Ana Sayfa / Peygamber için Arama Sonuçları (Sayfa 33)

Peygamber için Arama Sonuçları

Kuran’ın Gaybi Haberleri

Kuran’ın Gaybi Haberleri İçindekiler Önsöz  Rum’un zaferi  Haman isminin eski Mısır yazıtlarında geçmesi  Firavun’un Boğulması  Firavuna gelen musibetler  Nuh Tufanı  İrem Şehri  Mekke’nin Fethi  Sebe halkı ve arim seli  Ebu Leheb’in küfür üzere ölmesi  Peygamberimizin (s.a.v.) Allah tarafından korunacağı  Kur’an’ın muhafaza edilmesi  ÖNSÖZ Bir beşerin hem de okuma – yazma …

Devamını Oku »

Yahudilik Hakkında Kur’an’dan ve Risale-i Nur’dan Tespitler

YAHUDİLİK HAKKINDA, KUR’AN-KERÎM VE RİSALE-İ NUR’DAN TESBİTLER بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحيمِ  وَقَالُوا قُلُوبُنَا غُلْفٌ بَلْ لَعَنَهُمُ اللّٰهُ بِكُفْرِهِمْ فَقَلٖيلًا مَا يُؤْمِنُونَ (Yahudiler, peygamberimize karşı alaylı bir ifade ile): “Bizim kalblerimiz kılıflıdır” dediler. Bilakis Allah, onları kâfirlikleri yüzünden lanetledi. Bundan dolayı çok az imana gelirler. 2:88 وَاِذْ اَخَذْنَا مٖيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ …

Devamını Oku »

Hülâsatü’l-Hülâsadan Risâlete Bakış

Hülâsatü’l-Hülâsadan Risâlete Bakış Emirdağ Lâhikasında “Arabiyyü’l-İbâre” olarak bahsi geçen “Hizbü’l-Hakaik” içerisinde yer alan “Hülasatü’l-Hülasa” bölümü  “Lâ İlâhe İllallah” kelimatının tekrarla çok farklı mertebelerde zikredildiği azametli bir tevhid dersidir. Nitekim Bediüzzaman Said Nursi, hülâsatü’l-hülâsa için Lâilâheillâllah kelamının kâinat halka-i zikrinde lisan-ı hâl ve lisan-ı kâl ile feyizli bir tezahürü ve İsra …

Devamını Oku »

Cennette Acıkmak

“CENNETTE ACIKMAK SUSAMAK YOKTUR” DİYOR ALLAH,  DİGER AYETE  “GEÇİN ÇEŞİTLİ MEYVELER VAR YİYİN İÇİN!” DİYOR…  Bu nasıl oluyor?.. “Sual:  Cisim, eğer hayatî olsa,  ecza-yı bedenî, daim terkip ve tahlildedir, inkıraza mahkûmdur,  ebediyete mazhar olamaz.  Ekl ve şürb, bekà-yı şahsî; ve muamele-i zevciye ise,  bekà-yı nev’î içindir ki, şu âlemde birer esas olmuşlar.  Âlem-i ebediyette ve âlem-i uhrevîde şunlara ihtiyaç yoktur.  Neden Cennetin en …

Devamını Oku »

İnsanlık Öldüyse, Mezarı Filistin Olsun!

İnsanlık Öldüyse, Mezarı Filistin Olsun! Selim GÜNDÜZALP Şehirlerin sadece ismi yoktur, sıfatları da vardır. Bazı şehirler, bir mıknatıs gibi insanı kendine doğru çeker… Bazı şehirleri ise, bir aşinalığınız varmış gibi, gitmeseniz, görmeseniz de seversiniz. Bursa gibi, İstanbul, Konya, Erzurum gibi… Mekke, mübarek bir suyla, zemzemle karşılar sizi. Medine, hurmasıyla; Şam, …

Devamını Oku »

Hayatın Kalbi

HAYATIN KALBİ Daha önceki bir yazımda insanın maddi ve manevi hayatının “kalp merkezli” olduğu konusu üzerinde durmuş, diğer organlarımızın ve akıl ve sır gibi manevi latifelerimizin bu merkeze bağlı olduklarını ve sağlıklı olmalarının da kalbin sağlığına bağlı olduğu gerçeğini anlatmaya ve açıklamaya çalışmıştım. Bu yazımda ise toplum hayatının ruhu ve …

Devamını Oku »

Lâ Havle

“LÂ HAVLE…” Lafız itibariyle kısa fakat anlam itibariyle çok kapsamlı ve Peygamberimizin (asm) ifadesiyle “Cennet’in hazinelerinden bir hazine” olan “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” zikri kelime-i temcid olarak ifade edilmiştir.(1)  Temcid, “mecd” (büyüklük, azamet) kökünden gelir. Sözlükte “tâzim ve senâ etmek” anlamındaki temcîd, minarelerde ezandan ayrı olarak Allah’a yapılan …

Devamını Oku »

Fâsit Nedir?

