Teyemmüm, lügatte, kasıd mânasındadır. Dinî ıstılahtaki mânası ise; pâk ve temiz toprak ile, kolları ve yüzü, özel bir şekilde meshetmek demektir. Teyemmüm, sadece bu ümmete mahsus bir kolaylıktır. Mü’minler su yokluğunda veya su bulunmakla birlikte hastalık v.s. gibi suyu kullanmanın imkânsız hâle geldiği …

Devamını Oku »

Son Şahitlerden Devrekânili H. Şükrü BEŞEOĞLU

H. ŞÜKRÜ BEŞEOĞLU Aslen Kastamonu Devrekânili olan Şükrü Beşeoğlu, “Şekerci Şükrü” ünvanıyla tanınıyordu. Hemşehrisi Ahmed Kureyşi Efendi ile birlikte Emirdağ’da Üstad Bediüzzaman’ı ziyaret etmiş, sohbetlerinde bulunmuştu. Üstad Bediüzzaman’ı ilk ziyareti ilginç geçer. Bediüzzaman hazretleri o gün talebe ve hizmetkârı olan Ceylan Çalışkan’a, “Bugün benim iki misafirim gelecek. Biri Ahmed Kureyşî, …

Devamını Oku »

Aşure günü yapılabilecek ibadetler

Hadîs-i şerifte buyrulur: “Kim Aşûre günü (nafaka hususunda) ailesine geniş davranırsa Allah Teâlâ da bütün sene boyunca onun rızkına bolluk ihsân eyler.” (Taberânî, Evsat, IX, Kebîr, X, 77; Beyhakî, Şuab, III, 366) AŞURE GÜNÜ YAPILACAK 6 FAZİLETLİ İBADET Gusül abdesti alın! Oruç tutun! İftar verin! Sadaka verin! Evinize 10 çeşit …

Devamını Oku »

Her Mezhep Bir Sünneti İhya Ediyor

Her mezhep bir sünneti ihya ediyor Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem namaz kılarken bir çok farklı uygulama yapmıştır. Bazıları şunlardır: 1. İstiftah duası (sübhaneke vd.) okurken bir çok çeşit dua okumuştur. 2. Rükûa giderken, rükûdan kalkarken, secdeden kalkarken ellerini kaldırmış, bazen de kaldırmamıştır. 3. Rükûda ve secdede bir kaç …

Devamını Oku »

Mustafa Cahid Türkmenoğlu Ağabey

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ Ahir zaman iman-Kur’an davasının yazılmamış destan sahiplerinden biri de rahmetli Mustafa Türkmenoğlu ağabeydir. (Vefatı: 12 Temmuz 2007 Konya) Risale-i Nurların Ankara’daki ilk basım sürecinde en uzun istihdam edilen, bu süreçte en ayrıntılı bilgileri veren kişi Mustafa Türkmenoğlu Ağabeydir. 1977 yazında Ankara Barla Apartmanında bir tepsi etrafında Türkmenoğlu abiyle …

Devamını Oku »

Dilin Âfetlerini Bildirir

Dilin Âfetlerini Bildirir Taşköprülüzâde Ahmed Efendi Bunda da bölümler vardır: Birinci Bölüm Mā-lā-ya‘nі olan sözün âfet ve zararlarını bildirir. Mâlâyâni söz, onu söylemediğin zaman günâh işlemediğin ve şimdiki halde ve ileride zarar etmediğin söze denir. Meselâ bir yere yaptığın yolculuğu, yolculukta gördüğün dağları, akarsuları ve her memlekette olan tanınmış kimseleri, …

Devamını Oku »