FASİT (ﻓﺎﺳﺪ)  Kokmak, bozulmak, hükümsüz olmak, doğru ve uygun hareketi bırakmak, işler alt-üst olmak, bozgunculuk yapmak. Fasit, fesad mastarının ism-i failidir. Bir terim olarak, ibadetler konusunda fasitle batıl eş anlam ifade eder. Mesela, “namaz fasit veya batıl oldu” demek, “bozuldu, hükümsüz oldu” demektir. Bu konuda İslam hukukçuları arasında görüş birliği …

Devamını Oku »

Mesuliyet Şuuru

MESULİYET ŞUURU  Mesuliyet  şuuruyla insan hareket ederek öncelikle kendimize çekidüzen vererek hayatımıza/kaderimize irademizi olumlu kullanmalıyız, bu hayati bir öneme sahiptir.  Hayat akışımızın gerektirdiği ihtiyaçlarımız dünyanın her köşesinde mevcuttur. Çünkü,   “İhtiyaç dairesi, nazar dairesi kadar büyüktür, geniştir.. Hattâ hayal nereye gitse, ihtiyaç dairesi dahi oraya gider. Orada da hacet vardır. Belki …

Devamını Oku »

Er-Rahîm

ER RAHİM    ‘Allah’ın Rahimiyetin de bulunan ESMA-İ HÜSNA’sına MAZHARİYET yönü ile AYİNE OLMAK… “insanın  mahiyet-i câmiasında  nakışları zâhir olan yetmişten ziyade esmâ vardır. Meselâ,  yaratılışından Sâni, Hâlık ismini ve hüsn-ü takviminden ve Rahîm isimlerini ve hüsn-ü terbiyesinden Kerîm, Lâtif isimlerini,  ve hâkezâ, bütün âzâ ve âlâtıyla, cihazat ve cevarihiyle, letâif ve mâneviyâtıyla, havas ve hissiyatıyla ayrı ayrı …

Devamını Oku »

Tertip Nedir?

TERTİP TERTİP, Arapça bir kelime olup sıralama, sırasına koyma, dizme, tanzim etme, hazırlama; ayrı ayrı vasıfları olan şeyleri bir yere getirip bir terkip meydana getirme; usul, nizam, tarz, düzen, kuruntu, tasavvur, takım, sınıf, fasıl, bir hekimin bir hastayı tedavi etme çalışmaları sırasında kullandığı ilaçların ve tenbihlerin tamamı, bir ilacın çeşitli …

Devamını Oku »

Er-Rahman

ER RAHMAN İnsan, ALLAH’IN SÜBUTÎ SIFATLARINA, insanlık istidatların da ‘HİLKAT’ itibariyle AYİNEDİR;   Bunu şöyle tanımlayabiliriz. “İnsana verilen nümuneler nev’inden cüz’î ilim, kudret, basar, sem’, mâlikiyet, hâkimiyet gibi cüz’iyatla, Kâinat Mâlikinin ilmine ve kudretine, basarına, sem’ine, hâkimiyet-i rububiyetine âyinedarlık eder, onları anlar, bildirir.” (33.söz) 1-HAYAT – “Hem hayatın iki yüzü, yani …

Devamını Oku »

Tebliğ ve Temsil

TEBLİĞ VE TEMSİL  İnsanın her iki dünya hayatı, maddi ve manevi hayatta dengeli yaşaması, istikametli ve sağlıklı düşünmesiyle mümkündür. Aksi taktirde dünya ve ahiret sağlığını kaybedecektir.  Sağlığını korumak için öncelikle insan olduğunu unutmamalı ve insanlığa yaraşır/yakışır bir hayat tarzı olmalıdır.  İnsan olarak fıtrat ve yaratılış gayemiz başta ibadettir. Ve toplumsal …

Devamını Oku »

Bilgi – Cehalet

BİLGİ – CEHALET “Mahşerde âlimlerin mürekkebi, şehitlerin kanlarıyla muvazene edilir (tartılır).” Hadis-i Şerif Cami’ül Beyan, İlim: 33 “Öyle insanlar vardır ki, yumurtalar gibi cümleler yumurtluyor; ama kuluçkaya yatmayı unutuyorlar.” Tagore “Yol, ormanda ikiye ayrıldı ve ben Gittim, pek gidilmeyen yoldan, Bu oldu işte, aradaki bütün fark da.” Robert Frost “Geçmişi …

Devamını Oku »

On Dokuzuncu Söz Üzerine

Ondokuzuncu Söz Peygamberimizin bütün hayatını on iki sahifede akıllara durgunluk verecek bir icmal ile anlatmak ancak Bediüzzaman’a has bir özetleme tarzıdır. Eğer her cümle tafsil edilecek olsa koca bir kitap olur. Ama Bediüzzaman on dört reşhada çok kısa cümlelerle onun herşeyini anlatmış. Özetlemek edebiyatın en zor işidir. Bir anlatıcı var …

Devamını Oku »